Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1066 E. 2022/800 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1066 Esas
KARAR NO : 2022/800

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … tüzel kişi olup, Üçevler Mah. 66. Sk. No:31 (Nilüfer Ticaret Merkezi) Nilüfer/Bursa adresinde 2007 yılından beri elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyeti göstermekte olduğunu, son yıllarda yaşanan ekonomik güçlükler nedeniyle müvekkili borçlarını kapatarak tekrar kar etmek istemekte bu sebeple Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. Sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, Konkordato sürecinde satışlarını arttırmaya uğraşmakta ve müvekkilin alacağının bulunduğu kişilerden de alacaklarını toplayarak kara geçmeye çalıştığını, davalı borçlu müvekkili cari hesaplarına göre ve dilekçe ekinde sunulan, faturalar neticesinde söz konusu borca haksız olarak itiraz etmiş olup, müvekkilin borcunu ödemekten kaçındığını, davalı borçluya söz konusu faturalar gönderilmiş; davalı borçlu bu faturalara itiraz etmediği gibi söz konusu faturaların hepsi davalı borçlu tarafından imzalanmış olup, söz konusu borcun ödenmediğini, davalıya öncelikle borcunu ödemesi için 01.06.2021 tarihinde ihtarname gönderilmiş, davalı ilgili ihtarnameye herhangi bir cevap vermemiş ve borcu da ödemediğinden aleyhine Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, anılan bu sebeplerle; davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının danışıklı dövüş ile malları kaçırmasına engel olunması adına malvarlığı üzerine tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı şirket yetkilisi tarafından süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde özetle; 30.06.2016 tarihli … tarafından, şahsı adına kesilen 10.000-TL’lik çeki tahsil edildiğinde hesabına nakit girişi yapmak üzere Tınarsoya verildiğini, çekin vade tarihinde kendilerini arayarak çekin akıbetini sorulduğunda ödendi, sıkıntı yok diyerek kendilerine bildirdiklerini, o arada tahsil ettik dedikleri çeki hesabına 10.000,00-TL olarak giriş yapmadıklarını, aradan 1 yıl geçtikten sonra Tınarsoyda çalışan Kamil bey yanına gelip abi bizim muhasebeci bir yanlışlık yapmış biz sana çek ödendi dedik ama çek ödenmemiş dediğini, hesabına giriş yapmadıkları çeki 1 yıl sonra karşılıksız çek iadesi olarak carilerine 10.000,00-TL ilave etmiş olduklarını, onların hesabına göre 8.500-TL | çekten dolayı borçlu çıkarmakta olduklarını, ayrıca çektiği kredi kartları ile alakalı cari hesabına taksıt komisyonu adı altında ilaveler yapmış olup cari hesapta davalı şirketi borçlu çıkardıklarını, dilekçe ekinde sunulan evraklarda 02.06.2017tarihinde karşılıksız çek iadesi olarak cari hesabına giriş yapıldığının görülmekte olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce, Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, 06/09/2021 tarihinde, cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine, 8.535,01-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 28/10/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, 2021/69 Esas sayılı dosyasının Uyap sistemi üzerinden celbedildiği görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2017-2018-2019-2020-2021 yıllarına ait BA/BS formlarının celbedildiği görülmüştür.
Mahkememize, dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesine yönelik rapor tanzimi için bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman SMMM bilirkişi Ayhan Aydın’a teslim edilmiştir.
18/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1066 Esas Sayılı mevcut dava dosyasının incelenmesi sonucu; davacı şirketin 2016-2017-2018-2019 yılları fiziki (yevmiye) defterlerinin açılış ve kapanış
tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davalı şirketin 2016-2017-2018-2019 yılları fiziki (yevmiye) defterlerinin açılış tasdiklerinin
yaptırılmış olduğu, (2016-2017-2018-2019) yılları (yevmiye) defterlerinin kapanış
tasdiklerinin olmadığı,
taraflar arasında uzun süreli ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, tarafların açık hesap çalıştığı,
taraflar arasında mal alımı ile ilgili yazılı bir sözleşme olmadığı,
davalı şirketin defterlerine göre; davalı şirketin, davacı şirketten 3.965,00 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirketin defterlerine göre; davacı şirketin, davalı şirketten 8.535,01 TL alacaklı gözüktüğü,
davalı şirketin, davacı şirkete Akbank 30/06/2016 vade 1030735 nolu 10.000 TL bedelli (gayri resmi)
ciro çeki ödeme olarak vermiş olduğu, davacı şirket bu çeki aldığı zaman resmi defter kayıtlarına davalı
şirkete alacak olarak kayıt yapmadığı, davacı şirket çekin karşılıksız çıkması sebebiyle, karşılıksız çek
iadesi açıklaması altında resmi defterlerine 02.06.2017 tarihinde davalı şirkete 10.000 TL borç kaydı
yaptığı, davacı şirket çeki aldığı zamanda, davalı şirkete 10.000 TL alacak kaydı yapması gerektiği, sonuç olarak; davacı şirketin, davalı şirketi 10.000 TL fazla borçlandırmış olduğu,
davacı şirket tarafından 12.04.2017 tarihinde defterlerine 6 taksit komisyonu açıklaması adı altında
davalı şirkete 800 TL borç girildiği, taraflar arasında taksit komisyonu olarak (800 TL) de mutabık
kalındığına dair herhangi bir belge olmadığı, sonuç olarak (10.000 TL+800 TL)=10.800 TL davacı şirket tarafından, davalı şirkettin fazla
borçlandırılmış olduğu, sonuç olarak; davacı şirketin, davalı şirketten alacağının olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takip konusu alacağın ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağıdır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp akdi ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Taraflar tacir olup, ticari defterler ile akdi ilişkinin ve alacak miktarının ispatı mümkün olduğundan mahkememizce delil olarak dayanılan taraf ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, HMK 222 maddesinde, “(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılmaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılmaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. ” hükmü gereği, taraf ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda,
davalı şirketin defterlerine göre; davalı şirketin, davacı şirketten 3.965,00 TL alacaklı gözüktüğü, her ne kadar davacı şirketin defterlerine göre; davacı şirketin, davalı şirketten 8.535,01 TL alacaklı gözükse de, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede,
davalı şirketin, ödeme olarak davacı şirkete vermiş olduğu, Akbank 30/06/2016 vade 1030735 nolu 10.000 TL bedelli çekin, davacı tarafından alındığı zaman resmi defter kayıtlarına davalı
şirkete alacak olarak kayıt yapılmayıp, çekin karşılıksız çıkması sebebiyle, karşılıksız çek
iadesi açıklaması altında resmi defterlerine 02.06.2017 tarihinde davalı şirkete 10.000 TL borç kaydı
yaptığı, davacı şirket çeki aldığı zamanda, davalı şirkete 10.000 TL alacak kaydı yapmadığından davacı şirketin, davalı şirketi 10.000 TL fazla borçlandırmış olduğu,
ayrıca davacı şirket tarafından 12.04.2017 tarihinde defterlerine 6 taksit komisyonu açıklaması adı altında
davalı şirkete 800 TL borç girildiği, taraflar arasında taksit komisyonu olarak 800 TL’ de mutabık
kalındığına dair herhangi bir belge olmadığı, sonuç olarak (10.000 TL+800 TL)=10.800 TL davacı şirket tarafından, davalı şirkettin fazla
borçlandırılmış olduğundan davacı şirketin, davalı şirketten alacağının olmadığı anlaşılmakla, Mahkememizce davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 103,08-TL harçtan mahsubu ile kalan 22,38-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır