Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2021/764 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/98 Esas – 2021/764
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/98 Esas
KARAR NO : 2021/764

HAKİM :…
KATİP : …
DAVACI : …SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av. …UETS
DAVALI : … SANAYİ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ -…UETS
VEKİLLERİ : Av. …UETS
Av. … UETS
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı firma arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki olduğunu, Davacı ile davalı taraf arasındaki ilişkinin TTK hükümlerine uygun olarak yürütüldüğünü, yapılan ticarete ilişkin fatura ve irsaliyelerin usulüne uygun olarak düzenlendiğini, davalı firmanın almış olduğu hizmete karşılık cari hesap bakiyesini ödemediğini, Sözlü ihtarlar karşılıksız kalınca davacının cari hesap bakiyesinin tahsili için alacak davası açmadan önce, TTK 5/A maddesi gereğince, 08.04.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak yapılan müzakereler sonucunda anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle de cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla huzurdaki davanın ikame edildiğini, tüm bu nedenler ve mahkemece resen göz önüne alınacak nedenlerden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davacının davalı yandan 6.377,04 TL alacaklı olduğunun tespiti ile davanın kabulüne, alacağa muaccel olduğu tarihten itibaren yani arabuluculuk başvuru tarihi olan 08.04.2019 tarihinden itbaren avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; HMK hükümlerine göre; işbu davada yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, yetkili yer Mahkemesinin davalının ikametgâhının bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, açılan davaya süresi içerisinde yetki itirazında bulunduklarını, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinden bilirkişilerce yapılacak incelemede davalının, davacı yana hiçbir borcu bulunmadığının tespit edileceğini, Taraflar arasındaki ticari ilişkiye göre davalı tarafça verilen siparişler karşılığı birim fiyat Euro üzerinden ödeneceği karşı tarafın yazılı onayı ile kararlaştırıldığını, davalının bu anlaşmaya göre tüm ödemeleri kur üzerinden EURO olarak gerçekleştirdiğini, bu hususları gösterir taraflar arasındaki e-mail yazışmalarını mahkemeye sunduklarını, davacı yanın, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı davranarak EURO birim fiyat üzerinden anlaşılan sipariş yönünden Türk Lirası üzerinden fatura düzenlediğini ve ödemeleri haksız şekilde TL üzerinden talep ettiğini, işbu hususların dinletecekleri tanık beyanları ile de ayrıca ispatlanacağını, tüm bu nedenlerle; Usule ilişkin şartlar oluşmadığından davanın usulden reddine, yetkili Mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan Mahkemenizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, İtirazın kabulü ile davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasındaki ticari mal alım satım kaynaklı var olduğu iddia olunan 6.377,04.-TL nin tahsilini ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememiz 15/10/2020 tarihli duruşması (3) nolu ara kararı gereğince davacı defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilmiş, davalı defterleri için Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına hükmedilmiştir.
Davacı defterleri üzerinde inceleme yapan SMM Bilirkişi …nın 29/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Davacı şirketin 2018-2019 yılına ait ticari defter ve belgeleri ile dava dosyası üzerinde yapılan inceleme ve tespitlere göre;
a) Taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu,
b) Davacı şirketin 2018-2019 yılı cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, davaya konu olan faturaların 11(onbiradet ve toplamda 58.306,51 – TL karşılığı olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin toplamda 51.929,47 TL karşılığı olduğu, 2019 yılı kapanış bakiyesinin 6.377,04 TL olduğunun görüldüğü, Tüm bu kayıtların davacının Ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Ancak dava dosyası içerisine 21.02.2020 tarihinde davalı tarafından sunulan aşağıdaki faturaların Türk Lirası olarak düzenlenip, fatura üzerinde kur ve toplam döviz tutarının gösterildiği görülmüştür;
21658 nolu 16.10.2018 tarihli, 18.072,09 TL ve 2.680,96 Euro,
21501 nolu 22.09.2018 tarihli, 18.720,38 TL ve 2.532,28 Euro,
21488 nolu 21.09.2018 tarihli, 15.174,85 TL ve 2.062,64 Euro,
bedelli faturaların döviz toplamının 7.275,88 Euro olduğu, 28.02.2020 tarihinde davacıya banka havalesi ile
7.798,01 Euro gönderildiği, (*522,13) fazla ödeme
-21659 nolu 16.10.2018 tarihli, 33.634,39 TL ve 4.989,60 Euro,
21551 nolu 29.09.2018 tarihli, 537,69 TL ve 77,22 Euro,
Bedelli faturaların döviz toplamının 5.066,82 Euro olduğu, 28.12.2018 tarihinde davacıya banka havalesi ile 4.737,22 Euro gönderildiği, (-329,60) eksik ödeme
c)Davacı şirketin tarafıma gönderdiği dava konusu faturalardan aşağıdakilerin Türk Lirası olarak düzenlenip, fatura üzerinde kur ve toplam döviz tutarının gösterilmediği görülmüştür, davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu faturalarda ise Türk Lirası olarak düzenlenip, fatura üzerinde kur ve toplam döviz tutarının el yazısı ile gösterildiği görülmüştür; sunulan aşağıdaki üç faturanın taraflar arasında fiziken uyumsuz oldukları görülmüştür.
21658 nolu 16.10.2018 tarihli, 18.072,09 TL
21501 nolu 22.09.2018 tarihli, 18.720,38 TL
21488 nolu 21.09.2018 tarihli, 15.174,85 TL.
21659 nolu 16.10.2018 tarihli, 33.634,39 TL ve 4.989,60 Euro,
21551 nolu 29.09.2018 tarihli, 537,69 TL ve 77,22 Euro,
Bedelli faturaların Türk Lirası olarak düzenlenip, fatura üzerinde kur ve toplam döviz tutarının gösterildiği görülmüştür, bu iki faturada taraflar arasında uyumsuzluk bulunmamaktadır.
e) Davalı vekilinin 21.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde belirttiği, davalı tarafça verilen siparişlerin karşılığının Euro üzerinden ödeneceğinin davacı tarafça yazılı onayı ile kararlaştırıldığı ile ilgili bir belgeyi dava dosyasına sunmadığı görülmüştür.
f) Davalı tarafın 2018 yılının eylül ve ekim aylarında düzenlenen faturalar ile ilgili davacıya gönderdiği 25.01.2019 tarihli e-postada, faturada Euro ibaresinin yazılmadığını, bunun kabul edilebilir olmadığını belirttiklerini, ancak TTK’nın 21.maddesi hükümlerine göre davaya konu faturalar ile ilgili herhangi bir iade- iptal ve kabul edilmediğine dair resmi bir ihtara rastlanmamıştır.
g)Davacı şirketin Davaya konu alacağı oluşturan Faturalara ilişkin bildirimlerin aylık 5.000,00TL(KDV Hariç) i aşan tutarlara ait bildirimlerin yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına BS Formu ile bildirildiği tarafımca tespit edilmiştir.
h) Dava konusu faturalar ile ilgili ticari ilişkinin Sayın Mahkemenizce döviz cinsinden kurulduğu kanaatine varıldığında (522,13 – 329,60) * 192,53 Euro davacının davalıya borçlu olacağı, Dava konusu faturalar ile ilgili ticari ilişkinin Türk Lirası cinsinden kurulduğu kanaatine varıldığında ise davacının 329,60 Euro ve 6.377,04 TL cari hesap karşılığı alacaklı olacağı,
Davacı tarafın 2018 yılına ait tutmuş oldukları Ticari Defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Davacı tarafın 2019 yılına ait tutmuş oldukları Ticari Defterlerin “e-defter” kapsamında olduğu, TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde onay beratlarının alındığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil olabileceği Görüş ve kanaatine varılmıştır, ” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı defterlerinin incelenmesi için Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat neticesinde Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020… Talimat numarasıyla dosyanın SMM bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişinin 12/04/2021 tarihli raporunda özetle, ” Davalı tarafından ibraz edilen 2018-2019 yılı ticari defterlerin usulüne uygun şekilde ve süresinde E-Defter Beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yüklendiği , ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekille tutulduğu, ticari defterlerinin Davalının lehine delil niteliğinin sayın prabkemenizin takdirlerinde olduğu,
a) Yanlar arasında, davacı larafından davalıya muhtelif kumaşlar üzerinde pat işlemi.
verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
b) Davalı kayıtlarında Digitat Modü sarafından düzenlenen faturaların yer aldığı ve BA formlarına ilgili dönemlerde intikal ettirilerek süresinde beyan edildiği, Davacı tarafından düzenlenen Kur farkı faturasının ilgili dönem BS formunda beyan cdildiği, ‘Ticari İlişki çerçevesinde gerçeklüşen işlemlerin Fatura ve ödeme bazında tarafların ticari kayıtlarında karşılıklı olarak yer aldığı ancak İşlemlerin Davacı tarafından TL üzerinden takip edilmesi ve davalı tarafından Euro — para birimi üzerinden takibi neticesinde hesap uyuşmazlığının doğduğu,
e) 2018-2019 Yıllarında Daval tarafından: Davacı ile olan ticari ilişkisi çerçevesinde
takip edilen hesaplarının Euro para birimi üzerinden takip edilerek TL karşılıklarının yasal kayıtlara işlendiği. Ödemelerin de FHura cinsinden yapıldığı, 28.12.2018 itibarı ile Euro bazında takip ettiği Davacı Alacağını, yasal kayıtlarında TL karşılığı denkleştirmek adına kur farkı faturası düzenlediği.
d) Davalı yanın larafıma ibraz ettiği dcari detler kayıtlarında 2018 yılında davacı
Yarafından davalıya toplam 92.478,62 TE. bedelli fatura tanzim edildiği ve Davalı kayıtlarında Digital Moda Alacağı olarak işlendiği, 2018 Yılında Davalı tarafindan Davacıya 12.025,17 TL tutarında KDY Dahil Kur Farkı faturasının düzenlendiği ve Davacı borcuna işlendiği. Kur Faturası açıklamasında 314123018 Tarihinde 7.798.01 Buro Bakiye istinaden oluşan Kur Farkı olarak yer aldığı,2018 yılında davalı tarafından davacıya 4073.47 Furo(6,0354 TL. MB Satış Kuru) karşılığı 29.591.02TL 3361.92 TI. olmak üzere toplam 33.447,05 VLURT ile ödeme yapıldığı Ve davah alacağına kaydedildiği. 1.12.2018 itibarı ile Davalı kayıtlarının 47.006,40 TL olarak 2019 yılına sarkıttığı. 2019 yılında davalının davacıya 7.798,01 Euro Karşılığı Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden 47.073447 TL bedelli ödeme yaptığı Ve davalı borcuna kaydedildiği. 31.03.2019 itiban ile 67,07 TL tutarındaki Borç bakiyesinin virman yolu ile kapatıldığı, davalı yanın ibraz ettiği ticari defterleri göre 31.03.2019 tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığı, Yapılan incelemelerde; Taralların arasında imzalanmış ve tarafların aralarındaki ticari ilişkiyi, satış Ve ödemelerin hangi para birimi üzerinden takip edileceğini düzenleyen bir salış sözleşmesi ve “veya mutabakat bulunmadığı, ” kanaatine varmıştır.
Davacı ile davalı ticari defterlerinin birbirini tutmadığı görülmüş, davalının defterlerinde ilgili faturalar kaynaklı borç olmadığı anlaşılmıştır. Davacı yapılan ödemelerin TL üzerinden yapılması gerektiğinden bahisle EURO ile yapılan ödemeleri kabul etmiş fakat kur farkı oluştuğu gerekçesi ile EURO ile yapılan ödemelerin TL karşılığı üzerinden kur farkı faturası düzenlemiştir. Taraflar arasında ödemelerin TL ile yapılacağına dair bir yazılı olarak yapılmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacının yapılan ödemeleri ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul etmiş olması, ödemelerin ödeme günündeki Euro karşılığı üzerinden eksiksiz ödenmiş , ayrıca her iki tarafın da sunduğu mail yazışmalarının aynı mail adreslerinden gönderilen mailler oldukları, dolayısıyla hiç bir taraf tarafından itiraz edilmediğinden delil vasfı taşıdıkları, maillerden anlaşıldığı kadarı ile tarafların parça başına işin EURO ile yapılması yönünde anlaşıldığı, davacının kurun düşmesi üzerine anlaşma günündeki TL üzerinden faturalandırma yaptığı, bu durumun da MK 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın peşin yatırılan 104,99.-TL harctan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 49,61 TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansının, kullanılmayan kısmının HMK 333.Md. Uyarınca, karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA
5- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2021

İş bu kararın gerekçesi 12/11/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip…
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.