Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/951 E. 2021/388 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2020/951 Esas
KARAR NO : 2021/388

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … ….UETS
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 02/12/2020 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili … ile davalı … arasında, 10/09/2013 tarihinde Mimarı Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşmeye dayanan ticari iş ilişkisi mevcut olduğunu, sözleşme hükümleri gereğince, müvekkili … Parselde bulunan, kullanım amacı konut ve dükkan olan, 6 katlı yapının Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetlerini Sözleşmenin kurulduğu tarihten başlamak üzere 3 ay süreyle yerine getirmeyi, davalı taraf ise bu hizmetlerin karşılığında müvekkile 3 ay süresince aylık 10.253,67-TL olmak üzere toplamda 30.761,00-TL ödemede bulunmayı taahhüt ettiğini, müvekkili sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafından kendisine herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu nedenle davalı aleyhine Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine, takibin durdurulduğunu, arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını ancak olumsuz olarak sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; davalının icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve takip konucu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 15/02/2021 tarihli tarihli cevap dilekçesini özetle; müvekkili Kooperatif tacir olmadığından, yargılamada Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili Kooperatifin davacı yana bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi, kooperatifi temsile yetkili iki kişi tarafından imzalanmamış olduğundan kooperatifi bağlamadığını, davaya dayanak olarak sunulan sözleşmeyi kimin imzaladığının da belli olmadığını, diğer yandan davacı taraftan herhangi bir hizmet alınmadığı gibi müvekkili tarafa sunulmuş veya kullanılmış bir mimari proje de mevcut olmadığını bu nedenle davacın tarafından müvekkilinden bir alacağı olmadığını, anılan bu sebeplerle; müvekkili aleyhine açılan haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilerek, haksız icra takibi yapan davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; taraflar arasında imzalanan Mimarı Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi gereğince ödenmeyen 30.761,00-TL bedel nedeniyle davalı aleyhine Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/03/2019 tarihinde, Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi’ne istinaden 30.761,00-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 19/04/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının tacir kaydının bulunup bulunmadığına ilişkin BTSO’ya 09/12/2020 tarihinde müzekkere yazıldığı, BTSO’nun 11/12/2020 tarihli yazı cevabında, …’ın 22/05/2007 tarihinde …. sicil no ile … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kaydının devam ettiği, en son tescilli adresinin … olduğu ve yetkili isimlere ilişkin isim listesinin gönderildiği, 05/03/1992 tarihinde …. Sicil no ile tescilli … şahıs firmasının 05/02/1998 tarihinde terkin edildiği, 13/12/2000 tarihinde 49862 sicil no ile tescilli …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin kaydının devam ettiği, …’ın kurucu ortaklarından olduğu, 26/11/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile şirket hisselerini devir ederek oratlıkltan ayrıldığı, 12/11/2012 tarihinde …sicil no ile tescilli … Ticaret ve Gıda Sanayi A.Ş’nin kaydının devam ettiği ve yetkili isimlere ilişkin listenin gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacının bağlı bulunduğu Mudanya Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının 2013-2019 yıllarına ilişkin vergi beyannamelerini celbi istenmiş olduğu, Mudanya Vergi Dairesi’nin 22/12/2020 tarihli yazı cevabında; … Vergi kimlik numaralı mükellef …’ın bilgisayar kayıtları ve tarh dosyasının tetkikinde, ödevlinin 2013 yılı 01-12 2013 dönemine ait Gelir Vergisi Beyannamesinin bulunduğu, 2013-2019 yılları arasında başka bir beyannamesinin bulunduğu anlaşılmış olup, 2013 yılı 01-12 2013 dönemine ait Gelir Vergisi beyannamesinin gönderildiği yönünde cevap verdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Somut olayda dava tarihinde de … Ticaret ve Gıda Sanayi A.Ş’nin müşterek temsile yetkili ortağı olsa da, dava konusu uyuşmazlıkta davacı gerçek şahıs olduğu, davacının bir süre tüzel kişiliği bulunan şirket yöneticisi ve ortağı olsa da dava dilekçesi ekinde bulunan sözleşmenin 10/09/2013 tarihinde davacının gerçek şahıs adına imza attığı, BTSO yazı cevapları ve vergi dairesi cevapları incelendiğinde uyuşmazlık konusu tarihte davacının tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın davacı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda yapılan inceleme sonunda karar verildi. 27/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır