Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/673 E. 2021/23 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/673
KARAR NO : 2021/23

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- … …
VEKİLİ : Av. … – … UETS
DAVALILAR : 1- … -TC Kimlik no- … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile; davalı …’nun amcası olduğunu, babasının ve kardeşlerinin birlikte hissedarlar oldukları çeşitli sektörlerdeki firmaları maarifctiylc ticari faaliyetlerde bulunmakta olduklarını, söz konusu şirketlerden davalı …… firmasında şahsının da tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte 2009-2010 yıllarından bu yana 60.000 pay karşılığı %6 oranında hissesinin bulunduğunu, babasının ve şahsının ortaklıkları sebebiyle, davalı amcası ve/veya çocukları ve diğer amcalarının birlikte hissedarı olduğu/olduğumuz; … San. Ve Tic. Ltd. Şti., …Sağlığı A.Ş. , …Sağlık Hizmetleri A.Ş. gibi firmaların faaliyet göstermekte olduğunu, babasının her ne kadar … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ nin şirket müdürü ise de 2018 yılının sonuna kadar, … firmasının İstanbul’ da mevcut iş ve işlemlerin takibi açısından burada ikamet ettiğini, davalı … … Sağlığı A.Ş. isimli şirketi ise bu güne kadar davalı amca … ve dava dışı amcası …’nun birlikte yönetim kurulu başkan yardımcısı ve başkan olarak yönettiklerini, kendisinin doktor olarak İstanbul ilinde çalışması, davalının, babası ile ortak olarak iş yapmakta olan amcaları olması sebebiyle, bu güne kadar, hissedarı olduğu şirketle ilgili davalılarca yapılan iş ve işlemler hususunda her hangi bir güvensizliği oluşmadığını, dolayısıyla bilgi, belge talebimde olmadığını, yine, şirketin yapılan “Olağan Genel Kurullarına” ilişkin de tarafına genel olarak yapılan bir tebligat dahi bulunmadığını, kendilerine güvenmesi sebebiyle, Olağan Genel Kurulların genelinde vekaleten, taraflarınca belirlenen kişilerce temsil edilmiş ve davalı amcası tarafından getirilen şirketle ilgili bir kısım belgelerin de kendisi tarafından imzalandığını, daha sonra usulsüzlüklerin tespit edildiğini belirterek davalı … firmasınca yapılmakta olan ve 21/09/2020 tarihine ertelenmiş bulunan olağan genel kurulun şirkette mevcut paylarının usulsüz temsilinin ve ibranın önüne geçilmesi açısından payların aidiyetinin tespitine kadar ertelenmesine, davalı … tarafından 2020 yılı başında yapılan ancak pay defterine kaydı yapılmayan ve pay defterinin çalındığı iddia edilmek suretiyle ortadan kaldırılan 60.000 pay karşılığı %6 oranındaki hissesinin şahsına ait olduğunun ayrı ayrı tespiti ile pay defterine kaydına, dolayısıyla davalı şirkette 120.000pay karşılığı %12 hissesinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın açtığı davadaki iddia ve taleplerin, haklı ve yerinde olduğu anlamına gelmemek kaydıyla; öncelikle açılan davanın “Şirket Ortaklığının Tespiti ile Pay Defterine Kaydının Yapılması” davası olduğundan ve müvekkilinin davalılardan …’nun gerçek kişi olması, kendisine herhangi bir alacak iddiasında bulunulmaması ve bu davada taraf sıfatına haiz olmaması gerekçesiyle, davalı … yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine; pasif dava ehliyeti yokluğu iddiasının kabul edilmemesi halinde her iki davalı yönünden, kabul edilmesi halinde ise sadece davalılardan … yönünden, davacı tarafın açtığı haksız, yersiz ve mesnetsiz davanın esastan ve tümüyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkememizce yargılama sürerken davacı vekilinin davadan feragat ettiğine dair 04/01/2021 tarihli beyan dilekçesini dosyamız içerisine göndermiş olduğu anlaşıldı.
Davalılar vekilinin de 06/01/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davacının feragat beyanına karşı bir diyecekleri olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davadan feragat eden davacı vekili Av….’in vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemidir.
Bu nedenlerle; mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30.-TL harcın başlangıçta alınan 54,40.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4,90.-TL harcın davacıya TAMAMLATTIRILMASINA,
3-Taraf vekillerince talep olunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Taraflarca yapılan giderlerin taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 11/01/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza