Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1146 E. 2022/524 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1146 Esas
KARAR NO : 2022/524

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … SAN. TİC LTD ŞTİ
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI : … (TC. …) …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili şirketten 2.260 adet gülpembe domates fidesi satın alarak toplam 4.519,99-TL’lik alışveriş yapmış olduğunu, ancak davalının, satın ve teslim aldığı bu ürünlerin bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine, 21/06/2021 tarihli faturaya istinaden Pamukova İcra Müdürlüğü’nün 2021/Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça takibe yetkiye ve borca itiraz edildiğini, davalının yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili İznik İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, ancak davalının, İznik İcra Müdürlüğünün 2021/691 Esas sayılı dosyasında da yine borca itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durdurulduğunu, takibin durması üzerine, her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile; davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çiftçi olup geçimini tarımla sağlamakta olduğunu, müvekkilinin, davacı taraf ile bundan yaklaşık 5 yıl öncesine 2017 yıllarına kadar alış verişte bulunduğunu, 2017 yılından beri davacının zirai ilaç bayiine bir kez olsun uğramamış tek bir ürün dahi almamış olduğunu, çünkü alışveriş yaptığı yıllarda davacı sürekli kendisine fazla ödeme çıkardığını, müvekkilini deyim yerindeyse sürekli kazıklanmış olduğunu, yıllarca fazladan yere ödeme yapan, dolandırılan müvekkilinin bunun üzerine davacı taraf ile hem alışverişi hem de selamı kesmiş olduğunu, davacıya da hiç bir borcu bulunmadığını, davacı taraf kötü niyetli olup, müvekkil hakkında sürekli icra takibi başlatmakta, müvekkile karşı maddi ve hukuki yollarla şiddet ve baskı uygulamakta olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli basiretsiz bir tacir olduğunu, 21/06/2021 tarihli fatura ile başlatılan Pamukova İcra Müdürlüğünde 2021/ E. Sayılı icra takibine yetkiye ve borca itiraz edince, takibin durduğunu, alacaklının bu sefer de İznik İcra Müdürlüğünde 2021/ E. Saylı dosyası ile yeniden aynı alacağa ilişkin icra takibi başlattığını, davacı taraf müvekkilinden haksız kazanç elde etme derdine düştüğünü, yaklaşık olarak 5 yıldır dükkanına uğramayan eski müşterisine sürekli fatura düzenleyip icraya koymakta olduğunu, müvekkilinin bu durumdan psikolojisi bozulmuş olduğunu, anılan bu sebeplerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, kötü niyetli davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davalı aleyhine, İznik İcra Müdürlüğünün 2021esas sayılı dosyasında, fatura alacağından kaynaklı takibine itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce; İznik İcra Müdürlüğünün 2021/esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, 10/08/2021 tarihinde fatura alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine 4.519,99-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı asilin 23/09/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Osmaneli Mal Müdürlüğü ve İznik Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davalıya ait 2021 yılı yıllık gelir vergisi beyannamesinin mahkememize gönderilmesi istenildiği, gelen yazı cevaplarında davalıya ait mükellefiyet kaydının bulunmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası ve İznik Ticaret ve Sanayi Odası’na müzekkere yazılarak, davalıya ait kayıtların celbi istendiği, gelen yazı cevaplarında davalının kaydının bulunmadığı yönünde bilgi verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, İznik Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkere yazılarak, davalıya ait kayıtların celbi istenildiği, gelen yazı cevabında davalının kaydının bulunmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2 nolu bendine göre ise mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Diğer taraftan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesi uyarınca iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda, dosyaya celp edilen ticaret sicil ve vergi kayıtlarından davalı tarafın tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından davaya konu uyuşmazlıkla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır