Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1157 E. 2023/55 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2021/1157
KARAR NO : 2023/55
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … … UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …UETS
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2021…esas sayılı dosyası kapsamında faturaya dayanılarak icra takibi başlatıldığını ancak müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını. Davalı tarafından A-74276 seri numaralı, 19.11.2018 tarih ve 18.542,48 belli fatura düzenlenmişse de söz konusu faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğinden, Kestel 1. Noterliği’nin 20.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini. Müvekkilinin her hangi bir borcu bulunmamakla birlikte müvekkilinin borcu olduğunu kabul etse dahi bahsi geçen borcun faiz borcu olduğunu. Faiz borcuna karşı başlatılan icra takiplerinde faiz işletilemeyeceğini. Bu nedenle davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesin özetle; Müvekkili firmanın yükümlülüklerini yerine getirdiğini. Ancak davacı tarafın geç ödeme ve bir kısım için de ödeme yapmadığını. Müvekkili tarafından söz konusu geç ödemelere ilişkin vade farkından dolayı 19.11.2018 tarihli A-74276 numaralı vade farkı faturası düzenlendiğini. Faturaya karşı davalı tarafından itiraz edildiğini. Müvekkili tarafından düzenlenen faturaya binaen gerekli ödemelerin yapılmaması sebebiyle cebri icra yoluna başvurulduğunu ve icra takibi başlatıldığını. Takibin davacı bakımından kesinleştiğini. Davacı yan tarafından vade farkına kaydına herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve fatura bakımından ödemeler yapıldığını. Bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava davalının davacıya kesmiş olduğu vade farkı faturaları nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası iken, dava devam ederken yapılan ödeme nedeniyle 25.380,13 TL tutarlı istirdat davasına dönmüştür.
Mahkememizce Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021…esas sayılı dosyası fiziki olarak celp edilerek incelenmiştir.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacı ile 24/05/2022 günü saat 14:45 belirlenmiştir. Davacı taraf belirlenen gün ve saatte ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir.
Davalı tarafın ticari kayıt ve defterlerinin incelenmesi amacı ile İstanbul Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Taraflar arasında vade farkını yazılı bir şekilde kararlaştırdıklarını gösteren sözleşmenin mahkeme delil evrakları içerinde yer almadığı, Davacı …’in, Davalı …’nin 19.11.2018 tarihinde 18.542,48 TL tutarlı A-74276 seri numaralı “Vade Farkı” faturasını kabul etmediği, Daha önce,davalı … tarafından Davacı …’e kesilen ve ödenen başka bir Vade Farkı Faturası tespit edilemediği, Davalı …’nin 2018 yılındaki yasal defterlerinde Davacı … cari hesabında 17.126,48 TL borç bakiyesi olduğu başka bir deyişle, davacıdan 17.126,48 TL alacaklı olduğu” şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Vade farkı talep edilebilmesi için öncelikle taraflar arasında bir anlaşma bulunmalı yahut bu konuda yerleşmiş bir uygulama/teamül olmalıdır. Fakat yapılan bilirkişi incelemesinden ve dosya kapsamından, taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine yönelik bir anlaşma olmadığı anlaşılmış, yine geçmişten dava tarihine kadar süregelen ticari ilişkide böyle bir teamülün de olmadığı görülmüştür. Davacı kesilen faturayı kabul etmemiş ve iade etmiştir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişkide vade farkı kesilebileceğine dair bir anlaşma yahut teamül bulunmadığından, kesilen vade farkı faturasına dayalı olarak davacının borçlu olmadığı sabit hale gelmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2003 gün ve E:2001/1, K:2003/1 sayılı ilamı “Hemen belirtilmelidir ki, vade farkı istenebilmesi için, yanlar arasında bu yönde yazılı bir sözleşmenin ya da bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün bulunması şarttır.” da şeklinde olup benzer niteliktedir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme dekontuna göre , davacının icra dosyasına 17.03.2022 tarihinde 25.380,13 TL tutarında ödeme yaptığı ve davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Bu nedenle davanın kabulü ile, davacının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021…Esas sayılı dosyası ve dayanak fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, davacının bu dosya nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 25.380,13 TL’nin ödeme tarihi olan 17/03/2022 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının takibi yaparken kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021…Esas sayılı dosyası ve dayanak fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespitine,
Davacının bu dosya nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 25.380,13 TL’nin ödeme tarihi olan 17/03/2022 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.733,71.-TL harçtan, peşin olarak alınan 170,78.-TL peşin harç ile 262,66.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 433,44.-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.300,27.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.073,60.-TL yargılama gideri ve 170,78.-TL peşin harç ile 262,66.-TL ıslah harcı toplamı olan 1.507,04.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili yararına A.A.Ü.T ile hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekiline elektronik ortamda davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 19/01/2023

İş bu kararın gerekçesi 24/02/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı