Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/75 E. 2021/258 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/75 Esas
KARAR NO : 2021/258

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : …SİGORTA A Ş -…

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin her türlü lojistik hizmetleri ile ana sözleşmesinde yer alan yazılı diğer işlerle ilgilendiğini, bu kapsamda, davalı tarafa verilen hizmetlere istinaden dava konusu alacağın dayanağını oluşturan 24.06.2019 tarihli, 2.100 USD bedelli fatura düzenlenmiş bulunduğunu, söz konusu faturada verilen hizmete ilişkin gerekli açıklamanın bulunduğunu, takip ve dava konusu faturadan kaynaklanan alacak bedeline şirket kayıtlarına uygun olduğunu ve davalı tarafından hesaplanmasının da mümkün olduğunu, davacı firma alacağının ödenmesi için davalıdan birden çok talepte bulunmuşsa da davalı tarafça, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin borcun ödenmediğini, bu nedenlerle, davalı tarafın borca itirazları, takibe dayanak olan fatura, davacı şirket kayıt ve belgeleri, şirketler arasında elektronik ortamda yapılan yazışmalar dikkate alındığında, yasal ve haklı bir dayanağının bulunmadığını, alacağın varlığı, kaynağı ve miktarının belli olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile de bunun sabit olduğunu, davaya konu icra takibinde talep edilen faiz oranının yasal ve haklı olduğunu, dava konusu takipte yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL. karşılığının ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenle takip konusu alacak, tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, bu alacağa, 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince, vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar, devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz talebinde hukuka aykırılık bulunmadığını, bu düzenleme gereğince asıl alacağa 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince, fatura tarihlerinden itibaren devlet bankalarının bir yıl vadeli USD için açılmış vadeli mevduat hesabına ödedikleri en yüksek faiz oranları üzerinden faize hükmedilmesini talep ettiğini, bu gerekçe ile davalının faize ilişkin itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, başka delil ibrazına, bu anlamda davalıların icra dosyasında ileri sürdükleri itiraz nedenlerinin değiştirilmesine ve genişletilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, takip konusu alacağın likit ve muayyen olduğunu, ve bunun Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davalının itirazının, haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın davacı tarafa olan borcu ödememek veya ödemeyi geciktirmek amacıyla yapıldığını, bu nedenle davalı tarafından Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasına haksız ve dayanaksız olarak yapılan itirazların iptaline, tüm talep ve alacakları yönüyle, takibin devamına,
haksız ve hukuka aykırı olarak davalı tarafça yapılan itiraz nedeniyle, davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan şirketlerinin lojistik hizmeti yaptığını ve davalı şirketten 24.06.2019 tarihli faturaya istinaden alacağı olduğunu ve yapılan icra takibine ilişkin itirazın haksız olduğunu iddia etmiş ve itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemi ile iş bu davayı açtığını, ancak davacının iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu, iddia edilen alacağın temelini oluşturan faturanın geçersiz olduğunu ve davalı şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, gerek icra takibi gerek huzurdaki dava, yetkisiz mahkeme ve icra müdürlüklerinde ikame edildiğini ve yetki itirazının bulunduğunu, davada yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı yan icra dosyasında takip talebinde borcun sebebini “cari hesap ekstresi” olarak belirttiğini, ancak huzurdaki davayı fatura alacağı olarak ikame ettiğini, alacağın dayanağı, itirazın iptali davasında davacı tarafından değiştirilmiş olmakla tekrar belirtmek gerekir ki taraflar arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacı yan işbu davanın niteliği gereği alacağına dayanak teşkil ettiğini iddia ettiği sebebi değiştiremeyecek olup bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, davacı yan alacaklarının cari hesaptan kaynaklandığını ve bu nedenle cari hesap alacağının tahsili için iş bu davayı açtığını iddia etmiş ise de taraflar arasında TBK hükümlerince yazılı olarak imza edilmiş bir cari hesap sözleşmesi, mutabık kalınan bir cari alacak anlaşması bulunmadığını, davacı yan davalı tarafın itirazlarına konu icra takibine ilişkin olarak borcun sebebinin cari hesap ekstresi olarak belirttiğini, ancak huzurdaki davada cari hesapla hiçbir ilişkisi bulunmayan bir fatura eklendiğini ve alacağın bu faturaya dayandırıldığını, söz konusu fatura geçersiz olup davalı şirketin fatura tanzimi konusunda bir kabul beyanı, imzası da bulunmamakla söz konusu faturada belirtilen bir borcu da bulunmadığını, davacı yan kendi tanzim ettiği faturayı davalı şirkete mail olarak gönderdiğini müvekkil şirket faturayı kabul etmediklerini de açık olarak belirttiğini, gemi navlun bedeli davalı şirket tarafından …/Yensa hesabından süresi içinde davacı yana ödendiğini, bu hususta davacı yan tarafından kabul edildiğini ve makbuz tanzim edildiğini, bu nedenle davacı yan ile davalı şirket arasında anlaşılan taşıma sözleşmesi uyarınca herhangi bir borç bulunmadığını, davacı yan, taraflar arasında anlaşılan teslim süresinden yaklaşık 3 hafta geç teslim etiğini ve bu hususu mail olarak belirttiğini, taşıma sırasında 34 adet kova hammadde ( organik … oil ) zayi olduğunu ve bunu çeşitli belgeler ile kanıtladığını, bu nedenle davalı şirket tarafından … poliçe numarası ile… A.Ş. ye sigorta ettirildiğini ve zayi nedeniyle sigortaya da başvuruda bulunulduğunu, davacı yan alacağının kaynaklandığı fatura bedelinde söz konusu mal/hizmet masraflarının nasıl oluştuğu, hangi nedenlerden kaynaklandığını da belirtmediğini, somutlaştırmadığını, tek yanlı ve geçersiz olarak fatura tanzim edip alacağının bulunduğunu iddia ettiğini, bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesine ve davanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ne gönderilmesine, davanın… A.Ş. ye ihbarına, davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıya deniz taşıma hizmeti sunması, davalıya ait ürünlerin gemi aracılığıyla nakliyesi kapsamında düzenlenen faturadan kaynaklı olup diğer bir değişle dava, deniz taşımacılığından kaynaklanmakta olduğu, TTK’nun Deniz Ticareti başlıklı 5.kitabında düzenlendiğinden, deniz ticareti ile ilgili davalara bakmaya mahkememiz görevli olmadığından, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun 24/03/2005 tarih 188 Sayılı Kararına göre birden fazla ticaret mahkemesi bulunması halinde 1 numaralı Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan davanın görev dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar arasındaki ihtilafın TTK ‘nun 5. Kitabında yer alan Deniz Taşımacılık İşinden kaynaklandığı ve HSYK’nun 24.05.2005 ve 188 Sayılı Karar ile Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin görev alınana giren davalarda Asliye 1 Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan, davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, dava dosyasının, görevli BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, Esasın bu şekilde kapatılmasına,
HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın yetkili mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin yetkili Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince takdirine, yargılamanın yetkili mahkemede devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Davalı vekili ile ihbar olunanın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/03/2021

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı