Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/180 E. 2022/101 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2021/180
KARAR NO :2022/101

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, davalı ile arasında yapılan ticari mal satımı neticesinde davalıdan alacağı mevcut olup bu alacağın tahsili için Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/86 değişik iş sayılı dosyadan alınan ihtiyati haciz kararı ile Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, esas dosyadan alınan talimat ile 04/02/2021 tarihinde İzmir 3. İcra 2021/… esas sayılı dosyadan borçlu şirkete hacze gidildiğini ve borçlu şirket tarafından ihtiyati haciz miktarı olan 40.000.-TL talimat dosyasına yatırıldığını, aynı gün icra dairesine itiraz dilekçesi sunulduğunu, devamında Bursa 9. İcra dairesinin 2021/… esas sayılı dosyasının 05/02/2021 tarihli kararı ile “borçlu vekilinin itirazının kabulü ile dosyanın durdurulmasına ve konulan hacizlerin kaldırılmasına” karar verildiğini, davalı-borçlunun icra takibinde takibe, yetkiye, borca, faize ve borcun tüm fer’ilerine itiraz etmiş olup davalı borçlunun yaptığı itirazları kabul etmediklerini, davalı-borçlunun borca itirazlarına ilişkin olarak davacı müvekkilin söz konusu takip ile ilgili alacağına ait bütün kayıtlarının bulunduğu ticari defterleri incelendiğinde davalının borcu ve davamızın haklılığı açığa çıkacağını, davalı-borçlunun itiraz dilekçesinde yetkisiz icra dairelerince takibin yapıldığını ifade ettiğini, fakat yetkili icra dairesini belirtmediklerini, bu sebeple yetki itirazları geçersiz olduğunu, müvekkil şirketin ticari faaliyetlerini yürüttüğü ve resmi kayıtlardaki adresi de Bursa olduğunu, mevcut olayda, müvekkil firmanın davalı yandan cari hesap alacağı bulunmakta, bu alacağa ilişkin aralarında yapılmış herhangi bir yetki sözleşmesi de bulunmadığından İİK’nun 50/1. Maddesi uygulama alanı bulmakta olduğunu, müvekkilinin firmanın ticaret sicil adresinin Bursa olup, cari hesap gereği müvekkil şirketçe düzenlenen faturalardaki adres, mahkemenizce incelendiğinde görüleceği Bursa adresi olduğunu, TBK 89 açık hükmü gereği yetkili icra daireleri Bursa İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle davalı-borçlunun icra takibinin yetkisizliğine ilişkin iddiaları yersiz olduğunu, davalı-borçlunun icra takibine haksız yere itiraz etmiş olup davalı borçlunun yaptığı itirazı kabul etmediklerini, ayrıca, davacı müvekkilin söz konusu takip ile ilgili alacağına dair tüm kayıtları usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde de mevcut olduğunu, müvekkile olan borcundan dolayı başlatılmış olan ilamsız icra takibine davalı tarafından haksız yere itiraz edilerek icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğini, müvekkil davacının, icra takibinin durmasıyla alacağına kavuşamayarak haksız yere zor durumda kaldığını, ayrıca müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde düzenlenen cari hesap ekstresi ile davalı borçluya verilen faturalarla sabit olduğundan ve davalı borçlu tarafından icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz edildiğinden davalı-borçlunun takip tarihindeki döviz satış kuruna göre alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla –icra inkar tazminatına—mahkum edilmesi gerektiğini, davalı şirketin icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın tek amacı icra takibini durdurmak ve itirazın iptali neticesinde cari hesap alacağının tahsilini imkansız hale getirmekte olduğunu, iş bu sebepler ile müvekkilinin alacağının tahsilinin ileride imkansız hale gelmesi ihtimali de dikkate alınarak davalı borçlu şirketle ilgili olarak öncelikle teminatsız olarak, sayın mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek tüm bu sebeplerle, davalı borçlunun icra takibine yaptığı kötüniyetli itirazının iptaline ve borçlunun icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı müvekkil arasında yapılan ticari mal satımı neticesinde anlaşmalık konusu bir kumaş sebebi ile talimat ile 04/02/2021 tarihinde İzmir 3. İcra 2021/… esas sayılı dosyadan müvekkil şirkete hacze gelindiğini ve ardından ihtiyati haciz miktarı olan 40.000 TL talimat dosyasına yatırıldığını, aynı gün icra dairesine yapılan işleme ve borca ilişkin itirazlarını içeren dilekçe sunulduğunu, öncelikle mahkemenin takibe yaptığımız itiraz üzerine duran takip ile alakalı olarak ve davanın açılış yeri olarak değerlendirme yapılıp , taraflar arasında yazılı bir yetki sözleşmesi olmaması sebebi ve borçlunun işletme yeri adresi İzmir olması ile yetki yönünden davanın reddi gerekmekte olduğunu, haksız yapılan takibe ilişkin borcu da kısmen kabul ettiklerini, gönderilen ürünlerin hatalı ve işleme girmeden anlaşılamayacak nitelikte olmaları sebebi ile müvekkil şirket müşterinin siparişleri için işleme başladıktan sonra gelen kumaşın ayıplı olduğunu gördüğünü, hemen davacı yana bildirdiğini, müşterinin müvekkil şirkete yönelttiği reklamasyon bedeline ilişkin yine davacı yana bildirim yapıldığını, ayrıca fatura kesilip gönderilmiş olmasına rağmen faturaya da itiraz ettiklerini, kaldı ki müşterinin müvekkile uyguladığı reklamasyon davacı yanın müvekkile göndermiş olduğu gizli ayıplı mallardan doğduğunu, gönderilen kumaşların gramajlarındaki ciddi değişimlerin müşteri yönünden alınan siparişlerin yapılmasına imkan vermediğini, gönderilen ürünler ile alakalı olarak gramaj değişimleri bildirilmiş olmasına rağmen davacı yan hiçbir yapıcı çözüm sunmadığını ve sürekli olarak müvekkili geçiştirme yoluna gittiğini, müvekkilinin yaşanan olay neticesinde hem müşteri yönünden hem de çalışanları ile ayıplı mal sebebi ile sıkıntı yaşamış ve hala yaşamakta olduğunu, müvekkilinin hala ticari faaliyetlerini ihracat ve iç piyasa olarak sürdürmekle birlikte uzun yıllardır tekstil sektöründe faaliyet gösteren saygın bir şirket olduğunu, ülke istihdamının yanı sıra ihracata da katkıda bulunan müvekkil şirket aleyhine yapılan haksız ve gerçekten yoksun borca ilişkin takibin iptalini istemekte olduklarını belirterek davacının kötü niyetle yapmış olduğu icra takibinin iptaline ve alacaklının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafça davalı yana yapılan kumaş baskı işlemi işi nedeni ile ayıplı ve eksik gramajlı ürün teslimi yapılıp yapılmadığı, var ise ayıbın niteliği ve tutarının neden ibaret olacağı, davacının faturaya konu alacak tutarının icra takibi itibari ile neden ibaret olacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce bir kısım tanık beyanları alındıktan sonra Mahkememizin 14/06/2021 tarihli oturumunda dosyanın bütün halinde İzmir Nöbetçi ATM’ye gönderilerek davalı tanığı …..n da keşif mahallinde dinlenmek üzere ayıplı olduğu iddia edilen, davacı tarafça pamuklu kumaş ürünleri üzerine baskısı gerçekleştirilen tekstil ürünleri üzerinden mahkemece resen seçilecek bir tekstil mühendisi bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, aynı zamanda davalı şirkete ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde de bir SMMM bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, dosya kapsamına uygun şekilde taraflar arasında anlaşması ve görüşmeleri gerçekleştirilen kumaş baskı işleminin yapılması sonrasında kumaşların davalı şirkete teslim ve tesellümü anındaki gramaj ölçümlerine ilişkin kayıtlarında inceleme konusu yapılarak davalı tarafça üretiminde kullanılan kumaşların metre karedeki gramaj yoğunluğunun, davacı tarafta daha önce davalı firmaya teslim edilen numune kartelasındaki ve üretim öncesinde teslim edilen üretim numunesindeki gramajlara uygun olup olmadığı, ürünlerde davacı üretiminden kaynaklı eksik gramaj şeklinde beliren bir ayıp olup olmadığı, var ise ayıbın gizli ayıp olarak tabir edilip edilemeyeceği, ayıbın en erken hangi aşamada anlaşılabileceği, davalı müşterileri tarafından bu kumaşlarla üretilen ürünlere ilişkin herhangi bir iade faturası düzenlendi ise davalı şirket defterlerinde ne şekilde yer aldığı, bahse konu iade faturalarında iade sebebinin ne şekilde yazılı olduğu, ayıp var ise ve davacı tarafın üretiminden kaynaklanıyor ise davalı tarafça davacıya kesilen iade (reklamasyon) faturasının ayıplı ürün tutar ve değerine uygun olup olmadığı, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin tutar ve değeri, ikinci el olarak kullanımı ve piyasada değerlendirilmesinin mümkün olup olmayacağı, yine bu ihtimalde sovtaj değerinin neden ibaret olacağı konularında rapor düzenlenmesinin istenmiş, talimat mahkemesince bir SMMM ve bir de Tekstil Mühendisi bilirkişiden alınan raporda; davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. 09,11.2020 tarih, ….sayılı, 72.946,06.-TL. fatura ile davacı …Dokumacılık Tekstil İnşaat Sanayi ve Pazarlama Lat. Şti.’den satın aldığı kumaşlarla ürettiği pantolonları, 28.11.2020 tarih, SSS20200000000002 no.lu, 222.774,38 TL.’lık ve 02.12.2020 tarih, SSS20200000000003 no.lu, 12.422,85 TL.’lık faturalar ile… Tekstil Ürünleri A.Ş.’ye sattığı, satılan bu ürünlere karşılık…Tekstil Ürünleri A.Ş. tarafından kendisine satılan malların ayıplı olduğu gerekçesi davalıya “Fiyat farkı bedeli” açıklaması ile 20.01.2021 tarih, FP12021000000011 numaralı KDY dahil 29.487,57 TL.’lık fatura düzenlendiği ve bu faturanın 20/01/2021 tarih, 103 no.lu yevmiye maddesi ile davalı tarafından ticari defterlerine “Fiyat Farkı Gideri” olarak kaydedildiği, davalıya…Tekstil Ürünleri A.Ş. dışında diğer müşterileri tarafından iade (reklamasyon veya fiyat farkı) faturası düzenlenmediği, davalının … Tekstit Ürünleri A.Ş. tarafından düzenlenen “fiyat farkı bedeli”ni 18.02.2021 tarihinde $5520210000000023 no.lu ve 29.998,48 TL.’lık fatura ile davacıya “indirim bedeli” olarak fatura ettiği, ancak davacının bu faturaya itiraz ettiği, davalı tarafça davacıya kesilen 29.998,48 TL.’lık iade —reklamasyaon findirim bedeli) faturasının ayıplı ürün tutar ve değerinde olup olmadığı konusunda yaptığımız inceleme sonucunda taraflar arasındaki yazışmalarda ve görsellerde iddia edilen gramaj değerleri 172gr/m2 ile 182gr/m2 arasında, keşif esnasında almış olduğum pantolon nümuünelerinden almış olduğu numunelerde ölçülen gramaj değerleri 175gr/m2 ile 18âgr/m2 arasında tespit edilmiş, bu değerlerin uluslararası standartlarda hazır giyim sektöründe yazılı olmadan uygulanan ve kumaşın ağırlıklı hammaddesiniri stabil özellikleri olmayan doğal pamuk olmasından dolayı kabul edilen 1945 tolerans değerleri arasında olduğu ve buna bağlı olarak söz konusu kumaşların gizli ayıplı olmadıkları, davalı tarafın müşterisinin kumaşlardaki ayıp iddiası ile fiyat indirimi talebini kurnaşların üretiminden önce verdiği, davalı tarafın bunu davacı tarafa ilettiğinde davacı tarafın bunu kabul etmemesi sonrasında davalı tarafırı kumaş imalatını onay vererek başlatıp kesimini de yaptırmasının davalı taraf için bu tip üretici — aracı — alıcı şeklindeki hazır giyim ticaret modeline ve piyasadaki uygulamalarına göre sorumluluğu sahiplenmek olacağı, davalı tarafın müşterisinin istemiş olduğu İndirim talebine dayanak olarak onun da satmak üzere anlaştığı kendi müşterisi ile arasında oluşacak güven sorununu sunduğu ama pamuklu dokuma tekstil kumaşlarının numune aşamasi ile üretim aşaması arasındaki 5-6 aylık sürenin dokumada kullanılan iplik kalitesinin ve dolayısıyla kumaş kalitesinin devamlılığını sağlamak açısından çok uzun bir süre olduğu ve sonuç olarak kumaşta istenen tölerans değerlerinin daha da yükselebileceğinin bilinebileceği, kumaşın birçok özelliğinin yanında sadece gramajı ile ilgili bu tolerans değerlerinde oluşan sapmanın nihai bitmiş üründe son satıcı açısından ürünün satışını zorlaştıracak gizli bir ayıp oluşturmayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere sipariş konusu kumaşların ham maddesinin pamuk; pamuğun ise yaşayan canlı bir organizma olmasından kaynaklı kabul edilebilir tolerans değerleri arasında gramajında değişiklik olmasının mümkün olduğu bilirkişi raporunda da isabetli şekilde ifade edilmiş, ayrıca kumaşların numune aşaması ile üretim aşaması arasındaki 5-6 aylık sürenin dokumada kullanılan iplik kalitesinin ve dolayısıyla kumaş kalitesinin devamlılığını sağlamak açısından uzun bir süre olduğu ve sonuç olarak kumaşta istenen tolerans değerlerinin daha da yükselebileceğinin bilinebileceği söylenmekle davalı borçlunun basiretli bir tacir gibi davranmadığı ortaya konulmuş olup, ayıp iddiası ile fiyat indirimi talebinin davacı tarafa bildirilmesinin akabinde bunun davacı tarafından kabul edilmemesi sonrasında davalı tarafın kumaş imalatına onay vererek başlatıp kesimi de yaptırmasının bütün sorumluluğu üstlenmek anlamına geldiği, davalı borçluya teslimi yapılan kumaşların gramajındaki farklılıkların herhangi bir ayıptan değil kumaşın cinsinden kaynaklandığı ifade edilmekle ayıp iddiasının temelsiz olduğu sübut bulduğundan, davalı tarafın tekstil alanında faaliyet gösteren bir tacir olduğu göz önünde bulundurulduğunda ise pamuk cinsinden bir kumaşta sadece gramajla ilgili tolerans değerlerinde meydana gelen değişikliğin bilinemeyeceği yönündeki iddianın hayatın olağan akışına ters ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla ileri sürülen kötü niyetli bir iddia olduğu anlaşılmıştır.
Talimat mahkemesince dinlenen davalı tanığı … beyanında; davacı firma ile firmaları arasında kumaş alım satımına yönelik mailler üzerinden yapılan bir ticari ilişki olduğunu, somut olayda, davacı firmadan gramaj ölçüleri belli olan pamuk likra kumaş siparişi verdiklerini, bu kumaşlara baskı yapılmış vaziyette davacı taraftan geldiğini, kumaşları aldıklarında sondajlama usulü kontrol yapıldığında herhangi bir olumsuz durum tespit etmediklerini, bunun üzerine gelen kumaşların kesimleri yapılarak pantolona dönüştürüldüğünü ve bu pantolonları müşterilerine yolladıklarını, müşterilerin daha sonra kendi elindeki numune pantolon ile aynı kalitede olmadığını belirterek, reklamasyon faturası kestiğini, müşterilerine yolladıkları numune pantolonu davacı tarafla aralarındaki ilk kumaş alımında yaptırdıkları pantolon olduğunu, bunun üzerine davacı tarafa kendilerine gönderilen kumaşların içinde istedikleri kalitede kumaşların olmadığını ve müşterilerinin reklamasyon faturası kestiğini söylediklerini, davacı tarafın kedilerine istedikleri siparişlerdeki gramajlara uygun kumaş gönderdiğini, herhangi bir sorun olmadığını, bunun üzerine müşterilerinin reklamasyon faturası sebebiyle zarar ettikleri için ve ürün istenilen kalitede olmadığı için zarar ettiklerini, “kumaşları aldığımızda sondajlama usulü kontrol yaptığımızda herhangi bir olumsuz durum tespit etmedik.” şeklinde beyanı ile kumaşların her hürlü ayıptan ari şekilde davalı yana teslim edildiğini son derece açık bir şekilde ifade ettiğinden davalı yanın; kendi müşterisi ile yaşadığı problemi davacıya yansıtma çabasında ise de müşterisinin haksız talebiyle karşıya karşıya kaldığı yönündeki iddiasının muhatabı davacı olamayacağından, davacının kendisine verilen talimatlar doğrultusunda kumaşın teslimini yaptığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, icra takibinin 4.239,69 USD üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile birlikte devamına, iddialar yargılamayı gerektirdiğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE,
İcra takibinin 4.239,69 USD üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile birlikte DEVAMINA,
İddialar yargılamayı gerektirdiğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin de REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.094,34.- TL nispi harçtan peşin alınan 523,59.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.570,75.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 2.668,79.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.
59,30.- TL BVH.
523,59.- TL PH.
1200,00.-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
885,90.-TL TEB. VE POSTA GİD.
TOPLAM :2.668,79.-TL