Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2022/822 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/162 Esas – 2022/822
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/162
KARAR NO : 2022/822

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : … TEKSTİL SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ….. MENSUCAT BASKI TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı ile
2011-2016 dönemlerine konu ticari ilişki içerisinde olduğu, müvekkilinin davalıya düzenlediği
faturaları USD karşılığı düzenlediği, Yargıtay kararlarında fatura bedellerinin yabancı para
cinsinden gösterildiği durumlarda ve bu yönde alıcı tarafından itiraz edilmediği durumlarda akdi
ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğunun kabul edilmesi gerektiği, müvekkili muhasebe
kayıtlarında yapılan incelemede davalı şirket bakiye borcunun 81.961,86 USD olduğundan, davalı
aleyhine Bursa 3. İcra müdürlüğünün 2020/8099 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde
bulunduğu, borçlu şirketin yaptığı borca, tüm feriler itiraz nedeniyle takibin durduğunu, ifade
ederek itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata
hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazında davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, süresi içerisinde talepte
bulunmayan davacının taleplerinin usulden reddini gerektiğini,
esasa ilişkin itirazlarında ise davaya konu alacak ile ilgili icra dosyasında döviz cinsinden takip
yapıldığını, taraflar arasında ödemelerin döviz ile yapılacağına dair bir anlaşmanın olmadığını,
müvekkilinin fatura bedellerini döviz cinsine göre ödemeyi kabul etmediği gibi muvafakatinin de
olmadığını ifade ederek,
davanın reddi ile davacının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama
masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılması gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu tutarın neden ibaret olduğuna ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davalı defterleri yönünden; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesinin istenmesine, bir Mali Müşavir bilirkişinin seçilmesine, davacıya ait ticari defter ve dayanağı kayıtların incelenmesi yönünden; dosyanın bir örneğinin davacı delilleri ile birlikte İstanbul Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek yukarıda belirtilen şekilde davacıya ait ticari ilişki dönemini kapsayan tüm ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinden inceleme yapılmak sureti ile talimat mahkemesinde görevlendirilerek bir SMMM bilirkişi aracılığı ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafa ait ticari defter, belge ve kayıtların incelenmesi için yazılan talimatta İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/111 talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasında TTK madde 89 anlamında yazılı bir Taraflar arasında yazılı bir cari hesap
sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari
münasebet (Açık Hesap İlişkisi) bulunmakta olduğu, açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil
edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumu olduğu, açık
hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli
hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türü olduğu, davacının, davalıya hem TL, hem de USD tutarı gösterilerek, USD’li 31 adet fatura ile
293.010,65 TL bedelli mal/hizmet faturası kestiği, davacının bu faturalardan 228.793,49 TL’ si Türk Lirası, 64.217,16 TL karşılığı ise 35.793,49
USD olarak kestiği, davacıya ait ticari defterlerde tüm ödemelerin ve kesilen faturaların TL para birimi
üzerinden değerlendirilmesi yapıldığında davacının, davalıdan 81.232,75 TL alacağının
kayıtlı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki ticari münasebette ödemelerin USD para birimi üzerinden yapılacağına
dair sözleşme olmadığı, davacının davalıya faturaları Hem TL, hem de USD para birimi
üzerinden kestiği,
yine taraflar arasındaki ilişkide BK 101 maddesi gereği ödenen ve tahsil edilen paranın
hangi borca ve/veya hangi faturaya ilişkin olduğuna dair dosyada hiçbir evrak, belge ve
bilgi bulunmadığından, davalının 35.793,49 USD fatura bedelini davacıya ödediği ve
81.232,75 TL borcunun devam ettiğinin değerlendirildiği,
davacının, davalıdan ticari defterlerde kayıtlı alacağı yönünde
karar ittihazı halinde de 81.232,75 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa
gereği yıllık %10 orandan başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması
gerekeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ait kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda ise; incelenen icra takip dosyası, davalı şirkete ait fiziki 2011-2012-2013-2014-2015-2017
yılları (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin, davalı şirketin 2016 yılı fiziki resmi defterlerini
bulamaması sebebiyle 2016 yılı (yevmiye, kebir) defterlerinin mail ortamında PDF olarak incelenmesi
sonucu;
davalı şirketin 2011-2012-2013-2014-2015-2017 yılları fiziki (yevmiye, kebir, envanter)
defterlerinin açılış ve (yevmiye) defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı,
davacı ve davalı şirket arasında uzun süreli ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, tarafların açık hesap
çalıştığı, davacı ve davalı şirket arasında mal alım satımına ait yazılı bir sözleşmenin olmadığı, davacı
şirketin davalı şirkete örme kumaş sattığı, davalı şirketin davacı şirkete 2014 yılında empirme kumaş
sattığının düzenlenen faturalardan anlaşıldığı, 18.03.2016 116515 KUR FARKI 121.299,97,
18.03.2016 116516 VADE FARKI 2,8652 60.562,24 173.522,93
294.822,90.-TL davalı şirketin 03/2016 BA formuna göre; Davalı şirketin bu faturaları BA formu ile bildirmemiş
olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturalar faturaların bir kısmının üzerinde USD tutarlarının ve kur rakamlarının yazıldığı bir kısmında
yazılmadığı,
davalı şirket tarafından, davacı şirkete düzenlenen faturalarda (tablo 3) detaylı dökümde görüldüğü
üzere fatura üzerlerinde döviz kurunun yazıldığı,
davalı şirketin ticari defterlerine göre;
davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturalar bedelleri toplamı TL(tablo + 293.010,65
(30.06.2011-08.08.2014)
davalı şirket tarafından, davacı şirkete düzenlenen faturalar bedelleri toplamı TL – 35.073,11
davalı şirket tarafından davacı şirkete vadeli çeklerle yapılan ödemeler – 126.500,00.-TL
davalı şirket tarafından, davacı şirkete banka yapılan ödemeler toplamı 34.735,29.-TL
196.308,40 .-TL
davalı şirketin, davacı şirkete gözüken açık hesap borcu 96.702,25
davalı şirketin ticari defterlerine göre; davalı şirketin, davacı şirkete 96.702,25 TL borçlu
gözüktüğü,
davacı şirketin ticari defterlerini inceleyecek olan bilirkişinin bu raporu da dikkate alarak
genel bir değerlendirme yapması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar sebebiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, davacı vekili dava dosyasına sunduğu cari hesap ekstresinde tüm işlemleri USD bazında
değerlendirerek cari hesap ekstresi sunmuş, cari hesap ekstreleri bilgisayar ortamında her zaman düzenlenebilen,
değiştirilibilen dökümler olduğu, davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu cari hesap ekstresi ile resmi defter kayıtlarının da
birebir uyuşması gerekmekte olduğu, davacı şirketin resmi defterleri ile davacının cari hesap ekstresi
birebir uyuşmamakta olduğu, davacı ve davalı şirketin resmi defter kayıtlarında USD bazlı (borç-alacak) durumunu
gösteren kayıtların da mevcut olmadığı, tacirlerin borç-alacak durumlarını TL ve Döviz ticari defter kayıtlarında net bir şekilde işlemesi
gerekmekte olduğu, davacı ve davalı şirket hangi alacak-borca veya faturaya karşılık yapıldığı ile
ilgili sunmuş oldukları bir belgede olmadığı, sonuç olarak davacı şirketin, davalı şirketten 81.232,75 TL alacaklı olduğu,
USD alacağının olmadığı, Davacı şirket tarafından da TL alacak için icra takibi yapılmamış
olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve ek raporları da nazara alınarak davalı şirketin davacıya açık hesap borcunun 96.702,25.-TL olduğu, davacı tarafından sunulmayan ve dayanak yapılmayan faturalar dava konusu olmadığından bu belgeler inceleme dışı bırakılmış, 116515 nolu 121.299,97 TL bedelli ve 116516 nolu 173.522,93 TL bedelli faturalar dava konusu edilmediği, takip talebi ve ödeme emrinde de bu iki fatura davacı tarafça mahfuz tutulduğu, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, tarafların açık hesap olarak çalıştığı, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı gibi taraflar arasında açık hesap usulü hem USD cinsinden hem de TL cinsinden alış ve satış kayıtlarının olup davacının davasına dayanak yaptığı icra takibinde yalnızca USD cinsinden alacaklarını konu ettiği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan ve ispatlanamayan kötü niyet tazminatı taleplerinin de REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 6.681,45.-TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 6.600,75.-TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana İADESİNE
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 45.935,46.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022

Başkan 37332
e-imza
Üye 150129
e-imza
Üye 190236
e-imza
Katip 104191
e-imza