Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/802 E. 2022/214 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/802
KARAR NO : 2022/214
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – […. UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili 12/10/2020 Tarihli Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile davalı aralarında programlama işlemi yapılması hususunda anlaştığını, iş bu
anlaşma gereği; davalı taraf programlama işlemini yapmayı, müvekkilinin ise bunun
karşılığında ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkili söz konusu sözleşmenin yükümlülüğünü yerine getirmek adına, 5.000,00 TL ön
ödeme edimini, 08/11/2018 tarihinde banka ödemesi yaparak ifa ettiğini,
karşı taraf ise programlama yapma yükümlülüğünü yerine getiremediğini, bunun üzerine
davacı müvekkilinin, karşı taraftan ödediği bedelin iadesini talep etmişse de, davalı taraf
hiçbir şekilde buna yanaşmadığını,
TBK Madde 77- haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğunu, bu yükümlülük özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olabileceğini, anlaşılacağı üzere; karşı taraf, davacı ile aralarındaki
sözleşmenin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmeyerek sebepsiz zenginleştiğini, bunun üzerine taraflarınca 5.000,00 TL sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacağın tahsili
amacıyla, Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020… esas sayılı dosyasından genel haciz
yolu ile ilamsız icra takibine başlandığını, ancak borçlu borca itiraz ettiğini ve hakkındaki takip durduğunu, borçlunun bu itirazı haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, tarafların ticari defterleri
incelendiğinde müvekkilinin ödeme yaptığını, karşı tarafın ise söz konusu edimin ifa edildiğine
dair herhangi bir makbuz, belge vs. düzenlemediği açıkça görüleceğini,
söz konusu anlaşmazlık için dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu,
arabuluculuk görüşmeleri 25/09/2020 tarihinde anlaşamama şeklinde sonlandırıldığını, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, borçlunun takip
konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %
20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti
vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili 17/11/2020 Tarihli Dilekçesinde Özetle; Davacı şirket vekili, öncelikle taraflar arasında var olan hukuki ilişkinin ne olduğunu,
dayanağını veya var ise sözleşmenin varlığının ne olduğunu açıklamadığını, davacı şirket vekili, sözleşmenin niteliğini, yapılacak işin ne olduğunun, yapılacak
işin bedelini ve işin nereye teslim edileceğini belirtmeksizin sadece bir dekont ile alacağının
varlığını ispatlama çabasında olduğunu, davacı şirket hukuki ilişkinin ve dayanak sözleşmeyi kasıtlı olarak dosyaya ibraz
etmediğini, davacı şirketin önce hukuki bir ilişkinin varlığını yazılı belge ile ortaya
koyması gerektiğini, alamadığı hizmeti ve programlama işinin ne olduğunu ve müvekkilinin edimlerini yerine getirmediğini ispatlaması, sonra da sözleşme gereği ödemesi gereken tüm
bedeli ödediğini ortaya koyup, müvekkilin temerrüdünü ispatladıktan sonra, sebepsiz kazanç iddiasını ileri sürmesi gerektiğini,
müvekkili şirket ile davacı … Mühendislik Otomasyon Elektrik Elektronik Bilgisayar
Makine İthalat ve İhracat Sanayi ve Tic Ltd. Şti” ile “01.08.2018” tarihinde, “Bursa …
Firmasında” yapılmak üzere, “Sim Bölgesi Telemecanique Puputre programlama ve … … program ilaveleri konusunda,” anlaşma yaptıklarını, sözleşme
bedeli ise 20.000 Euro olarak kararlaştırıldığını, bu sözleşme gereği müvekkili şirket, … firmasında, söz konusu programlama işlemine
başladığını, eksiksiz olarak işini ifa etmiş ve 2018 Eylül ayında sistemle ilgili bakımcı eğitimi
de vererek edimini ifa ettiğini, sözleşmeden doğan bir borcu kalmadığını, davacı şirketin müvekkili şirketten hiç bir hak ve alacağı bulunmadığı gibi müvekkile
olan 20.000 Euro borcuna karşılık 5.000 TL nakit ve karşılığı olmayan 40.000 TL çek
verildiğini,
karşılıksız çek ile ilgili tahsilat yapamayan müvekkili sözleşme ile belirlenen ve eksiksiz
yerine getirdiği 20.000 Euro hizmeti karşılığında sadece davacı şirketten 5.000 TL nakit
bedel aldığını,
davacı şirket ve müvekkili şirket yetkilileri arasında yapılan yazışma, mail ve Whatsapp
kayıtları da incelendiğinde, davacı şirketin iş tesliminden sonra ödeme ve fatura kesim
işlerinin halledileceği belirtilerek müvekkili şirketin oyalandığını,
müvekkili şirket işini eksiksiz ifa etmesine rağmen alacağını alamadığını, davacı şirket
aleyhine işlem başlatması halinde tahsili kabil mal varlığı bulunmadığı için bu süreçte daha
fazla zarara uğramamak adına alacakları ile ilgili ise bir işlem başlatmadığını, iş bu
sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarının dava ve takip haklarını saklı
tutmakta olduklarını, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacaklarımız ve dava – takip haklarının saklı kalmak kaydı ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açılan davanın usul ve
esastan reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatan davacı şirket
aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini; yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 11/09/2021 Tarihli Raporunda Özetle; Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde
davalıya teslim ettikleri ürünlerin bedelinin 11.397.27-TL lik kısmının ödenmediğini ve
takip başlattıklarını gelen itiraz üzerine takibin durduğunu ifade ederek takibin devamını
davanın kabulünü talep ettiğini, davalı ise faturalardan sadece 937.72-TL lik olanı kabul ettiğini ve onuda ödediğini iddia
ederek borcu kabul etmeyip davanın reddini talep ettiğini,
davacı 1017-2018-2019 ve 2020 yıllarında e-defter mükellefi olduğunu, o yıllara ait açılış ve
kapanışları temsil eden e-defter beratları rapor ekinde olduğunu,
aynı yıllarda envanter defterlerinin yasal sürelerinde açılış tasdikleri yapıldığını, davalı taraf kendisi incelemeye gelmiş defter ibraz etmediğini, faturaların kendisine ait
olmadığını işletme defteri mükellefi olduğunu ve dava konusu faturaların defterlerinde kayıtlı
olmadığını beyan ettiğini, defter kayıtlarına göre davalının davacıya 2017 senesinden kalan 11,397,27-TL borcu
görülmekte olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı tarafın kesildiğini beyan ettiği fatura dört adet olduğunu,
tamamı 2017 yılı mart ayı tarihli olduğunu, bu faturalardan 22.03.2017 tarihli 9219 nolu 937,72-TL tutarlı irsaliyeli fatura davalı
tarafından kabul edildiğini, diğer üç fatura muhteviyatı malın kendisine ait olmadığını beyan ettiğini,
diğer üç fatura incelenince, üç faturada irsaliyeli fatura olup açık kesildiğini, 23.03.2017 tarihli 9240 nolu 6.826,87-TL tutarlı irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında davalı …’un ismi ve imzasının bulunduğunu, 23.03.2017 tarih 9241 nolu 4.275,85-TL tutarlı irsaliyeli faturanın eksiksiz teslim alan
kısmında yine davalı … ismi ve imzasının yer aldığını,
28.03.2017 tarihli 9325 nolu 356,83-TL tutarlı irsaliyeli faturanın eksiksiz teslim alan kısmında
isim ve imzasının bulunmadığını,
davalı 937.72-TL lik faturayı kabul ettiğini ve ödediğini belirterek dosyaya dilekçe ekinde ödeme makbuzlarını sunduğunu ifade ettiğini, dosyaya sunduğu makbuzlar okunabilir durumda olmadığını, davacı defterlerinde 1000-TL tutarında bir ödeme kayıtlı olduğunu, davalı sadece 937.72-TL
tutarlı faturayı kabul ederken ödemeyi 1000-TL olarak yaptığını, faturalara 8 günlük süre içinde itiraz yapılmadığını, davalı her ne kadar kendisine fatura tebliğ
edilmediğini beyan etmişse de irsaliyeli faturaların eksiksiz teslim alan kısmında ismi ve imzasının bulunduğunu,
taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı icra takibinde 5.425,10-TL takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunduğunu, aralarında
yazılı bir sözleşme bulunmadığını, çekilen herhangi bir ihtarnamenin de mevcut olmadığını, faturalarda vade tarihi hem süre hem gün olarak yazılı olduğunu, Yargıtay bazı kararlarında
faturalardaki vade tarihinden itibaren faiz istenebileceğini bazı kararlarında da aksini
belirttiğini, şayet işlemiş faizin istenebileceği hususunda karar verilirse isteyebileceği takip öncesi işlemiş
faizin 4.026,62-TL olduğunu, davacı davalıdan takip tarihinde 11.397,27-TL asıl alacak bakımından alacaklı
durumda olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2020… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Bursa 12. İcra Dairesinin 2020… esas sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından 08.11.2018 tarihinde Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020… Esas sayılı
takip dosyası ile 5,000,00-TL asıl alacak 9,86-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam
5.009,86-TL üzerinden takip başlatıldığı ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa … Mais’e müzekkere yazılarak; Davacı … Otomasyon Elektrik Elektronik Bilgisayar Makine İthalat ve İhracat Sanayi ve Tic Ltd. Şti (VD:…)” ile bir sözleşme yapılıp yapmadığı, Davalı … Otomasyon Yazılım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (VD:…) ‘nin “…. programlama ve … … program ilaveleri konusunda,” bünyesinde herhangi bir programlama işlemi yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise ne zaman yapıldığı, programın kim tarafından yapıldığı, programın çalışıp çalışmadığı, bu konuda eğitim verilip verilmediği, verildi ise kim tarafından verildiği, ödeme yapıldı ise kime yapıldığının celbi istendiği, Bursa … Mais tarafından verilen cevapta her iki firma ile de sözleşme, programlama, programlama eğitimi hususlarında herhangi bir ilişiği bulunmadığının 16/12/2021 tarihli yazı cevabı ile gönderildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında programlama sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davacı tarafından yapılan 5.000 TL’lik ödemenin iadesine ilişkin Bursa 12.İcra Dairesi’nin 2020… esas sayılı dosyasında yapılan takibin haklı olup olmadığı noktasında toplandığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, her iki tarafın da tacir olduğu, ticari defter tutmakla yükümlü olduğu görülmekle tarafların ticari defterleri incelenmiş olup, ticari defterleri incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüştüğü, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve davalının ticari defterlerinde davacı tarafından 5.000,00-TL’ lik ödemenin her iki tarafın ticari defterleri ile sabit olduğu, davalının 3.kişi …’a davacı ile aralarındaki sözleşme uyarınca programlama işlemin tam ve eksiksiz şekilde yapılarak teslim edildiği bu sebeple borçlu olmadığın savunması karşısında Bursa … Mais’e yazılan müzekkere cevabında 3.kişinin herhangi bir programlama işleminin yapılmadığını belirtildiği, davalı ile davacı arasında eser sözleşmesi kapsamında eserin tam ve eksiksiz yapılıp teslim edildiğinin ispat külfetinin davalı taahhüt eden bulunduğu, davalının bunu ispat edemediği görülmekle, davanın kabulü ile davalı tarafından Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020… Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 5.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.000-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2020… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile 5.000 TL asıl alacak üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Alacağın likit olduğu ve yasal şartları taşıdığı değerlendirilmekle dava konusu asıl alacak miktarı olan TL’nin % 20 si oranında hesaplanan 1.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 341,55-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,47-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 261,08-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 80,47-TL peşin harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 127,50-TL tebligat gideri olamak üzere toplam 762,37-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,

8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır