Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/697 E. 2022/909 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/697 Esas – 2022/909
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/697
KARAR NO : 2022/909
HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …… İHRACATÇI BİRLİKLERİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ….. OTOMOTİV SANAYİ İTHALAT İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 27-30 Eylül 2017 yılında Johannesburg’ta düzenlenecek olan fuara ilişkin katılım sözleşmesi imzalandığını. Davalının bu fuara katıldığını. Ancak fuara katılım bedelinin davalı tarafından ödenmediğini. Bunun üzerine Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında 01.08.2019 tarihli icra takibi yapıldığını. Davalı TPİ Otomotiv Sanayi İth. İhr. Ltd. Şti. vekili tarafından 27.08.2019 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile davalı şirketin defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde alacaklı olduğunu iddia eden şirkete karşı, ödeme emrinde belirtildiği şekilde herhangi bir borcunun bulunmadığının görüldüğünü, taraflar arasında yapılmış yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden şirkete karşı, ödeme emrinde belirttiği şekilde bir borcu bulunmadığından yapılan takibin haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olduğunu, yapılan icra takibine itiraz edildiğini. Bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacının sözleşme gereği edimini yerine getirmediğini. Müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu. Davacının talep etmiş olduğu hak ve alacakların zamanaşımına uğradığını. Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı tarafından müvekkilinin devlet desteğinden yararlanması için gereken işlemlerin yapılacağını ve devlet desteğinin %70 oranında fuar bedeli ile uçak biletlerine verileceğini. Davacının müvekkili şirketin devlet desteğinden yararlanması için gerekli işlemleri yapmayı üstlenmiş olmasına rağmen üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden dolayı müvekkili şirketin zarara uğradığını. Davacının sözleşme hükümleri gereğince üzerine düşen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi sonucu müvekkili şirketin toplamda 8.036,48 USD tutarındaki devlet desteğinden yararlanamayarak zarara uğradığını. Bu nedenle davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Derdest dava fuar hizmetlerinin verilmesine ilişkin taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ödenmediği iddia olunan, fatura nedeniyle Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına başlatılan 59.673,93-TL tutarlı takibe yapılan itiraza ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıya fuar hizmeti sözleşmesi kaynaklı fatura bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı faturalara konu hizmeti verdiğini ispatlamalıdır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi kararı verilmiş ve davacı defterleri üzerinde SMMM …’ten tarafından alınan 04/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda,
Davacı Uludağ İhracatçılar Birliği tarafından sunulmuş olan 2017 yılı muavin kayıtları ve bağlı evrakları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde 7.750,00 USD karşılığında 30.507,87 TL alacağının olduğu tespit edilmiştir. Davacı Uludağ İhracatçılar Birliği alacak bakiyesi olan 7.750,00 USD’nin taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında 1. Taksit 15.08.2017 tarihinde 3.875 USD ve 2. Taksit 3.875 USD olmak üzere ödemelerinin yapılmasının planlandığı ancak davalı tarafından kalan taksit ödemelerinin yapıldığına dair dava dosyasına bir evrak sunulmamış olduğu tespit edilmiştir. Davalı ……. Otomotiv Sanayi İth. İhr. Ltd. Şti. firmasının sözleşmeye konu fuara katılımdan dolayı dava dosyasına gelen yazıların incelenmesi sonucunda “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından dava dosyasına gönderilen 31.03.2021 tarihli yazısı içeriğinde “….. Otomotiv Sanayi İth. İhr. Ltd. Şti. hakkında bankamız nezdinde yapılan araştırma sonucunda adı geçen adına Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu hesabından 26.09.2017 tarihinde 10.076,00 TL, 20.04.2018 tarihinde 23.835,00 TL’nin ihracatçıya ödendiği ve 04.10.2018 tarihinde hakkediş tutarı olan 7.610,00 TL’nin firmanın SGK ve Vergi Dairesine olan borçlarına mahsuben ödendiği” bilgilendirmesinin yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından icra takip dosyasında bakiye USD alacağının TL karşılığı üzerinden icra takibi yapılmış olduğu ve bu tutar üzerinden gecikme faizi talep etmiş olduğu, takdiri Sayın Mahkeme Hakimliğinde olmak üzere tarafımca yapılan gecikme faizi hesaplamasında ödeme vade tarihlerinden icra takip tarihine kadar gecikme faizinin 17.362,18 TL olduğu hesaplanmıştır. Sayın Mahkeme Hâkimliğinin Takdir ve tasviplerine arz ederim. 04.01.2022 olduğunu bildirilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması amacı ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesince defter incelemesi için verilen gün ve saatte davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporları nazara alındığında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK 222 uyarınca delil olarak kabul edilebilecek defterlerden olduğu gözetilerek, davacının davasını ticari defterler aracılığı ile ispatladığı anlaşılmıştır. Fakat; alacağın miktarı konusunda yapılan incelemede, davacının icra takibini yaptığı sırada TBK 99/3. Madde uyarınca kendisine tanınan seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki rayiç olarak kullanmadığı, icra takibi sırasındaki kur üzerinden bir belirleme yaptığı görülmüştür. Dolayısıyla bilirkişinin hesabı bu noktada hatalı bulunmuş, vade tarihindeki kur üzerinden mahkemece yeniden bir hesaplama yapılmış, 3.875,00 USD yönünden vade tarihi olan 15.08.2017 Tarihindeki efektif satış kuru üzerinden ilk taksit karşılığı 3.53 TL üzerinden 13.676 TL olarak belirlenmiş, yine ikinci taksit olan 3.875,00 USD’nin vade tarihi 15.09.2017 tarihindeki efektif satış kuru olan 3.44 TL üzerinden 13.330,00 TL bulunmuştur.
Davacının tabi olduğu 5910 Sayılı Kanun’un 18/4. Maddesi uyarınca 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’da yer alan kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizini talep edebileceği hususu gözetilerek, davacının talep etmiş olduğu gecikme faizi, yıllara göre değiştiği şekliyle yukarıda belirlenen alacaklara uygulanmış, faiz hesabında bilirkişinin belirlediği oranlar dikkate alınmış, yalnızca anapara miktarı değiştirilmiştir. Dolayısıyla her iki taksit yönünden vadeler değiştiği için her taksit yönünden ayrı gecikme faizi hesaplanarak toplamda 10.730,56 TL işlemiş gecikme faizi hesabı yapılmıştır. (Faiz hesabına yönelik tablo dosya kapağına zımbalanmış olup denetimi buradan yapılabilecektir.)
Davacı ile davalının anlaşmasından ilgili taksitlerin ödeneceği vade tarihleri açıkça belirlenmiş olduğundan ve Türk Borçlar Kanunu uyarınca belirli vadenin bulunduğu hallerde borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği gözetildiğinde, davacının herhangi bir ihtar çekmesine gerek olmaksızın taksitlerin vade tarihlerinde davalının temerrüde düştüğü ve gecikme faizinin bu tarihlerden itibaren hesaplanması gerektiği hususu ayrıca gözetilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin davalının Bursa 17. İcra müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 27.006,00-TL ana para, 10.730,56-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 37.736,56-TL üzerinden DEVAMINA,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan hüküm altına alınan asıl alacak olan 27.006,00-TL’nin %20’si oranında 5.401,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.844,77-TL karar ve ilam harcının başlangıçta davacıdan alınan 720,72.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.124,05.-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul red oranına göre ( kabul %45, red %55) 594,00.TL’sinin davalıdan, 726,00.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan toplam 738,70.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre ( kabul %45, red %55) 332,41.-TL’si ve 720,72.-TL peşin harç toplamı olan 1.053,13.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022

İş bu kararın gerekçesi 23/09/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip 256544
✍e-imzalı

Hakim 190236
✍e-imzalı