Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/860 E. 2020/801 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/860 Esas – 2020/801
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/860
KARAR NO : 2020/801

BAŞKAN :….
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP :….

DAVACI : …YÖNETİMİ VE ÇEVRE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -…. UETS
VEKİLİ : Av. ….UETS
DAVALI : … SANAYİ BÖLGESİ – O….
VEKİLİ :Av. ….. UETS
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/02/2019
KARAR TARİHİ : 31/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2021
Öncesinde Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas 2020/…karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin daha önce Kestel 2 Nolu Sanayi Bölgesinde faaliyet göstermekte iken bu bölgenin tslah OSB kapsamında Gürsu OSB ile birleşmesi neticesinde kurutu davalı … Sanayi Bölgesinde faaliyet göstermekte olduğunu, bu kapsamda …’nin 24.10,2017 tarih ve 140 sayılt Müteşebbis Heyet Kararı gereğince katılımcılardan 14,00 USD / m2 +KDV Alt yapı katili hedefinin 36 ay vade ile alınmasına karar verildiğini, Davacının … numaralı parsel için 45.101,25 USD taahhuk ettirildiğini, bu bedelin fahiş olduğunu, …’nin alt yapı katılım bedellerinin ayrıntılar hakkında hiçbir bilgi verilmediğini, daha sonra yazılan … Bölge Müdürlüğü nün OSB 188.TKN/ 610 saylı yazısı ile yapılan harcamalara ilişkin birtakım verilerin elde edildiğini, bu tabloya göre toplam 33.134.806,00 TL harcama öngörüldüğünü, OSB Kanunu Mad. 16 gereğince yıllık yapılması gereken bütçenin OSB tarafından belirsiz bir süre için 33.134.806 TL olarak talep edildiğini, alt yapı katılım bedellerinin belirsiz sûren olarak istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının 12.09.2017 tarihinde katılımcı sıfatına haiz olduğunu önceki döneme ait harcamalardan sorumluluğu olamayacağını, maliyetin sadece ıslah edilen 556.055 m2’lik sanayi parseline bölündüğünü oysa OSB’nin toplam 1.000.000 m2 civarında olduğunu, masrafın tüm OSB alanına bölünmesi gerektiğini, OSB katılım payının USD olarak talep edilmesinin hukuka aykırı olduğu OSB tarafından 56,35 TL m2 olarak belirlenen masrafın 3,9 TL kurundan USD’ye çevrildiğini oysa USD’de ciddi anlamda dalgalanmalar olduğunu CİMER’e yazılan yazıya verilen YANIT İLE ; 85 sayılı Cumhur Başkanlığı kararı ve 2018- 3251 Sayılı tebliğ gereğince OSB’Ierin bu işlemleri döviz kurundan yapamayacağının ifade edildiğini, davacının icra takibine maruz kalmamak üzere USD kuru üzerinden bir kısım ödemeler yaptığını bunun da mahsup edilmesi gerektiğini, İhtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, davacının şimdilik davalıya 5.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın öncelikle Görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava müteşebbis heyet kararına karşı, müteşebbis heyet kararı ile ilgili olarak açılmış bir dava olduğunu, yasa ve yerleşik yargıtay kararları gereğince müteşebbis heyet kararları ile ilgili olarak açılacak davalarda süre ve görev yönünden Türk Ticaret Kanununa atıfta bulunulduğunu, bu nedenle davada görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının dava dilekçesinde bahsettiği 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin olayımızda uygulanabilmesi de hukuken mümkün olmadığını, 4562 sayılı yasada müteşebbis heyetin alt yapı katılım paylarını nasıl hesapladığı, alt yapı katılım paylarına konu gereksinim ve hizmetlerin neler olduğu konularında katılımcılara açıklama yapma, bilgi verme zorunluluğu da söz konusu olmadığını, bu nedenle davacı tarafın buna ilişkin iddia ve beyanları da haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; … heyet kararı ile tahakkuk ettirilen alt yapı katılım payı nedeniyle davacıya fazladan katılım payı çıkarılıp çıkarılmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesince Borçlar Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar konusunda uzman bilirkişi Adem Baştürk ile İnşaat Mühendisi Uğur Akray’dan alınan 08/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının davalı …’nin katılımcısı olduğunu, … Müteşebbis Heyeti tarafından, davacı gibi katılımcılardan alt yapı katılım bedelleri alınmasına ilişkin olarak 24.10.2017 tarihinde karar alındığı, OSB Müteşebbis heyeti kararlarına karşı 3 aylık hak düşürücü sure içerisinde dava açılması gerektiği, ancak davacının bu süre içerisinde OSB Müteşebbis heyeti kararının İptali istemiyle dava açmadığı, müteşebbis heyeti kararı iptal edilmediğinden ; müteşebbis heyeti kararı gereğince davacı gibi katılımcılardan alt yapı katılım payı toplanmasında hukuka aykırı bir yön olmadığı, Müteşebbis heyeti kararına karşı yasal suresi içerisinde iptal davası açılmadığından; gerek USD cinsinden katılım payı belirlenmesinin gerekse de katılım payı miktarının menfi tespit davasından irdelenemeyeceği, davacının sahip olduğu taşınmazın toplam 2.730,10 m2 olması sebebiyle;… için talep edilen 45.101,25 USD’nin müteşebbis heyeti kararına uygun olduğu, T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkartılan 2018- 3251 sayılı tebliğin dava konusu uyuşmazlıkla İlgisinin bulunmadığı, yasal süresi içerisinde müteşebbis heyeti kararının iptali davası açılmış olması halinde; gerek USD cinsinden para talep edilmesinin gerekse de talep edilen paranın miktarının mahkemece irdelenebileceği, ancak mevcut durumda bunun mümkün olmadığı, bununla birlikte eğer müteşebbis heveti kararı iceriği tartışılacak olursa: daha önce …. sanayi bölgesinde bulunan davacıya ait parselin ıslah çalışması sonucunda …’ye dahil olması sebebiyle ; Alt Yapı katılım Payı Hesaplama tablosunun ıslaha konu toplama arazi alanı üzerinden düzenlenmesinin hukuka uygun olduğu, …Açıklama tablosunun detayının dava dosyasında mevcut olmadığı, davalı tarafından ibraz edilen müteşebbis heyeti kararı’na esas tablonun alt dökümlerinin mevcut olmadığı bu sebeple de yapılması öngörülen yatırımlara ilişkin her hangi bir veri bulunmadığından A.Y.K.P Açıklama Tablosunun bilirkişi heyetince irdelenemediği, TL üzerinden alım yapılan TL üzerinden yatırım masrafları yapılan OSB işletmesinin USD kuru üzerinden katılımcılardan para talep etmesinin hukuka uygun olmadığı, toplam maliyet üzerinden birim metrekareye düşen TL maliyetinin 3,9 TL dolar kuru üzerinden USD’ye çevrilme işlemi sonrasında; dolar kurunda mevcut olan dalgalanma sebebiyle OSB’nin öngördüğü maliyetin üzerinde bir bedel tahsil etme olasılığının bulunduğu, bu sebeple doğru hesaplamanın Türk Lirası üzerinden olması gerektiği. aksi durumunda katılımcılar aleyhine OSB lehine sebepsiz zenginleşmenin ortaya çıkacağı, tespit ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Daha sonra aynı bilirkişi kurulundan aldırılan 04/08/2020 havale tarihli Ek bilirkişi Raporuna göre; Kök rapor sonrasında yeni bir bilgi ve belge ibraz edilmediğinden kök raporda her hangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Eldeki davanın davacı şirket, … Sanayi Bölgesi’nin 24.10.2017 tarih ve 140 sy. Müteşebbis Heyet Kararı gereğince katılımcılardan 14.000 USD+KDV ve 36 ay vade ile alınmasına karar verilen alt yapı katılım bedelinin hesaplamasında hatalar bulunduğunu, fazladan kendilerine katılım payı çıkarıldığını, dolar üzerinden hesaplama yapılmasının da mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle kısmi olarak 5.000,00 TL menfi tespit davası olduğu anlaşılmış, mahkemece yapılan değerlendirmede davacı şirketin tacir olup davalı OSB bünyesinde ticari faaliyet göstermekle alt yapı katılım payı işletmesi ile ilgili olduğu, davalı OSB’nin ise 4562 Sayılı Kanun uyarınca kurulmuş olup, özel hukuk hükümlerine göre idare edilmekte, eş söyleyişle ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de tacir sıfatını taşımakta olduğu, her iki tarafın tacir olması ve taraflar arasındaki alt yapı katılım payı bedelinden kaynaklanan işlemlerin de ticari nitelikte ve her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanması dikkate alındığında 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle, görev dava şartı yokluğu nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Bilindiği üzere 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 20’nci maddesi gereğince OSB Müdürlükleri bölgedeki katılımcılarına Alt yapı tesisleri yol, elektrik, doğal gaz, su tesisatları, arıtma ve atık su tesisleri gibi giderlere karşılık olmak üzere belli bir meblağı altyapı katılım payı adı altında fatura etmektedir. Hal böyle olunca da, OSB müdürlüklerince alınan altyapı katılım payı bedellerinin KDV tabi olup olmadığı ile firmalarca ödenen katılım payının gider olarak mı kayda alınacağı veya aktifleştirerek amortismana mı tabi tutulacağı konusunda zaman zaman tereddütler yanabilmektedir.Bu tereddütler zaman içinde Gelir İdaresine de intikal ettirilmiş olup gelir idaresince bu konuda çeşitli özelgeler verilerek konuya açıklık getirilmiştir. GİB Manisa Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 29.12.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.45.15.01-KDV-53-13-124 sayılı özelge de özetle;“Organize sanayi bölgesi sınırları içinde bulunan arsa ve işyeri teslimleri KDV Kanununun 17/4-k maddesi gereğince KDV’den istisna olduğu, Arsa ve işyerlerinin bedeli içinde yer alan alt yapı katılım payı ve arsa katılım payı ile bunlara ilişkin gecikme faizlerin de bu istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Ancak bölge dışında bulunan arsa ve bu arsalara ilişkin arsa katılım payları ile işyeri teslimlerinin ise genel oranda (%18) KDV ye tabi tutulması gerektiği”. Belirtilmiştir. GİB Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nca 2006 yılında verilen B.07.1.GİB.4.16.17.02-VUK-06 Sayılı Özelge ile, “OSB ödenen altyapı katılım paylarının bir defada gider yazılamayacağı dolayısıyla gayrimenkulün maliyetine eklenip amortisman yoluyla itfa edilmesi gerektiği “belirtilmiştir
Ayrıca konuyla ilgili olarak Danıştay Üçüncü Dairesi 23.02.2006 tarih ve 2005/3326 esas; 2006/2382 kararı ile “Altyapı katılım payı adı altında yapılan ödemelerin gayrimenkulün maliyetine eklenmesi gerektiğine hükmetmiştir.”
Özetle; OSB Müdürlüklerince tahsil edilen altyapı katılım payları KDV ye tabi değildir. OSB Müdürlüklerine ödenen Altyapı katılım paylarının doğrudan gider yazılması söz konusu olmayıp gayrimenkulün maliyetine eklenerek Amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekmektedir. Altyapı katılım payı ödemesine konu olan gayrimenkulün kirada olması halinde ise Kiracıların bu ödemelerini ‘özel maliyet hesabına’ kaydederek, ‘kira sözleşmesindeki süreye orantılı’ olarak itfa payı yoluyla ‘gider’ yazabilecekleri tabidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ve daha önce dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporu da nazara alınarak davacının davalı …’nin katılımcısı olduğu, … Müteşebbis Heyeti tarafından, davacı gibi katılımcılardan alt yapı katılım bedelleri alınmasına ilişkin olarak 24.10.2017 tarihinde karar alındığı, OSB Müteşebbis heyeti kararlarına karşı 3 aylık hak düşürücü sure içerisinde dava açılması gerektiği, davacının iş bu davasını OSB Uygulama Yönetmeliği’nin 22/1 ve 6102 sayılı TTK.nun 445/1 maddesi uyarınca yasal 3 aylık süre içinde OSB Müteşebbis heyeti kararının İptali istemiyle dava açmadığı, müteşebbis heyeti kararı iptal edilmediğinden ; müteşebbis heyeti kararı gereğince davacı gibi katılımcılardan alt yapı katılım payı toplanmasında hukuka aykırı bir yön olmadığı, Müteşebbis heyeti kararına karşı yasal suresi içerisinde iptal davası açılmadığından; gerek USD cinsinden katılım payı belirlenmesinin gerekse de katılım payı miktarının menfi tespit davasından irdelenemeyeceği, davacının sahip olduğu taşınmazın toplam 2.730,10 m2 olması sebebiyle; 477 ada 6 parsel için talep edilen 45.101,25 USD’nin müteşebbis heyeti kararına uygun olduğu, T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkartılan 2018- 3251 sayılı tebliğin dava konusu uyuşmazlıkla İlgisinin bulunmadığı, yasal süresi içerisinde müteşebbis heyeti kararının iptali davası açılmış olması halinde; gerek USD cinsinden para talep edilmesinin gerekse de talep edilen paranın miktarının mahkemece irdelenebileceği, ancak mevcut durumda bunun mümkün olmadığı sonucuna varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40.-TL harcın peşin alınan 85,39.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,99.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2020

Başkan…
e-imza
Üye …
e-imza
Üye…
e-imza
Katip ….
e-imza