Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/974 E. 2022/72 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/974 Esas – 2022/72
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/974 Esas
KARAR NO : 2022/72

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACILAR : 1-… – …
2- …-
3-… -(…

VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ ….
VEKİLİ : Av. …UETS

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ye davalı…’in 63 … 4356 plaka sayılı araç ile çarparak, müvekkilinin yaralanmasına sebep olmuş olduğunu, araç sürücüsü davalı…’in alkollü vaziyette seyir halindeyken dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeni ile müvekkile çarptığı, çarpma sonucu müvekkilinde Basit Tıbbı Müdahale ile giderilemez ve hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığına sebep olur şekilde yaraladığı anlaşılmış olup, … hakkında bilinçli taksirle adam yaralama, alkollü araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye atma suçlarından kamu davası açılmış olduğunu, Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesince yürütülen kovuşturma sonucunda; …r’in Taksirle Nitelikli Yaralama suçunu işlediği kanaatine varılmış olduğunu, bilinçli taksirle adam yaralayan davalı …’in adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olduğunu, Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; …’in 0,75 promil alkollü iken araç sürdüğü, bu esnada kazanın meydana geldiği, alkol etkisi altındayken, dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığı kanaatine varılmış olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde müvekkili …, davalı … tarafından Ayten Bozkaya Hastanesine götürülmüş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulans ile Şevket Yılmaz Devlet Hastanesine sevk edilmiş olduğunu, yapılan müdahalelere rağmen ağrısı dinmeyen müvekkili kalça kemiğinin kırılmış olduğu anlaşılmış ve ameliyata alınmış olduğunu, 29/04/2015 tarihinde düzenlenen adli tıp raporu uyarınca yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, vücutta oluşan kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte olduğu kanaatine varılmış olduğunu, müvekkili aradan geçen beş yıllık zamana rağmen hala tedavisi ve kontrolleri devam etmekte olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan 20/02/2020 tarihli Dört Çelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi tarafından hazırlanan rapor Ve Bursa İl Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen Epikriz raporu incelendiğinde, müvekkili çocuğun 2015 yılında trafik kazası geçirdiğini, sağ kalçasında yaralanma olduğunu ve halen kontrolleri ile tedavisinin devam ettiğini göstermekte olduğunu, müvekkili yaşanan kaza sebebi ile elem ve izdirap dolu tedavilere maruz kalmış, kalça kemiğinin kırılması nedeni ile ameliyat olmak zorunda kalmış olduğunu, uzun süre hastanede yatmış ve taburcu olduktan sonra da evde uzun süre yatağa bağlı kalmak zorunda kaldığını, çalışamayan anne ve babası geçim sıkıntısı yaşamış olduğunu, müvekkili henüz 4 yaşında iken geçirdiği kaza nedeniyle çalışma gücü kaybı yaşadığını, maluliyet nedeniyle 100,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacı müvekkile verilmesine talep ettiği, Borçlar Kanunu 76.Geçici ödemeler başlıklı madde uyarınca; müvekkilimiz için 30.000TL ön ödemenin davalı … Anonim Şirketinden alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ettiğini, müvekkili ve ailesi Suriye’den Türkiye’ye taşınmış olup, ekonomik olarak zorluk içerisinde yaşamlarını devam ettirmeye çalışmakta olduğunu, bu nedenle ekonomik durumlarına ilişkin mal varlığı ve geliri olmadığına dair evrağın dilekçe ekinde sunulduğunu, anılan bu sebeplerle; müvekkilinin maddi durumları göz önüne alınarak, adli yardımdan faydalandırılmasını, 30.000,00-TL ön ödemenin davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine, Trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası M.107 uyarınca, toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak ileride artırılmak kaydı ile şimdilik 100 TL nin 11.04.2015 tarihinden işletilecek faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 11.12.2020 tarihli ön inceleme tensip zaptında “20.000-TL geçici ödemenin davalılardan tahsili ile geçici ödemenin davacılara ödenmesine, HMK’nin 394.madde uyarınca karar karşı itiraz yolunun açık olduğuna” ilişkin 9 nolu ara karar kurulmuş olduğunu, söz konusu geçici ödeme talebi ve hükmü TBK madde 76 Geçici Ödeme şartlarını sağlamadığını, davacı, görüleceği üzere arabuluculuk sürecinde kısmi anlaşma yapıldığını, henüz savunma dilekçesi sunulmadan, davacının maluliyeti, kusur dağılımı belirlenmeksizin hükmedilen fahiş geçici ödemeyi kabul etmenin mümkün olmadığını, süresi içerisinde geçici ödeme hükmüne ilişkin itirazlarını sundukları ve geçici ödeme hükmünün kaldırılmasını talep ettiğini, davacı taraf 11.04.2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığından bahisle uğradığı maluliyet zararının 63-…-4356 Plakalı aracın müvekkil şirket nezdindeki Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesinden tazminini talep ettiğini, 63-…-4356 Plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde, 20.07.2014-20.07.2015 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, 11.04.2015 tarihinde gerçekleşen kazada davacı … yola atlamış olup kazanın oluşumuna sebebiyet vermiş olduğunu, müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlıdır ve sorumlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğini, davacının maluliyet iddiasının ispata muhtaç olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, dava öncesinde davacının müvekkil şirkete usulüne uygun bir başvurusu bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren talep edilen faize ve faiz türüne itiraz ettiğini, anılan bu sebeplerle; geçici ödemeye ilişkin karara karşı itirazlarının kabulü ile, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kaza tespit tutanağı, poliçe ve hasar dosyası, Bursa 16 Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015… Esas 2015/… Karar sayılı dosyası, Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü kayıtları, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi kayıtları, Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi Ve Rehabilitasyon Merkezi Başhekimliği kaayıtları,Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimliği kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, 12.08.2021 tarihli Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bakanlığı Raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 11/04/2015 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maluliyet iddiasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyaya ibraz edilen mevcut delil ve belgeler göz önüne alınarak, Mahkememizce davacılar vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce, TBK’nın 76. maddesine göre, davacıların iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar ve ekonomik durumları da dikkate alınarak geçici ödeme isteminin kısmen kabulü ile, ileride hükmedilen tazminattan mahsup edilmek, tazminata hükmedilmemesi halinde yasal faizi ile birlikte geri verilmesine karar verilmek üzere davacılar lehine 20.000,00 TL geçici ödemenin davalıdan tahsili ile geçici ödemenin davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015… Esas sayılı dosyası, uyap sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; mahkemece alınan bilirkişi raporunda özetle;” Dosya kapsamında mevcut kazaya ilişkin trafik kaza tespit tutanağı tanzim edilmediği, sürücünün yayaya çarptıktan sonra ilk müdahalesini kendisinin yaptığı, sürücünün alınan alkol raporunda 0.75 promil alkollü olduğu bu miktarın yasal sınırın üzerinde olduğu ancak trafik güvenliğini tehlikeye sokacak miktarda olmadığı, yaralanan ya çocuğun incelenen Dr. Raporunda muhtelif çiziklerinin olduğu, hayati tehlike arz edecek kadar şiddetli bir çarpmaya maruz kalmadığı sonucuna varılmış olduğu, kazanın meydana geldiği cadde üzerinde yaya geçişleri için herhangi bir ışık veya işaret bulunmamaktadır. Dolayısıyla mevcut alanda öncelik araç sürücülerine aittir. Çarpma iki şeritli yolun gidiş yönünün sol şeridinin orta kısımlarında meydana geldiği sürücünün beyanıdır. Yaya çocuğun kontrolsüz karşı yöne geçme girişimi mevcut kazanın ana etkeni konumundadır. (2918 $…..T. Kanunu maçlda 68/b-3 yaya İhlali) Azami hız limiti S0 km/hz olan cadde üzerinde gerçekteşen çarpmanın akabinde tetkikleri ve müdahalesi yapılan yayanın şiddetli çarpmaya maruz kalmadığı ancak yayanın geliş istikametinde yeterli geniş görüş açısının olması, sürücünün dikkatli olması durumunda yayayı rahatlıkla fark edebileceği açık görüş alanı varken yayayı fark edemediği, dikkatsiz ve dalgın olduğu, bu duruma kısmen de olsa alkolün sebep olabileceği kanaatine varıldı. Bu vesileyle yaya Yasmin KAPTI” nın 2918 S…..T. Kanununun 68/b-3 maddesini (b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Yayalar, bu yerlerden geçerken; b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek İsteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. 3, Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hizini göz önüne almak, Zorundadırlar. Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.) İhlal ettiğinden ASLİ KUSURLU OLDUĞU kanaatine varılmıştır. 63…4356 plakalı araç sürücüsü… ise aynı kanunun 47/d maddesini (Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural,yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere “dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz” araç kullanmak) ihlal ettiğinden TALİ KUSURLU OLDUĞU kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur durumu hususunda rapor tanzim edilmek üzere doya Trafik Güvenliği Uzmanı Bilirkişi …’e teslim edilmiştir.
23/08/2021 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda özetle;63 … 4356 Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü…’ in: Dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 Sayılı ….T…..’ nın ” Alkol, Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddelerin Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı ” başlıklı 48/5 maddesi, ” Trafik Kazalarına Karışanlar İle İlgili Kurallar ” başlıklı 81. Maddesi ve ” Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak ” başlıklı 52/b maddesini ihlal ettiğinden % 30 (Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğu, yaya …’ nın: Dava konusu trafik kazasında 2918 Sayılı ….T…..’ nın ” Yayaların Uyacakları Kurallar ” başlıklı 68/c ” Yaya Yollarında, Geçitlerde veya Zorunlu Hallerde Taşıt Yolu Üzerinde Bulunan Yayaların, Trafiği Engelleyecek veya Tehlikeye Düşürecek Şekilde Davranışlarda Bulunmaları veya Buraları Saygısızca Kullanmaları Yasaktır ” maddesini ihlal ettiğinden %70 (Yüzde Yetmiş) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın (tedavi evrakı ile birlikte) ve davacının Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevki saağlanarak davacıda dava konusu trafik kazası nedeni ile kaza tarihi itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Uyarınca geçici veya sürekli iş görmezlik durumu hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın, davacı … hakkında maluliyete ilişkin tanzim ettiği 12/08/2021 tarihli raporunda özetle; Şahısla 11.04.2015 tarihinde trafik kazası sonrası meydana gelen, pubis kırığı arazının 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirildiğinde; şahsın çalışma gücünün %60’ını kaybetmediği, aynı yönetmelik içeriğinde Meslekte Kazanma Gücü Kaybına dair hükümler bulunmaması ve 23, Maddesinde, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin çalışma gücü, vazife malullüğü, harp malullüğü ve erken yaşlanma hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığı, Meslekte Kazanma Gücü ile ilgili hükümlerin yürürlükten kaldırıldığına dair herhangi bir ibare yer almaması nedeni ile 11 Ekim 2008 Tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre değerlendirildiğinde; fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, pelvis balünlüğü bozmayan pubis kırığı arazının tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin (üç) aya kadar uzayabileceği belirtilmiş olup, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11.04.2015 tarihinde, dava dışı … idaresindeki 63 … 4356 plaka sayılı otomobil ile ortası beton refüj ile bölünmüş, iki şeritli, Çelebi Mehmet Bulvarı üzerinde, yolun sol şeridini takiben Yalova yolu istikametinden, 2. Kanal Caddesi istikametine seyirle, yolun Aydın Vinç arkasında kalan noktasına geldiğinde, seyir yönüne göre sol tarafındaki orta refüj üzerinden yolun karşısına geçmek için taşıt yoluna girerek kendi seyir şeridinin ortasına kadar gelmiş olan yaya …’ ye aracının ön kısımları ile çarpması sonucu, tek araçlı, yayaya çarpma şeklindeki meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı …’ nin yaralandığı, davanın da meydana gelen trafik kazası nedeniyle maluliyete ilişkin maddi tazminat davası olduğu, meydana gelen trafik kazasında yaya davacı …’ nin %70 (Yüzde Yetmiş) oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ in dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 30 (Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğu, sigortalı 63 … 4356 Plaka sayılı araç davalı sigorta şirketi nezdinde, 20.07.2014-20.07.2015 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketinin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, her nekadar davacı taraf meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’nin sürekli iş görmezlik durumuna uğrayacak şekilde malül olduğunu iddia etmiş,buna yönelik tazminat talebinde bulunmuş ise de; Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen12/08/2021 tarihli rapor ile davacıdavacı …’nin , 1 Ekim 2008 Tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre değerlendirildiğinde; fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememizce, tazminata hükmedilmemesi sebebiyle, geçici ödeme davacılara yapılmış ise ; 20.000,00-TL geçici ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce hükmedilen geçici ödeme davacılara yapılmış ise ; 20.000,00-TL geçici ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken, 54,40-TL başvuru harcı, 80,70-TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 135,10-TL harcın, davacılardan müteselsilen ve müştereken alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi uyarınca belirlenen 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı vekilinin Adli Yardım Talebinin kabul edilmesi sebebiyle suç üstü ödeneğinden karşılanan, müzekkere gideri 147,00-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL ve 11,00-TL tebligat giderinden oluşan toplam 658,00-TL yargılama giderinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafın yatırmış olduğu gider avansından karşılanan 87,00-TL tebligat giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır