Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/847 E. 2020/546 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/847 Esas – 2020/546
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/847
KARAR NO : 2020/546

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av….. UETS
DAVALILAR : 1-… – ….
2- … – ….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması
sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/08/2018 günü saat 19:00 sıralarında davalılardan… adına kayıtlı olup diğer davalı … sevk ve idaresindeki 16 … 19 plaka sayılı kamyonun 16 … 86 plaka sayılı römorku bağlı vaziyette seyir halindeyken havanın hafif yağışlı ve zeminin ıslak ve kaygan olması sebebiyle aracının hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sağında bulunan bariyerlere aracının sağ tarafı ile çarpması sonucunda bariyerlerin sağ tarafta bulunan yakıt deposunu patlatması ve depodaki yakıtın kara yoluna sızdığını, bunun neticesinde zeminin kayganlaşarak müvekkili sigorta şirketine 193191929 numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan … adına kayıtlı 77 …707 plaka sayılı Mercedes C 180 marka aracın da arkasında bulunduğu çok sayıda aracın zincirleme şeklinde kaza olduğunu, kaza mahallinde düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında bu kazanın oluşumunda 16 … 19 plaka sayılı araç sürücüsü…’in 2918 Sayılı K.T.K’da yer alan kusurlardan 52/1-b kuralını ihlal ettiğini, araç sürücü olan davalının asli kusurlu olduğunu, sigortalıya ait 77 …707 plaka sayılı aracın hasar durumunu, değişmesi ve onarımı gereken kısımları ile hasar tutarının belirtildiğini, söz konusu araç ağır hasarlı olduğundan perttotal işlemi yapıldığını, ağır hasarlı olan sigortalı aracın hasarlı haldeki bedeli olan sovtaj değerinin düşülerek sigortalı araç malikine 130.000,00.-TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın 27.466,00.-TL’si ve işlemiş faiz tutarının davalıdan rücuen tahsilinin talep olunduğunu, davalı tarafça haksız olarak borca itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03/07/1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı Sigorta şirketinin sigortalısı gerçek kişi olup, kazaya karışan 77 …707 plakalı araç da (hasar bedeli ve değer kaybı bedeline konu edilen araç) özel araç niteliğinde bulunmakta olup, davalı ile aralarındaki hukuki ilişki de haksız fiilden doğmuştur. Davalıların tacir olduğuna dair herhangi bir bilgi de dosyada mevcut değildir. Bu durum karşısında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 27/10/2020

İş bu kararın gerekçesi 27/10/2020 tarihinde yazılmıştır.
Katip….
e-imza

Hakim ….