Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1081 E. 2022/286 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1081 Esas – 2022/286
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1081
KARAR NO : 2022/286
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Dilekçe ekinde gönderilen Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 19.08.2014 tarih ve 5736 sayılı yazısında davacının belirtmiş olduğu “Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 07.08.2014 tarihli ve 2014/75 nolu kararı ile …nin tarafından kullanılan taşınmazların Türkiye Kömür İşletmeleri adına kayıtlı 79528 nolu ruhsatın ve bu ruhsatın kapsadığı maden sahası (varlıklar) nın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına dair karar verildiği, Öte yandan Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07.08.2014 tarihli ve 2014/76 nolu kararı ile BLİ’nin BLİ tarafından kullanılan taşınmazların 79525 nolu ruhsatın ve bu ruhsatın kapsadığı maden sahasının ve buralarda çalışan her türlü kamu personelinin tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte ‘ye bedelsiz olarak devredilmesine karar verildiği, TKİ’ye bağlı bir müessese olan BLİ yukarıda da belirtildiği üzere ÖYK’nın 07.08.2014 tarihli ve 2014/75 nolu kararı ile …’a devredildiği,
… faaliyet alanı kalmaması sebebi ile tüzel kişiliği Yüksek Planlama Kurulu’nun 04.04.2016 tarih ve 2016 T-5 sayılı kararı ile sona ermiş kurum tüm hak ve vecibeleri ile Müvekkil Teşekkül Genel Müdürlüğüne devir edildiği ve Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 02.05.2016 tarih ve 21-119 sayılı kararları gereği mülga …’ a bağlı AR-Ge Termik Santrali İşletme Müdürlüğünün kapatılarak (İşletme Müdürlüğü) şeklinde yapılandırılmak sureti ile … Genel Müdürlüğü ve Soma Termik Santralinden devralınan tüm iş ve işlemlerinin yürütülmesi amacı ile Müvekkil teşekkül … Genel Müdürlüğü Özelleştirme ve Santraller Takip Başkanlığına bağlanması kararı ile … Müvekkil Teşekküle devredildiği,
Müvekkilinin idare ile yukarıda ünvan ve adresleri belirtilen firmalar arasında imzalanan sözleşmeler ile müvekkil nezdinde (Müdürlüğü mülga) yukarıda belirttiğimiz firmada hizmet alım personeli olarak çalışmıştır. Başvurumuza muhatap bu firmaların işçilerinden adı geçen şirkette iş akdiyle çalışmıştır. Dava dışı işçi adı adı geçen firmalarca iş akdinin feshedilmesi nedeniyle Mahkememizin İş Mahkemesi sıfatıyla açtığı ” Alacak Davası – İşçi İşveren İlişkisinden Kaynaklanan ” davanın mahkememizin 04.10.2016 tarih, 2015/240 E. 2016/975 K. sayılı kararı ile hükme bağlandığı ve dava konusu edilen işçilik alacaklarının müvekkil İdareden tahsiline karar verildiğini ve davanın kesinleştiğini,
Mahkememizin İş Mahkemesi sıfatıyla yukarıda esas ve karar sayısının belirtildiği kesinleşen kararı adı vekili tarafından Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2016/ sayılı icra dosyası ile takibe koyulduğu ve müvekkil İdarece icra dosyasına, 25.05.2017 tarihinde ödemenin yapıldığı

Mahkememizin yukarıda belirtili ilgili kararında alacağın müvekkil idareden tahsiline karar verildiği ve ödemeye esas olan işçinin de diğer davalıların işçisi olarak çalışmış olduğu ve davalılarla yapılan sözleşmede de bu şirketlerin çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından kendilerinin sorumlu olacağı hükmü yazılı olduğundan müvekkil idarenin ödemiş olduğu miktarı rücuan davalılardan tahsili amacıyla dava açma zaruriyetinin doğduğu.
Ayrıca 06.12.2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20,21,22 ve 23. Maddelerinde yapılan düzenleme ile 01.01.2019 tarihi itibariyle dava konusu olan uyuşmazlıkla ilgili olarak arabuluculuğa başvurulduğu ancak davalının görüşmelere katılmaması sebebi ile anlaşılamadığı,
Hem tahsil olunabilecek alacak miktarının tayini hem de Teşekkülümüz tarafından ödenen tutardan, davalı firmanın sorumluluk oranlarının tayini uzmanlık gerektiren bir iş olduğunun davalının ödemekle yükümlü olduğu miktarlar bilirkişi raporuyla tespit olunacağından bu nedenle şimdilik davalı taraftan fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 300,00TLnin kısmi olarak tahsilini talep ettiğini. Ödenen bu meblağda, davalı firmanın sorumluluklarının belirlenmesi ve Teşekkülümüze ödenmesi için işbu rücu davasını açma mecburiyetinin doğduğunu belirtmek ile mahkememize dava açmıştır.
Davalı Taşımacılık İnşaat Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;
6100 sayılı Hmk madde 6’ya göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Müvekkil şirketin adresinin hatay olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduğunu
Davacı tarafından talep edilen alacak zamanaşımına uğradığını, 6098 sayılı Tbk madde 73’de rücu isteminde tazminatın tamamının öğrenildiği ve birlikte sorumlu olduğu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıllık zamanaşımının olduğu hüküm altına alındığını. Davacı idarenin dava dilekçesinde; davacı idarenin 03.05.2016 tarihinde ödeme yapıldığı belirttiğini, talep edilen alacak iş bu kanun hükümleri çerçevesinde zamanaşıma uğradığını.
Müvekkil şirketin işçisi tarafından işçilik alacağına ilişkin davada davacı idare, üst işveren olmasından bahisle 14.341,38 TL ödeme yaptığını belirttiği, Yapıldığı belirtilen iş bu ödemeye istinaden tarafımıza karşı rücuen tazminat davası açıldığı, müvekkil şirket dava dışı işçiyi bünyesinde çalıştırdığı süreler boyunca dava dışı işçinin yasal tüm hakları kendisine ödenmiş ve yasal tüm hakları kendisine kullandırtıldığı, Ayrıca müvekkil şirketin dava dışı işçinin talep etmiş olduğu alacakta sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte ödenen bedel nedeniyle müvekkil şirketin sorumlu olduğu ihtimali bir an için düşünülse dahi, müvekkil şirket tarafından dava dışı işçinin hak etmiş olduğu tüm hak ve alacakları dava dışı işçiye ödendiğinden müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğu kalmamıştır. Aksi durumda ise müvekkil şirketin sorumluluğu sadece kendi çalıştırdığı dönemle sınırlı olduğu,
Müvekkil şirket personelinin yasal olarak hak kazanmış olduğu alacakların tamamını ödemiş olup, ödemediği farz edilse dahi kıdem tazminatı dışındaki alacaklardan; müvekkil şirket, alt işveren olmasından ötürü dava dışı işçinin alacaklarından kendisinin çalıştırdığı dönem kadarıyla sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın reddine ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı Turizm Araç Kiralama Temizlik Yönetim Danışmanlığı Gıda Nakliye İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; İkame edilen iş bu davaya öncelikle zamanaşımı/hak düşürücü süre itirazında bulunduğun, rücu istemine ilişkin bu dava Kanunda belirtilen zamanaşımı/hak düşürücü süresi geçtikten sonra ikame edildiğini,
Kanunda belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, işçi tarafından davacı kuruma açılan dava vekil eden firmaya bildirilmediğini, tüm bu hususlar dikkate alınarak zamanaşımı/hak düşürücü süre itirazlarının gereğince davanın esasına dahi girilmeden iş bu davanın reddini talep ettiklerini.
Esas yönündeki savunmalarında; 4-6552 Sayılı Kanun 8. Maddesinde ‘’4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları; a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur.Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından…..işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.’’ Şeklinde belirtildiği, bu kanun maddesi gereğince dava dışı işçinin işçilik alacaklarından davacı tarafın sorumlu olduğu bu sebeple davanın reddi gerektiği kanaatinde oldukları belirtilerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı … Temizlik Madencilik İnşaat Turizm Makina Otomotiv Ve Ulaştırma Sanayi
Ticaret Limited Şirketi
Davacının iddialarının dayanaksız olup davanın reddinin gerektiğini, söz konusu davanın dinlenebilmesi için davanın BK 82 düzenlenen 2 yıllık süre içerisinde açılması gerektiğini, söz konusu ödemeye ilişkin 2 yıllık süre dolduğundan öncelikle davanın esasına girilmeksizin zamanaşımı nedeni ile davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının dayanak gösterdiği Mahkeme ilamında müvekkili şirketin taraf olmayıp, işçi tarafından müvekkili şirkete izafe edilmiş bir dava bulunmadığını, bu nedenle işçinin işini yaptığı kişinin davacı olup müvekkili şirketlerden işçilik alacaklarının talep edilmesinin söz konusu olamayacağını, müvekkili şirketler ile davacı arasında ihale yolu ile alınmış bir hizmet sözleşmesi bulunmakta olup, bu sözleşmenin süreli olduğunu, bu nedenle taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi söz konusu olmadığını, dava dışı işçinin sürekli ve aralıksız davacı kurumun işini yapan, emir talimatı davacı kurumdan alan, sosyal hakları davacı kurum tarafından düzenlenen bir kişi olduğunu, davacı kurum ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde sadece ücretlere ilişkin düzenlemelere yer verildiğini, kıdem, ihbar gibi tazminatların sözleşmede düzenlenmediğini, ihale sözleşmesinde ve şartnamelerinde yer almayan ve sonradan doğan kalemlerinden müvekkil şirketlerin sorumlu tutulmasının sözleşme ilişkisini düzenleyen hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
Dava dosyası kapsamında Orhaneli Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi’nin 2015/240 E – 2016/975 Karar sayılı dosyası, Bursa 3. İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2016/ Esas sayılı dosya örneği ve dava dışı işçinin SGK hizmet döküm cetveli UYAP sisteminden dosya arasına alınmış, hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri celp edilmiş, dosya talimat mahkemesi aracılığı ile hesap bilirkişisine tevdi edilerek 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun tanzim edilmesi sağlanmıştır.
GEREKÇE:
Mahkememiz dosyasının Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/09/2021 tarihli 2020 esas, 2021 karar sayılı gönderme kararı ile mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiş ve yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak karar verilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’n yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararında ve karara dayanak yasal düzenleme ile halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
Anayasa’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlıklı 37’nci maddesinde; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi mahkemelerin görevinin ancak yasa ile belirlenebileceğini ve göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Dava konusu yargı yeri uyuşmazlıkla ilgili benzer davalarda verilen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının giderilmesine yönelik Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/1073 Esas ve 2022/2686 Karar sayılı Kararda vurgulandığı üzere ” yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararı yerinde değildir. ” Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı uyarınca görülmekte olan davaların devredilmesine dair verilen kararın yerinde olmadığı vurgulanmıştır.
Her ne kadar Mahkememizin işbu dava dosyası Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı uyarınca devredilerek mahkememize gönderilmiş ise de Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/1073 esas 2022/2686 karar sayılı ilamında ” yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığı” hususunun belirtildiği dikkate alınarak dosyanın Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) vermiş olduğu gönderme kararıyla Mahkememizin işbu dava dosyasında verilen gönderme kararı arasında uyuşmazlık çıktığı anlaşıldığından dosyanın merci tayini için Bursa BAM 4. HD’ye usul ekonomisi dikkate alınarak re’sen Gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere
1-Her ne kadar mahkememizin işbu dava dosyası Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin gönderme kararıyla mahkememize gönderilmişse de Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas 2022/2686 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak dosyanın Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
2-Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) vermiş olduğu gönderme kararıyla Mahkememizin işbu dava dosyasında verilen gönderme kararı arasında uyuşmazlık çıktığı anlaşıldığından dosyanın merci tayini için Bursa BAM 4. HD’ye usul ekonomisi dikkate alınarak re’sen gönderilmesine,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair ,davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır