Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1090 E. 2022/794 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1090
KARAR NO : 2022/794

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … -TC Kimlik no- …
2- … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilleri … ve … aleyhine davalı tarafça Bursa 4. icra müdürlüğü’nün 2021/9713e. sayılı dosyası ile haksız ve hukuka aykırı şekilde 02/11/2021 tarihinde kambiyo senetlerine müstenit icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin takipten haberdar olur olmaz alacaklı vekili ile iletişime geçerek bahse konu senet bedellerinin alacaklı görünene aylar önce ödendiğini belirttiğini, görüşme akabinde alacaklı tarafça dosyanın kapatılacağı hususunda müvekillerinin oyalanarak ödeme itirazında bulunabilecekleri yasal sürenin kaçırılmasına sebebiyet verilerek haksız takibin kesinleştirildiğini, kesinleşen takibe dayalı olarak kötü niyetli davalı tarafça 30/11/2021 tarihinde müvekkillerinin ikametinde fiili haciz yapıldığını ve tek bir adedinin tüm dosya borcu değerinde olan 3 adet televizyon haksız şekilde müvekkillerimiz mağdur edilmek gayesiyle muhafaza altına alındığını, müvekkillerinin icra takibinden aylar önce ödemesini yaptıkları borca istinaden haksız şekilde icra takibine ve hacze maruz bırakıldığından kesinleşen icra takibine karşı iş bu menfi tespit davasını ikame etme zarureti hasıl olduğunu, müvekkilleri ile davalı arasında, 16 AJR 284 plakalı aracın kiralanması ilişkisine istinaden 11/03/2021 tanzim tarihli, 17/08/2021 vade tarihli, 5.500,00TL (beşbinbeşyüztürklirası) bedelli alacaklısı davalı …, borçlusu … ve kefili … olan bir adet senedin, ilişkinin teminatı olmak üzere tanzim edildiğini, davaya konu senet bedeli olan 5.500,00.-TL müvekkillerimizin erkek kardeşleri …’ın hesabından …’in hesabına havale yapılarak 16/04/2021 tarihinde 2.500,00.-TL ve 31/05/2021 tarihinde 3.000,00.-TL olacak şekilde peyder pey ödendiğini, ödeme tamamlandığında kötü niyetli davalıdan senetler istendiğinde bu gün yarın getireceğim denilerek müvekkillerinin oyalandığını ve senedin iade edilmediğini, davaya konu senedin tanzim tarihi 11/03/2021 olup müvekkil tarafça davalı tarafa yapılan ödeme tarihleri (16/04/2021 – 31/05/2021 tarihleri ) senet tanzim tarihinden sonra ve davaya konu haksız icra takibi tarihinden (02/11/2021 tarihi) önce olduğunu, hal böyle iken davaya konu senet bedelinin icra takip tarihinden aylar önce davalı tarafa ödendiği ve müvekkilleri aleyhinde başlatılan takibin haksız ve hukuksuz olduğunun sabit olduğunu, nitekim müvekkil tarafça davaya konu icra takibinden haberdar olunması üzerine derhal davalı avukatı … ile iletişime geçilerek senede dair borçlu olunmadığının bildirildiğini, bunun üzerine davalı vekilince müvekkil tarafça kiralanan araca 28/03/2021 tarihinde kesilen trafik idari para cezasına istinaden 1.600,00 tl bedelli ödemenin yapılması halinde icra takibinden feragat edileceği belirtildiğini, davalı avukatının beyanlarına itibar eden müvekkillerinin tarafından avukat … Töre’nin bildirdiği hesaba 25/11/2021 tarihinde “…, … ödeme” açıklamasıyla 1.600,00.-TL ödeme gerçekleştirildiğini ve bu zaman zarfında borca itiraz prosedürü davalı vekilinin beyanlarına güvenildiğinden işletilmediğini, ancak davalı tarafça davaya konu takibin işlemden kaldırılacağı vaat edildiği halde son derece kötü niyetli şekilde takip kesinleştirilerek müvekkillerinin ikametinde haksız şekilde taşkın haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, bu husus dahi davalı tarafın kötü niyetini açıkça ispatladığından hükümle birlikte davlı aleyhine %40 ‘dan az olmayacak kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, müvekkillerinin muhafaza altına alınan televizyonlarından sadece birisinin değeri tüm dosya borcunu karşılayacak tutarda olduğunu, ancak davalı tarafça tamamen kötü niyetli şekilde haciz mahallinde bulunan 3 adet televizyon aşkın haciz olacak şekilde haczedilip muhafaza altına alındığını, yargılama neticelenene kadar tüm televizyonların yediemin deposunda tutulması halinde çürüyecekleri açık olmakla kötü niyetli davalı tarafça yapılan orantısız taşkın haciz ve muhafaza dolayısıyla bu aşamada dahi son derece mağdur olan müvekkillerimizin anayasa korumasında olan mülkiyet hakkının da telafisi önlenemez derecede zarara uğrayacağının sabit olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin uzun yargılama sürecinde telafi edilemeyecek derecede mağdur olmasının önüne geçilmesi için mümkün olması halinde teminatsız şekilde yahut uygun bir teminat bedeli karşılığında takibin tedbiren durdurulmasına, haksız ve fahiş hacizlerin kaldırılmasına ve muhafaza altına alınan televizyonların müvekkillerimize ivedi şekilde iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı tarafın tamamen kötü niyetli olduğunu belirterek öncelikle teminatsız, aksi halde belirlenecek makul bir teminat mukabilinde, icra takibinin dava kesinleşmesine kadar durdurulması ve taşkın hacizler kaldırılarak haczedilen televizyonların müvekkillerimize iadesini, bu mümkün değil ise icra veznesindeki paranın dava sonuçlanıncaya kadar davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haklı davanın kabulü ile birlikte Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9713 E. sayılı takip dosyasındaki tüm borç kapsamında borçlu olmadığımızın tespitini ve haksız takibin iptalini, alacaklı olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli şekilde icra takibine girişen davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %40’ından az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2021/9713 Sayılı icra dosyası taraflarınca vekil eden davalı adına, 02.11.2021 tarihinde başlatılmış olup, her iki dosya borçlusuna 15.11.2021 tarihinde ödeme emirleri tebliğ edilmiş ve icra takibi 26.11.2021 tarihinde kesinleştiğini, bu süreç içerisinde her iki borçlu da dosya vekili olarak kendisi ile iletişime geçilmediğini, borçlulara dosyanın kapatılacağı hususunda bir teminat da verilmediğini, iş bu takibin kesinleşmesi üzerine, davacı/borçluların adresinde yapılan fiili haciz esnasında, 3 adet televizyonun muhafaza altına alındığını ve ilgili haciz tutanağında menkullerin değer tespiti icra memuru tarafından yapıldığını, İcra İflas Kanunu ilgili maddeleri uyarınca aşkın haciz söz konusu olmadığı gibi, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aşkın haciz yapıldığı kabul edilse dahi davacı/borçluların, memur muamelesini şikayet yoluna başvurmadığının da ortada olduğunu, davacılar ile müvekkilinin iş bu icra takibinden daha öncesinde de alacak-borç ilişkisi içerisinde bulunmuş ve davacıların daha öncesinde de müvekkiline ödemelerinin mevcut olduğunu, dava dilekçesinde belirtmiş oldukları ödemelerin, daha öncesinde düzenlenen farklı bir bonoya ilişkin olup, davaya konu bonoya ilişkin davacılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, zaten icra takibine konu bonoda borçlu olarak adı geçen … ve … olduğunu, …’ın hesabından gelen ödemelerin borçlu …’a teslimi yapılan geçmiş tarihli bonoya ilişkin olduğunu, müvekkili ile davacılardan … arasında bu kalan 5.500,00 TL’lik kısma ilişkin ödemelerin yapılmadığının da whatsapp yazışmaları ile mevcut olduğunu, belirterek davacı/borçluların davasının öncelikle usulden reddine , mahkeme aksi kanaatte ise hukuki dayanaktan yoksun, usul ve yasaya aykırı davasının esastan reddine, haksız yere açılan menfi tespit davası gereği %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekil ücretinin de davacı / borçlular üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; davacıların Bursa 4. İcra müdürlüğünün 2021/9713 Esas sayılı icra takibine konu keşidecisi …, kefil …, Senet lehtarı … olan 11/03/2021 tanzim tarihli, 17/08/2021 vade tarihli 5.500,00 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu bulunup bulunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce Bursa CBS’nin 2021/128495 Soruşturma sayılı evrakının incelenmek üzere celbine karar verilmiş, savcılık dosyası kapsamında davalı … beyanında; oto galeri işi ile uğraşmakta olduğunu, Gültekin Berk ALADAĞ’ın eski arkadaşı olduğunu, … ve … isimli şahısları da Gültekin aracılığı ile tanıdığını, …’ın kendisine 11.200,00.-TL ve 5.500,00.-TL olmak üzere toplamda 16.700,00.-TL borcu bulunduğunu, bu borçlar ile ilgili 2 ayrı senet bulunduğunu, bu senetleri …’ın kendi eliyle düzenlediğini, 11.200,00.-TL bedelli olan senedin banka aracılığı ile farklı tarihlerde senetlerin kefili olan … ve … tarafından ödendiğini, toplamda 11.200,00.-TL ödeme alındığını, bu senet ile alakalı kendisine karşı herhangi bir borcu kalmadığını, 5.500 TL bedelli 2.senede ait ödeme alınamadığını, bu sürede de kendisinin …’a borcunu ödemesi için çeşitli tarihlerde mesaj attığını ve her mesajlaşmada farklı tarihlerde ödeme yapacağına dair söz verdiğini, ödemeler gerçekleşmeyince avukatı vasıtasıyla icra takibi başlattığını, Bursa 4 İcra Müdürlüğünün 2021/9713 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine ilişkin takip başlattıklarını, bu takipten sonra 1.600 TL ödeme, borcun kabulü ile birlikte avukatı …’nin hesabına gönderildiğini, kalan bakiyenin gecikmesi ile avukatının fiili haciz işlemlerine başlaması üzerine karşı tarafın menfi tespit davası yoluna gittiğini, mahkememizdeki iş bu davanın bu menfi tespit davası olduğunu, tarafların bu şikayeti ilgili haciz işlemleri sebebi ile sinirlenerek yapmış olduğunu düşündüğünü, bedelsiz senet doldurmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf vekillerine bahsettikleri tüm yazılı delillerini sunması ve davalı vekiline de taraflar arasında düzenlendiği söylenen 01/03/2021 tanzim tarihli, 11/03/2021 vade tarihli bonoyu dosya içerisine sunması konusunda 2’şer haftalık süre verilmesine karar verilmiş, taraflarca herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacıların davayı Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/9713 Esas sayılı icra takibine konu keşidecisi …, kefil …, Senet lehtarı … olan 11/03/2021 tanzim tarihli, 17/08/2021 vade tarihli 5.500,00 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu bulunup bulunmadığına ilişkin açtıkları anlaşıldığından ve davalının davacılardan …’ın kendisine 11.200,00.-TL ve 5.500,00.-TL olmak üzere toplamda 16.700,00.-TL borcu bulunduğu, bu borçlar ile ilgili 2 ayrı senet bulunduğu, bu senetleri …’ın kendi eliyle düzenlediği, 11.200,00.-TL bedelli olan senedin banka aracılığı ile farklı tarihlerde senetlerin kefili olan … ve … tarafından ödendiği, toplamda 11.200,00.-TL ödeme alındığı, bu senet ile alakalı kendisine karşı herhangi bir borcu kalmadığı, 5.500 TL bedelli 2.senede ait ödeme alınamadığı, bu sürede de kendisinin …’a borcunu ödemesi için çeşitli tarihlerde mesaj attığı ve her mesajlaşmada farklı tarihlerde ödeme yapacağına dair söz verdiği, ödemeler gerçekleşmeyince avukatı vasıtasıyla icra takibi başlattığı, Bursa 4 İcra Müdürlüğünün 2021/9713 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine ilişkin takip başlattıkları, bu takipten sonra 1.600 TL ödeme, borcun kabulü ile birlikte avukatı …’nin hesabına gönderildiği, kalan bakiyenin gecikmesi ile avukatının fiili haciz işlemlerine başlaması üzerine karşı tarafın eldeki menfi tespit davasını açtıklarını anlaşıldığından davacı tarafın iddiasını ispata yarar nitelikte herhangi bir yazılı delil sunamaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 59,30.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/2. Maddesi uyarınca miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza