Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/815 E. 2021/722 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/815 Esas – 2021/722
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/815 Esas
KARAR NO : 2021/722

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av…. UETS
DAVALI :…(TC. …)
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021

Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/07/2020 tarihli 2020/… Esas 2020/… Karar sayılı Görevsizlik Kararı üzerine Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzii Bürosunca Mahkememize tevzii edilen Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında 29/08/2019 tarihinde imzalanan sözleşme ile 16 …343 plakalı Ford Cargo marka vinçli kamyon çekerli kamyonun satın alım bedeli ve ödemeler yapıldıktan sonra aracın …’e satışı konularında şahitler huzurunda anlaşıldığını, TBK m.77’ye göre haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu, yine bu madde gereğince bu yükümlülük zenginleşmenin geçerli olmayan bir sebebe dayanmasından doğduğu, somut olaya baktığımızda taraflar arasında imzalanan sözleşmenin adi yazılı sözleşme olduğu, taraflar aralarındaki güven ilişkisine dayanarak sözleşmeyi noterde düzenlemek yerine kendi aralarında adi yazılı şekilde imza ettiklerini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 20. maddesinin d bendine göre tescil edilmiş araçların her türlü satış ve devirleri noterler tarafından yapılacağı, anılan madde hükmüne göre noter tarafından yapılmayan harici satışlar geçersiz olduğu, şekle aykırılığın hukuki sonucu geçersizlik olduğu, şekli geçersizlik, hukuki işlemin taraflarına geçersiz işlemin yerine getirilmesinde talep imkânı vermediği, fakat ifa edilmiş edimlerin geri verilmesini talep hakkı verdiği, bu durumda somut olayımızdaki sözleşme şekil açısından geçersiz olmakla birlikte davacı tarafından yapılan edimlerin iadesi gerekmekte olduğu, geçersiz sözleşmelerde sebepsiz zenginleşme kuralı uyarınca tarafların aldıklarını iade etmeleri gereği, Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasında kabul edilmiş olan bir kural olduğu,( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/13-562 E. , 2008/552 K.) Yargıtay somut olaya benzer bir olayda ”Taraflar arasında düzenlenen trafikte tescilli aracın satışına ilişkin sözleşme haricen düzenlendiği için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersizdir. Hukuken geçersiz sözleşmelerde taraflar aldıklarını aynı anda iade etmekle mükelleftirler. Mahkemece aracın iadesine ve ödenen bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” şeklinde karar verdiği,( Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2009/13265 E., 2010/5844 K.) bu kararı somut olaya uyguladığımızda da yine müvekkilin sözleşmeye dayanarak yaptığı ödemenin iadesi sonucuna ulaşılmakta olduğunu, her ne kadar sözleşme geçersiz olsa da müvekkil şirket aralarındaki güven ilişkisine dayanarak sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı taraf üzerine düşen edimleri ifa etmediğini, aracı satışa hazır halde bulundurması gerekirken aracın üzerinde halen 4 tane haciz olduğu öğrenildiği, araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmamış olması aracın satışına engel bir durum oluşturduğu, müvekkil şirket sözleşmede anlaşılan bedelin 345.000 TL’sini ödeyerek üzerine düşen edimi ifa ettiğini, yapılan bu ödemeden sonra aracın üzerindeki hacizlerin halen kaldırılmadığını öğrenen müvekkil şirketin kalan 110.000 TL’yi bu sebeple ödemediğini, açıklamaya çalıştığı sebeplerle, müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, müvekkilin davalı tarafla yapmış olduğu sözleşme sebebiyle davalıya sözleşme içeriğindeki miktarı ödemesiyle davalı sebepsiz zenginleşmiş ve müvekkilin bu oranda zararı doğduğunu, bu zararın giderilmesi amacıyla son çare olarak arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak taraflar anlaşamadıklarını, yapılan sözleşmenin mahkemece geçersizliğinin tespitini ve sözleşmeye güvenerek davalı tarafa yapılan 345.000,00 TL’lik ödemenin müvekkilime en yüksek yasal faiz uygulanarak iade edilmesini talep etiklerini belirterek öncelikle satışa konu 16 …343 plakalı araç üzerinde ve taşınır taşınmaz tüm mal varlığına ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalıya haksız olarak ödenen 345.000 Türk Lirasının yasal faizi ile birlikte davacı şirkete iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacının dilekçesinde sunduğu ve tarafımızdan da ekte sunulan sözleşmede de görüleceği üzere, sözleşmeye konu 16 …343 plakalı vinç olarak kullanılan vasıtanın alıcısı …, satıcısı ise davalı müvekkil… olduğu, sözleşme tanıklar huzurunda, alıcı sıfatıyla … tarafından imzalanmış olup; davacı sıfatıyla gösterilen “… San.ve Tic. Ltd.Şti.” nin sözleşmede taraf olmadığı ve davacı gösterilen bu şirket adına ya da temsilen bir imza bulunmadığı açıkça ortada olduğu, dolayısı ile, dava dilekçesinde taraf olarak gösterilen “… San.ve Tic. Ltd.Şti.” nin davacı sıfatı ve taraf ehliyeti bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafından geçersiz bir sözleşme olduğu iddia edilmiş bile olsa, sözleşme, alıcı sıfatıyla … ve satıcı sıfatıyla müvekkil…’ na edimler yüklediğini, müvekkilin anlatımına göre, daha önceden tanımadığı …’i, ortak arkadaşları olan … müvekkilin yanına götürmüş ve müvekkilde bulunan vinci almak istediğini belirttiği, alıcı … makineye baktıktan sonra 415.000,00-TL kendine satılması hususunda müvekkil ile anlaşmış ve 5.000-TL kapora verdiğini, ilk önce sözlü olarak yapılan bu anlaşmada müvekkil alıcı …’ e vinç olarak kullanılan vasıtanın rehinli olduğunu, paranın tamamını aldığında bu rehni kaldıracağını beyan ettiği, hatta alıcı … müvekkile “senin gibi adamdan alacağım olsun sorun yok” şeklinde cevap verdiği, satıcı sıfatıyla müvekkil, ilk anlaşmanın yapılması sırasında, alıcıya artık vinci çalıştırmayacağını belirtmiş ve satış gerçekleşene kadar, kendisinin sahibi olduğu Gemlikte bulunan …Otoparkına çekmiş ve korumaya aldığı, alıcı …, satış yapılacak tarih gelince müvekkilin hesabına sadece 40.000-TL para göndermiş, “İstanbul’ dan 150.000-TL alacağım, onu alıp dönüşte sana uğrayacağım” demiş ancak o gün paranın tamamının ödenmemesi sebebiyle satış gerçekleşmediğini, alıcı … satış için anlaşılan tarihten sonra parça parça ödemeler yapmış ve müvekkilin ifadesine göre toplamda 159.600-TL bedel ödediği, alıcı …, bu ödemeleri yaptıktan sonra, müvekkile gelerek alım-satım işinden vazgeçtiğini soylemiş ve parasını istediğini, müvekkil de alıcıya “vinç olarak kullanılan vasıtan 7 aydır garajda durduğunu ve çalıştırmadığı için zararı olduğunu beyan ederek ödediği paradan kesinti yapıp kalanı iade edeceğini belirttiğini, bunun üzerine alıcı …, satıcı müvekkile kalan bakiyeyi takside bölmesini bu şekilde ödemeler yapacağını ve 16 …343 plakalı vinci de kendisine teslim etmesini istemiş ve bu konuyu yazılı sözleşme haline getirelim dediğini, taraflar, müvekkil satıcı… ve alıcı sıfatıyla …, tanıklar … ve … ile birlikte dosyay sunulan sözleşmeyi imzalanıp 16 …343 plakalı vinç de alıcı …’ e teslim edildiğini, sözleşmeye göre alıcı 15.09.2019 tarihinde 39.900-TL leden ödeyecek kalan bakiyede 36.500-TL lik 7 eşit taksitte ödeneceğini, bu taksitler için alıcı … 7 adet 36.500-TL bedelli senetleri imzalayarak müvekkile verdiğini, bu sıralı senetlerden son dört tanesi müvekkile ödenmediğini, ekte suretleri sunulduğunu, sözleşmede toplamda 455.000-TL ödeme yapıldıktan sonra, hali hazırda alıcı … tarafından kullanılan 16 …343 plakalı vincin resmi satışının müvekkil tarafından verileceği açıkça zikredildiği, bu sebeple davacı tarafın hacizlerin kaldırılmadığı iddiasıyla kalan 110.000-TL ödemedikleri iddiası doğru olmadığı, ödenmeyen miktar 4 senet bedeli toplamı 146.000-TL olduğu, davada davacı olarak anılmayan ancak asıl davacı olması gerektiğini iddia ettiğimiz alıcı … üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin geçersizliği iddiası göre ise; “Alıcı edimlerini yerine getirmediği gibi, kendisine teslim edilen vinci yaklaşık 15 aydır kullandığını, bu vinçlerin aylık kiralama bedeli ortalama 15.000-TL civarında olduğunu, bu sebeple müvekkilimizi yaklaşık 225.000-TL kira ücretinden mahrum bıraktığını, diğer yandan haricen müvekkilin öğrendiği kadarıyla, vinci kullanması sebebiyle motorunu yakmış ve vasıtaya yaklaşık 60.000_TL hasar verdiğini, yani müvekkilinin alıcı …’ den yaklaşık 285.000-Tl alacağı bulunmakta olup, bu alacağının, alıcının ödemelerinden mahsup edilmesi gerekmekte olduğunu belirterek sözleşmede alıcı olarak gösterilen ve asıl davacı olması gerektiğini iddia ettiğimiz …’ e karşı tüm kanuni mahsup, alacak, hak ve taleplerimiz saklı kalmak kaydı ile; öncelikle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın hem davacının taraf ehliyetinin bulunmaması, hem de açıkladığımız diğer gerekçeler nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Taraflar arasında imzalanan, 16 …343 plakalı Ford Cargo marka vinçli kamyonun satışına ilişkin 29/08/2019 tarihli sözleşme gereğince, davacı tarafın davalıya ödediği iddia olunan 345.000,00-TL nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, 23/10/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi değerlendirildiği ve dosyaya ibraz edilen deliller kapsamında, davacının ihtiyati haciz talebinin haklılığına dair kanaat getirilemediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, 16 …343 Plaka sayılı araca ait trafik tescil kayıtlarının celbine karar verildiği, 26/10/2020 tarihli yazı cevabı ile; 16 …343 Plakalı sayılı aracın Gemlik İlçesinde 2006 Model Ford Marka (Özel Amaçlı) Vinç Monteli Kamyon olarak… adına 28/01/2015 tarihinden itibaren kayıtlı olduğuna ilişkin araç özet bilgilerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Balıkesir Ticaret ve Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile dava dışı …’e ait kayıtların celbi istendiği, 29/04/2021 tarihli cevabı yazısı ile;… Sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ‘nin kaydının halen devam ettiği, dava dışı …’in ortağı ve yetkilisi olduğu, … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve …Otopark Kurtarıcı Vinç Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ye ilişkin bilgilerin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce, … Bankası Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödeme dekontlarının celbi istendiği, 27/05/2021 tarihli yazı cevabı ile, davacı şirketin hesabından …’ ve …’a yapılan eftlerin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce, Halkbank Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödeme dekontlarının celbi istendiği, 02/08/2021 tarihli yazı cevabı ile, davacı şirketin 01/01/2019-31/12/2020 tarihleri arasında… ve …’e yapılan ödemeleri gösterir hesap ekstresinin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce; Balıkesir Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabı gereğince; sözleşmede alıcı olan …’in davacı şirketin münferiden temsile yetkili tek ortağı olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, geçersiz araç satışına ilişkin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmaktadır. Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi).
Bu ilkelere göre davada, taraflar arasındaki araç satışı resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından, davalı aldığı satış bedelini iade ile yükümlü olacaktır.
Dosyaya ibraz edilen, taraflar arasında düzenlenen, “SÖZLEŞMEDİR” başlıklı 29.08.2019 tarihli sözleşmede ” …. … 25/01/2019 tarihinden bu güne kadar…’ na 16 …343 plaka sayılı Ford Cargo marka vinçli kamyon çekerli kamyonun satın alım bedelinden 159,600,900 TL para ödemiştir. Bunun yanısıra 15/09/2019 tarihinde 39,900,00 TL elden olmak üzere ve 15/10/2019 tarihinde 36,500,00 TL, 15/11/2019 tarihinde 36,500,00 TL, 15/12/2019 tarihinde 36,500,00 TL, 15/01/2020 tarihinde 36,500,00 TL, 15/02/2020 tarihinde 36,500,00 TL, 15/03/2020 tarihinde 36,500,00 TL, 15/04/2020 tarihinde 36,500,00 TL olmak üzere 7 adet senet daha kendisine ödenecek ve bu senetlerle beraber toplamda 455,000,00 TL ödeme yapıldıktan sonra 15 …363 plaka sayılı aracını… …’ e satışını verecektir. ” cümlesinin yer aldığı görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafa sözleşmeden kaynaklı olarak 345.000,00-TL ödediğini, 110.000-TL’yi ödemediğini, bu durumun sunulan ödeme dekontları incelendiğinde anlaşılacağını iddia etmişse de taraflar arasında yapılan sözleşme ve davacı tarafından sunulan ödemeye ilişkin kayıtlar dikkate alındığında davacı tarafından bu miktar ödemeye ilişkin yazılı delil sunulmadığı, ancak davacı vekilinin 02.12.2020 tarihli dilekçesinde ” ödenmeyen miktar 3 senet bedeli olan 110.000 TL ” olduğunu belirtmiş, (her ne kadar 3 senet bedeli toplamının 109.500,00-TL olsa da) ; davalı vekili ise sözleşmeden kaynaklı ödenmeyen miktarın 4 adet senet bedeli toplamı 146.000,00-TL olduğunu savunduğu, dolayısıyla taraflar arasında sözleşmeye konu son 3 adet senet bedelinin ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın 15.01.2020 tarihli senedin ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu, davacı tarafından söz konusu senedin ödendiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı, davacı vekilinin 29/04/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; senet karşılığı olarak bir miktar paranın elden verildiğine ilişkin beyanda bulunarak tanık deliline dayanmış ise de, ödemeye ilişkin belgelerin yazılı delillerle ispatlanacağı, davalı tarafın tanık dinletilmesine muvafakatinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, taraflar arasında resmi şekilde yapılmayan araç satışı sözleşmesine göre davacının dosya kapsamında mevcut delil durumuna göre ödediği ispat olunan 309.000,00-TL satış bedelinden davalının iade ile yükümlü olduğu anlaşılmakla; mahkememizce davanın kısmen kabulü ile; 309.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 309.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 21.107,79-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 5.891,74-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 15.216,05-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 30.080,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 5.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 5.953,94-TL harç, 114,80 -TL tebligat gideri olamak üzere toplam 6.068,74-TL yargılama giderinin, kabul ve ret oranına göre, 5.435,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin, 1.182,27-TL’sinin davalıdan, 137,73-TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır