Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1000 E. 2022/196 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1000
KARAR NO : 2022/196

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – …

2- … – … …
3-… – … …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile birlikte taşınmazda hak sahibi olan 7 mirasçı ile borçlu …İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti arasında 17/02/2015 tarihli Arsa payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi mevcut olduğunu, aradan geçen 5 yıllık süre içinde borçlu …İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti müvekkile ve arsa sahibi diğer sözleşme taraflarına sözleşme gereği borçlandığı edimlerini bugüne kadar yerine getirmediğini, davacının takip borçluları …İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ve …’e herhangi bir ad altında herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile takip borçluları arasındaki hukuki ilişkinin aralarındaki 17/02/2015 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden ibaret olduğunu, davalı alacaklı … İnşaat Ltd.Şti , borçlu …İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ve … aleyhine Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2019/…ve 2019/13201 dosyaları ile 422.650,00.-TL ve 89.400,00.-TL bedelli bonolara dayalı icra takibi başlatıldığını belirterek davanın kabulüne davacının takip borçlularına herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davacı ile davalılar …İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti, … İnşaat Ltd.Şti arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davacının tüketici sıfatı göz önüne alınarak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Hükümlerine tabi olduğundan; davanın niteliği itibari ile de TTK’nun 4.maddesinde sözü edilen mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alındığında; uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı olup, Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davaya bakmaya görevli mahkemenin de Tüketici Mahkemesi olduğu sonucuna varılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece görev hususunda yapılan irdelemede hataya düşüldüğünü, davanın Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… ve Bursa 2019/… dosyalarına ilişkin olup, ilgili takiplerin kambiyo senedine dayalı (bono) takipleri olduğunu, TTK. 4 ve 5. Maddelerinde göre kambiyo senetlerine dayalı icra takiplerine ilişkin menfi tespit davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, uyuşmazlığın temelde kambiyo ilişkisinden kaynaklanıp, davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak Bursa 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020.. E. Sayılı dosyasıyla usulsüz tebligat ve memur muamelesini şikayet yoluna başvurulmuş olup, karşı tarafın başvurusu sebebiyle istinaf incelemesinde olduğunu, müvekkilinin, takip borçluları …İnşaat Taah.Tur. Tem.Nak. ve Otom.San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’e her hangi bir ad altında her hangi bir borcu bulunmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 20/10/2021 tarihli 2021/1017 esas 2021/1427 sayılı kararı ile mahkememizce taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmişse de; 6502 sayılı Kanun’un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmediği, ancak kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda ifade edilen eser sözleşmelerinden maksadın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğunun anlaşılmakta olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, Türk Borçlar Kanunu m.470 (mülga BK m.355 vd.) ve devamında düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olduğu, bu sözleşmelerin bir tarafının arsa sahibi diğer tarafının ise yüklenici olduğu, bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, 6502 sayılı Kanun bakımından ifade edilen tüketici tanımına uymadığının açık olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amacın arsasını değerlendirmekte olduğu, bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmaması gerektiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanun’da, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerektiği, bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun’a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre çözülerek davacı tacir ise Asliye Ticaret Mahkemesinde, davacı tacir değil ise uyuşmazlığın salt ticari sayılan işlerden olmadığı için Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden anılan şekilde karara karşı istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya yeni esasa kaydedilerek duruşma günü verilmiş, mahkememizin 23/02/2022 tarihli oturumunda davacı vekilinin beyanında; dava açılış tarihinin 13/01/2020 tarihi olup başlatılan icra takiplerinde 2020 yılı mart ayında 9. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından her 2 icra dosyası ile ilgili olarak da şikayetlerinin tebligat tarihleri ile ilgili olarak kabul edildiğini ve dosyadan borçlu sıfatlarının kaldırıldığını, bu nedenle taleplerinin konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile talep ve davanın haklı bulunduğu anlaşıldığından lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı. Buna ilişkin karar örneklerini dosyaya ibraz ettiği anlaşıldı. Davacı vekilinin beyanının devamında zaten başlangıçtan itibaren icra dosya borcu ve seneletlerle ilgili olmayıp kendisinin davalı inşaat şirketleri ile ve müteahhitle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa maliki olduğunu beyan ettiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin beyanından ve dosyaya ibraz edilen belgelerden de dava açılış tarihinin 13/01/2020 tarihi olup başlatılan icra takiplerinde 2020 yılı mart ayında 9. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından her 2 icra dosyası ile ilgili olarak da şikayetlerinin tebligat tarihleri ile ilgili olarak kabul edildiğini ve dosyadan borçlu sıfatlarının kaldırıldığını, bu nedenle taleplerinin konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile talep ve davanın haklı bulunduğu anlaşıldığından lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekliyle hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70.-TL maktu harçtan peşin yatırılan 54,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.AÜ.T uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 248,00.-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza