Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/244 E. 2021/945 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/244 Esas
KARAR NO : 2021/945

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (TC. …)
VEKİLİ : Av. …..UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilin 31/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalı arasında mermer alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğunu, buna göre; davacı müvekkili davalıya edimlerini süresi içerisinde, eksiksiz ve tam olarak yerine getirerek teslim etmiş olduğunu, ancak davalının cari hesap ekstresinden kaynaklanan borcunu süresi içerisinde ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıya gönderilen ödeme emri 17/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davalı tarafından 17/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; davanın kabulü ile; davalının haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/…E. sayılı takibin devamına ve kötü niyetli davalı/borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar (kötü niyet) tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 24/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı bir alacak olduğunu ileri sürmekte olduğunu, ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesi veya başka bir sözleşme ibraz edilmediğini, ayrıca davalının bahsettiği faturanın TTK’nın aradığı fatura niteliklerine haiz olup olmadığı, faturalarda bahsedilen mallara ilişkin sevk irsaliyelerinin bulunup bulunmadığı ve faturalara ilişkin malların teslim edilip edilmediği araştırılmaya mahkum olduğunu, zira faturalar icra dosyasına da ibraz edilmediğinden müvekkilin bu faturalardan ve bu faturalardaki mallardan bilgisi bulunmadığını, davacı faturanın eki olması gereken sevk irsaliyelerini ibraz etmediğini, nitekim taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından davalının bu hususta takip yapması da mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkil şirkete fatura karşılığında gönderilen ayıplı mermerlere ilişkin müvekkil şirket iade faturası kesmiş olup, mermerler depoda ve davacı tarafından iade alınmaya hazır durumda olduğunu, müvekkili davacıya ürünlerin ayıplı olduğunu defalarca bildirmesine rağmen davacı taraf müvekkili oyalamış ve ayıplı ürünleri teslim almadığını, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; İİK 67. Maddesi gereği itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, cari hesap ekstresi bakiye alacağın tahsili amacıyla, 09/11/2020 tarihinde, davalı aleyhine 24.745,17-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 17/12/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların celbi istenildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14/07/2021 tarihli yazı cevabı ile; davacı … Bardakçı’nın gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunamadığı gibi ortaklarından olduğu limited, kollektif ve komandit şirket kaydı da bulunamadığına dair cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların celbi istendiği, 16/07/2021 tarihli yazı cevabı ile ilgili şahsın esnaf kaydının olmadığına dair bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce Güzelhisar Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacı … …’nın 2020 yılına ait BA/BS formlarının gönderilmesi istenildiği, ilgili kurumun 05/04/2021 tarihli yazı cevabı ile, İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi iken 01.07.2018 tarihi itibariyle Dairemize nakil olan
… nın tarh dosyası ile yönetim bilgi sistemimiz üzerinde
yapılan araştırma sonucu; işletme hesabı esasına göre defter tutmakta iken 486 Seri Nolu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğ hükümlerine göre 01.01.2019 tarihinden itibaren defter beyan sistemine dahil
olduğu tespit edilmiş olup, 396 Seri Nolu Vergi Usul kanunu Genel Tebliğine göre Bilanço Usulüne göre
defter tutan mükelleflerin Ba-Bs Formlarını verme yükümlülüğü bulunduğundan, … nın
Ba-Bs Formu verme zorunluluğunun bulunmadığını ve bu nedenle verilmediğine dair cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce Güzelhisar Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacı …..ı’nın 2020 yılına ait gelir vergisi beyannamesinin gönderilmesi istenildiği, ilgili kurumun 03/08/2021 tarihli yazı cevabı ile, davacıya ait 2020 yılı gelir vergisi beyannamesinin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce Çekirge Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davalının 2020 yılı BA/BS formlarının gönderilmesi istenildiği, 13/04/2021 tarihli yazı cevabı ile, davalı firmaya ait 2020 BA/BS formlarının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davalıya ait ticari defter ve dayanağı kayıtları üzerinde, 13/08/2021 günü bilirkişi incelemesi yapılarak, davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, rapor alınmasına karar verildiği, ancak bilirkişi incelemesinin yapılacağı gün davalı taraf ticari defter ve dayanağı kayıtları mahkememize ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 12/07/2021 tarihinde talimat yazıldığı, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 tarih ve 2021…Talimat sayılı cevabı yazısı ile, davacı tarafın ticari defter ve dayanağı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, rapor tanzim edildiği ve dosyamıza ibraz edildiği görülmüştür.
20/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde; defter-beyan Sistemine tabi olan davacının defterlerinin sahibi lehine delil niteliği
taşıdığı, davacı yan fatura haricinde davalı ile ilgili bir tahsilat dekontu ya da ödeme belgesi sunmadı, davacının düzenlediğini iddia ettiği ve tarafına ibraz ettiği 4 adet satış
faturasının KDV hariç toplamı 156.832,90 TL olup, davalı … A.Ş.’nin 2020
yılına ait Ba Bildiriminde bu tutarın tamamını beyan ettiği, dolayısı ile
davalı taraf, davacının düzenlediği faturaları (28.229,10 TL KDV tutarı ile birlikte)
kabul ve ikrar ettiği, bu cihetle; taraflar arasında toplam 185.062,82 TL (156.832,90
TL + 28.229,10 TL) cari hesap borcu/alacağı tahakkuk ettiği, bu tutarın davalı yanca kabul
edilerek Gelir İdaresi Başkanlığına resmi beyannameler ile beyan edildiği, eldeki dava
kapsamında bu tutarın yalnızca 24.745,17 TL kısmının ihtilafa konu olduğu, davalının ihtilafa konu olan tutarı ödediğini veya bu tutara isabet eden tutarı iade faturası
ile 8 gün içinde reddettiğini ya da Kayıtlı E-Posta ya da noter marifeti ile yine 8 gün içinde
kabul etmediğini davacıya ihtar/ihbar ettiğini kanıtlaması halinde davacının alacağının söz
konusu olamayabileceği, davalının bu ispatı yapamaması halinde ise dava konusu olan
24.745,17 TL’yi davacıya ödemesi gerektiği, Mahkemece davacı lehine alacak olduğu ve alacak tutarına faiz hesaplanması
gerektiği kararı vermesi durumunda, davalının 24.745,17 TL ana para ile birlikte
(2.068,97 TL faiz dahil) toplam 26.814,14 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği ,yapılan bu tespitler davacının sunduğu faturalar, davalıya ait B formu bildirimleri ve
davacının sunduğu cari hesap ekstresi üzerinden yapıldığı, davaya konu ürünlerin fiilen
teslimine dair davacının sunduğu bir irsaliye veya teslim belgesi söz konusu olmadığı, rapor
içeriğinde sunulan fatura tablosuna göre sevk irsaliye bilgileri davacının faturaları üzerinde yer aldığı, tarafların karşılıklı
düzenledikleri faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin ve/veya teslim-tesellüm belgelerinin
ibrazını -ayrıca- istemek Mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu, taraflar arasındaki mermer alım satım ilişkisi bulunduğu, takip konusu alacağın da bu mermer satımından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf var olan ticari ilişkiyi kabul etmemekle birlikte, davalı vekili davacı tarafından davalı şirkete fatura karşılığında gönderilen ayıplı mermerlere ilişkin iade faturası kesildiğini, mermerlerin depoda davacı tarafından iade alınmaya hazır olduğunu, ürünlerin ayıplı olduğunu defalarca davacı şirkete bildirilmesine rağmen davacı şirketin müvekkilini oyalayarak ayıplı ürünleri teslim almadığını ileri sürmüştür.
Mahkememizce davalı vekiline, ayıp ihbarına ilişkin delillerini ve tanıklarını bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili tarafından kesin süreye rağmen ayıp ihbarına ilişkin delillerini ve tanıklarını bildirmemiş, ayrıca davalı vekili tarafından dosyaya herhangi bir iade faturası ibraz edilmemiştir.
Davacı ve davalının tacir olduğu, tarafların ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, tarafların ticari defter deliline dayandığı, Mahkememizce, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya ticari defterlerini sunması için verilen kesin süreye rağmen, ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK 222/3 maddesinde”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmü gereği davacının ticari defterlerindeki kayıtların esas alınmasının gerektiği, davacı tarafın HMK 222/2 maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarına göre, takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup, takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan 24.745,17 TL alacaklı olduğu, ayrıca takibe konu faturaların davalı tarafından da BA formu ile alış olarak ilgili vergi dairesine beyan edildiği, davalı tarafından akdi ilişkinin ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağı, davalı tarafın ödemeye ilişkin belge de sunmadığı, her ne kadar davalı taraf ayıp iddiasında bulunmuş ise de, basiretli tacir olma yükümlülüğü bulunan davalı tarafından davacıya süresi içerisinde fatura konusu ürünün ayıplı olduğuna ilişkin ihtarın yapılmadığı, süresi içerisinde faturalara itiraz edilmediği gibi iade faturası da düzenlenmediği, her ne kadar davalı taraf iade faturası düzenlendiğini belirtmişse de dosyaya iade faturası ibraz edilmediği gibi davacı ticari defterlerinde de iade faturasının kayıtlı olmadığı, davalı taraf bu ayıp savunmalarına karşılık süresi içerisinde ayıp ihbarı yaptığını ve ayıpların varlığını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davanın kabulü ile Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin alepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla, davalı aleyhine ayrıca icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 5.İcra Müdürlüğü 2020/…Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 4.949,03-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.690,35-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 298,86-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 1.391,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 366,66-TL harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 72,20-TL tebligat giderinden oluşan toplam 938,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır