Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/975 E. 2023/383 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/975 Esas – 2023/383
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/975
KARAR NO : 2023/383

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

MAHKEMEMİZİN 2020/975 ESAS
SAYILI DOSYASINDA
DAVACILAR : 1- … … -TC Kimlik no- ..
2- .. … -TC Kimlik no- …
: 3- … … -TC Kimlik no- …
4- … -TC Kimlik no- …
5- … … – TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … – TC Kimlik no- [16312-13659-..] UETS

DAVALILAR : 1- … SİGORTA ŞİRKETİ – .. [25999-13927-…] UETS
VEKİLİ : Av. … – [16659-56483-..] UETS
: 2- … KARGO YURT İÇİ VE YURT DIŞI TAŞIMACILIK A.Ş. – Ayazağa Mah. Azerbaycan Cad. 1B Blok No:3B İç Kapı No:5 Sarıyer/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. .. – [16691-96165-..] UETS
: 3- … -TC Kimlik no- … Alsancak Mah. 2159 Cad. No:9 İç Kapı No:8 Etimesgut/ ANKARA
VEKİLİ : Av. … – [16640-46967-…] UETS
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2023

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/182
ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … -TC Kimlik no- ……
VEKİLİ : Av. …….- TC Kimlik no- [16312-13659-…] UETS
DAVALILAR : 1- … SİGORTA ŞİRKETİ – … [25999-13927-…] UETS
: 2- … KARGO YURT İÇİ VE YURT DIŞI TAŞIMACILIK A.Ş. – Ayazağa Mah. Azerbaycan Cad. 1B Blok No:3B İç Kapı No:5 Sarıyer/ İSTANBUL
: 3- … -TC Kimlik no- … Alsancak Mah. 2159 Cad. No:9 İç Kapı No:8 Etimesgut/ ANKARA
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/08/2020 tarihli kaza tespit tutanağı dikkate alındığında davalılardan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki dava dışı … Finansal Kiralama A.Ş’nin maliki olduğu, davalılardan … Kargo A.Ş. tarafından kiralanan … plakalı araç ile seyir halinde iken müteveffa …’ın sevk ve İdaresindeki … plakalı kapalı kasa panelvan kamyonete, otoyolun sağ şeridinde sağ ön kısmı ile sol arka kısmına çarptığını, söz konusu kaza davalı sürücü …’ın Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1c maddesinde kuralını ihlal etmesi nedeniyle meydana geldiğini, kaza yerinde trafik ekiplerinin incelemeleri ve ifade tutanakları da davalı sürücü …’ın … plakalı aracı otoyolda müteveffanın sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarparak yaralamalı, ölümlü ve maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiği yönünde olduğunu, müteveffa …’ın ise meydana gelen kazada herhangi bir kural ihlalinin ve kusurunun bulunmadığının kaza yeri inceleme tutanağı ile de sabit olduğunu, kazanın hemen akabinde müvekkillerinin murisi …’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini, işbu davanın sadece müvekkillerinin müteveffanın ölümünden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebinden ibaret olduğunu, müvekkili …’ın yaralanmasıyla ilgili tazminat taleplerinin sigorta şirketine bildirilmiş olup sonucunun beklenmekte olduğunu, müteveffanın kazadan önce iş bağ makinası ile tekstil makınalarına iş bağlama işi ile uğraşmakta olduğunu, aylık gelirinin en az 5.000-TL olup aileşinin geçimini sağlamakta olduğunu, müvekkili … …’ın iki küçük çocuğu bulunmakta olup ev hanımı olduğunu, müvekkili …’ın ise mevsimlik olarak fabrikada çalıştığı gibi bu dönemin dışında müteveffaya yardım etmekte olduğunu, müvekkillerinin tüm gereksinimlerini karşılayan …’ın vefat etmesinin akabinde müvekkillerinin maddi anlamda zor günler geçirdiğini, herhangi bir geliri olmayan müvekkillerinin kısmi imkanlara sahip olan aile desteği ile hayatlarını idame ettirmek durumunda kaldıklarını, müvekkili … …’ın lise öğrenimine devam etmekte olup müvekkil … …’ın kızının eğitim masraflarını karşılayamadığını, ayrıca müvekkilinin diğer çocuğu Bedirhanın henüz 5 yaşında olup bakıma muhtaç olduğundan müvekkili … …’ın çalışamadığını, kazada ağır yaralanan müvekkil …’ın ise halen daha iyileşememiş olup tedavisinin devam etmekte olduğunu, yine müvekkil …’in bakımını annesi müvekkil … …’ın yapmakta olduğunu, müvekkili …’ın müteveffanın babası olduğunu, 78 yaşında olup bakıma muhtaç olduğunu, …’ın da Nurettin …’ın vefatından dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek adli yardım taleplerinin kabulü ile müvekkillerinin dava ile ilgili harç ve masraflar bakımından adli yardımdan faydalanmalarına karar verilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, ön ödeme taleplerinin kabulüyle davalılardan 100.000,00-T’L’nin müştereken ve müteselsiler tahsiliyle müvekkillere ödenmesine, davalı tarafin kusurlu olması sebebiyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkil Nagihah … için 10.000,00-TL maddi, müvekkil … … işin 10.000,00-Tİ maddi tazminat, müvekkil Bedirhan … için 10.000,00-TL maddi tazminat ve müvekkil Nurettin … için 10.000,00-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 40,000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibarem işleyecek yasal| faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, müvekkil … … için 125.000,00-TL manevi tazminat. müvekkil … … için 125.000,00-TL manevi| tazminat, müvekkil Bedirhan … için 125.000,00-TL manevi: lazminat, müvekkil Nurettin … için 125.000,00-TL manevi tazminat ve mükekkil … için 125.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 625.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline katar verilmesine,(Davalılardan … Sigorla Şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 28.02.2020/2021 vadeli 1073792320 no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ayrıca … plakalı araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 28.02.2020/2021vadeli 1074264520 poliçe no’lu Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerekli olduğunu, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, temerrüt süresi delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini belirterek fahiş talep nedeniyle ve sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar murisleri olan …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile müvekkilinin kullanmakta olduğu … plaka sayılı diğer davalı … kargo A.Ş.’ye ait aracın karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasına binaen her ne kadar işbu huzurdaki davayı açmış ise de müvekkili aleyhine açılan bu davanın ve dava dilekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, davacıların dava dilekçesinde müteveffanın meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusuru olmadığını ileri sürerek maddi manevi tazminat talep ettiklerini, davacıların bu beyanlarının ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davanın açılmasına sebep olan kaza ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığını, müteveffa …’ın sevk ve idaresindeki araç Mitsubishi L300 marka 2001 Model hususi kullanım amacına sahip bir kamyonet olup gerekli koruma ve önlem alınmadan kapasitesinden fazla yük taşımakta ve araç içerisinde bulunan makinenin sivri uçlarının hiç bir suretle önlem alınmadan taşındığını dosyaya sunacakları resimlerden de anlaşılacağını, nitekim müteveffanın kendi kusuru ve özensiz tedbirsiz davranışı nedeniyle kazada hayatını kaybettiğini, hukukta hiç kimsenin kendi kusuru ile hak elde edemeyeceği kuralı gereği mahkemece alınacak olan kusur raporu ile bu hususun tespit edileceğini, araçların yük taşımacılığı yapabilmesi için bazı belgelere ihtiyaçları olduğunu, bu belgelerin sürücüye, araca ve araç sahibine yük taşıyabilmek için yetki verileceğini, böylece hem yük sahibi hem de taşıyan tarafın, yükün ehil kişilerce uygun yöntemlerle taşındığından emin olunur. “Kamyon ve kamyonet kullanmak için hangi belge gerekir?” sorusunun yanıtı da aynı olduğunu, K Yetki Belgesi, SRC Belgesi, Psikoteknik Raporu’na sahip sürücü ve şirketler, yük taşımacılığında yasal prosedürünün tamamlandığını ve güvenle yola çıkabilecek demek olduğunu, kendi yükünü taşıyan araçların K2 Yetki Belgesi, nakliye yapanların ise K1 Yetki Belgesi sahibi olmasının zorunlu olduğunu, ayrıca K1 ve K2 Yetki Belgesi’ne sahip olan ve yükü taşıyacak gerçek kişilerin kamyon ve kamyonetlerin taşıyabileceği yük tonajı da sınırlı olduğunu, hal böyle iken dosyada hiç bir şekilde bu belgelerden ve taşınan maddi zarara uğradığı belirtilen makinenin tonajından bahsedilmeden tüm kusurun müvekkiline yüklenerek maddi tazminat talebinde bulunulmasının iyi niyet kurallarından uzak, usul ve yasalara aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, yine ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda müvekkilinin her hangi bir kusuru bulunmadığını, buna ilişkin Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/429 E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada müvekkilinin vermiş olduğu ifadeden de anlaşılacağı üzere olaya sebebiyet veren 3. bir araç olup olay yerinden kaçmasının, müvekkilinin ise olay yerinde kalıp olaya müdahale etmesi sebebi ile ve ölümlü kaza olmasından ötürü tüm kusur müvekkilininmiş gibi tutanak hazırlandığını, oysa ki aynı dosyada davacılardan …’ın 2001 doğumlu olup 20 yaşında akli dengesi yerinde ve hareketlerinin sebep ve sonuçlarına anlam verebilecek yaşta biri olarak vermiş olduğu ifadesinde aynen; “…. ön yolcu koltuğunda oturuyordum. …… emniyet kemerim takılı olmadığı için…” beyan etmiştir. hal böyle iken kendi kusuru ile sebep olduğu yaralanmada müvekkilinden maddi manevi tazminat talebinin kabulünün mümkün olmadığını, yine kendi can ve güvenliğini korumaya almadığını bizzat kabul eden davacının ve müteveffanın yetki ve belgesi olmadığı halde araca yüklenilmiş olan olayda zarara uğrayan makinenin araca güvenli ve sağlam bir şekilde yüklenmiş olduğunu beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olup tüm zararın müvekkilinden talep edilmesinin de usul ve yasalara aykırı olduğunu, mağdurların trafik ve can güvenliğine aykırı olarak kontrolsüz şekilde ufak panelvan kamyonet ile demir çubuk ve metal materyal taşımaları ve hiç bir önlem almamaları sonucunda bu metallerin savrularak vücutlarına isabet ettiğini, bu materyallerin şoför koltuğunun arkasında sivri uçları hiç bir şekilde sarılmadan güvenlik önlemleri alınmadan rastgele araca yüklendiğini, bu durum dahi araçta taşınmayacak bir makinenin araca rastgele yerleştirildiğinin ve hiç bir önlem alınmadığının kanıtı olduğunu, nitekim müteveffanın ölümüne de araçta yasal yollar ile taşınmayan bu makinenin sebep olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkilinin karışmış olduğu trafik kazasıda illiyet bağı bulunmadığını, zira müteveffa ile davacılardan yaralanan …’ın gerekli özen ve tedbiri almayarak kendi kusurları sonucu maddi manevi zarara uğradığını, iş bu sebeple de müvekkili aleyhine açılan huzurdaki tazminat davasının kabulünün mümkün olmadığını belirterek öncelikle yasal süresi içerisinde sundukları cevap dilekçesinin kabulüne, davacının haksız ve mesnetsiz açmış olduğu davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Kargo A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda çalışanın kusursuz olmasının ve beklenmedik bir durum sonucunda bir zarar meydana gelmesi söz konusu olduğundan zarar ile fiil arasındaki illiyet bağının kesileceğini, müvekkiline herhangi bir sorumluluk atfedilemeyeceğini, müvekkili araç sürücüsünün kusuru olduğu yönünde karara varması halinde dahi, TBK 66.Maddesi 2. Fıkrası gereği uyarınca, gerekli özen ve dikkati gösteren müvekkil şirket tarafından yine adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında bir sorumluluk doğmayacağini, davacının, davaya konu kazada yer alan aracın müvekkil şirkete ait olması ve müvekkil şirketin işleten sıfatına havi olması sebebiyle meydana gelen zarardan müvekkil şirketin sorumlu olacağı hususunun kabul edilemeyeceğini, hiçbir şekilde tazminat olgusunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, talep edilen tazminat miktarları son derece fahiş olduğunu, tazminatın amacının çekilen elem ve ızdırabı hafifletmeye yönelik adalet ve hakkaniyet kurallarının göz önüne alınarak adil bir bedel olması olduğunu, tazminat miktarının davacı tarafın mamelekinde zenginleşme meydana getirmemesi gerektiği gibi, davalıyı da fakirleştirmemesi gerektiğini belirterek işbu davanın öncelikle derdest davasının olması nedeniyle, usulen reddine, esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak huzurdaki davanın müvekkil şirket yönünden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen yine mahkememizin 2021/182 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; 05.08.2020 tarihli, davalılardan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki dava dışı … Finansal Kiralama A.Ş’nin maliki olduğu, davalılardan … Kargo A.Ş. tarafından kiralanan … plakalı araç ile seyir halinde iken müteveffa …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kapalı kasa panelvan kamyonete, otoyolun sağ şeridinde sağ ön kısmı ile sol arka kısmına çarptığını, kaza yerinde trafik ekiplerinin incelemeleri ve ifade tutanakları da davalı sürücü …’ın … plakalı aracı otoyolda müteveffanın sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarparak yaralamalı, ölümlü ve maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiği yönünde olduğunu, müteveffa …’ın ise meydana gelen kazada herhangi bir kural ihlalinin ve kusurunun bulunmadığını, kaza yeri inceleme tutanağı ile de sabit olduğunu, kazanın hemen akabinde müvekkilin babası … olay yerinde hayatını kaybettiğini, müvekkili davacı … ise ağır yaralandığını, müvekkilinin babası …’ın kazadan önce iş bağ makinası ile tekstil makinalarına iş bağlama işi ile uğraşmakta olduğunu, müvekkili … ise mevsimlik olarak fabrikada çalıştığı dönem haricinde müteveffaya yardım ederek geçimini sağlamakta olduğunu, müvekkili davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemlerde aylık geliri net 5000 TL olduğunu, babasının yanında çalıştığı dönemlerde ise asgari ücret kazancı bulunduğunu, müvekkili davacı ağır yaralanması ve …’ın vefat etmesinin akabinde müvekkili ve ailesi maddi anlamda zor günler geçirdiğini, herhangi bir geliri olmayan müvekkili ve ailesi kısmi imkanlara sahip olan aile desteği ile hayatlarını idame ettirmek durumunda kalmış olduğunu, müvekkil … kaza sonucunda ağır şekilde yaralandığını ve uzun süre hastanede kaldığını, birçok operasyon geçirdiğini, halen tedavileri ve ameliyatları devam etmekte olduğunu, davalı sürücü …’ın kendi şeridinde giden müvekkili ve babasının içinde bulunduğu araca arkadan şiddetli biçimde çarptığını, en sağ şeritte bulunan müvekkilinin metrelerce sürükleyerek sol şeritte bariyerlere sıkıştırdığını, davalı sürücünün ceza dosyasında alınan savunmasında “dinlendim, mola verdim, dinlenme tesisinden yola çıktım..” vb. ifadelerinin suçtan kurtulmaya ve davalı şirket … Kargo’yu kurtarmaya yönelik olduğunu düşündüklerini, ancak davalı sürücü, kendi halinde sağ şeritten giden müvekkili ve müteveffanın bulunduğu araca arkadan çarpmasının sebebinin direksiyon başında uyuduğundan kaynaklandığı kanaatinde olduklarını, kazanın oluş şekli, olay yerinde fren izinin olmaması, müvekkilinin ve babasının sağ şeritten gidiyor olması gibi sebepler davalı sürücünün beyanlarının gerçek dışı olduğunu, kazanın akabinde müvekkil davacı … aracın içinde sıkışıp kaldığını ve çarpmanın etkisiyle adeta akordiyona dönen araçtan itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları ile çıkabildiğini, araçtan ağır yaralı olarak çıkarılan müvekkili davacı şans eseri hayatta kaldığını, müvekkili davacının tedavileri devam ettiğini, haftanın belli günleri turan&turan hastanesinde fizik tedaviye gittiklerini, müvekkili davacı ayakta durmakta ve tek başına hayatını idame ettirmekte zorlandığını, davalı sürücünün kusuru nedeniyle ömrü boyunca vücudundaki platin ve vidalarla yaşamak durumunda kaldığını, aynı zamanda sırtındaki ağır hasar nedeniyle herhangi bir yük kaldıramaz durumda olduğunu, müvekkili …’in bakımını annesi müvekkili … …’ın yaptığını, müvekkilinin kardeşi Bedirhan henüz 5 yaşında olduğu ve bakıma muhtaç olduğundan müvekkilinin annesi … … çalışamadığını, müvekkilin diğer kardeşi … … lise öğrenimine devam etmekte olduğu ve müvekkilinin annesi … … kızının eğitim masraflarını karşılayamadığını, kazada ağır yaralanan müvekkili … ise halen daha iyileşememiş olduğunu ve kaza nedeniyle çalışamaz durumda bulunduğunu, ailede çalışan olmadığından dolayı müvekkili ve ailesi yardıma muhtaç durumda olduğunu, müvekkili … iş bu kaza neticesinde uzun bir süre hastanede tedavi gördüğünü ve ameliyatlar geçirdiğini, ayrıca müvekkili geçirmiş olduğu kaza neticesinde çalışma gücünü büyük oranda kaybettiğini, gündelik ihtiyaçlarını karşılama hususunda uzunca bir süre bir başkasının yardımına da muhtaç kaldığını, müvekkili … beden gücünü yitirmiş olması sonucu uğradığı zararla birlikte, uzunca bir süre bir başkasının bakımına muhtaç olması nedeniyle bakıcı ve yol gideri zararının da doğduğunu, müvekkili babası ile çalışmaktayken dava konusu kaza meydana geldiğini, kaza nedeniyle ağır yaralanan müvekkili davacı bahsedildiği üzere değil çalışmak gündelik hayatta herhangi bir ağırlık dahi kaldıramadığını, iş bu sebeple çalışması da mümkün olmadığını, herhangi bir maddi geliri bulunmadığını, ailesinde bir çalışanın da olmadığını, müvekkilinin herhangi bir geliri bulunmadığını, davalı tarafça kaza sonrasında müvekkillerine baş sağlığı dilenmediğini ve maddi veya manevi herhangi bir destekte bulunulmadığını, müvekkilinin dava masraflarını karşılamasının mümkün olmadığını, bu sebeplerle adli yardım talebinde bulunma zaruri olduğunu, adli yardım talebinin kabulü ile müvekkillerinin dava ile ilgili harç ve masraflar bakımından adli yardımdan faydalanmasına karar verilmesini, ön ödeme talebinin kabulüyle 50.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle müvekkillerine ödenmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava açma haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, (ileride yapılacak bilirkişi incelemesinin akabinde arttırılmak üzere) müvekkili … için 10.000,00-TL maddi tazminatın (geçici iş görememezlik, sürekli iş görememezlik, bakıcı gideri, yol gideri vb.) kaza tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, müvekkil … için 250.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen yine mahkememizin 2021/182 esas sayılı dosyasında davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 28.02.2020/2021 vadeli 1073792320 no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ayrıca … plakalı araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 28.02.2020/2021vadeli 1074264520 poliçe no’lu Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerekli olduğunu, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, temerrüt süresi delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini belirterek fahiş talep nedeniyle ve sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen yine mahkememizin 2021/182 esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar murisleri olan …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile müvekkilinin kullanmakta olduğu … plaka sayılı diğer davalı … kargo A.Ş.’ye ait aracın karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasına binaen her ne kadar işbu huzurdaki davayı açmış ise de müvekkili aleyhine açılan bu davanın ve dava dilekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, davacıların dava dilekçesinde müteveffanın meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusuru olmadığını ileri sürerek maddi manevi tazminat talep ettiklerini, davacıların bu beyanlarının ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davanın açılmasına sebep olan kaza ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığını, müteveffa …’ın sevk ve idaresindeki araç Mitsubishi L300 marka 2001 Model hususi kullanım amacına sahip bir kamyonet olup gerekli koruma ve önlem alınmadan kapasitesinden fazla yük taşımakta ve araç içerisinde bulunan makinenin sivri uçlarının hiç bir suretle önlem alınmadan taşındığını dosyaya sunacakları resimlerden de anlaşılacağını, nitekim müteveffanın kendi kusuru ve özensiz tedbirsiz davranışı nedeniyle kazada hayatını kaybettiğini, hukukta hiç kimsenin kendi kusuru ile hak elde edemeyeceği kuralı gereği mahkemece alınacak olan kusur raporu ile bu hususun tespit edileceğini, araçların yük taşımacılığı yapabilmesi için bazı belgelere ihtiyaçları olduğunu, bu belgelerin sürücüye, araca ve araç sahibine yük taşıyabilmek için yetki verileceğini, böylece hem yük sahibi hem de taşıyan tarafın, yükün ehil kişilerce uygun yöntemlerle taşındığından emin olunur. “Kamyon ve kamyonet kullanmak için hangi belge gerekir?” sorusunun yanıtı da aynı olduğunu, K Yetki Belgesi, SRC Belgesi, Psikoteknik Raporu’na sahip sürücü ve şirketler, yük taşımacılığında yasal prosedürünün tamamlandığını ve güvenle yola çıkabilecek demek olduğunu, kendi yükünü taşıyan araçların K2 Yetki Belgesi, nakliye yapanların ise K1 Yetki Belgesi sahibi olmasının zorunlu olduğunu, ayrıca K1 ve K2 Yetki Belgesi’ne sahip olan ve yükü taşıyacak gerçek kişilerin kamyon ve kamyonetlerin taşıyabileceği yük tonajı da sınırlı olduğunu, hal böyle iken dosyada hiç bir şekilde bu belgelerden ve taşınan maddi zarara uğradığı belirtilen makinenin tonajından bahsedilmeden tüm kusurun müvekkiline yüklenerek maddi tazminat talebinde bulunulmasının iyi niyet kurallarından uzak, usul ve yasalara aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, yine ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda müvekkilinin her hangi bir kusuru bulunmadığını, buna ilişkin Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/429 E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada müvekkilinin vermiş olduğu ifadeden de anlaşılacağı üzere olaya sebebiyet veren 3. bir araç olup olay yerinden kaçmasının, müvekkilinin ise olay yerinde kalıp olaya müdahale etmesi sebebi ile ve ölümlü kaza olmasından ötürü tüm kusur müvekkilininmiş gibi tutanak hazırlandığını, oysa ki aynı dosyada davacılardan …’ın 2001 doğumlu olup 20 yaşında akli dengesi yerinde ve hareketlerinin sebep ve sonuçlarına anlam verebilecek yaşta biri olarak vermiş olduğu ifadesinde aynen; “…. ön yolcu koltuğunda oturuyordum. …… emniyet kemerim takılı olmadığı için…” beyan etmiştir. hal böyle iken kendi kusuru ile sebep olduğu yaralanmada müvekkilinden maddi manevi tazminat talebinin kabulünün mümkün olmadığını, yine kendi can ve güvenliğini korumaya almadığını bizzat kabul eden davacının ve müteveffanın yetki ve belgesi olmadığı halde araca yüklenilmiş olan olayda zarara uğrayan makinenin araca güvenli ve sağlam bir şekilde yüklenmiş olduğunu beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olup tüm zararın müvekkilinden talep edilmesinin de usul ve yasalara aykırı olduğunu, mağdurların trafik ve can güvenliğine aykırı olarak kontrolsüz şekilde ufak panelvan kamyonet ile demir çubuk ve metal materyal taşımaları ve hiç bir önlem almamaları sonucunda bu metallerin savrularak vücutlarına isabet ettiğini, bu materyallerin şoför koltuğunun arkasında sivri uçları hiç bir şekilde sarılmadan güvenlik önlemleri alınmadan rastgele araca yüklendiğini, bu durum dahi araçta taşınmayacak bir makinenin araca rastgele yerleştirildiğinin ve hiç bir önlem alınmadığının kanıtı olduğunu, nitekim müteveffanın ölümüne de araçta yasal yollar ile taşınmayan bu makinenin sebep olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkilinin karışmış olduğu trafik kazasıda illiyet bağı bulunmadığını, zira müteveffa ile davacılardan yaralanan …’ın gerekli özen ve tedbiri almayarak kendi kusurları sonucu maddi manevi zarara uğradığını, iş bu sebeple de müvekkili aleyhine açılan huzurdaki tazminat davasının kabulünün mümkün olmadığını belirterek öncelikle yasal süresi içerisinde sundukları cevap dilekçesinin kabulüne, davacının haksız ve mesnetsiz açmış olduğu davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememize ait 2021/182 esas sayılı dosyasının aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan Mahkememizin 2020/975 Esas sayılı dava dosyalarının birleştirilmesine karar verildiği ve bu dosya arasına alındığı anlaşıldı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazası nedeni ile davacıların kusur ve zarar durumları kapsamında talep edebilecekleri maddi ve manevi tazminat istemlerine uygun tutarlarının neden ibaret olduğuna ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde davalılar vekilinin adli yardım talepleri yönünden 30/03/2021 tarihi itibari ile bu dosya üzeri neden ara karar oluşturulduğu ara kararın 31/03/201 tarihinde taraf vekillerine tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 4.AĞCM’nin 2020/429 Esas sayılı dosyasına ilişkin iddianame, duruşma tutanakları aldırıldı ise bilirkişi raporlarının çıkartılarak göndeirlmesi konusunda yazı yazılmasına, Bursa 6.ASHM’nin 2020/600 Esas sayılı dosyasının incelenmek üzere celbine, mahkememiz 2021/182 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirildiği anlaşılmakla dosyamız içerisine alınarak ön incelemesinin bir dahaki celsede yapılmasına, SGK İL MÜdürlüğüne yazı yazılarak kaza nendei ile davacılara rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise PSD değerinin neden ibaret olacğaı konularındaki bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenmesine, manevi tazminat istemlerine esas olmak üzere davacı ve davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durum araştırmalarının yapılması için yazılar yazılmasına, davacılara ait tüm tedavi evrakının celbi konusunda belirtilen Bursa Şehir Hastanesi, … hastanelerine yazılar yazılmasına, poliçe ve hasar dosyasının celbi konusunda yazılar yazılmasına, davacı tarafça sigortaya başvuru yapılmadı ise dava şartı eksikliğininin giderlmesi yönünden davacı vekiline süre verilmesine, davacılar vekilinin ön ödeme talepleri yönünden karar verildiği anlaşılmakla birleşen dosya yönünden bilahare karar oluşturulmasına, davacı ve davalı tanıklarının bir dahaki celse de dinlenmek üzere davetiye ile celplerine karar verilmiştir.
Birleşen Mahkememiz 2021/182 Esas sayılı dosyası yönünden Davacı …’ın Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevki ile meslekte kazanma gücü kaybı raporunun aldırılmasına, birleşen dosya yönünden davacılar vekiline maddi tazminat kalemlerinin neden ibaret olduğu konusunda açıklayıcı beyanda bulunmak üzere süre verilmesine, davacı … vekilinin birleşen dosya yönünden ön ödeme talebinin kabulü ile BK 76.Maddesi kapsamında taktir edilen 20.000,00 TL ön ödemenin davalılardan müteselsilen alınıp davacı …’a verilmesine, bilahare kusur durumları ve davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarlarının tespiti bakımından nihai bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce celbedilen Bursa 6.ASHM’nin 2020/600 Esas sayılı dosyasının dosyamız içerisine geldiği, incelenmesinde davacılar … … ve diğerleri tarafından davalılar … ve … Kargo aleyhine aynı kaza nedeni ile araçta taşınan yüke (işbağ makinesi ve sehpası) ilişkin olarak uğranılan maddi zararın giderimine ilişkin tazminat davası olduğu, birleşen dosya yönünden davacı … ile ilgili meslekte kazanma gücü kaybı-malüliyet raporunun aldırılması yönünden Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na yazılan yazıya cevap verildiği, düzenlenen raporun bir örneğinin taraflara tebliğ olunduğu, davacılar vekili ile davalı … Sigorta şirketi vekili, davalı … vekili’nin ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçelerinin ibraz edildiği anlaşıldı. Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin ibraname ve sulh protokolünü dosya içerisinde sunduğu, davacılar ve birleşen dosya davalısı … vekilinin Davalı … Sigorta Şirketi ile varılan sulh anlaşması ve düzenlenen protokol nedeni ile davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiği bildiriminde bulunduğu, dilekçesi ekinde ibraname, feragatname ve sulh anlaşmasını sunduğu, taraf vekillerinin beyan ve talepleri karşısında celse arasında dosyanın bilirkişiye teslim edilmesinin ertelenmesine karar verildiği anlaşıldı. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacılar vekilince davalı … Kargo AŞ’ye karşı davaya devam edildiği anlaşılmakla dosya içerisine aldırılan maluliyet-engellilik raporunun kaza tarihi itibari ile uygun bulunmadığı anlaşılmakla, birleşen dosya davacısı …’ın yeniden Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevki ile 05/08/2020 kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre raporun aldırılmasına, Adli tıp raporu geldikten sonra aktüerya incelemesi ve diğer hususlarda yapılacak işlemler konusunda bilahare karar oluşturulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur durumlarının tespiti ile davacılar ve birleşen dosya davacısı …’ın asıl ve birleşen davadaki iddia ve talepleri ile davalıların savunmaları ve toplanan tüm deliller kapsamında talep edebilecekleri meslekten yoksun kalma tazminatı, maluliyet geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talepleri yönünden rapor aldırılmasına karar verilmiş, davaya … Kargo aş yönünden devam edildiğinden dosyanın bilirkişiye tevdi ile kusur, zarar ve tazmi.nat talepleri yönünden yapılacak olan aktüerya incelemesinde asgari ücret yeni yıl verileri de dikkate alınmak sureti ile rapor tanzim edilmesinin istenmesine, bilirkişi olarak bir Sigorta uzmanı …, bir aktüerya uzmanı …, bir trafik güvenliği uzmanı …’ün seçilmelerine karar verilmiş, bilirkişi heyetinin 28/01/2023 tarihli raporunda; … plaka sayılı kamyonet sürücüsü müteveffa …’ın idaresindeki kamyoneti ile gece vakti, bölünmüş, üç şeritli yolun sağ şeridi üzerinde trafik kural ve nizamlarına uygun şekilde seyrettiği, arkasından dikkatsiz, tedbirsiz ve yönetmelikte belirtilen yasal takip mesafesini korumadan seyreden davalı sürücü …’ın idaresindeki kamyonun ön kısımlarının, kendi kamyonetinin arka kısımlarına çarpmasına maruz kaldığı olayda, kendisinin kazaya etken hatalı tutum ve davranışı olmadığı gibi, kazanın oluşumunu önlemek için alabileceği herhangi bir trafik tedbiri de olmadığı, araç içi yolcu davacı …’ın dava konusu kazanın oluşumu esnasında içerisinde yolcu olarak bulunduğu kamyonetin müteveffa sürücüsünün güvenli sürüş yeteneğini bozacak herhangi bir eylem ve davranışının olmadığı, kaza öncesi emniyet kemeri takmamasının vücudunda oluşan yaralanmanın derecesini arttırdığının anlaşılmakta olduğu, müteveffa …’ın haksahiplerinin İndirim kalemlerinin tenzili sonucunda; destek zararlarının; dul eşin destek zararının 1.224.115,15TL, babanın destek zararının 68.452,68TL, …’in destek zararının 48.626,36TL, …’un destek zararının 77.927,37TL, Bedirhan’ın destek zararının 166.141,93TL olacağı hesaplanmış, kazalı …’IN varsayımsal kazancının 5.543.078,15TL olacağı hesaplanmış, Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 18/01/2022 tarihli 39 sayılı raporunda belirtilen hususlar dikkate alınarak 5.08.2020-5.05.2021 tarihleri arasında 9 ay iyileşme dönemi yaşayacağı, takiben % 15 engellilik oranı uygulanmak suretiyle kazalının zarar miktarının 851.218,39TL olacağı hesaplanmış, bilirkişi kurulu üyesinin görüşü nedeniyle %20 müterafik kusur tenziliyle toplam zararının 680.974,71.-TL olacağı hesaplanmış, davacının geçici işgöremezlik zararının 18.594,51TL, sürekli işgöremezlik zararının ise 662.380,20TL olacağı hesaplanmış, Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 18/01/2022 tarihli 39 sayılı raporunda belirtilen tedavi süreci dikkate alınarak davacının yol gideri zararının 600,00TL olacağı hesaplanmış, % 20 müterafik kusur tenziliyle talep miktarının 480,00TL olacağı hesaplanmış, davacının bakıcı gideri zararının 4.905,00TL olacağı hesaplanmış, %20 müterafik kusur tenziliyle talep miktarının 3.924,00TL olacağı hesaplanmış, davaya konu kazada … plakalı araç için 1074264520 nolu ve 28.02.2020-2021 vadeli kasko poliçesi düzenlendiği ve yine aynı sigorta şirketince 1073792320 nolu KZMSS poliçesi ile 28.02.2020-2021 vadeli trafik sigortası tanzim edildiğine, davalı sigorta ile yapılan ibraname neticesinde 1.695.000,00 TL. ödeme yapıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacılar ve birleşen dosya davacısı Hüseyin … vekili ile davalı … Sigorta Şirketi arasında yapılan 18.05.2022 tarihli Sulh ve ibra protokolü nedeniyle davacılar vekilinin protokol kapsamında maddi ve manevi tazminat talep tutarları yönünden her bir davacı ile ilgili mahkememiz 2020/975 esas sayılı iş bu dava dosyası ile birleşen mahkememiz 2021/182 esas sayılı dava dosyasına konu talepleri yönünden protokol içeriğinde detayları yazılı her bir davacı yönünden belirlenen tutarlar kapsamında toplam 1.695.000,00.-TL maddi ve manevi tazminat tutarının davacı yana ödenmesi karşılığında anlaştıkları, bu kapsamda davacı yanın da asıl ve birleşen davaya konu talepleri yönünden davalı Sigorta şirketi ve sigortalısını poliçe limitlerine kadar gayri kabili rücu ibra ve açmış olduğu davalarından feragat etmek üzere anlaştıkları ve tarafların bu anlaşma karşılığında birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıkları anlaşılmış taraflarca anlaşmanın taraflar arasında ne şekilde olduğuna dair protokol dosyamız içerisine sunulmuştur.
Taraflar arasındaki protokol sözleşme hükmünde olup tarafların en üstün iradesini göstermekle ve mahkeme dışındaki sulhe dair anlaşma dosyamız içerisine sunulmakla davayı başka bir işlem yapılmaksızın sulhe göre bitirmek gerektiği anlaşılmış tarafların iradesi davacı yanın davadan feragat etmesi şeklinde olup taraf iradeleri kapsamında davacı yan tarafından davalı sigorta şirketinden almış olduğu tüm davacılar yönünden maddi ve manevi tazminat tutarları bakımından poliçe limitleri içerisinde davalı sigorta şirketini ibra etmekle ve davalı sigorta şirketi ile sigortalısı hakkında davadan feragat etmekle bu feragatin işleten … Kargo AŞ.’yi de kapsayacağı sonucuna varılmış, davacı vekili bilahare celse sırasında alınan beyanıyla davalı araç sürücüsü … hakkındaki davasından da feragat ettiğini bildirmiş, tarafların karşılıklı birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığına dair beyanları doya içerisine alınmıştır.
Davacılar vekili tarafından bu kez davanın … Kargo AŞ’ye karşı devam edildiği yönünde beyanda bulunulmuş olmakla davaya devam olunmuş ise de bir yandan poliçe sorumluluğu üstündeki sorumluluk yani haksız fiil sorumluluğu yönünden sürdürülen davada sürücü … yönünden davaya devam olunmayacağı beyanında bulunulması bir yandan poliçedeki sınırsız sorumluluk değerlendirildiğinde bu sorumluluk bakımından yapılan açık ibranın diğer davalı işleteni de kapsayacağı kuşkusuzdur. Dava her ne kadar feragat nedeni ile reddine şeklinde bitirilmiş ise de bunun bir sulh ve ibra anlaşmasına dayalı feragat olduğu ve tarafların karşılıklı birbirinden karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri kuşkusuz olup, bu kapsamda sulh ve ibranın sirayeti nedeniyle kendisine karşı davaya devam olunamayan davalı … Kargo AŞ.lehine de vekalet ücreti takdiri davanın sonuçlandırılma şekline ve içeriğine uygun düşmeyecektir. Zira dava her ne kadar feragat nedeni ile reddine şeklinde sonuçlandırılmış ise de mahkemece sulh ve ibranın ve de feragat beyanın sirayeti kabul edilmeyecek olması ihtimalinde davalı … Kargo Aş.’ye karşı açılan davaya devam olunacak ve yukarıda belirlenen haklılık haksızlık durumuna göre bir miktar tazminata hüküm verilecek olması karşısında ve davacı yanın iradesinin de buna yönelik olduğu göz önüne alınarak sırf davalı … Kargo AŞ.nin vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davacı yanı ibra etmemesi nedeniyle bu davalıya karşı devam olunamayacak dava nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücretine hükmetmek işin esasına uygun düşmeyecektir.
Manevi tazminat talepleri yönünden de davacı tarafça bir miktar manevi tazminatın alınmakla davalı anların ibra edildiği manevi tazminatın ise bölünemezliği nedeniyle yeniden aynı kapsamda bakiye talepler yönünden hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davacı yanların tüm maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden açılan davaların sulh ve ibra protokolüne dayalı ibra ve feragat beyanlarının bölünemezliği ilkesi uyarınca tüm davalılar yönünden açılan davaların reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Mahkememiz 2020/975 Esas sayılı işbu dava dosyasına konu maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden açılan davanın REDDİNE,
1-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90.-TL karar ve ilam harcının davacılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep olunmadığından ve davalı … Kargo A.Ş yönünden ise sulh ve ibra protokolü ile feragat beyanının işletene sirayeti nedeniyle lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.400,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
II-Birleşen mahkememiz 2021/182 Esas sayılı dosyasına konu maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden açılan davanın REDDİNE,
6-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90.-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep olunmadığından ve davalı … Kargo A.Ş yönünden ise sulh ve ibra protokolü ile feragat beyanının işletene sirayeti nedeniyle lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacılar vekili ile davalı … KARGO AŞ vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2023

Başkan ..
e-imza
Üye ..
e-imza
Üye ..
e-imza
Katip ..
e-imza