Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1020 E. 2022/710 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1020
KARAR NO : 2022/710

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16958-59763-17373] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16598-95372-89268] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin eski eşi … aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkiline 89/1-2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin konutuna tebliğ edildiğini ancak müvekkilinin gün içerisinde çalışıyor olması ve covid-19 sürecinde ailesine destek olması sebebi ile resmi ikametgahında bulunmadığından işbu tebligatlardan haberdar olamadığını ve yasal süresinde itiraz edemediğini, müvekkilinin banka hesaplarına bloke konması üzerine 22/11/2021 tarihinde konudan haberdar olduğunu ve icra dosyasına sunulan vekaletname sonrası eski eşinin icra dosyasından çıkartılan ve gıyabında tebliğ edilen 89/1-2 ve 3. İhbarnamelerinin sonucu haksız borçlandırıldığını tespit ettiğini, icra dosyası incelendiğinde senet görüntüsünde şüphe duyulduğunu ve yaşanan şok üzerine müvekkili, eski eşini arayarak durumu sorması sonrasında eski eşi tarafından iş bu senette tahrifat yapıldığını, durumun çıplak gözle de anlaşıldığını ve bu hususta Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/60187 haz. Nolu dosyası ile şikayet yapıldığını ve soruşturmasının devam ettiğini, böyle bir borcun bulunmadığını, bu senetteki tahrifatların kötü niyetli 3.kişiler tarafından yapılarak senedin icraya konulduğunu, senet incelendiğinde çıplak gözle dahi durumun anlaşıldığını, müvekkilinin icra dosyası borçlusu olan … ile boşanmış olduğunu, gerek boşanma öncesi gerekse boşanma sonrasında nafaka alacağı dışında müvekkilinin icra dosyası borçlusu eski eşine herhangi bir borcu ve bu icra dosyası kapsamında haczedilebilecek bir alacağının bulunmadığını, alacaklı davalı yanın borçlu olduğunu iddia ettiği …’nün savcılık şikayeti sonrası alacağı tahsil etmek amaçlı müvekkiline yöneldiği ve haksız şekilde 32.701,19 TL’yi tahsil etmiş olması sebebi ile istirdat davası halen bakiye görünen 59.382,66 TL’nin tahsilini durdurmak amaçlı menfi tespit davası açılmak durumunda kalındığını ve tedbir talep etme gereğinin doğduğunu, savcılık dosyasının varlığı ve senette yapılan tahrifatın çok net bir şekilde anlaşılabildiğini ve teminata hükmetmeksizin ivedi tedbir kararı verilmesini, aksi halde telafisi mümkün olmayacak zararlar doğacağını, istirdat istemlerine konu tutarın dahi tahrif edilmiş senedi Mk.2’ye aykırı şekilde kötüniyetli takibe koyarak tahsil eden davalı yandan dava kazanıldığında tahsil imkanı bulunamayacağını, bu nedenle ivedi şekilde tedbir taleplerinin teminatsız şekilde kabul edilmesini, davalı yan tarafından haksız tahsil edilen 32.701,19.-TL’nin istirdatı ile haksız tahsil tarihinden işleyecek faizinin tahsiline, davalı yan tarafından haksız başlatılan icra takibi sebebi ile bakiye tahsil edilmemiş borç miktarı olan 59.382,66 TL bakımından menfi tespit taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yandan tahsiline, davalı yandan harca esas değerin %20 oranında icra inkar/kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf adına icra dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun şekilde tebliğ alındığını ve yasal süreler içerisinde itiraz edilmemiş olup borcun kendisinde olduğunun sabit olduğunu, yine bu yasal prosedür içerisinde müvekkilinin alacaklı olduğu tutarlardan bir kısmını davacıdan tahsil edilmiş olup davacı 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde menfi tespit davasını açması gerekirken bu süreyi geçirdikten sonra dava açmış olup davanın öncelikle hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini de talep ettiklerini, İstirdat davasının da yine İİK 89/3 maddesi hükümlerine göre açıldığından genel hükümlere göre ancak sebepsiz zenginleşme davası şeklinde açılabileceğini, bu nedenle istirdat talebinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının icra takibinden kaynaklı İİK’nun 89/1-2-3 maddeleri uyarınca borçlu bulunup bulunmadığı, hak düşürücü sürenin geçirilip geçirilmediğine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce davalı vekiline borçlu tarafından açılan menfi tespit davasına ilişkin dosya numarasını bildirmesi ve davacı … ile ilgili İİK’nun 89/1-2-3. Maddeleri uyarınca yapılan tahsilatın ne şekilde yapıldığına ilişkin bilgi ve belgeleri dosya içerisine sunması konusunda süre verilmesine karar verilmiş, hak düşürücü süre itirazının bir daha ki celse de icra dosya aslı incelenerek karara bağlanmasına karar verilmiş ve Bursa CBS’nin 2021/60187 Soruşturma sayılı dosyasının incelenmek üzere celbine karar verilmiştir.
Sonrasında davacı vekili beyanında Bursa CBS’ce yapılan soruşturma neticesinde senetteki tahrifatlar ve imza karşılaştırmaları sonrasında hali hazırda Bursa Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığını, dosya numarasını ve mahkemesini öğrenip bildireceklerini, davalı tarafça her ne kadar işbu davada hak düşürücü sürenin dolduğundan bahisle itirazda bulunulmuş ise de genel durumun ne şekilde işlediği konusundaki beyanlarını dosya içerisine bildirdiklerini, davacı tarafın hesaplarına ve araçlarına haciz konulduğunu ve bunların kaldırılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir. Aynı oturumda davalı vekilinin hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kendileri dahi tebligatların davacının adresinde usulüne uygun şekilde yapıldığını kabul ettiklerini, başka bir inceleme yapılmaksızın davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesini, istirdat talepleri yönünde de davacı tarafın borçlu olup müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Bursa 1. ATM’nin 2021/1243 Esas sayılı dosyası celp edildikten sonra dosya incelenerek mahkememizce davacı vekilince bu kez yeniden gelinen aşamada davacının borçlu olarak dosyaya kayıtlı olduğu bu davanın istirdat ve menfi tespit davası olması, sadece menfi tespit davası olmaması sebebiyle de davacının hesabından çekilen tutarlar ve tedbir kararı verilmemesi sebebiyle yaşadığı mağduriyeti de yerel mahkeme tarafından gözönüne alınmadığı, Bursa cumhuriyet başsavcılığına ibraz edilen bilirkişi raporu çerçevesinde açık şekilde senette tahrifat yapıldığı, düzenleme ve vade tarihleri ile tutarların değiştirildiğinin sabit hale geldiği, çıplak gözle dahi anlaşılan bu duruma karşın mahkemenin tedbir taleplerini reddederek adeta kötü niyetli davalı yana karşı müvekkilinin korumasız icra baskısı ile bırakmasının kabul edilebilir olmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde; tamamen kasti ve mk2’ye aykırı hareket eden borçlu/davalı yandan haksız tahsil edilen tutarların iade alınabilmesinin mümkün olmadığı, davacının icra takibinin borçlu sıfatına haiz tarafı olduğunun kabulü ile davacı … bakımından ivedi teminatsız tedbir kararı verilmesini, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1243 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davaya konu Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı icra dosyasında icra dosya asıl borçlusu … hakkında icra takibinin 07/01/2022 tarihinde İİK’nun 72/3 maddesi kapsamında kabul edildiği, dosyamız borçlusu 3.kişi … hakkında 3.haciz ihbarnamesinin 22/10/2021 tarihi itibariyle tebliği ile 3.kişi davacının banka hesaplarından para çekilme tarihinin 22/11/2021 tarihi olduğu, dolayısıyla dosya asıl borçlusu hakkında icra takibi durdurulmadığı bir tarihte 3.kişi borçlu hakkında İİK’nun89/1-2-3 maddeleri uyarınca kesinleşen borçlu sıfatı nedeniyle haciz işlemi uygulandığı anlaşılmakla, yapılan işlemde bir usulsüzlük bulunmadığından, haciz ihbarnamelerinin bugüne değin iptali talep edilmediğinden davacı vekilinin müvekkili yönünden icra takibinin durdurulmasına yönelik bu aşamadaki talebinin de reddine karar verilmiş, davacı vekilinin müvekkili yönünden icra takibinin durdurulmasına yönelik bu aşamadaki talebinin de reddine karar verilmiştir.
Üçüncü haciz ihbarnamesi (bildirim) (İİK 89/3) üçüncü haciz ihbarnamesinde üçüncü kişiye; 15 gün içinde parayı icra dairesine ödemesi gerektiği, yahut aynı süre içinde icra hukuk mahkemesinde menfi tespit davası açması gerektiği, aksi durumda nezdinde sayılan para ya da malın teslimi için zorlanacağı bildirilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından davacının eski eşi … aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, işbu takip kesinleştikten sonra davacı 3. kişi …’a İİK 89. Maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının bu ihbarnameye itiraz etmemesi üzerine İİK 89/2 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacı yanın buna da süresinde itiraz etmediği ve son olarak İİK 89/3 maddesi gereğince usulüne uygun olarak ihbarname gönderildiği ve davacıya; 15 gün içinde parayı icra dairesine ödemesi gerektiği, yahut aynı süre içinde icra hukuk mahkemesinde Menfi tespit davası açması gerektiği, aksi durumda nezdinde sayılan para ya da malın teslimi için zorlanacağının bildirildiği, davacının bu ihbarname tebliğ olduktan sonra 15 gün içerisinde menfi tespit davası açmadığı, süresi geçtikten sonra huzurdaki davanın açılmış olduğu, 3.Haciz ihbarnamesinin tebliğinden başlayarak 15 gün içinde menfi tespit davası açılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücüdür. Davacı 3. Kişi bu süre içerisinde menfi tespit davası açmadığından borç zimmetinde sayılmakla artık takip alacaklısı aleyhine, takip borçlusuna kendisinin borçlu olmadığından bahisle, dava açma hakkı kalmamıştır. Davacı, davanın süresinde açılmaması sebebiyle artık kesinleşen borcu icra dairesine ödemek yükümlülüğü altına girmiştir. İİK 89 gereğince 3. Haciz ihbarnamesinin borçluya 22.10.2021 tarihinde tebliğ olduğu ve davacının huzurdaki davayı 08.11.2021 tarihine kadar açması gerekirken 03.12.2021 tarihinde açtığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 80,70.-TL maktu harçtan peşin yatırılan 1.572,57.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.491,87.-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 12.697,97.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza