Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/889 E. 2020/615 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/889
KARAR NO : 2020/615
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – TC Kimlik no- …

VEKİLİ : Av. … …. –
DAVALI : … -TC kimlik no-…

VEKİLİ : Av. … – [
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2020
Öncesinde Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/215 esas 2020/255 karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderilen dosyanın Mahkememizde yapılan yargılaması sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı aleyhine Bursa 17.İcra Müdürlüğü’nün 2019/4748 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, 03.05.2019 tarihinde davacının iş yeri adresine tebliğ edildiğini, iş bu takibe konu kambiyo evrağının , 28.11.2018 tanzim, 15.12.2018 vade tarihli, 7.750,00 TL bedelli bono olup, borçlu … ve kefil … gösterildiğini, davacı …’ın takibe itiraz süresini kaçırmış olduğunu, takibin kesinleştiğini, davacı hakkında başlatılan 7.750,00.-TL meblağlı icra takibinde davacının kaşesinin kefil kısmında mevcut olup, yanına da davacı tarafından atılmamış ve fakat taklit edilmiş 2 adet imza bulunduğunu, davacının icra tehdidi altında ilgili icra dosyasına 11.849,57.-TL ödeme yapmak zorunda kalmış olduğunu, davacıdan haksız şekilde tahsil edilen bu bedelin davalıdan alınarak davacıya iadesi gerektiğini, davacının, senet alacaklısını bile tanımadığını, alacaklı ile senet borçlusu davacı arasında hiçbir alacak ve borç ilişkisi söz konusu değil iken, icra dosyasında haciz tehdidi altında kötü niyetli ve kusurlu olarak davacıdan dosya miktarınca borç tahsili yapıldığını, davalının, senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olup, kötü niyetli ve kusurlu olduğunu, davalı-alacaklının davacı ile hiçbir ticari bağlantısı bulunmadığını, davalı-alacaklının davacıyı borçlandırabileceği zarar tazmini, mal veya para istihkakının da söz konusu olmadığını, davalının, aralarında hiçbir alacak ve borç ilişkisi bulunmayan ve imzaların kendisine ait olmadığı davacıdan asıl alacak miktarı 7.750,00.-TL olan, 11.849,57.-TL meblağını tahsil ettiğini, davacının ödeme emrinin tebliği itibariyle, kambiyo senetlerine özgü 5 günlük itiraz süresini kaçırdığını, bu sebeple takibin kesinleştiğini ve davalı tarafın başlatmış olduğu icra işlemleri sebebiyle de haciz tehdidi altında iş bu davaya konu ödemeyi icra dosyasına ihtirazi kayıt ile ödediğini ve icra dosyasının infazen kapatıldığını belirterek davanın kabulü ile, davacının icra tehdidi altında Bursa 17.İcra Müdürlüğü’nün 2019/4748 sayılı dosyasına ödediği 11.849,57TL’nin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ödeme tarihi olan 07.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık asgari ücret tarifesinin 7. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca ikinci kısmı geçmemek üzere üçüncü kısmına göre hesaplanan vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL maktu harçtan peşin yatırılan 202,37.-TL harcın mahsubu ile bakiye 147,97.-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansının, kullanılmayan kısmının HMK 333.Md. Uyarınca, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafına iadesine,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 1.777,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA dair “2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.16/11/2020

İş bu kararın gerekçesi 27/11/2020 tarihinde yazılmıştır..Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza