Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2022/197 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/97 Esas – 2022/197
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2020/97
KARAR NO :2022/197

BAŞKAN :….
ÜYE :…
ÜYE :….
KATİP :…..

DAVACI :…ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ :Av…..UETS
DAVALILAR :1-… -TC Kimlik no- ….
2- …. SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …. UETS
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dilekçesi ile, müvekkili bankanın Bursa Şubesi tarafından, davalılardan …İnş. San. ve Tic.
A.Ş. (…AŞ. olarak anılacaktır) ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden
kredi hesabı açıldığını ve teminat mektubu kredisi tesis edilerek kullandırıldığını, diğer davalı
…’in de işbu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil
sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmelerinin teminat mektubundan
kaynaklanan riskin depo edilmesi ve bu mektuptan kaynaklanan devre komisyonu, faiz ve
eklentilerinin ödenmesi talebi ile davalılara ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borç
ödenmediğinden borçlular aleyhine icra takip işlemleri başlatıldığını, davalılar tarafından ilamsız takibe itiraz edildiğini, borçlu davalılarca yapılan yersiz ve hiçbir
hukuki dayanağı olmayan itirazın iptaline, teminat mektubu bedelinin depo edilmesine ve
fer’ i taleplerinin kabulü ile takibin devamına ve davalı aleyhine yargılama gideri ve
vekâlet ücreti hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile,
müvekkil Şirket ile davacı bankadan 15.08.2017 tarihinde 31.01.2022 vadeli (Teminat
Mektubu No. 003017KS10011 no.lu) Teminat Mektubu aldığını, müvekkil Şirket (Lehtar)
ile davacı banka arasında teminat mektubu temin etme sözleşmesi kurulduğunu, müvekkili şirketin, dava konusu işbu teminat mektubu ile alakalı olarak komisyon ödemelerini
zamanında ve eksiksiz olarak davacı bankaya ödediğini, müvekkili şirketin işbu teminat
mektubu ile taahhüt işlerine ilişkin edimlerini yerine getirmekte olduğunu, ancak, davacı bankanın 02.08.2019 tarihli yazısı ile verilen teminat mektubu ile ilişkili olarak, haksız bir şekilde,
maddi teminat veya vadesiz bir hesapta bloke yapılmasını talep ettiğini, öncelikle, müvekkil şirketin işbu kredi sözleşmesi çerçevesinde, davacı bankaya karşı,
taraflar arasında kurulan hukuki ilişki ve taraflar arasında imzalanan sözleşme
çerçevesinde her türlü hukuki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği, davacı bankanın müvekkil şirket lehine banka teminat
mektubu verdiğini, müvekkil şirketin, lehtar sıfatıyla, müvekkil Şirket müşterisi muhataba
karşı teminat mektubu vermesi için bankaya başvurması üzerine bankanın, kendisine
yapılan bu talebi inceleyip, ya Müvekkil Şirketin (lehtarın) bu talebini kabul etmesi ya da
müvekkil şirketin talebini reddetmesi gerektiğini, davacı bankanın lehtar müvekkil şirketin
talebini kabul etmiş ve aralarında teminat mektubu temin etme sözleşmesi kurulduğunu, belirterek
Genel Kredi Sözleşmesinin ve Teminat
Mektubu metninin BK. ‘nın 20. ve 21.maddeleri nedeni ile geçersiz olan hükümlerine
dayanılarak; her türlü edimin ifası açısından mücbir sebep oluşturduğu tartışmasız olan
Covid-19 döneminde; banka açısından hiçbir risk oluşturamayan ve dönemsel edimleri firma
tarafından zamanında yerine getiren bir teminat mektubunun iadesinin veya bedelinin
yatırılmasının talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılmasını oluşturduğunu, takibe yaptıkları itirazın haklılığının itiraza karşı açılan iptal davasının haksızlığının ve tespiti ile davanın
reddini, yasal masrafların ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafın icra takip talebine konu ettiği sözleşme kapsamında daha önce verilen teminat mektubunu depo edilmesi talebinin yerinde olup olmadığı, netice itibariyle icra takip talebinin yerinde olup olmadığı konularına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Bursa 13. İcra Md. 2019 / … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı asıl borçlu …AŞ. ve müteselsil kefil … aleyhine
05.09.2019 (Harç) tarihinde haciz yoluyla başlatılan icra takibinde talep edilen borç tutarının 637.336,00 USD. asıl alacak tutarındaki gayrinakdi alacağın (Takip tarihindeki karşılığı 1 USD = 5.6843 TL. Harca Esas
Değer 3.622.809,02 TL.) tahsilde tekerrür olmamak şartıyla, fiili ödeme günündeki döviz
Efektif Satıl Kuru üzerinden … AŞ. nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo
edilmesi, takip safhasında kısmen veya tamamen nakde dönüşmesi halinde nakde döndüğü tarihten tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 50 temerrüt faizi, faizin % 5 BSMV. gider vergisi,
icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikten, fazlaya ilişkin talep ve alacak hakları saklı kalmak,
tahsilde tekerrür etmemek ve TBK. ‘nun 100. Maddesi gereği kısmi ödemelerin, öncelikle faiz
ve masraflara mahsubu sağlanmak kaydı ile tahsilinin talep edildiği, takibe konu edilen belgenin banka kesin Teminat Mektubu olduğu, 31.01.2022 tarihine
kadar süresinin bulunduğu, edimlerin yerine getirilmesinde herhangi bir kusurlarının
olmamasına ve vadesinin sona ermemesine karşın mektup bedelinin tahsiline ilişkin takip
başlatılmasının yasa ve usule aykırı olduğu,
müvekkillerinin takip alacaklısına muaccel ve likit herhangi bir borcunun bulunmadığı,
olsaydı dahi istenen faiz oranının fahiş olduğu,
ileri sürülerek, borcun aslına, faizi ile birlikte tüm fer ’ilerine itiraz edilmiş ve takibin
durdurulması istendiği, itiraz üzerine takibin Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 06.09.2019 tarihli kararı ile her iki
borçlu yönünden durdurulduğu, itirazın iptali ve takibin devamı için huzurdaki itirazın iptali
davası açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bankacı bilirkiş….. alınan kök ve ek raporda; taraflar arasında imzalanan 07.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin “Teminat
Mektupları” bölümünde davacı Banlaya *Teminat Mektubunun İadesi veya Bedelinin
Depo Edilmesi” konusunda geniş bir yetki tanınmakta olduğunu, davacı bankanın huzurdaki
davanın konusu teminat mektubunun depo edilmesi talebini öncelikle sözleşmedeki bu
yetkiye dayandırmakta olduğunu, davalı sözleşmenin Teminat Mektubuna ilişkin hükümlerinin,
6098 S. TBK. ‘nun 20. ve sonraki maddelerinde düzenlenen Genel İşlem Koşulu
oluşturduğunu ve bu nedenle geçersiz olduğunu ileri sürmekte olduğunu, davacının ise Genel İşlem
Koşullarına ilişkin hükümlerin tacirlere uygulanamayacağını savunmakta olduğunu, bu nedenle
tarafların iddialarının hukuki yorum gerektirmekte olduğunu, davacının KKB. sorgulamasında davalı şirketin gecikmeye düşen kredi bakiyesindeki artışın
banka açısından *Yüksek Riskli Kalemler* olarak değerlendirilmesi sonucunda vadesi
dolmamış teminat mektubu bedelinin depo edilmesini talep ettiğini, davacının
gecikmelere ilişkin artışı dikkate alarak değerlendirme yapmasının, olayın tüm yönleriyle
değerlendirilmesini önlemekte olduğunu, oysa dosyada bulunan KKB. sorgulamalarından Bilim
Makine ‘ya ait 02.08.2019 ve 06.12.2019 tarihli KKB. sorgulama sonuçları dikkate
alındığında;
Nakit Riskte 19.437.307,00 TL. olarak % 29 oranında
, G. Nakit Riskte 17.246.498,00 TL. olarak %45,77 oranında azalma,
toplam riskte 36.701.805,00 TL. olarak % 35,06 oranında azalma, geciken borç tutarında 1.263.139,00 TL. olarak % 35,44 TL. artış
bulunmakta olduğunu, görüleceği gibi davacının Nakit Akışında Sorun olduğu yargısına ve
dolayısıyla teminat mektubu bedelinin geri çağrılması anlamı taşıyan depo talebini
gerektirecek bir durumun olmadığı görülmekte olduğunu, diğer taraftan gerek Banka Risk Analiz
birimlerinden ve gerekse bağımsız analiz kurumlarından bir Risk Analiz Raporu
alınmadan Yüksek Riskli Kalemler sonucuna varılmasının da doğru olmadığı
kanaatinde olduğunu, kaldı ki; teminat mektubuna konu işle ilgili olarak davacı bankadan herhangi bir tazmin
talebinde bulunulmadığını, davacı tarafından takibe geçilmeden önce teminat mektubu
muhatabı … Innvattıon FZE. firması ile mektuba konu işin durumu hakkında
herhangi bir bilgi talebinde bulunulmadığı görülmekte olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 23/02/2022 tarihli oturumunda davacı vekili beyanında teminat mektubunun süresi bu arada dolduğu için iade edildiğini ve davanın konusuz kaldığını, ancak dava açmaktaki haklılıkları göz önünde bulundurularak lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiği, yine aynı oturumda davalı vekili müvekkilinin temerrütünün söz konusu olmadığını, riskin gerçekleşmediğine dair bilirkişi görüşünün doğru olduğunu, teminat mektubu ödenmediğinden risk de doğmadığını, teminat mektubunun süresinin dolduğunu ve iade edildiğini, dava konusuz kalmış ise de haklılıkları ispat olunduğundan lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yargılama süreci devam ederken teminat mektubunun süresi bu arada dolduğu için iade edildiğinden ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş, davacının nakit akışında sorun olduğu yargısına ve
dolayısıyla teminat mektubu bedelinin geri çağrılması anlamı taşıyan depo talebini
gerektirecek bir durumun olmadığı görülmekte olduğunu, diğer taraftan gerek Banka Risk Analiz
birimlerinden ve gerekse bağımsız analiz kurumlarından bir Risk Analiz Raporu
alınmadan Yüksek Riskli Kalemler sonucuna varılmasının da doğru olmadığı
kanaatinde olduğunu, kaldı ki; teminat mektubuna konu işle ilgili olarak davacı bankadan herhangi bir tazmin
talebinde bulunulmadığını, davacı tarafından takibe geçilmeden önce teminat mektubu
muhatabı … Innvattıon FZE. firması ile mektuba konu işin durumu hakkında
herhangi bir bilgi talebinde bulunulmadığı görülmekte olduğu görülerek davacı bankanın netice hesap kat işleminin ve risk gördüğünden bahisle işler haldeki teminat mektubunu geri çağırması işleminin yerinde olmadığı nihayetinde teminat mektubunun süresi dolarak süresi dolduğu tarihe kadar da herhangi bir şekilde iş durması ve sair sebeple ödenmesi yönünde başvuruda bulunulmadığı anlaşılmakla açılan icra takibi ve davanın yerinde olmadığı sonucuna varılarak davalılar vekili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden ,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 6’ya göre takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Başkan … Üye …… Üye ….. Katip …..
e-imza e-imza e-imza e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.
54,40 TL BVH.
54,40 TL PH.
79,50 TL TEB. VE POSTA GİD.
750,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
TOPLAM :938,30.-TL