Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/73 E. 2021/234 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/73 Esas – 2021/234
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/73 Esas
KARAR NO : 2021/234
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …(TC: ..) ..
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : .. ( ..)

VEKİLLERİ : Av. … UETS
Av. ..UETS
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 10/01/2020 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkilinin kuaför olduğunu, işyerinde kullanmak üzere …Epilasyon Cihazını aparatlarıyla birlikte davalı taraftan, 20.000,00-TL’si peşin bakiyesinin ise, 10*2.500,00-TL ve 2*5.000,00-TL … Şubesi …Bankası alacaklısı … yazılı senetler 55.650,00-TL’ye satın aldığını, cihazın bir süre sonra arızalanması nedeniyle davalıya bildirildiğini, cihazın sökülüp arıza giderildikten sonra tekrar davacı müvekkili işyerine takıldığını, davalının sıfır diye sattığı cihazın Bursa İl-İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Belediye Denetçilerinin cihazın menşeinin nereden alındığının araştırılması sonucu ikinci el cihaz olduğunun ortaya çıktığını, iş bu nedenle davalı uhdesinde bulunan 30/11/2019 tarihli, 5.000,00-TL bedelli senet için Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… D.İş dosyası ile senedin alacaklısı olan davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldıklarını, ilgili mevzuat ve bilhassa 6502 Sayılı kanun gereği Seçimlik Haklarını kullanarak Ayıplı Cihazın iadesi için Satış Sözleşmesinden cayma hakkını kullandığını, ayıplı cihazın iade edilerek davalıya ödenen 50.650,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı uhdesinde bulunan 30/11/2019 tarihli 5.000,00-TL bedelli senetle ilgili Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… D.iş’le ihtiyati tedbirle senedin de ödenmemesi, iş bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının sıfır diye satmış olduğu ikinci el cihaz nedeniyle kötü niyetli olması sebebiyle, 5.000,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 29/06/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; davacı yanın dava dilekçesindeki iddia ve talepleri haksız ve mesnetsiz olup davanın reddi gerektiğini, davacı yan iş bu davasını yetkisiz Mahkemede ikame etmekle öncelikle açıkça yetki itirazından bulunduğunu, zira müvekkil … Afyonkarahisar İlinde mukim olup davaya bakmakta Afyonkarahisar Mahkemeleri yetkili olduğunu, dosyada yetkisizlik kararı verilip dosyanın yetkili Afyonkarahisar Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesini talep ettiklerini, eldeki dava 10.01.2020 tarihinde ikame edilmiş olup, davacı yan ürünün ikinci el olduğunu 29.04.2019 tarihinde öğrendiğini beyan ettiğini, ancak TTK 23/1 c bendinde “ Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek ve incelettirmekle bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.” denmektedir. dolayısıyla davacı davasını ikame etmeden önce iddia edilen ayıbı süresinde ve usulüne uygun olarak bildirdiğine dair bir delil sunamadığını, bu bağlamda eldeki davaya ilişkin hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu, açıklanan bu nedenlerle; fazlaya dair her türlü talep ve delil sunma hakkı saklı kalmak kaydı ile, öncelikle yetki İtirazının kabulü ile dosyanın yetkili Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesine, esas ve usul yönünden itirazlarımızın kabulü ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davalı tarafından, davacıya satılan 55,650,00-TL bedelli epilasyon cihazının ikinci el ürün (ayıplı) olduğu anlaşıldığından bahisle, davalı tarafa ödenenen 50.650,00-TL’sinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı uhdesinde bulunan 30/11/2019 tarihli 5.000,00-TL senet ile ilgili davacı yanın borçlu olmadığının tespitine, 5.000-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin alacak ve menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 29/01/2020 tarihinde, davacı …’in 2019 yılı BA/BS formlarının celbi için ilgili vergi dairesine müzekkere yazıldığı, Bursa… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 31/01/2020 tarihli yazı cevabında, 10/06/2005 tarihli itibariyle davacının daire mükellefi olduğu ve halen de devam ettiği, davacının 2019 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutuğu, bu nedenle BA/BS bildirim zorunluluğunun olmadığına ilişkin bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce BTSO’ya müzekkere yazılarak davacının tacir kaydının bulunup bulunmadığı bilgisinin istenildiği, BTSO’nın 03/12/2020 tarihli cevabı yazısında, … ünvanlı şahıs firması veya ortak kaydına rastlanılmadığına ilişkin bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 15/03/2021 tarihinde, Bursa… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacı …’in vergi beyannamesinin celbi istenildiği ve 2019-2020 yılına ilişkin vergi beyannamelerinin dosyamıza gönderildiği görülmüştür.
Davalıya ait Gelir İdaresi Başkanlığı 2019 ve 2020 yılı vergi beyannamelerine ilişkin bilgilerin dosyaya ibraz edildiği, görülmüş olup gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, davalının tacir olup olmadığına ilişkin tereddüt bulunmamakla birlikte davacının tacir olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu hususta 2007/… sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği, gerek alım miktarı, gerek dönem içi hasılatın 0,00 TL olarak belirtildiği bu sebeple davacının tacir olarak kabul edilemeyeceği, ancak davacı tacir olmamakla birlikte davacının satın alınan emtiayı iş yerinde kullanacağı nihai tüketici olmadığı bu sebeple tüketici olarak değerlendirilemeyeceği,
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere tarafların yokluğunda yapılan inceleme sonunda karar verildi. 16/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır