Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2022/1109 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/236 Esas – 2022/1109
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/236 Esas
KARAR NO : 2022/1109

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … MÜHENDİSLİK MAKİNA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … KRİKO VE YEDEK PARÇA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında, davalı tarafından temin edilen parçaların lazer kesimi konusunda anlaşma sağlandığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme akdedilmemiş, süreç 2018 yılından beri elektronik posta yazışmaları ile devam ettiğini, davalı, müvekkile gönderdiği mailler ile müvekkile kaç adet parça göndereceğini ve kesim işleminin ne zamana kadar yapılması gerektiğini belirtmiş olduğunu, müvekkili de davalının belirttiği adetteki parçaları, davalının verdiği ölçüler doğrultusunda kesmiş ve belirtilen sürede davalıya teslim ettiğini, taraflar arasındaki ticaretin başladığı tarihten itibaren müvekkili yaklaşık 30.000 adet parçanın lazer kesim işlemini yaparak davalıya teslim ettiğini, ancak davalı, bu 30.000 parçadan son 2112 adet parçanın ayıplı kesildiğini iddia ederek, müvekkile olan borcunu ödememiş, müvekkile 18.08.2020 tarihli 90.963,84 TL bedelli iade faturası ve 9.794,19 Euro(85.685,45 TL) bedelli yansıtma faturası olarak 2 adet fatura gönderdiğini, müvekkili tarafından zikredilen faturalara itiraz edilmiş ve faturalar davalı tarafa iade edildiğini, ayıbın müvekkilden kaynaklandığı iddiasını kabul etmediklerini, kesimden sonra müvekkilin parçaları kontrol edebileceği herhangi bir teknik aleti müvekkile vermediği gibi, taraflar arasında kontrol sürecinin ne şekilde yapılacağına dair de anlaşma bulunmadığını, kontrol yükümlülüğünün de davalıya ait olduğunu, müvekkili tarafından kesimi yapılan ürünler davalı tarafından üretildiğini, üretim sürecinde de parçaların ayıplı olması ihtimalinin bulunduğunu, ancak, müvekkili tarafından bunun kontrolünün yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket yalnızca davalının belirlediği ölçülerde parçaları lazer ile kesmiş olup, ticari ilişki süresince 30.000 parçanın kesimi yapılmış, 28.000 adette herhangi bir hata veya ayıp çıkmamış olduğunu, tüm ürünler aynı ölçü ile kesildiğinden hatanın müvekkilden kaynaklanmadığını, ayrıca, ürünler davalıya teslim edildikten sonra, davalı da ürünleri bir takım işlemden geçirmekte ve bu işlem sonrasında piyasaya sürmekte olduğunu, davalı, ürünleri müvekkilden teslim aldıktan sonra ayıp iddiasında bulunmamış, ürünlerin müşteriden geri döndüğünü, müşterinin ayıp iddiasında bulunduğunu belirttiğini, ayıbın, kesimden sonra davalının yapmış olduğu işlemlerden kaynaklanma olasılığının da mevcut olduğunu, dolayısıyla, ayıbın müvekkilden kaynaklandığının tespiti mümkün değil iken, sorumluluğun müvekkile yüklenmesi de hukuken söz konusu olamayacağını, davalı taraf basiretli davranmamış ve TTK.nun 23. maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, TBK m.223 gereği ürünleri kabul etmiş sayıldığını, davacı tarafın ayıp ihbarı, teslimden 2 ay sonra yapılmış olup, davacı TTK m.23/1-c hükmündeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, nitekim, davalı kesimin hatalı yapıldığı iddia ederek – kabul anlamına gelmemek kaydı ile – ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğunun anlaşıldığını, açık ayıplar bakımından davalının teslimden itibaren 2 gün içinde müvekkile ihbarda bulunması gerektiğini, ayıbın açık ayıp olmadığı varsayımında dahi davalı teslim aldığı ürünleri incelemek ve varsa ayıplarını bildirmek zorunda iken bu yükümlülüğünü de yerine getirmemiş, 2 ay sonra müvekkile ayıp iddiasında bulunmuş olduğunu, davalının, müvekkili davacıya olan 212.895,01 TL borcunun tahsili için davalı aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, anılan tüm bu sebeplerle; davalının Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı icra takibine vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yurtdışında faaliyet göstermekte olan … firmasına parça üretmek için anlaşmış ve bu parçaların üretilmesi hususunda da lazer kesimlerinin yapılması için davacı şirket ile anlaşmış tüm maliyeti müvekkili şirket tarafından karşılanmış olan alüminyum vb malzeme parçalara uyumlu şekilde lazer kesimi yapılması için kontrol fikstürü ile birlikte irsaliyeli olarak teslim edilmiş olduğunu, ayrıca davacı firmaya kesimin hangi ölçülerde yapılması gerektiği de yine mail yolu ile davacı şirket yetkililerine iletildiğini, hal böyle olmasına karşın davacı firma tarafından yapılan ilk parti kesimler doğru olmasına karşın daha sonra yapılan kesimler fikstüre ve verilen ölçülere uymamış asıl iş sahibi olan … firmasınca da ilgili parçalar kabul edilmemiş olduğunu, hatanın büyüklüğü ve işin teslim zamanın da geçmesi üzerine … firması tarafından müvekkili firmaya kalıp gönderilmesi suretiyle yeniden saç malzemesi temin edilmek suretiyle parçalar lazer kesim yerine kalıp üzerinden kesilmiş olduğunu, bu durum da davacı firmaya bildirilmiş olduğunu, davacı şirketin iddia ettiğinin aksine müvekkili davacı tarafından teslim edilen parçaları hatalı olduğunu 12.06.2020 tarihinde çalışanı Yusuf bey tarafından fotoğrafları ile birlikte davacı şirket yetkililerine bildirildiğini, kaldı ki davacının iddia ettiği her hangi bir ölçünün verilmediği üretilen parçalara da geri dönüşün yapılmadığı iddiaları tamamen gerçek dışı olduğunu, ilk çalışmanın başladığı dönemde davacı firma tarafından lazer kesimi yapılan numune parçalar üzerinden gerekli kontroller yapılmış ve bu kontrollere göre parçaların kesimin yapılması 03 ve 05 Aralık 2019 tarihli mail ve mail ekinde yer alan kontrol formu ile bildirildiğini, hatalı parçalar bilirkişi tarafından incelemesi yapıldığında söz konusu durumun açıkça ortaya çıkacağını, davacı şirketin iddiasının aksine istenen parçalara ilişkin tüm veriler ve fikstür verilmiş üretimin her aşamasında gerekli denetimler uygulanmış davacının söz konusu işi yaptığı makine yerine sebebinin bilinmediği şekilde başka bir makine ile yapılması neticesinde parçaların ölçüleri tutmamış olduğunu, davacının bu hatalı üretimi müvekkili şirkete maliyeti müşteri güven kaybı, özel sac temininde yaşanan sıkıntı ve hatanın giderilmesi için ayrılan zaman kaybı hariç olmak üzere 8.500.Euro gibi bir maliyeti bulunduğunu, davacı şirket müvekkili tarafından verilen parçaları hatalı işlemiş olup söz konusu hatalı parçaların tamamı müvekkili şirketin fabrikasında bulunmakta olup hiçbir şekilde kullanılamadığını, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, fatura ve sevk irsaliyeleri,BA/BS formları, ihtarname,mail yazışmaları, tanık beyanı, taraf ticari defter ve kayıtları, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takibe iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce, Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine, 22/09/2020 tarihinde, fatura alacağına dayalı cari hesap bakiyesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla, 212.895,01-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 07/10/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, taraflarca bildirilen tanıkların dinlenmesine karar verilmiştir.
Davacı Tanığı Fatih Erdem:” Ben davacı şirkette 2010 yılından beri satış yöneticisi olarak çalışmaktayım. Davalı şirketle 2018 yılından beri çalışmaktayız. Bizim işler şöyle yürümektedir. Önce teklif alınır sonra sorumlu arkadaşa teklif iletilir. Daha sonra da müşteri ile plan çevresinde ilerlenir. Davalı şirketle de ilk aşamada böyle ilerledik. Lazer kesimi başlamadan önce müşteri onayı alınır. Buna kesim onayı da denir. Müşteri onay verdikten sonra parçalar kesilir. Davaya konu parça için davalı taraftan teklif aldık. Parçalar bize geldi. Kesimler mail üzerinden yapılan anlaşma çerçevesinde belirlendi. Parçalar bize geldikten sonra biz 1 – 2 kesimi müşteri eşliğinde yapıyoruz. Sonra bu yapılan kesimleri karşı taraf kontrol fikstürü onaylamaktadır. Davaya konu olan ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerle ilgili olarak davalı taraf kontrol fiksürünü göndermediği gibi herhangi bir onay sürecide işletmedi. Bu konuyla ilgili mail yazışmaları mevcuttur. Bana bilgiye göre hafta sonu yoğun oldukları için onay için gelmemişler. Telefonla da siz bu şekilde devam edin demişler. Bizim arkadaşlarda bu şekilde kesim işlerini yapmaya devam etmiş. Ayıp iddiasına konu ürünlerde bu kesimi yapılan ürünlerdir. Parça kesimi için her seferinde bir onay gerekir. Çünkü farklı parçalar her seferinde söküp takıldığı ve yaptığımız işler çok hassas milimetrik işler olduğu için belli ayarlar gerekmektedir. Arkadaşlara telefonda biz şuan fiksürü getiremiyoruz siz işlere devam edin dedikleri için kesim işlemleri yapılmaya devam edilmiş. Müşterimiz tarafından gelen parçalar yarı işlenmiş şekilde formlu saç levha halinde gelmektedir… ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı Recep Aycı; “Ben davacı şirkette 1 Temmuz 2020 tarihinde lazer teknolojileri uzmanı olarak çalışmaya başladım. Davaya konu olayın yaşandığı dönemde burada çalışmıyordum. Davalı şirkette lazer kesimi yöneten kişilerle sorun çıktığı dönemde görüşmeye başladık. Bizim çalışma prosedürümüz her zaman müşteriden biri gelerek parçaya onay verir. Müşteriden onay aldıktan sonra biz üretmeye başlarız. Ben makinenin üretim kesim aşamasında ki dönemde şirkette çalışmadığım için o dönem şirkette çalışan arkadaşlarla görüştüğümde bana yaşanan pandemi süreci nedeniyle haftasonu olduğu için … Kriko onay için birini gönderememiş. Kontrol aparatları da muhtemelen yoktu. Davalı şirketten birini gönderemedikleri içinde o şekilde devam edin gibi birşey söylemişler bunu bana davacı şirketteki arkadaşlar söyledi. Davacı şirkete parçalar gelmeden önce davalı şirkette önce presler basılıyor. Belli bir form alıp ondan sonra bize lazer kesime gelir. Normalde müşteri bizden parça kestirmek için fiyat teklifi istiyor. Bizim verdiğimiz fiyat teklifini kendileri onaylıyor. Bize parçayı gönderiyor ve kesilmesini istedikleri datayı gönderiyorlar. Bize gönderilen parça ile kesilmesi istenilen datayı biz programını yapıp 5 eksende kesimini yapıyoruz. Sonra bir adet kestikten sonra müşteriden biri geliyor, parçaya istediği ne varsa yani ölçü olarak ne istiyorsa biz o şekilde ayarlıyoruz taki kendisi okey diyene kadar. En son parçanın üzerine müşteri bu şekilde üretilmesi için okey yazıyor. Bu anlaşmalar mail yoluyla yapılıyor. En son aşamada kişi kendi gelip onay verdiği için yüzyüze görüşme yapılıyor, yazılı bir anlaşma olmuyor. Bizde genelde çalışma yapılan iki makine mevcuttur. Biri arıza yaparsa diğerinde çalışma yapılır. Davaya konu üründe hangi makinede kesildiğini bilmiyorum. Zaten bu makinelerin ikisininde ölçüsü aynıdır. Aynı görevi yapar…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı Yusuf Albayrak : “Ben davalı şirkette 2009 yılından beri satın alma mühendisi olarak çalışmaktayım. Ben taraflar arasında davaya konu sürecin son kısmında dahil oldum. Davacı firma bizden siparişi yazılı olarak aldı. Bizden yarı mamül parçalar davacı şirkete gönderiliyor. Orada 5 eksen lazer kesim işlemine tabi tutuldu. Öncesinde bizden bu işlemler için onay alması gerekiyor. Bizim fabrikadan kaliteden sorumlu Ahmet Orhan beyden onayının alınması gerekiyordu. Onaydan sonra parçaların kesilmesi gerekiyordu. Ancak öyle olmamış. Neden sürecin bu şekilde işlemediğini bilmiyorum. Lokasyon olarak ben Hasanağa fabrikasında olduğum için davaya konu Demirtaş fabrikasından yürütülen bu işleme yönelik detayları tam bilmiyorum. Onay işlemlerinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin davalı tarafından herhangi bir sözlü bildirimin yapılıp yapılmadığına dair bilgim yok. Ayıp süreciyle ilgili davacı firma ile aramızda yazışmalar oldu hatta davacı firmayı toplantıya çağırdık. Sonrasında anlaşılamadı ve mahkeme sürecine intikal edildi. Ayıplı olan ürünler Demirtaş fabrikasında bulunmaktadır… ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı Ahmet Semih Şen:” Ben davalı şirkette 2018 yılından beri çalışmaktayım. Şubat 2021 yılından itibaren üretim müdür yardımcısı olarak çalışmaktayım. Öncesinde proje mühendisiydim. Davaya konu 2112 adet ayıplı parça halen … Krikonun Demirtaş fabrikasında bulunmaktadır. Üretim başlangıç onayında şahit numune alınması gerekmekteydi. Şahit numune olayı 3 boyutlu ölçüm cihazında ölçülerek onay verilerek üretime devam edilmesi gerekmektedir. Parçanın lazer kesimi esnasında refaranslama hatasından kaynaklı ölçüsel hatalar olduğunu tespit ettik. Normalde ilk numune kesim yapılan parçayı Demirtaş fabrikasına ölçüm amaçlı göndermeleri gerekiyordu. Ancak göndermediler. Onay verilmeden üretime devam edilmez. Bizim şirket tarafından davacı şirkete onay işlemlerin yürütülmeyeceğine dair herhangi bir bildirim yapılmamıştır. Bence bu yaşanan olay davacı firmanın firma içi iletişimsizlikten kaynaklanmaktadır. Davacı firma ile çalıştığımız proje 2. Projedir. Daha öncesinde kalıp fabrikasında çalışırken taban projesi yapılmıştı. O dönemde bir sıkıntı yaşamadık. Daha öncesinde ölçü onayı alındıktan sonra işleme devam ettiler. Benim çalışma prensibim mail üzerinden yazılı olarak yapılmasıdır. Davacı tarafla mail dışında üretim onayı verilmez sadece ölçüsel değişiklik yapılacak ise onlar hakkında değerler bildirilir. Davacı firmada iş yoğundan kaynaklı normalde üretim yaptıkları makinede değil 2. Makinede üretime başlanmış olduğuna dair duyumlar aldık. Bundan kaynaklı ayıplı ürünler oluşması muhtemeldir. Öncesinde davaya konu 30.000 parça yönünden onay alınıp alınmadığını bilmiyorum bu konunun muhatabı ben değilim. Herhangi bir kontrol fikstürü çalıştığımız firmalara gönderilir ancak tekrardan cmm ölçüm cihazı ile parçanın ölçüsel değerleri kontrol edilir. Tek başına fikstür gönderilerek onay verilmez. Fikstürü gönderme sebebimiz ön onayda onların gözlemleyebileceği değişiklikler olup olmayacağı, ön tespit içindir. Ama buradaki olay farklı bir cihaza geçildiği zaman otomotiv sektörü için parçanın 3 boyutlu ölçümü şeklinde yapılır. Mailler üzerinden gördüğüm kadarıyla davacı firmaya üretimi durdurması üretilen ürünlerde ölçüsel hataların bulunduğu mail olarak bildirilmiştir… ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı Orhan Ahmet : “Ben davalı şirkette 2007 yılından beri çalışmaktayım. Şuan kalite kontrol müdürüyüm. Öncesinde kalite kontrol mühendisi olarak çalışmaktaydım. Önce müşteriden siparişleri aldıktan sonra üretim süreci başlıyor. İlk önce davaya konu parçaları derin çekme operasyonu dediğimiz bir işlemi yaptıktan sonra tedarikçi firma olan davacı firmaya gönderdik. Davacı şirket bu gönderdiğimiz parçalara delik delme ve çevre kesme işlemi yapmaktadır. Davacı şirket bu gönderdiğmiz parçalardan örnek kesme işlemi yaparak numune olarak bize göndermektedir. Bizde bu parçaların ölçümünü yaptıktan sonra eğer uygunsa onay verip devam etmesini istiyoruz. Eğer uygun değil herhangi bir yerinde hata varsa hatanın nasıl düzeltilebileceğine yönelik bir ölçüm raporu düzenleyip tekrar numune göndermelerini istiyoruz. Yeni getirilen numune tekrar ölçülür ve doğruysa üretime onay veriliyor. Bu davaya konu 30.000 parçaya yönelik süreç bu şekilde başladı. Bize numuneler gönderdiler bizde onay verdik ancak son süreçte bu ayıplı olan ürünler ile ilgili onay işlemini yürütmediler. Direk parçayı üretip bize gönderdiler. Parçalar toplu halde onay alınmadan bize gönderildi. Parçalar bize gönderildiğinde girişte giriş kontrol bölümümüz var. Orada parçaları alıp ölçümü yapılır. Davaya konu parçaların da bu şekilde ölçümünü yaptık. Ölçümü yapılınca 6-7 mm civarında kısa olduğunu gördük. Hemen o gün davacı firmaya bilgi vererek hemen firmaya gittik. Orada gittiğimiz de kalite müdürü Mustafa beyle görüştük. Parçalardaki hatalarla ilgili bilgi verdik. Bizim gittiğimiz saatte üretim olmadığı için üretim bölümünden yetkili biriyle konuşamadık. Ertesi gün bizim firmaya gelerek yetkili biriyle konuşmayı talep ettik. Davacı şirketten 3 kişi olarak, kalite müdürü Mustafa Bey, Üretimden sorumlu ismini Mustafa olarak bildiğim kişi ve bir de üretimden bir usta parçaları incelemeye geldiler. Oradaki yapılan incelemeler sonucunda aradaki farkı gördüler. Hatta bizden örnek parçalar alıp bunları düzeltebilir miyiz diye yanlarına aldılar. Sonuçta bu yüklü miktarda pahalı bir parça. Biz yurt dışındaki müşterimize bunların kullanıp kullanılmayacağına ilişkin bir sunum hazırladık. Eğer onay verirlerse bu şekliyle sapmalı olarak göndermek istediğimizi belirttik. Yurt dışındaki firmadan olumsuz yanıt gelince davacı firma ile yazışmalar başladı ancak süreç mahkemeye taşındı. Bizim şirketten kesinlikle onay işlemlerin yürütülmeden işlemlerin devam edilmesi yönünde beyan, mail ve telefon görüşmesi yapılmadı. Kaç yıldır kalite kontrol bölümünde çalışıyorum. Onay verilmeden bu işlemler yapılmaz. Özellikle kalite bölümünün kesinlikle bu şekilde telefonla ölçüm yapmadan onay verme durumu söz konusu olmaz. Biz yurt dışındaki firmaya hatalı parçayı göndermedik sadece hatalı olan parçayı sapmalı olarak kabul edip edemeyeceğini sorduk. Parça hatalı geldiği için hata bildirimi açtık. Hatanın neden kaynaklandığını firmamıza gelen kişilere sordum. Bana iki tane kullandıkları lazer tezgahları olduğunu, normalde bizim parçalarımızı birinci tezgahta yaparlarken o tezgah dolu olduğu için diğer tezgaha alıp orada çalıştıklarını, o sırada da referanslama hatası yapılmış olabileceğini bundan dolayı parçaların hatalı çıkmış olabileceğini söylemişler… ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dava dosyası, ibraz edilen deliller ve mahallinde (… Kriko ve Yedek Parça San ve Tic Ltd. Şti DOSAB) davaya konu ayıplı olduğu iddia olunun üzerinde keşfen inceleme yapılarak üretimde ayıp olup olamadığı, üretimin taraflar arasında mail yazışmalarında belirlenen şartlara uygun olup olmadığı, yapılması gereken işten beklenen faydayı sağlayıp sağlayamayağı, bu şekilde üretimde kullanılıp kullanılamayacağı, ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olup olmayacağı hususlarının 2 Makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile incelenerek, ayrıca bir SMM bilirkişi aracılığı ile de taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizin belirlenmesine yönelik rapor tanzimi için, 17/12/2021 günü, Makine Mühendisi Bilirkişi Eyüp Sabri Atlıoğlu ve Cafer Kaplan refaketinde keşif yapılarak, dosyanın Makine Mühendisi bilirkişilere teslim edildiği, ayrıca SMMM bilirkişi Ayhan Aydın’a da yerinde inceleme yetkisi verilerek, taraf ticari defter ve dayanağı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim etmesi için dosyaya görevlendirildiği görülmüştür.
29/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 17/01/2021 tarihinde Mahkeme Heyeti ile birlikte dava konusu otomobil sac aksamının
(4K0-803-371-A Konsole Batterie o.Z.) bulunduğu … Kriko ve Yedek Parça San ve Tic
Ltd. Şti DOSAB da bulunan davalının fabrikasına gidilerek parçalardaki Lazer Kesim
Hatasının (Laser Cutting Error) şikâyetin gerçekliğini kontrol etmeye yönelik olarak
yapılan inceleme sonucundaki tespitlerimiz aşağıdaki gibi olduğu, raporda dava konusu edilen
4K0-803-371-A Konsole Batterie o.Z.) bundan sonra otomobil sac aksamı olarak,
parçalardaki Laser Cutting Error ise hatalı parça olarak anılacağı,
davaya konu edilen yarı mamul durumundaki hatalı olduğu ifade edilen otomobil sac aksamı
davalının sac aksamı üreten fabrikasının içerisinde depolanmış durumda olduğu, yapılan incelemede, davalı tarafından davacıya yapılan işin nitelik olarak, davalının
fabrikasında üretilen (presle sac şekillendirme) parçalarda fazlalıkların lazer yöntemi
kullanılarak kesilmesi işlemi olduğu, dava konu edilen hatalı parçalar arasından rastgele alınan seçilen iki parça ile daha önceden
üretilen hatasız üretimi yapılan “şahit numune” olarak adlandırılan parçalar üzerinde
karşılaştırmalı olarak yapılan incelemede parçalardaki delik merkezlerinin karşılamadığı,
aşağıdaki işaretle bölgelerde 4-6 mm arası ölçü farklı olduğu tespit edildiği, davalı tarafından davacıya daha önceden yaptırılan ve davalının onay verdiği hatasız
şahit numunelerle yapılan diğer parçalarla birleştirme işleminde, parçalar arasında
herhangi bir boşluk olmadığı tespit edildiği, davacı tarafından 15.06.2020 tarihinde yapılan ölçüm testlerinde ortaya çıkan, hatalı
imal edilen ( hatalı kesim yapılan) parçalar yapılan birleştirme işleminde parçalar
birleşmesi gerekli olan bölgelerinde 4-6 mm kadar boşluk kaldığı tespit edildiği, bu parçaların nihai olarak otomobil üretiminde kullanılmasının mümkün
olmadığı ve hatalı kesilen parçaların onarımının mümkün olmadığı tespit edildiği, davalı tarafından daha önceden üretilen ve hatalı olarak davacı tarafından kesim
yapılan parçalardan, hatanın nereden kaynaklandığı konusu belirlemek için ve kontrol
etmek amacı ile mahkeme heyeti nezaretinde prese yeniden üretim kalıplarının
bağlatılarak numune üretimi yaptırıldığı, heyetimiz gözetimimizde üretilen yeni parçalar davalı firma içerisinde bulunan üç
boyutlu ölçüm cihazı (Mitutoya Crista) kullanılarak, üretilen parça üzerinde ölçümler
yapılmış ve aşağıda ölçüm sonuçları raporu elde edildiği, ölçümlerde raporda kırmızı ile belirtilen ölçüler tölerans dışı ve uygunsuz olduğu tespit edildiği, sonuç olarak dava konu olan otomobil sac aksamı ile ilgili olarak; gerek üç boyutlu ölçüm cihazı ile
gerekse tarafımızdan yapılan ölçüm ve gözlemler sonucunda, davalı tarafından üretilen
parçalarda ölçüsel hata olmadığı, davacı tarafından parçalarda yapılan lazer kesim işleminin
hatalı olarak kesilmiş olduğu, davalı tarafından davacıya yaptırılan lazer yöntemi ile sac
kesim işleminde ölçüsel hataların olduğu, davacı tarafından hatalı imal edilen ( hatalı kesim
yapılan) parçaların onarımının mümkün olmadığı, başka bir yerde kullanılmasının da
mümkün olmadığı, dava dosyasına sunulan e -mail yazışmalarında, davacının üretim yapması konusu ilk
çalışmanın başladığı dönemde 03 Aralık ve 2019 ve 05 Aralık 2019 tarihli email ekinde
davacı firma tarafından lazer kesimi yapılan numune parçalar üzerinden gerekli kontroller
yapılmış ve bu kontrollere göre parçaların kesimin yapılması yer alan kontrol formu ile
bildirildiği, dava dosyasında bulunan 12.Ağustos 2020 tarihli davacı taraf çalışanı Fatih Erdem
tarafından davalı çalışanı Yusuf Albayrak a gönderilen mailde ….size fason olarak
çalıştığımız parçanın kalite hatası ile ilgili olarak yaptığımız toplantıyı özetlersek; parça
kesim sırasında kontrol fikstürü olmadığı ve sizden herhangi bir onay prosedürü gelmediği
için lazerde mevcut fikstürle imalat yapılıp size üç ayrı parti olarak sevk edildi, sevkler
içinde herhangi bir geri bildirim söz konusu değil, bu sebeple üretim sorunsuz olarak kabul
edilip üretim tamamlanmıştır….” ifadeler bulunmakta olduğu,
dava dosyasında bulunan 18.Ağustos 2020 tarihli davalı taraf çalışanı …. ….
tarafından davacı çalışanı …. .em e gönderilen mailde ….parçaların onayı alınmadan
üretilmesi itirazımıza haklı gerekçe olarak yeterlidir… ifade bulunmakta olduğu,
mahkemece cevaplanması istenen üretimin taraflar arasında mail yazışmalarında belirlenen
şartlara uygun olup olmadığı konusu ile ilgili olarak; davalı davacı arasında dava konusu
parçalarla ilgili 2018 yılından itibaren çalışmaların başlamış olduğu, imalat sürecinde,
parçaların davacıya gönderildiği ve kesim işlerinin yapılması için (örneğin 1000 adet gibi)
parti parti onay verildiği, davalı firmanın kendi çalışanları arasında 20.Mayıs.2020 tarihinde
iç yazışmasında davaya konu edilen parçalardan 2000 adet lazer kesim için gönderileceği,
parçaların 03.06.2020 tarihine kadar tamamlanması gerektiği bildirildiği, davalı davacı arasındaki e mail yazışmalarında parçaların laser kesim için davacıya
gönderildiği belirtilmiş olup, yazışmalardan üretim süreci ile ilgili numune alma, onay ve
kontrol süreci ile ilgili açıklama bulunmadığı, bu işlemlerle ilgili tarih belirtilmediği ,davacı tarafından yapılan üretimin ayıplı olduğu,
davacı tarafından yapılması gereken işten davalının beklenen faydayı sağlayamadığı, davacı tarafından üretilen parçaların mevcut durumu ile üretimde kullanılamayacağı,
ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olmadığı, taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemesi yönünden ise, davalı şirket 2018, 2019, 2020 yıllarında ticari (yevmiye) defterlerini e-defter olarak tuttuğu,
yevmiye defterlerinin e-defter beratlarının kanuni sürelerde oluşturulduğu,
davacı şirketin 2018 yılı fiziki (yevmiye) defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirket 2019, 2020 yıllarında ticari (yevmiye) defterlerini e-defter olarak tuttuğu, yevmiye
defterlerinin e-defter beratlarının kanuni sürelerde oluşturulduğu,
davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen tüm faturaların (tablo 2), tarafların
ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından, davacı şirkete banka yoluyla
yapılan tüm ödemelerin (tablo 1) tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket
tarafından, davacı şirkete düzenlenen iade ve yansıtma faturasının davalı şirketin ticari
defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
davacı şirketin ticari defterlerine göre;
23.09.2020 takip tarihinde davacının, davalıdan gözüken alacağı 212.895,01 TL
,07.10.2020 tarihinde davalı tarafından, davacı şirketin banka hesabına 36.245,73 TL ödeme
yapıldığı,
dava tarihinde; davacı şirketin, davalı şirketten 176.649,28 TL alacaklı gözüktüğü,
davalı şirketin ticari defterlerine göre;
23.09.2020 takip tarihinde davalının, davacı şirkete 36.245,73 TL borçlu gözüktüğü, ödeme emrinin davalı şirkete 06.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği,
davalı şirket tarafından 07.10.2020 tarihinde davacı şirketin banka hesabına 36.245,73 TL
ödeme gönderilerek hesapların kapatılmış olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın daha önceki bilirkişi heyetine tevdi ile, davalı defterlerinde kayıtlı zarara ilişkin 18/08/2020 tarihli yansıtma fatura değerinin ayıp iddiasına konu 2112 adet ürüne değer itibari ile uygunluğunu denetler denetime elverişli ek rapor düzenlenmesine yönelik rapor tanzimi için, dosya tüm ekleri ile birlikte kök rapor hazırlayan bilirkişilere teslim edilmiştir.
19/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporda özetle;
Davalı şirketin 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi; net satışlar 84.019.214 , satışların maliyeti (-) 57.903.261,
brüt satış karı 26.115.953 ,faaliyet giderleri (-) 5.493.315 ,faaliyet karı 20.622.638
olduğu, dava konusu ürün; davalı tarafından diğer şirketleri olan … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’ne ihraç
kayıtlı fatura edilmekte olup bu şirket tarafından ihraç edilmekte olduğu, davalı tarafından, diğer şirketlerine düzenlenen 19.06.2020 tarih faturaya göre ürünün satış fiyatı
KDV hariç 98,16 TL olduğu, davalı şirket tarafından, davacı şirkete düzenlenen e fatura (yansıtma bedeli); 18.08.2020 tarih, HUN2020000000658 nolu, 2112 adet, 3,93 birim fiyat Euro, %18 KDV dahil fatura genel tutarı 9.794,19 Euro, 85.685,45
TL bedelli olduğu, kur =8,7486
TL olduğu, davalı şirket tarafından, davacı şirkete ayıplı ürünler nedeniyle düzenlenen (yansıtma bedeli)
faturasının değer olarak uygun olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında, davalı tarafından üretilen otomobil sac aksamına ilişkin parçaların davacı tarafça lazer kesimi konusunda 2018 yılından beri devam eden bir ticari ilişki bulunduğu, takibe konu uyuşmazlığın da iş bu ticari ilişki kapsamında, davacı tarafça 2112 adet parçanın ayıplı kesildiğini iddiası nedeniyle ödenmeyen bakiye alacağın tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve ihtilaf konusu olan e faturaların; toplam 2.112 adet parçanın lazer kesimine ilişkin 05.06.2020 tarih, MCN2020000001830 nolu,36.178,80
TL bedelli, 08.06.2020 tarih, MCN2020000001852 nolu, 30.149,00
TL bedelli ve 10.06.2020 tarih, MCN2020000001892 nolu, 24.636,04
TL bedelli olmak üzere toplam 90.963,84
TL bedelli faturalar olduğu anlaşılmaktadır.

2112 adet parçanın ayıplı kesildiğini iddiası nedeniyle davalı tarafça, davacı tarafa 18.08.2020 tarihli 90.963,84 TL bedelli iade faturası ve 9.794,19 Euro(85.685,45 TL) bedelli yansıtma faturası kesildiği, uyuşmazlığın da iş bu iki adet faturadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan keşif, benimsenen gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından otomobil sac aksamına yönelik parçalarda yapılan lazer kesim işleminin ayıplı olduğu, davacı tarafından yapılması gereken işten davalının beklenen faydayı sağlayamadığı, davacı tarafından üretilen parçaların mevcut durumu ile üretimde kullanılamayacağı,
ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme akdedilmemiş, süreç 2018 yılından beri elektronik posta yazışmaları ile devam ettiği,
dava dosyasına sunulan e -mail yazışmalarında, davacı tarafça üretimin yapılaması konsunda ilk
çalışmanın başladığı dönemde, davacı firma tarafından lazer kesimi yapılan numune parçalar üzerinden gerekli kontroller
yapılmış ve bu kontrollere göre parçaların kesimin yapılması yer alan kontrol formu ile
bildirildiği, imalat sürecinde,
parçaların davacıya gönderildiği ve kesim işlerinin yapılması için parti parti onay verildiği, davalı davacı arasındaki e mail yazışmalarında parçaların laser kesim için davacıya
gönderildiği belirtilmiş olup, yazışmalardan ve dinlenen tanık beyanlarından üretim süreci ile ilgili numune alma, onay ve
kontrol süreci ile ilgili açıklama bulunmadığı, davacı tarafça davaya konu parçalar üzerinde onay alınmadan lazer kesim işlemlerinin yapıldığının anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafça
2112 adet parçanın ayıplı kesilmesi nedeniyle davacı tarafa 18.08.2020 tarihli 90.963,84 TL bedelli iade faturası ve 9.794,19 Euro(85.685,45 TL) bedelli yansıtma faturasının davacı tarafça iade edilerek ticari defterlerde yer almadığı tespit edilse de, sunulan 12.06.2020 tarihli mail yazışmasında davalı tarafça, lazer kesimleri yapılıp 05/06/2020, 08/06/2020 ve 10/06/2020 tarihli sevk irsaliyeleri ile toplam 2112 adet parçanın teslim alındığı, kontroller sırasında gönderilen parçaların kenar boylarında kesim hatası olduğunun tespit edildiği, davacı firmaya dün yapılan ziyaret sırasında da görüldüğü gibi bir önceki üretim ile son sevkiyattaki parçalar arasında 4-6 mm arasında uzun gözükmekte olduğu, parçaların uzun kenarları kalıpta büyük olduğundan kenarda bükülmeler meydana geldiği, ayrıca diğer birleştiği parçada altlarında açıklık kaldığı, şu anda parçaları red sahasında beklettikleri, müşteriye parçaların bu şekilde kullanılıp kullanılamayacaklarını öğrenmek için sapma talebinde bulunduklarını, parçaları bu şekilde kullanabilirler ise parçaların üretimine devam edeceklerini, müşteri olumsuz yanıt verirse parçaların davacı tarafa iade edilip bedelinin faturalandırılacağının belirtildiği, bu şekilde teslim alınan parçalarda davalı tarafça yapılan kontroller sırasında ortaya çıkan davacı taraf kesim hatalarının davacı tarafa bildirildiği anlaşılmakla davacı tarafın ayıp ihbarına ilişkin itirazının yerinde olmadığı, ayrıca, taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda,
davacı şirketin ticari defterlerine göre; takip tarihinde davacının, davalıdan gözüken alacağı 212.895,01 TL olduğu,
07.10.2020 tarihinde davalı tarafından, davacı şirketin banka hesabına 36.245,73 TL ödeme
yapıldığı,
dava tarihinde; davacı şirketin, davalı şirketten 176.649,28 TL alacaklı gözüktüğü,
davalı şirketin ticari defterlerine göre; davalı tarafça düzenlenen uyuşmazlığa konu iade ve yansıtma faturası sonrasında takip tarihinde davalının, davacı şirkete 36.245,73 TL borçlu gözüktüğü,
ödeme emrinin davalı şirkete 06.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından 07.10.2020 tarihinde davacı şirketin banka hesabına 36.245,73 TL
ödeme gönderilerek hesapların kapatılmış olduğu, davalı tarafından yapılan ödeme ve ayıplı olarak kesildiği tespit edilen 2112 adet parça nedeniyle kesilen faturalar dikkate alındığında davalı tarafın takibe itirazında haklı olduğu anlaşılmakla Mahkememizce davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 2.571,24-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 2.490,54-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 32.805,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 20,00 TL harç, 150,00TL tanık ücreti, 25,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 195,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022
Katip 221345 Hakim 150129
E-İmzalı E-İmzalı