Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2023/95 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/225 Esas
KARAR NO : 2023/95

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI/BİRLEŞEN DOSYA DAVACISI : … (TC. …)
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -… UETS
DAVALI/BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI : … (TC. …) …
VEKİLİ : Av. … ….UETS

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/02/2019-06/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2023
Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 26/02/2019 tarih ve 2019/275 Esas 2019/269 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit davasına ilişkin yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile dava dışı … arasında … numaralı taşınmaz ile ilgili olarak 15/07/2018 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkili ile dava dışı … arasında yapılan kira sözlemesine de davalı …’ın emlakçı olarak aracılık ettiğini, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesine göre aylık kira bedeli 800, 00 TL olduğunu, yine kira sözleşmesine göre müvekkilinin mal sahibine 800,00 TL depozito verdiğini ve her ay kira karşılığı için 800,00 TL miktarlı 11 adet senedi davalı ve mal sahibine verdiğini, anılan taşınmazın tahliye edileceğinin 05/12/2018 tarihinde mal sahibine bildirildiğini ve 15/12/2018 tarihinde taşınmazın tahliye edildiğini, halihazırda yeni bir kiracıya kiralandığını, müvekkili tarafından anılan taşınmaz tahliye edilene kadar her ay düzenli olarak ödemeler yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak herhangi bir borç olmamasına rağmen kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2019/643 esas ve 2019/… sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, anılan takiplerin kesinleşmesi halinde müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacağından takibin tedbiren durdurulmasına, davalının kötüniyetli hareket ettiği sabit olduğundan %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkile gönderilen tebligat usule aykırı olup, müvekkili adresinin Dumlupınar Mah. Değil, zira müvekkili kardeşi orada iş yapmakta olduğunu, müvekkili adresinin … olduğunu, bu sebeple dava dilekçesinin tebligatı usule aykırı olduğunu, yeniden tebligatın bilinen adresine yapılması gerektiğini, müvekkili, emlak komisyoncusu olup, davacının bahsettiği kira sözleşmesi ile bir ilgisi bulunmadığını, dava dosyasının ekinde sunulan kira sözleşmesinde … kiralayan olarak görüldüğü ve ödenen kiralarda …’a ödendiği sunulan dekontlardan anlaşılmakta olduğunu, ancak ödenen bedellerin müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, zira sunulan kira sözleşmesinde müvekkili herhangi bir imzası yer almayıp, ismi dahi olmadığını, davacının bu sözleşme ile müvekkili arasında nasıl bir bağ kurduğunun anlaşılamadığını yine kira sözleşmesinin incelenmesinde, herhangi bir yerinde bono düzenlendiğine dair bir ibare yer almadığını, müvekkili, emlak komisyoncusu olduğundan davacının talebi üzerine ona istediği şekilde daireler gösterdiğini, bunun karşılığında yani sunulan hizmetin karşılığında bunun bedelinin ödenmesi istendiği, ancak davacı, bugün ödeyeceğim, şu gün ödeyeceğim diyerek müvekkili devamlı oyaladığını, daha sonrasında davacı, sunulan hizmet bedelinin nakit olarak o gün ödeyemeyeceğini bunun karşılığında kambiyo senedi vererek vade gününün belirlenmesi için sözünde durmak istediğini göstermek için müvekkile kendisinin serbest iradesiyle imzaladığı bonoları müvekkile verdiğini, daha sonra davacı tarafından, bononun vade günü geldiğinde yine nakit olarak karşılığı ödenmediğinden, artık müvekkili davacıya cebri icra yolu ile bonoları tahsil edeceğini davacıya bildirdiğini, kısaca, davacı kendi serbest iradesiyle imzaladığı bonoyu şuan kötüniyetli olarak inkar ettiğini, şuan kendisi tarafından tanzim edilen bonoya bilerek kötüniyetli olarak menfi tespit davası açtığını, HMK gereği, yazılı borca karşılık yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, ancak davacının bu şekilde bir delil sunmadığı da ortada olup, işbu nedenle davanın reddi gerektiğini, anılan bu nedenlerle; davanın reddine, davacı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/302 E. 2021/508 K.
ASIL DAVA
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin dava dışı … ile arasında …. numaralı taşınmaz ile ilgili olarak 15/07/2018 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye davalı …’ın emlakçı olarak aracılık ettiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye göre 800,00 TL depozito verdiğini ve her ayki kira karşılığı olarak da 800,00 TL miktarlı 11 adet senedin davalı ve mal sahibine verildiğini, 05/12/2018 tarihinde mal sahibine taşınmazın tahliye edileceğinin bildirildiğini ve aynı tarihte tahliye edildiğini, müvekkili tarafından taşınmaz tahliye edilene kadar tüm kira ödemeleri eksiksiz olarak yapılmasına rağmen kalan senetlerin müvekkiline geri verilmediğini, müvekkilinin anılan kira süresi nedeniyle davalıya herhangi bir borcu olmamasına rağmen davalının haksız ve kötü niyetli olarak kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile Bursa 5. Müdürlüğü 2019/12807 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takiplerin kesinleşmesi halinde müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacağı için takibin tedbiren durdurulmasını, takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin emlak komisyoncusu olup, davacının bahsettiği kira sözleşmesi ile bir ilgisi bulunmadığını, dava dosyasının ekinde sunulan kira sözleşmesinde … kiralayan olarak görüldüğünü, ödenen kiralarda …’a ödendiği sunulan dekontlardan anlaşıldığını, ancak ödenen bedellerin müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, zira sunulan kira sözleşmesinde müvekkilinin herhangi bir imzasının ve isminin yer almadığını, kira sözleşmesi incelediğinde herhangi bir yerinde bono düzenlendiğine dair bir ibare yer almadığını, Müvekkilinin emlak komisyoncusu olduğundan davacının talebi üzerine ona istediği şekilde daire gösterdiğini, sunulan hizmetin karşılığında bunun bedelinin ödenmesi istendiğini, ancak davacının bugün ödeyeceğim, şu gün ödeyeceğim diyerek müvekkilini devamlı oyaladığını, daha sonrasında davacının sunulan hizmet bedelinin nakit olarak o gün ödeyemeyeceğini bunun karşılığında kambiyo senedi vererek vade gününün belirlenmesi için sözünde durmak istediğini göstermek için müvekkiline kendisinin serbest iradesiyle imzaladığı bonoları müvekkiline verdiğini, daha sonra davacı tarafından, bononun vade günü geldiğinde yine nakit olarak karşılığı ödenmediğinden, artık müvekkilinin davacıya cebri icra yolu ile bonoları tahsil edeceğini davacıya bildirdiğini, vade günü geldiğinde de borcunu nakit olarak müvekkiline getirmediğinden icra takibi yolu ile tahsil yoluna gidildiğini, davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak menfi tespit davası açtığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı taraf yüklenmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/323 E. 2021/419 K.)
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile dava dışı … arasında …numaralı taşınmaz ile ilgili olarak 15/07/2018 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkili ile … arasında yapılan kira sözleşmesine de davalı … emlakçı olarak aracılık ettiğini, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesine göre aylık kira bedeli 800,00 TL olarak belirlendiğini, kira sözleşmesine göre müvekkilin mal sahibine 800,00TL depozito verdiğini ve her ay kira karşılığı olarak 800,00TL’lik 11 adet senet davalı ve mal sahibi arasında düzenlendiğini, taşınmazın 05.12.2018 tarihinde tahliye edileceği müvekkiline bildirildiği ve taşınmazın 15/12/2018 tarihinde tahliye edildiği ve yeniden yeni bir kiracıya kiralandığı, davacı müvekkili tarafından taşınmaz tahliye edilene kadar tüm kira ödemeleri eksiksiz olarak yapıldığı, kira sözleşmesi yapılırken belirlenen ve ödenen depozito da Aralık ayına ait kiraya mahsup edildiği, ve bu şekilde taşınmazdan tahliye edilmesine rağmen kalan senetlerin geri verilmediğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak herhangi bir borç olmamasına rağmen kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi halinde müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacağını, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğine rağmen davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER; Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/643 Esas, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas, Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2019/545 Esas, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12807 Esas sayılı dosyaları,… Bankası ve …Bankası yazı cevapları, kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE,
Asıl dava; davacı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/643 Esas sayılı dosyasında, 15.08.2018 düzenleme tarihli, 15.09.2018 vade tarihli, 800,00-TL bedelli bonodan kaynaklı; Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasında ise 15.08.2018 düzenleme tarihli, 15.10.2018 vade tarihli, 800,00-TL bedelli bonodan kaynaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Birleşen dava; davacı aleyhine Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2019…. Esas sayılı dosyasında, 15.07.2018 düzenleme tarihli, 15.11.2018 vade tarihli, 800,00-TL bedelli bono ile, 15.07.2018 düzenleme tarihli, 15.12.2018 vade tarihli, 800,00-TL bedelli bonodan kaynaklı; Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12807 Esas sayılı dosyasında ise, 15.09.2018 düzenleme tarihli, 15.12.2018 vade tarihli, 5.000,00-TL bedelli bonodan kaynaklı; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/643 Esas (2022/11473 yeni esas) sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı vekili tarafından, 18/01/2019 tarihinde, davacı aleyhine 800,00-TL bono, 50,28-TL işlemiş faiz, 2,40-TL komisyon olmak üzere toplam 852,68-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı vekili tarafından, 18/01/2019 tarihinde, davacı aleyhine 800,00-TL bono, 38,12-TL işlemiş faiz, 2,40-TL komisyon olmak üzere toplam 840,52-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12807 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı vekili tarafından 08/11/2019 tarihinde, 5.000,00-TL senet alacağından kalan bakiye 1.471,00-TL, 4,41-TL komisyon, 256,98-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam, 1.732,39-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2019/545 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı vekili tarafından, 10/01/2019 tarihinde davacı aleyhine 800,00-TL bono asıl alacak, 800,00-TL bono asıl alacak, 11,05-TL faiz alacağı, 1,60-TL komisyon, 5,13-TL faiz alacağı, 1,60-TL komisyon olmak üzere toplam 1.619,38-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda, davanın ve birleşen davanın bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, HMK 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülecek her türlü iddianın senetle ispat zorunluluğunun bulunduğu, her ne kadar davacı, dava dışı …’la yapılan 15/07/2018 tarihli kira sözleşmesi gereğince davalı …’ın emlakçı olarak aracılık ettiğini, kira sözleşmesine göre her ay kira karşılığı için 800,00 TL miktarlı 11 adet senedi davalı ve mal sahibine verdiğini, taşınmaz tahliye edilene kadar her ay düzenli olarak ödemeler yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak herhangi bir borç olmamasına rağmen kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile takip başlatıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmişse de, söz konusu kira sözleşmesinde takibe konu bonolara ilişkin bir düzenleme yer almadığı gibi, davalının da söz konusu kira sözleşmesinde isminin ya da imzası yer almadığı, kira sözleşmesinde dava dışı … kiralayan olarak görüldüğü, ayrıca kira bedellerine ilişkin yapılan ödemelerin de dava dışı …’a ödendiğinin sunulan ve Mahkememizce celp edilen dekontlardan anlaşılmakta olduğu, davacının kambiyo senedinin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak bir yazılı belge sunamadığı, davalının tanık dinletmeye açık muvafakati de bulunmadığından davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, davacının takibe konu bonodaki imzaya bir itirazının da bulunmadığı, davacının kambiyo senedine yönelik iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmakla, Mahkememizce, davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, ayrıca takibin durdurulması söz konusu olmayıp davalı tarafın ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararı söz konusu olmadığından, mahkememizce yasal şartlar oluşmadığından asıl ve birleşen davada kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1- ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A) Davanın REDDİNE,
B) Yasal koşullar oluşmamakla kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
C)-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile, bakiye 135,50-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
D)-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
E)-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
A) Davanın REDDİNE,
B) Yasal koşullar oluşmamakla kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
C)Asıl dava yönünden; Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile, 120,60-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
D)Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/323 E. 2021/419 K. Sayılı dava yönünden;Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile, bakiye 135,50-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
E) Asıl dava yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.471,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
F) Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/323 E. 2021/419 K. Sayılı dava yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
G) Asıl ve birleşen davada davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre asıl ve birleşen dosyada artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair davacı ve birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ve birleşen dosya davalısının yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır