Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1164 E. 2022/10 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1164
KARAR NO : 2022/10

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … -…. UETS

DAVALI :… BANKASI A.Ş. -….
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 05/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalı kurum tarafından, 03/04/2015 tarihinde Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı icra takibi başlatıldığını, takibin halen derdest olduğunu, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan İcra takibine konu alacakların hiçbir dayanağı olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili hakkında açılan icra takibinin hiçbir yasal dayanak belirtmeden açılmış olup takip talebinde borcu sebebi toplam alacak olarak belirtildiğini ve hiçbir yasal dayanak gösterilmediğini, davalı kurum ile dava dışı … Hayvancılık İnşaat Maden Tarım -… Hayvancılık Tekstil Ltd. Şti. arasında 28.08.2012 tarihli ve 335 Sözleşme numaralı Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu dava dışı kurumun kullanmış olduğu krediye müvekkil, 24.12.2012 tarihinde kefil gösterildiğini ve kefalete ilişkin sözleşmenin bu tarihte imza altına alındığını, kredi ve kefalet sözleşmesinin imza altına alındığı tarih itibariyle 6098 s. TBK’nun yürürlükte olması nedeniyle, söz konusu yasanın 583/1 maddesi uyarınca; kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi gerektiği hale söz konusu şekil şartları sağlanamadığı için kefalet sözleşmesi geçersiz olduğunu, ayrıca kefalet sözleşmesinin akdedildiği tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 584/1. maddesinde yeralan “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmünün yer aldığını ve eşlerin başkalarının borçlarına kefil olabilmesi için diğer eşin açık yazılı rızasının arandığı aşikar olduğunu, oysa dava dışı şirketin davalı banka ile akdediği kredi sözleşmesinde müvekkilin kefil olarak gösterildiği sözleşmede müvekkilin eşinin rızası alınmadığı gibi Resmi Belgede Sahtecilik Suçu işlenilerek, müvekkilin eşinin yerine başkası tarafından imza atıldığını, takip dayanağı kredi sözleşmede yer alması gereken imzanın müvekkilin eşine ait olmaması” nedeniyle “geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığı” kararı verilmesini ve müvekkile yönelik başlatılan Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2015/…Esas sayılı icra dosyası yönünden borçlu olmadığına karar verilerek müvekkil yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek haklı davanın kabulü ile Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2015/…. esas sayılı icra takibi için müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin müvekkil … yönünden iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, dava konusu takibin devam etmesi halinde müvekkillin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar icra takibinin müvekkil yönünden durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih 1232 sayılı kararına göre “13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle, mahkememizin 2021/1164 esas sayılı dosyasımın kaydının kapatılarak dosyanın 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesi için Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyasının 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
ESASIN BU ŞEKİLDE KAPATILMASINA,
2-Harç ve yargılama giderlerinin, dosyanın Tevzii edilen Asliye Ticaret Mahkemesince DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/01/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza