Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1004 E. 2021/976 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2021/1004 Esas
KARAR NO : 2021/976

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – ….UETS
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
5- … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 01/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Otomotiv Turizm San. ve Lic. Ltd, Şti, ile arsa sahipleri …, … ve…arasında Bursa 16. Noterliği’nin 19.10.2015 tarih ve …. yevmiye numaralı düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, nitekim anılan sözleşme ekli krokiye göre halen tapu kütüğünde … pafta, 4023 ada, 3 parsel sicil bilgileri ile …, … ve … adına tapuya müştereken kayıtlı bulunan 2.378,83 m2 arsa üzerinde A, B ve C Blok adı altında 3 ayrı ana bina inşa edilmesi ve bu ana binaların; … 1 ve 2 numaralı Bağımsız Bölümler …uhdesinde, … 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler…uhdesinde, C /Blok 1 ve 3 numaralı bağımsız bölümler … uhdesinde, buna karşılık, … 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümler ve eklentileri, … 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümler ve eklentileri, … 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümler ve eklentileri, ise müvekkili şirkete ait olması kararlaştırılmış olduğunu, sözleşmenin 8. maddesi ile inşaat süresinin Yapı Ruhsatı’nın alındığı tarihten itibaren 18 AY olduğu, hava şartlarından dolayı müteahhide 4 aylık ek süre verileceği, Yapı Ruhsatının en geç 01.01.2016 tarihinde alınacağı, yapı ruhsatının 01.01.2016 tarihine kadar alınamaması durumunda sözleşmenin hiçbir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın fesih edilmiş olacağının kararlaştırıldığını, bunun yanında, anılan sözleşmenin 33. maddesi ile sözleşmeye ekli krokiye göre arsa sahiplerinden …’ın uhdesine düşen … 3 no’lu dairenin onaylı mimari projeye göre tamamen ayıpsız ve kusursuz olarak teslim edilmesi şartıyla, … tarafından müvekkil şirkete 50.000 TL. ödenmesi kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, bununla birlikte inşaatın belirli bir seviyeye gelmesine rağmen, ekonomik ve diğer birtakım engel sebeplerden dolayı süresi içinde tamamen bitirilmemesi üzerine arsa sahiplerinin istek ve talebi üzerine inşaatın tamamlanması amacıyla; müvekkili şirket ve arsa sahipleri ile dava dışı …Taahhüt Ve San, Ve Tic. Ltd.şti. arasında 12.03.2019 tarihinde bir Taşeron Sözleşmesi ile sözleşmeye ek protokol tanzim edilmiş ve anılan Taşeron Sözleşmesi’ne Ek’li Protokol arsa sahiplerince de taraf sıfatıyla imzalandığını, nitekim anılan taşeron sözleşmesinin 2. maddesi ile anılan sözleşmenin; Bursa 16. Noterliği’nin 19.10.2015 tarih ve …. yevmiye numaralı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin eki olup konusunun ise 3 Blok’ta bulunan 12 adet dubleks dairenin yarım kalan inşaatının 31.12.2019 vade tarihine kadar tamamlanması olduğu belirtilmiş, sözleşmenin 4. maddesinde ise taşeron şirket tarafından yarım kalan inşaatın tamamlanması karşılığında yaklaşık 2.700.000 TL. maliyet bedeline karşılık; Arsa Payı Karşılığı Kat Yapımı Sözleşmesi gereğince müteahhit sıfatıyla müvekkili şirketin uhdesine bırakılan bağımsız bölümlerden … 2 numaralı daire, … 3 ve 4 numaralı daireler ile … 4 numaralı dairenin taşeron …Taahhüt ve San. Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesi kararlaştırıldığını, buna göre: anılan taşeron sözleşmesi ve Ek’li numaralı daire kalmakta olduğunu, bunun yanında; taşeron sözleşmesinin 4. maddesi ile Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin 33. maddesi gereğince arsa sahiplerinden … tarafından ödenmesi taahhüt edilen 50.000 TL.’nin alacaklısının artık yukarıda açık ticaret unvanı belirtilen taşeron şirket olduğunun karalaştırılmış olduğunu, Sözleşme konusu inşaat Taşeron tarafından tamamlandıktan sonra müvekkili şirketin uhdesine düşen … 4 numaralı bağımsız bölüm; 01.04.2020 tarihinde 470.000 TL. bedel karşılığında … adlı şahsa satıldığını, bu bağlamda; anılan satış işlemi tapuda 400.000 TL olarak gösterilmiş ve gösterilen bedele karşılık alıcı … adına… tarafından satıcıların vekili …’in … A.Ş. şubesinde bulunan hesabına 01.04.2020 tarihinde 200.000 TL. Gönderilmek suretiyle ödenmiş olduğunu, bunun yanında; yine müvekkil şirketin uhdesine düşen … 3 numaralı daire de tıpkı … 4 numaralı dairede olduğu üzere müvekkil şirkete tapuda devir-temlik edilmemiş ve 2020 yılında … adında bir şahsa 485.000 TL. bedel karşılığında satılmış olduğunu, bununla birlikte her iki bağımsız bölümlerin satış bedeline karşılık müvekkili şirketin temsilcisi … sadece 270.000 TL. ödenmiş, bakiyesi ise inşaatın geç teslim edildiği ve arsa sahiplerinin zararları oluştuğundan bahisle ödenmediğini, bu bağlamda; arsa sahipleri tarafından müvekkil şirketin temsilcisi …’e anılan konutların satışından elde edilen bedelin tamamını aldığına ve hiçbir alacağının kalmadığına dair 27.07.2020 tarihli adi yazılı bir belge tanzim ettirilerek imzalattırılmış ise de anılan belgenin ön yüzünde yer alan metinde müvekkil aldığı bedelin miktarı açıkça yazmadığından anılan belgenin ön yüzündeki metin mevcut haliyle gerek makbuz ve gerekse ibraname özelliğini haiz bulunmadığını, buna karşılık; müvekkil şirket temsilcisi … anılan belgenin arka yüzüne kendi el yazısı ile anılan dairelerin satışından dolayı sadece toplam 270.000 TL. aldığına dair bir meşruhat yazıp imzalamış olduğunu, anılan sebeple, arsa sahipleri tarafından 270.000 TL. ödenmesi karşılığında müvekkile tanzim ettirilip imzalatılan 27.07.2020 tarihli belge; ön yüzü ile makbuz ve ibraname özelliğini haiz olmayıp, arka yüzü ise -belgenin zilyedi olan arsa sahipleri tarafından karalanmamış olması halinde- mevcut haliyle sadece 270.000 TL. Bedelin tahsil edildiğine dair makbuz hükmünde olduğunu, bunun yanında; arsa sahipleri sözleşme gereğince müvekkilin uhdesine düşen … 4 no’lu ve … 3 no’lu daireyi müvekkil şirkete tapuda devir-temlik etmedikleri gibi anılan dairelerinin satışı amacıyla müvekkile vekaletname de vermemişler, dairelerin hak sahibi müvekkil şirket tarafından kendi adına bağımsız şekilde satışa arz edebilmesine imkan tanımadıklarını, arsa sahibi sıfatından kaynaklı olarak tapu maliki olmakla birlikte sözleşme gereğince anılan dairelerde hak sahibi olmamalarının verdiği rahatlıkla … 4 no’lu daireyi 470.000 TL., … 3 no’lu daireyi ise 485.000 TL. bedelle 2020 yılı piyasa rayiçlerinin oldukça altında satmış olduklarını, nitekim sözleşme gereğince ve arsa sahipleri uhdesine düşen … 2 ve 4 no’lu daireler; www.sahibinden.com adlı internet sitesinde 15.02.2020 tarih ve …. numaralı satış ilanında herbiri 560.000’er TL. bedelle satışa arz edilmiş olduğunu, bu olgu dahi müvekkil şirketin zararının; dairelerin fiili toplam satış bedeli olan 955.000 TL ile müvekkile ödenen 270.000 TL, arasındaki fark olan 685.000 TL’nin dahi üzerinde olduğunu, müvekkili davacı şirketin belirli bir miktar paranın ödenmesine ilişkin iş bu alacak talebi; müvekkili şirket ile arsa sahipleri …, … ve…arasında yapılan Bursa 16. Noterliği’nin 19.10.2015 tarih ve …. yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup, ve 6102 sayılı TTK’nun 5/A-I madde hükmü gereğince arabuluculuğa başvuru yapılmış ise de davalıların görüşmeyi kabul etmemesi üzerine, anlaşma sağlanamadığını, dava konusu alacak talebinin kaynağı olan Bursa 16. Noterliği’nin 19,10.2015 tarih ve…. yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi müvekkil şirket ile arsa sahipleri …, … ve…arasında yapılmış ise de arsa sahiplerinden, … ‘nin 01.04.2020 tarihinde vefat etmiş olduğu ve Bursa 24, Noterliği’nin 11.05.2020 tarih ve….yevmiye numaralı Mirasçılık Belgesi’ne göre geriye kanuni mirasçı olarak çocukları …, … ve … kaldığından iş bu davada müteveffa arsa sahibi… adına husumet anılan kanuni mirasçılarına yöneltildiğini, anılan bu sebeplerle; HMK’nun 109, madde hükmü uyarınca açılan iş bu kısmi alacak davasının kabulü ile; yargılamanın tahkikat aşamasında gerçek miktarı belli olunca HMK’nun 177/1 madde hükmü uyarınca ıslah yoluyla arttırılmak üzere; 50.000 ‘TL. kısmi alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ile birlikte, davalılardan alınarak müvekkili davacıya verilmesine, yargılama giderleri, arabuluculuk giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda, davanın taraflar arasında akdedilen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemli dava olup, davalıların arsa malikleri olduğu, tacir olmadığı, dolayısıyla her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı, ayrıca uyuşmazlığa konu eser sözleşmesinin de TTK’ nın 4. Maddesi uyarınca mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşıldığından davaya konu olayla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 03/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır