Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/136 E. 2022/145 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/136 Esas
KARAR NO : 2022/145

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (TC. …)

VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında makine çalışması, yağmur suyu ve pis su hatlarının yapılmasından kaynaklı bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı toplam 63.858,60 TL + KDV = 75.353,15 TL’lik fatura kesilmiş olduğunu, ancak bu faturadan kalan 19.000,00 TL tutarındaki müvekkili alacağının ödenmemiş olduğunu, bu sebeple davalı aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2019… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bu nedenle müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; haklı davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının var olduğunu iddia ettiği alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, davalı müvekkili adresi Kadıköy/İSTANBUL olması münasebetiyle müvekkil hakkında haksız olarak açılan takip yetkisiz yerde açılmış olduğunu, haliyle öncelikle ele alınması gereken husus yetki unsuru olmakla beraber takibe ve davaya yetkili yer İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle işin esasına geçilmeksizin yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca, davaya konu takip usul ve yasaya aykırı olarak açılmış olduğundan ve ödeme emri gerekli unsurları taşımadığından ve talep edilen faiz ve faiz oranı da fahiş olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ile ticari ilişkinin kabulü anlamına gelmemekle beraber davacı davaya konu faturaya ilişkin eksik ve ayıplı olarak ifada bulunduğundan söz konusu alacağa hak kazanmamış olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında bir ticari ilişki olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının vermiş olduğunu iddia ettiği ticari ilişkinin konusu olan mal/hizmet, davacı tarafından müvekkile tam olarak ifa edilmemiş olduğunu, bu eksiklik neticesinde davacı tarafından fatura edilen mal ve hizmetler ayıplı olarak ifa edilmiş olduğunu, ayıbın giderilmesi noktasında davacıya müvekkili tarafından bildirimde bulunulmuş olmasına karşın davacı taraf herhangi bir eylemde bulunmamış, satıcı olarak ayıptan doğan sorumluluklarını yerine getirmemiş olduğunu, dolayısıyla davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, bu nedenle davacının asıl alacak, faiz, faiz oranı ve tazminat talebine itiraz ettiğini, müvekkili tarafından davaya konu edilen faturaya ait zikredilen borç müvekkil tarafından ödenmiş olduğunu, ödemeye ait dekontları iş bu dilekçe ekinde sunduğunu, davacının iddia ettiği tutarlarda bir borç olmadığı zaten ticari defterlerin incelendiğinde de ortaya çıkacağını, haliyle müvekkili ödemiş olduğu tutarları yeniden ödemek istememekte ve takibe itiraz etmekte de haklı olduğunu, bu durumda müvekkili aleyhinde inkar tazminatı istenmesinin de haklı olmadığını, davacı tarafın sunduğu delillere itiraz ettiklerini, davacı davasına ve takibine dayanak gösterdiği faturayı sunmadığını, hatta dava dilekçesinde bu faturaya dayanmadığından sonradan delil sunulmasına muvafakatlerinin bulunmadığını, gerek öğretide gerek Yargıtay kararlarında genel olarak kabul edildiği üzere; eğer alacak likid değilse tazminata hükmedilemeyeceğini, müvekkilden sadece aidat alacağı değil birden fazla ve müvekkilin bilmesi mümkün olmayan alacak kalemleri ve gecikme tazminatı adı altında ne şekilde hesaplandığı meçhul olan tutarlar sadece bir cari hesap ekstresine dayanılarak talep edilmekte olduğunu, oysa müvekkil ile davacı arasında bir cari hesap sözleşmesi de olmadığını, dolayısıyla hem kural olarak hem de içtihatlar gereği söz konusu alacak likit olmadığını belirterek öncelikle huzurdaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise yetkisizlik kararı verilmesini, bu mümkün olmazsa davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilin herhangi bir borcu olmadığından davanın esastan reddini, alacaklının icra takibinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2019… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, 31/05/2019 tarihinde 02/01/2019 tarihli cari hesap sözleşmesi gereği 75.353,15 TL toplam alacaktan kalan 19.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla, davalı aleyhine 19.000,00-TL asıl alacak, 1.512,45-TL işlemiş faiz olmak üzere 20.512,45-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 22/07/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2019 yılına ait BA/BS formları dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Mahkememizce BTSO’ya müzekkere yazılarak, davacı …’a ait kayıtların celbi istendiği, 25/02/2021 tarihli yazı cevabı ile; …Ticaret sicil numarası ile … Ticaret Ünvanı ile, “inşaat ve yıkım atıklarının, çalı, çırpı, moloz gibi enkazların toplanması ve kaldırılması” işletme konusu ile gerçek kişilere ait ticari işletmesinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret 2021/…esas sayılı dosyasının Uyap sistem üzerinden celp edilip incelenmesinde, davalı şirketin e-defterleri için zayi belgesi verilmesini talep ettiği, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan ödemeye ilişkin kayıtların Türkiye Vakıflar Bankası T. A.O Beyoğlu Şubesi’nden celp edildiği, davalı şirket hesabından davacı ya toplam 29.500,00 TL ödemenin yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekiline ayıp iddiasına ilişkin yazılı belgelerini sunmak üzere kesin süre verildiği, davalı vekilinin kesin süre içerisinde delillerini sunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davacıya ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesine yönelik, rapor tanzim edilmesi için, dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman SMMM bilirkişi …a teslim edilmiştir.
27/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… Esas sayılı dosyasının, Bursa 14.İcra Müdürlüğü 2019… esas sayılı dosyasının, davacı firmaya ait 2019 yılı ticari (yevmiye, defteri kebir, envanter) defterlerinin incelenmesi sonucu; davacı firmanın 2019 yılı ticari (yevmiye, defteri kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin ve 2019 yılı (yevmiye) defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacı …’ın Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 11.09.2017 tarihinde tescilinin olduğu, davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu, davacının Tacir olduğu, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan faturanın, 02.01.2019 tarih, 109263 fatura no, makine çalışması ve yağmur suyu pompa hatlarının yapılması açıklamalı, toplam 75.353,15 TL bedelli fatura olduğu, davalı vekilinin; cevap dilekçesi ekinde sunduğu davacı firmaya yapılan ödemelere ait dekontların, davalı şirket Vakıfbank hesabından, Davacı Firma … banka hesabına gönderilen 16.01.2019 tarihli, Ödeme Sağlam İnşaat … açıklamalı, 10.000,00 TL bedelli; 06.03.2019 tarihl Cari hesaba mahsuben açıklamalı, 9.500,00-TL bedelli ve 14.03.2019 tarihli, cari hesaba mahsuben açıklamalı, 10.000,00 TL olmak üzere toplam 29.500,00 TL olduğu, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan faturanın, davacı firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalı tarafından BA-BS formları ile bildirildiği, taraflar arasında imzalanmış bir yazılı bir sözleşmenin olmadığı, taraflar arasında imzalanmış bir hak ediş tutanağının olmadığı, davacı firmanın ticari defterlerinde davalı şirketten yapılan tahsilatlara ait herhangi bir kayıt olmadığı , davacı firma tarafından tahsilatlara ait herhangi bir belge sunulmadığı, davacı firma tarafından cari hesap ekstresi sunulmadığı, davacı firmanın ticari defterlerinde; davacı firmanın davalı şirketten fatura bedeli kadar (75.353,15 TL) alacaklı gözüktüğü, davacı firma tarafından 19.000 TL asıl alacak icra takibi yapıldığı, davacı tarafından borcun ödenmesi yönünde davalı şirkete gönderilmiş herhangi bir ihtarın mevcut olmadığı işlemiş faizin olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, davalı vekilince yemin deliline dayandığı anlaşılmakla, davacı asile ödemeye ilişkin yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı vekilinin 08/12/2021 tarihli beyan dilekçesi ile yemin metninini sunduğu, davacı asilin yemini eda ettiği görülmüştür.
Davacı …; ” Tarafımca başlatılan Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2019… Esas Sayılı dosyasında borçlu gözüken…YAPIM VE YATIRIM İŞLETME SAN. VE TİC. A.Ş’den fatura alacağıma istinaden davalı şirket kayıtlarında gözüken….iban numaralı hesabıma gönderilmiş; ödeme tarihi 16.01.2019 olan 10.000-TL, ödeme tarihi 06.03.2019 olan 9.500-TL, ödeme tarihi 14.03.2019 olan 10.000-TL ödemeyi aldım, söz konusu toplam 129.500,00TL ödeme dosya kapsamı itibari ile subut bulmuştur. Ancak davalı Koçak şirketinin 19.000,00 TL borcu bulunmaktadır. takip konusu faturalardan önce davalı firmaya hiçbir borcum yoktur zaten daha önce kendileri ile ticari ilişkim olmadı. Ben sabah tekrar kayıtları yine kontrol ettim. Ben dekontla yapılan 3 ödeme dışında davalı taraftan elden ödemelerde aldım. Bunları düştükten sonra toplam kalan alacağım olan 19.000,00-TL üzerinden takip başlattım. davaya konu faturaya ilişkin 19.000,00-TL lik ödeme almadığıma, davalı taraf cari hesabında görünen tutarların doğru olmadığına kendi firmama ait kayıtların doğru olduğuna, dair namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm değerler üzerine yemin ederim.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki makina çalışması ve yağmur suyu pompa hatlarının yapılması işinden kaynaklı fatura alacağı olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacı üzerinde olduğu, davalı taraf ticari defterleri yönünden zayi nedeniyle iptal davası bulunduğundan mahkememizce delil olarak dayanılan davacı ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, takip ve dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup, davacı ve davalı tarafından BA-BS formları ile bildirildiği, her ne kadar davalı taraf, davacı tarafın faturaya ilişkin eksik ve ayıplı olarak ifada bulunduğunu savunmuşsa da, bilindiği üzere bir vakıadan kendi lehine sonuçlar çıkaran tarafın iddiasını ispatla mükellef olduğu, davalının ayıbın varlığını ve ayıp ihbarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmekle mükellef olduğu, davalının ayıba ilişkin savunmalarını da tarafların tacir olması dikkate alındığında yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, davalı tarafça söz konusu ayıplara ilişkin mahkememizce verilen kesin süreye rağmen herhangi bir ihtarname ve yazılı delil sunulmadığı, söz konusu faturanın davalı tarafça BA formu ile ilgili vergi dairesine beyan ettiği, akdi ilişkinin ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağı, her ne kadar davacının ticari defterlerine göre takip tarihinde, davalı şirketten fatura bedeli kadar (75.353,15 TL) alacaklı gözükse de, davalı şirket tarafından davacı firmaya toplam 29.500,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamı ile sabit olup bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık da bulunmadığı, yapılan ödeme dikkate alındığında; 75.353,15 TL-29.500,00 TL= 45.853,15 TL alacağın bulunduğu, ancak davacı firma tarafından takibin 19.000,00TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, davalı şirket tarafından 19.000,00 TL alacağı ödediğine yönelik yazılı bir belge de sunmadığı, davalı tarafın yemin teklifi sonucu, davacı asilin 19.000,00 TL’lik ödemeyi almadığına dair yemini eda ettiği, davacının takip konusu asıl alacağının sübut bulduğu, her ne kadar davacı tarafından takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuşa da, dosya kapsamından, takibe konu alacağından kaynaklı davacı tarafından, davalı tarafa gönderilmiş herhangi bir ihtar olmadığından davacı tarafın işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla, bu sebeple davanın kısmen kabulü ile; davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019… Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, icra takibinin işlemiş faiz dışında, 19.000,00- TL asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019… Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE, icra takibinin işlemiş faiz dışında, 19.000,00- TL asıl alacak tutarı üzerinden DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 3.800,00- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.297,89-TL harçtan peşin alınan 247,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.050,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul ve red oranına göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 1.512,45-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 315,60-TL harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 154,10-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 969,70-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 898,20-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul ret oranına göre,1.222,67-TL’sinin davalıdan; 97,33-TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır