Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/645 E. 2023/439 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/645 Esas – 2023/439
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/645
KARAR NO : 2023/439

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1- … -TC Kimlik no- ..
Dikkaldırım Mah. 1.Lale Sk. No:4 İç Kapı No:8 Osmangazi/ BURSA
2- … -TC Kimlik no- ….
Dikkaldırım Mah. 1.Lale Sk. No:4 İç Kapı No:8 Osmangazi/ BURSA
3- … -TC Kimlik no- ……….
Dikkaldırım Mah. 1. Lale Sok. No 1. 4 D:10 Osmangazi/ BURSA
4-… -TC Kimlik no- ………….
Dikkaldırım Mah. 1.Lale Sk. No:4 İç Kapı No:8 Osmangazi/ BURSA
5-… -TC Kimlik no-………
Dikkaldırım Mah. 1.Lale Sk. No:4 İç Kapı No:8 Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. A………. UETS

DAVALILAR : 1- …………… SİGORTA ŞİRKETİ – ……….. UETS
VEKİLİ : Av. ……………UETS
2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – 0…. … Sigorta Torun Center Fulya Mahallesi Büyükdere Caddesi No:74/D Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. …….. UETS
3-… -TC Kimlik no-………
Hüdavendigar Mah. 6.Havuz Sk. No:1 İç Kapı No:8 Osmangazi/ BURSA
4- … -TC Kimlik no- …….
Akçağlayan Mah. Zembil Sk. No:5 İç Kapı No:3 Yıldırım/ BURSA
5- … -TC Kimlik no- …….. Dikkaldırım Mah. 7.Er Sk. No:1 İç Kapı No:3 Osmangazi/ BURSA
İHBAR OLUNAN : ……………. İL MÜDÜRLÜĞÜ -[……..] UETS
VEKİLİ : Av. ……..UETS
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :05/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 27.02.2019 tarihinde, davalılardan … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili …’un içinde yolcu olarak bulunduğu davalılardan …’in sevk ve idaresindeki ticari taksinin Dikkaldırım Mah. 2. Hamza Sok. ile Yakut sokağın oluşturduğu kavşakta çarpışmaları nedeniyle meyadana gelen trafik kazasında müvekkilim basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, kemik kırığı oluşacak ve kırığın hayati fonksiyonlarını etkileyecek derecede yaralandığını, meydana gelen kazada müvekkilinin 4, 5 ay çelik korse ile yatağa bağımlı kaldığını, kazanın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğu kaza tutanağı ile de tespit edildiği, kaza tespit tutanağı ile alınan bilirkişi raporunda sigortalı sürücülerin Karayolları Trafik Kanununa aykırı davrandığı ve kazanın gerçekleşmesinde kusurlu oldukları tespit edildiği, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilim anılan kazanın ardından Bursa Medicana hastanesinde tedavi görmüş 4.5 ay çelik korse ile yatağa bağımlı kaldığını, müvekkilinin omurgasında çökme meydana geldiğini, müvekkilinin bundan sonraki hayatına kazadan önceki gibi devam edemeyeceğini, kaza sebebiyle geçici iş göremez duruma gelen müvekkilinin iş gücünde de sürekli bir kayıp söz konusu olduğunu, müvekkilim lisans mezunu olup ziraat mühendisi olduğunu, müvekkilinin kazadan önceki hayatına kazadan itibaren devam edemeyeceği, çalışma hayatında eski performansı sergileyemeyeceği, halen belli bir süre ayakta durmakta ve oturmakta zorlanmakta, acı duymakta olduğu, müvekkilim çocuklarının küçük olması dolayısıyla uzun bir süre çalışma hayatına ara vermek zorunda kalmış, ancak kaza tarihinden yaklaşık iki hafta önce … Tarım isimli firma ile 01.03.2019 tarihinde iş başı yapmak üzere ücreti ve diğer sosyal hakları hususunda anlaşmış olduğu, buna ilişkin 14.02.2019 tarihli iş teklif formunu dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu, yapılacak hesaplamalarda bu hususunda göz önünde bulundurulması gerektiği, kazaya sebep olan araçlardan … plakalı araç … Sigorta Şirketine 2193353.. numaralı poliçe ile 30.03.2018- 30.03.2019 tarihleri arasında, … plakalı araç ise … Sigorta şirketine 41019000619.. numaralı poliçe ile aracın 18.01.2019 – 18.01.2020 tarihleri arasında sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketleri Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre sigortacı sigortalısının 3.kişilere vermiş olduğu maddi ve bedeni zararlara karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, müvekkili evli ve 3 çocuk annesi genç bir kadındır. Çocukları okul çağında olan müvekkilinin eşi ve çocukları da kaza sebebiyle ciddi bir mağduriyet yaşamış oldukları, meydana gelen trafik kazası neticesinde, 4,5 ay gibi uzun bir süre çelik korseyle yatmak zorunda kalan müvekkilinin çocukları ve evi ile ilgilenemediği, başkasının bakımına muhtaç hale geldiği, bu süre zarfında tuvalet ihtiyacını kendi başına giderememiş, bir yetişkinin desteğine ihtiyaç duyduğu, büyük çocuk … müvekkilinin geçirdiği kaza dolayısıyla ev işlerine yardımcı olması gerekçesiyle okula devam edemeyip lise son sınıfı açıktan okuma kararı aldığını, bu durum derslerinden geri kalmasına ve bu yıl girdiği üniversite sınavından istediği puanı alamamasına sebep olduğunu, ortanca Çocuk Selçuk ise müvekkilimin kendisiyle ve dersleriyle ilgilenememesi nedeniyle girdiği lise sınavında başarısız olduğunu, duygusal bir yapıya sahip olan Selçuk annesini kaybetme korkusuyla annesinin yanında kalmak için okula gitmek istemediğini, annesinin kontrolünde katıldığı sosyal etkinliklere katılamadığı, küçük çocuk … müvekkilimce okul haricinde Sosyal Gelişim Merkezinde el becerileri ve resim kursuna düzenli götürüldüğü, kaza dolayısıyla hem hastalıktan hem de buna bağlı olarak artan giderlerden ötürü kursu bırakmak zorunda kaldığı, kaza neticesinde çocukların psikolojisi ciddi anlamda bozulmuş olup, küçük çocuk … eğitimden uzaklaşmış ve uzunca süre rüyasında annesinin öldüğünü görerek uyanmış ve kazanın etkisini üzerinden atamadığını, davacı eş … ise eşinin geçirdiği kaza sonrasında hala iyileşememiş olması ve maluliyetinin devam edecek olması sebebiyle derinden üzüldüğü, okuyan 3 çocuğun psikolojilerinin bozulması işinde yaşadığı aksaklık ve kazanç kaybı hastane ve bakıcı ve diğer giderler nedeniyle yaşam standartları olumsuz etkilendiği, zira kaza olduğu dönemde eşinin zaruri ihtiyaçlarının giderilmesinde yanında olması gerektiğinden işinde mesul olduğu uzak bölgeleri kontrol edemediğini, bu sebeple prim kaybı yaşamış ve eşinin zaruri ihtiyaçları sebebiyle işini ihmal etmek zorunda kaldığından işveren tarafından ihtar almış ve terfisi engellendiği, davacı eş işi için sarf ettiği mesainin yanında gece yarılarına kadar eşinin ihtiyaçları, çocukların dersleri ve diğer ihtiyaçları ile mücadele etmek zorunda kalması dolayısıyla son derece yıprandığı, kazaya ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca 2019/23341 soruşturma numarası ile soruşturma yapılmış olup, Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesinde 2019/ 424 esas numarası ile tahkikat yapılmakta olduğunu, kaza mahalline gelen trafik polisi ekibi tarafından tutulan 27.02.2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda her iki sürücü kusurlu bulunduğu gibi gerek soruşturma gerekse de tahkikat aşamasında alınan raporlar doğrultusunda sürücülerin kusurlu oldukları tespit edil edildiği, iş bu davaya konu sebebiyle müvekkili adına davalı sigorta şirketlerine 27.12.2019 tarihinde başvuru yapılmış olup cevabı yazıları dilekçe ekinde olduğu, müvekkilinin hak ettiği yasal alacakların ödenmesi konusunda davalı sigorta şirketleri yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kaldığı için iş bu tazminat davasının açılması zorunluluğu doğduğu, kazaya karışan araçlardan … plâkalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe ile davalı … Sigorta Şirketi, davacıya kazadan yaklaşık 1,5 yıl sonra 25.06.2020 tarihinde 39.342,78 TL.ödemiş ise de, davacının beden gücü kayıp oranına, aktif ve pasif dönem zarar sürelerine ve davalı sürücünün kusur durumuna göre ödenen bu miktar son derece yetersiz olduğundan, 2918 sayılı KTK’nun 111/2 maddesine dayanılarak ibranamenin iptali ile bakiye zararın davalı sigorta şirketinden, temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte tahsili istendiği, bu nedenlerle davalı … Sigorta Şirketi yönünden, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 11.800TL maddi tazminatın (Bakıcı , çelik korse ve muayene ücretleri) ile müvekkilimde meydana gelen iş gücü kaybı oranının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 1.000.00TL tazminatın ( trafik kazasından doğan iş göremezlik, tedavi, iş gücü kaybı, ekonomik geleceğin sarsılması)işleten ve sürücüler yönünden olay tarihinden; sigortacılar yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden yasal faizden aşağı olmamak üzere işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılara ödetilmesine, müvekkil için 60.000 TL, davacı eş … için 40.000 TL, her bir çocuk için 10.000’er TL olmak üzere toplam 130.000 manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek yasal faizden aşağı olmamak üzere avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücülere ödetilmesine; işleten ve sürücülerin araçları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı …………… Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen, 30.03.2018-2019 vadeli 2193353.. poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 13.11.2013 tarihli 2013/17-72 E. 2013/1558 K. sayılı kararında, trafik sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşmış olduğu, İşletenin sorumluluğu da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacağı, zorunlu mali mesuliyet sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiği, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğu, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettikleri, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiği, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesi gerektiği, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, kaza tarihinden itibaren değil; delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağı, KTK’da yer alan halefiyet hükümleri gereği müvekkil şirket sigortalıya halef olduğundan; haksız fiil kaynaklı dava nedeniyle ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararı, bakıcı, ulaşım ve tedavi giderleri, sağlık giderleri teminatına alındığı, Ayrıca sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığı açıkça belirtildiği, davacının bu yöndeki taleplerinin reddini talep ettiklerini, zarar gören davacının sağlığına kavuşabilmesi için bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, iyileşme süresi, bakıcıya ödemeleri gösterir makbuzların tarihleri de dikkate alınarak bu kalem zararının bulunup bulunmadığı, yapılan giderin kadri maruf olup olmadığı noktalarında uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerektiği,SGK’ya prim aktarımı neticesinde 6111 sayılı yasa uyarınca, müvekkil şirketin tedavi giderlerinden sorumluluğu kalmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın, yukarıda sırasıyla sayılan ve açıklanan nedenlerle reddine, teminat dışı olan bakıcı gideri, çelik korse bedeli, muayene ücretleri ve sair tedavi gideri taleplerinin reddine, Mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde, 18.01.2019-18.01.2020 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkil şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, dava konusu kazanın meydana gelmesinin ardından davacı tarafın maluliyet zararının tazmini için müvekkil şirkete başvurusu üzerine yapılan değerlendirme sonrasında davacının uğramış olduğu bedeni zararı tespit edilmiş ve 39.342,78-TL tutarındaki tazminat miktarı davacı vekiline ödenmek suretiyle davacının maluliyete ilişkin zararı tazmin edilmiş ve müvekkil şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiği, söz konusu ödemeyi davacı tarafa yapmakla poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getiren müvekkil şirket davacı tarafından tamamen ibra edildiğini, davacının “geçici işgöremezlik zararı, çelik korse, muayene ücretleri talebi” ve ”bakıcı gideri talebi” poliçe teminat kapsamında olmadığı, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiği, dava konusu olayda trafik sigorta poliçesi sebebiyle uygulanması gereken Trafik Sigortası Genel Şartları ; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları olduğu, davacının maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiği, yeni genel şartlar uyarınca ; sürekli maluliyet zararı, TRH moralite tablosu’na göre ve yaralananın vergilendirilmiş gelirine göre hesaplanması gerektiği, bu nedenlerle poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olan müvekkil şirket bakımından davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davaya husumet yönünden itiraz ettğini, davada asli kusurlu olmaması sebebi ile davada taraf olmaması gerekirken, davacı yan kötü niyetli olarak tarafına dava açmış bulunmakta olduğu, kaza sebebi ile asli kusurlu olmamasına rağmen ve kaza sebebi ile ticari olarak kullandığı aracı günlerce kullanamaması gerçeğine rağmen, davacı yan tek zarar gören kendisiymiş gibi tarafına dava yönlendirdiğini, davayı kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte davacı taraf bir zarar gördü ise burada muhatap olması gereken sigorta şirketi olduğunu, öncelikle davacı yanın kazadan önce bel bölgesi ile ilgili herhangi bir probleminin olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, karşı taraf her ne kadar konu ile ilgili çeşitli doktor muayene makbuzlarını delil olarak kullansa dahi, bu makbuzlar karşı tarafta kaza sebebi ile yapılması gereken zorunlu masraflar mıdır yoksa keyfi yapılan masraflar mıdır anlaşılamadığı, bu sebeple davacı yan tarafından talep edilen bedeli kabul etmediğini, davacı yanın kaza sebebi ile herhangi bir acze düşüp düşmediğinin bilinmediğini, yatağa bağımlı kaldığına dair herhangi bir devlet hastanesinden alınmış rapor olmadığı, davayı kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte, davacının yatağa bağımlı kalması, dolayısı ile kazanç kaybına sebep olunduğu ile ilgili iddialarını kabul etmediğini, davacı yanın dosyaya sunduğu iş teklif formu ve içeriği gerçek dışı olduğu, teklif edildiği iddia edilen bedel ile piyasa şartlarında iş bulmak mümkün olmadığı, teklifte bulunan firmada kaç kişinin çalıştığı, bu bedelle bir personel çalıştıracak kapasitede olup olmadığı bilinmediği, sadece soyut açıklamalardan ibaret dilekçe içeriğini kabul etmediğini, tutanak şeklinde hazırlanarak, refakat ve ev işlerinde yardımcı olmak üzere … tarafından imzalandığı iddia edilen belgeyi kabul etmediğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davaya husumet yönünden itiraz ettğini, davada asli kusurlu olmaması sebebi ile davada taraf olmaması gerekirken, davacı yan kötü niyetli olarak tarafına dava açmış bulunmakta olduğu, kaza sebebi ile asli kusurlu olmamasına rağmen ve kaza sebebi ile ticari olarak kullandığı aracı günlerce kullanamaması gerçeğine rağmen, davacı yan tek zarar gören kendisiymiş gibi tarafına dava yönlendirdiğini, davayı kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte davacı taraf bir zarar gördü ise burada muhatap olması gereken sigorta şirketi olduğunu, öncelikle davacı yanın kazadan önce bel bölgesi ile ilgili herhangi bir probleminin olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, karşı taraf her ne kadar konu ile ilgili çeşitli doktor muayene makbuzlarını delil olarak kullansa dahi, bu makbuzlar karşı tarafta kaza sebebi ile yapılması gereken zorunlu masraflar mıdır yoksa keyfi yapılan masraflar mıdır anlaşılamadığı, bu sebeple davacı yan tarafından talep edilen bedeli kabul etmediğini, davacı yanın kaza sebebi ile herhangi bir acze düşüp düşmediğinin bilinmediğini, yatağa bağımlı kaldığına dair herhangi bir devlet hastanesinden alınmış rapor olmadığı, davayı kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte, davacının yatağa bağımlı kalması, dolayısı ile kazanç kaybına sebep olunduğu ile ilgili iddialarını kabul etmediğini, davacı yanın dosyaya sunduğu iş teklif formu ve içeriği gerçek dışı olduğu, teklif edildiği iddia edilen bedel ile piyasa şartlarında iş bulmak mümkün olmadığı, teklifte bulunan firmada kaç kişinin çalıştığı, bu bedelle bir personel çalıştıracak kapasitede olup olmadığı bilinmediği, sadece soyut açıklamalardan ibaret dilekçe içeriğini kabul etmediğini, tutanak şeklinde hazırlanarak, refakat ve ev işlerinde yardımcı olmak üzere … tarafından imzalandığı iddia edilen belgeyi kabul etmediğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava, 27.02.2019 tarihinde Dikkaldırımdaki bir kavşakta meydana gelmiş olup; kazaya ilişkin hiçbir kusuru bulunmadığını, bu nedenle kendisine atfedilebilecek kusur olmadığından davacının tüm taleplerinin reddini ve davanın reddini talep ettiğini, yıllarca polis olarak görev yaptığını ve şu an emekli olduğunu, halen Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Sürücü kurslarında direksiyon eğitimi, trafik çevre bilgisi, ilk yardım ve motor ve araç tekniği eğitmeni, ayrıca usta öğretici olduğunu, Emniyet Müdürlüğünün çeşitli birimlerine de araç tekniği ve motor derşleri verdiğini, bugüne kadar en ufak bir trafik kazası yapmadığını, 32 yıllık B sınıfı sürücü belgesi sahibi olduğunu, hiç bir trafik kuralını ihlal etmediğini ve ceza yemediğini, elbette bu hiç bir zaman da olmayacağı anlamı taşimayacağı ancak söz konusu olaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağı yanliş ve eksik olduğu, kaza tespit tutanağına itiraz ettiğini, Mahkemenizce de kusur raporu aldırılıp, bu rapor doğrultusunda karar verilmesi gerektiği, söz konusu olayda kavşağa kontrollü girmesine ve yol hakkı kendisine ait olmasına rağmen, taksi şoförünün hatalı hareketi nedeniyle kaza gerçekleştiğini, olaya ilişkin kastı ve kusurunun bulunmadığını, davacı da bulunduğu araç içerisinde emniyet kemerinin takmamak suretiyle yolculuk ettiği için yaralandığı, dolâyısıyla yaralanmasında kendi kusuru da bulunduğu, ancak kaza tespit tutanağında bu husus gözardı edildiği, ayrıca davacının maddi zararı sigortaca karşılanmış olup ibraname imzalandığını, tazminat talepleri fahiş olup reddi gerektiğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Kaza tespit tutanağı, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/23341 soruşturma sayılı dosyası, Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/424 Esas sayılı dosyası, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, Çekirge Devlet Hastanesi kayıtları, Medicana Hastanesi kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, … Tarım-… firma yazı cevabı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası yazı cevabı, poliçe ve hasar dosyaları, 22/06/2020 tarihli ibraname, Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının 06/04/2021 ve 13/07/2021 tarihli adli raporu, tanık beyanı, keşif, 06/05/2021 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporu, 17/11/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporu, 01/04/2022 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporu, 11/05/2022 tarihli aktüerya bilirkişi ve adli tıp uzmanı bilirkişi ek raporu, 31/12/2022 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 27/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller toplanmış, davacılar vekili tarafından bildirilen tanıkların dinlenmesine karar verilmiştir.
Davacılar tanığı Derya Kaya; ” Davacı … komşum olur. Ben kazaya şahit olmadım. Kazadan sonra … komşum olması sebebiyle eve ziyaretine gittim. 4 ay boyunca Özlem Hanım yatalak bir şekilde kaldı. Hatta lavaboya dahi tek başına gidemedi. 3 çocuğıu mağdur oldu. Çocuklarını okula devamlı kendisi getirip götürüyordu, bu nedenle çocuklar kazadan sonra mağdur oldular. Özlem Hanıma bu süreçte eşi baktı. Bir ara Özlem Hanım’ın annesi kendisine bakmaya geldi. Ancak yaşlı olduğu için ilgilenemedi. Eşi olmadığı dönemde de apartman görevlisi sık sık yanına giderdi, ev işlerinde yardım ederdi ben bizzat apartman camlarımız karşılıklı olması sebebiyle buna şahidim. Özlem Hanım ev hanımıdır. 4 ay boyunca bu kaza nedeniyle korseyle yaşadı. Özlem Hanım’ın yatalak kaldığı dönemde evine 3 kez gittim ancak telefonla sürekli görüşüyordum…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacılar tanığı …: ” Ben …’un oturduğu apartmanın karşısında bulunan apartmanda oturuyorum. Eşim bizim olduğumuz apartmanda kapıcılık yapar. Özlem Hanım’a kazadan sonra ev işlerinde yardımcı olmak üzere gittim. Özlem Hanımın kazadan sonra belinde sıkıntılar meydana geldi. 4 ay boyunca çelik korse taktı. Özlem Hanım’ın kişisel bakımı ile ev işleri ile ben ilgilendim. Tuvalet ihtiyacını dahi tek başına gideremiyecek durumdaydı. Ben Mart, Nisan, Mayıs , Haziran ve Temmuz olmak üzere 5 ay boyunca ücretli olarak kendisine baktım ve ev işlerini yaptım. 4 ay boyunca kendisi yatalak kaldı. Belinde çelik korse vardı. Şuan görüşmüyorum, çünkü Özlem Hanım Ankara’ya taşındı. Kendisine baktığım 5 aydan sonra çalıştığım için Özlem Hanımla pek görüşemedim. Ancak çok iyi toparlanamadığını biliyorum zaten sonra da taşındı. Ben Özlem Hanımın evine hafta içi akşamları 2 saat ve hafta sonları gidebiliyordum. Gündüz gün içerisinde eşi Hasan Bey ilgileniyordu. Ben akşamları gittiğimde eşi bazen oluyordu, bazen olmuyordu. Okuldan çocukları eşi alırdı. Eşinin ne iş yaptığını bilmiyorum….” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, kusur durumlarının belirlenmesine yönelik rapor düzenlenmesine karar verilerek, 26/03/2021 tarihinde bilirkişi eşliğinde yapılan keşif sonrası rapor tanzimi için dosya Adli Trafik Kusur Bilirkişisi Önder Taban’a tevdi edildiği, bilirkişinin 06/05/2021 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
06/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Zümrüt Sokak istikametinden Havza sokağı takiben seyrederek 1.Lale sokağı istikametine doğru seyir halinde olduğu ve kavşağa giriş yaptığı esnada 3.Yakut üzeri sol taraftan gelen araç sürücüsüne göre ilk geçiş hakkına sahip olmakla birlikte kaza fotoğrafları ve kaza krokisine kazanın gündüz vakti meydana geldiği, aynı zamanda kavşak girişi yol üzerinde hız kesici yer butonlarının olduğu dikkate alındığında yapılan yer eşleştirme ile birlikte kavşağa giriş yapmadan 6 metre geri mesafede sol tarafından gelen … plakalı aracı görebilecek seviyede olduğu, aynı şekilde aracının hasarın aldığı konuma göre … plakalı aracın ön tarafına geçiş istikametini kapatacak derecede yaklaştığı görülmekte ve bu esnada sürücünün görebileceği mesafede olmasına rağmen herhangi bir fren Tedbiri uygulamadan seyrine devam ettiği, sürücünün de kavşağa giriş esnasında her ne kadar seyir esnasındaki hızı tespit edilemezse bile, kavşağa girişinde seyrine devam ederek çarpma ile birlikte kaza krokisi ve keşif esnasındaki yer göstermesine göre 4 metre sağ ileri savrulup ve sağ arka yan kısımlarını beton elektrik direğine çarparak durduğu görülmekte olup yapılan azamı hız ve durma mesafelerine göre sürücü … her ne suretle olursa olsun kavşağa yaklaştığı esnada aracının hızını azaltmak ve güvenli geçiş yapmak zorunda olduğu, kavşağın yapısı itibariyle kazanın gündüz meydana geldiği, havanın yağışlı, zeminin ıslak olduğunu da dikkate alınarak kavşak kollarından çıkabilecek olan ve kural ihlali yapabilecek olan araçlarında olabileceğini öngörmeli, hava ve yol şartlarına göre aracının hızını emniyetli şekilde sevk ve idare ederek her türlü tehlikeli durumlarda durabileceği derecede mahal hız seviyesinde seyretmesi gerekmekte iken, kaza raporunda da fren izinin olmadığı belirtilmiş bu durumda sürücünün herhangi bir fren tedbirine başvurmadan ve çarpma ile birlikte savrularak durduğu göz önüne alındığında, geri mesafelerden sol tarafından gelen aracı hız mesafelerine göre 1 saniye geri mesafeden görebileceği tespit edilmekte olup, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde aracının hızını azaltmadan sevk ve idare ettiği dava dosyasındaki mevcut veriler göre anlaşılmakta olup, her ne kadar kavşak içerisinde geçiş hakkının kendisinde olduğu görülmekte ise geçiş hakkının yarattığı bu güvenden yararlanamayacağı, ve kazanın meydana gelmesinde Tali kusurlu olduğu değerlendirilmekte olduğu,… plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki aracı ile 2.Havacı sokağı istikametinden 3.Yakut sokağı takiben Hayran caddesi istikametine seyrettiği, ‘’ …… plaka sayılı ticari taksi Havza Sokak üzerinden hiç sağa sola bakmadan aniden Yakut Sokağı keserek karşıya geçmek istedi. Benim aracımı durdurmaya veya frene basmaya fırsatım olmadı. Ticari taksinin sol arka kapısından çarptım. Çarpmanın etkisiyle araç sürüklenerek sağ arka kapısından elektrik direğine çarptı…’’ Şeklindeki ifade ettiği, kaza fotoğrafları incelendiğinde kaza noktası kavşak istikametine doğru düz seyirle geldiği, yolun düz eğimsiz, yatay ve dikey trafik işaret levhalarının bulunmadığı ve aynı şekilde kavşak girişi hız kesici yer butonlarının bulunduğu, kontrolsüz kavşakta kazanın meydana geldiği dikkate alındığında keşif esnasındaki incelemelere göre de 11 metre geri mesafeden kavşak içerisine giriş yapan aracı görebileceği, kontrolsüz kavşakta yolun solundan gelen araç sürücüsü olarak kavşak başına geldiğinde durması gerektiği, bunun içinde geri mesafeden fren tedbiri uygulaması ancak ifadesine göre aracını durdurmak için fren yapmadığını belirttiği görülmekte, yolun sağından gelen ve ilk geçiş hakkına sahip olan sağ taraftaki araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu durumda davranmayarak, dosya içerisindeki mevcut ifadeler ile kaza fotoğrafları ve yer eşleştirmesi yapılarak incelemesi neticesi sürücünün fren tedbiri uygulamadan kavşağa giriş yapması ile eş zamanlı çarpışmanın meydana geldiği görülmekte sürücü için trafik işaret levhalarının bulunmadığı kontrolsüz kavşak içerisinde Karayolları Trafik kanununda açıklanan maddeler doğrultusunda hareket etmediğinden dolayı kazanın meydana geldiği, kaza esnasında yolun sağ tarafından seyreden ve Kavşağı giriş yapan araca geçiş hakkı vermediği, geri mesafelerde fren tedbiri uygulamadan Kavşağa giriş yaptığı, kanununda belirtilmiş olan kanunlar çevresinde hareket etmediğinden dolayı kazanın oluşumunda Aslı derecede kusurlu olduğu değerlendirilmekte olduğu, … plakalı araçta bulunan yolcu … ise aracın arka koltuğunda yolcu konumunda iken iki sokağın birleştiği kavşağa geldiklerinde kaza sonucu yaralandığı ve ifadelere göre kaza yerinden kendi imkanları ile tedavisi için hastaneye gittiği görülmekte, yolcunun araç içerisinde Emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belirtilmediği, Emniyet kemerinin takılı olup olmadığının kazaya etkisinin olmadığı gibi kaza esnasında yolcunun … plakalı araç sürücüsüne herhangi bir müdahalesinin bulunduğuna dair bir ifadenin bulunmadığı ve kazanın meydana gelmesinde kural ihlali ve etkisinin bulunmadığı, ancak emniyet kemerinin takılı olmadığından yaralanmasına sebebiyet verdiği konusu ise Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç olarak, yukarıda izah edilen şekilde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında, … plakalı otomobilin sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı kanun madde 84- Araç sürücüleri trafik kazalarında… h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama….. Hallerinde asli kusurlu sayılırlar……ihlal ettiği ve buna sebep olarak ise aynı kanunun ilgili diğer Kavşaklarda geçiş hakkı başlıklı kanun madde 57 a) Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar………… c) Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; 1. Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara, 2. Motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca, Geçiş hakkını vermek zorundadırlar…. İle Karayolları Trafik Kanununda yer alan Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı kanun madde 52-…b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,… zorundadırlar altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Asli Yönden ve %75 (yüzdeyetmişbeş) Oranında Kusurlu olduğu; … plakalı Ticari araç sürücüsü … ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı kanun madde 52-…b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,… zorundadırlar, altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Tali Yönden Üst Derecede ve %25 (Yüzdeyirmibeş) Oranında Kusurlu olduğu; yolcu … ise, … plakalı araç içerisinde arka koltukta bulunduğu konuma göre kazanın oluşumunda Kusursuz olduğu yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın (tedavi evrakı ile birlikte) ve davacının Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevki sağlanarak davacıda dava konusu trafik akzası nedeni ile AYM’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 Esas 2019/40 Sayılı Kararı gereğince davaya konu haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak rapor düzenlenmesine karar verildiği, Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 06/04/2021 tarihli adli raporun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 06/04/2021 tarihli adli raporunda özetle; şahsın 27/02/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu meydana gelen T8 vertebra korpusunda hafif yükseklik kaybı arazının 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Müaluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine görc değerlendirilmesinde; şahsın çalışma gücünün %60’ını kaybetmediği, aynı yönetmelik içeriğinde Meslekte Kazanma Gücü Kaybına dair hükümler bulunmaması ve 23. Maddesinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tcspit İşlemleri Yönetmeliğinin çalışma gücü, vazife malullüğü, harp malullüğü ve erken yaşlanma hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığı, Meslekte Kazanma Gücü ile ilgili hükümlerin yürürlükten kaldırıldığına dair herhangi bir ibare yer almaması nedeni ile 11 Ekim 2008 tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirilerek; T8 vertebra korpusunda %25 (1/4) yükseklik kaybına yol açan komprosyon kınrığı anzası yönetmelikle belirtilen 1/3 yükseklik kaybını karşılamamakla birlikte üzerine daha lazla taşıyıcı yük binen vertobralardan olan T8 vertebra kırığında saptanan 1/4 yükseklik kaybımın 1/3 yükseklik kaybına kıyasen yapıları hesaplamasında; Arıza Sıra No:1 (X. Liste, A, a), Arıza Ağırlık Ölçüsü : 15, Meslek Grup No: 1, İş Görmezlik Simgesi: A, Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı (39 yaş için): 19 olup kıyasen bu oran 14 olarak hesaplamaya almdığında Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı (45 yaş için): 15 olarak tespit edildiğine göre; Şahısta sürekli iş göremezlik halinin bulunduğunu ve olayla illiyetli meslekte kazanma gücünü % 15 (yüzdeonbeş) oranında kaybetmiş olduğu, İyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın yeniden Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına gönderilerek kazanın meydana geldiği tarih itibariyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre maluliyet raporu düzenlenmesine yönelik ek rapor düzenlenmesine karar verildiği, Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 13/07/2021 tarihli adli raporun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 13/07/2021 tarihli adli raporunda özetle; Şahsın 27/02/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu meydana gelen T8 vertebra korpusunda hafif yükseklik kaybı arazının 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesinde; kas-iskelet sistemi, 1. omurgaya ait sorunlarda engelliik, tablo 1.3- torakal omurganın engellilik oranları (yaralanma modeli), bir vertebrada %25’ten az vertebra komapresyonu- engel oranı 8 olarak tespit edildiğine göre; şahısta sürekli iş göremezlik halinin bulunduğunu ve olayla illiyetli engel oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce dosyanın aktüerya bilirkişiye tevdii ile; davacının talep edebileceği, maddi tazminat tutarının belirlenmesine yönelik rapor düzenlenmesine karar verilerek bu kapsamda dosyanın aktüerya bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişinin 17/11/2021 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür. 17/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Hukuki durumun ve delillerin takdir ve değerlendirmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere, dosyadaki delil durumu ve tespitler doğrultusunda; sigortalı hesap döküm cetvelinde belirtilen kazançlar ile iş teklif formu adı verilen belge arasında çok büyük çelişki bulunmakta olduğu, bu sebeple, davacının bir yıllık bordrolarının dosyaya celp edilmesi yada benzer işte çalışan bir kişinin aylık kazancının tespiti amacıyla “Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneğinden” muadil ücret beyanı alınmasının yerinde olacağı, davalı tarafından yapılan ödeme tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; kazalının varsayımsal kazancının 986.472,14TL olacağı hesaplandığı, Uludağ Üniversitesi A.T Ana Bilim Dalının 13.07.2021 tarihli 369 sayılı raporunda; kazalının iyileşme döneminin 6 ay olduğunu belirtilmesi nedeniyle, bu dönemde %100 malul sayıldığı, kazanın 27.02.2019 tarihinde olduğu dikkate alınarak, %8 kişi engeli bulunduğu kabulü dikkate alındığı, varsayımsal kazanca 8% maluliyet oranı uygulanarak kazalının efor kaybı zararının 92.005,69TL olacağı hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin 25.06.2020 tarihinde 39.342,78-TL tutarındaki ödemesi dikkate alındığında, açık orantısızlık bulunduğu tespit edildiği, hesaplama, 2021 yılı verileriyle yenilendiği, hesap tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; kazalının varsayımsal kazancının 1.043.360,84TL olacağı hesaplandığı, Uludağ Üniversitesi A.T Ana Bilim Dalının 13.07.2021 tarihli 369 sayılı raporunda; kazalının iyileşme döneminin 6 ay olduğunu belirtilmesi nedeniyle, bu dönemde %100 malul sayıldığı, kazanın 27.02.2019 tarihinde olduğu dikkate alınarak, %8 kişi engeli bulunduğu kabulü dikkate alındığı, varsayımsal kazanca 8% maluliyet oranı uygulanarak kazalının efor kaybı zararının 108.037,23TL hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin 25.06.2020 tarihinde 39.342,78-TL tutarındaki ödemesi 31.12.2021 tarihi itibariyle %9 faizle güncellenmiş olup, ödemenin 44.717,11TL ya baliğ olduğu hesaplandığı, söz konusu miktar tenzil edildiğinde, davacının net zararının 63.320,12TL hesaplandığı, Yüksek Yargıtay’ın ilke kararları ışığında, davacının bakıcı giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu açıkça belirttiği, bu sebeple, davacının 10.700,00TL bakıcı gideri
zararının davalılar tarafından tazmininin mümkün olduğu düşünüldüğü, davacının, Prof. Dr. …’a yaptığı 400,00TL, … Optopedi’den satın almış olduğu 710,00TL toplam 1.110,00TL tutarındaki tedavi gideri zararını dava dışı SGK’ya yöneltmesinin yerinde olacağı sonucuna ulaşıldığı, davalıların kusur payları dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, …, … ve … Sigorta Şirketi’nin bakiye zararın 29.684,31 TL ‘sinden; davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’nin 44.335,81 TL’sinden sorumlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir. Mahkememizce, Ziraat Mühendisleri Odasına ve davacıya ait iş teklif formu gereğince … Sebze Meyve Ticareti … ‘e müzekkere yazılarak emsal ücret araştırması yapılmasına karar verilerek, ara karar yerine getirildiğinde, dosyanın daha önceki aktüerya bilirkişiye tevdi ile, taraf itirazlarının değerlendirir ayrıca 2022 yılı verileriyle hesaplama yapılması için ek rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişi …’un 01/04/2022 tarihli ek raporunu dosyaya ibra ettiği görülmüştür. 01/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Hesap tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; kazalının varsayımsal kazancının2.549.269,55TL olacağı, Uludağ Üniversitesi A.T Ana Bilim Dalının 13.07.2021 tarihli 369 sayılı raporunda; kazalının iyileşme döneminin 6 ay olduğunu belirtilmesi nedeniyle, bu dönemde %100 malul sayıldığı, varsayımsal kazanca 8% maluliyet oranı uygulanarak kazalının efor kaybı zararının 108.037,23TL olacağı, davalı sigorta şirketinin 25.06.2020 tarihinde 39.342,78-TL tutarındaki ödemesi 30.04.2022 tarihi itibariyle %9 faizle güncellenmiş olup, ödemenin 45.881,23TL ya baliğ olduğu, söz konusu miktar tenzil edildiğinde, davacının net zararının181.640,19TL olacağı, Yüksek Yargıtay ilke kararlarında, davacının bakıcı giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu açıkça belirtmiş olduğu, bu sebeple, davacının 10.700,00TL bakıcı gideri zararının davalılar tarafından tazmininin mümkün olduğu, davacının, Prof. Dr. …’a yaptığı 400,00TL, … Optopedi’den satın almış olduğu 710,00TL toplam 1.110,00TL tutarındaki tedavi gideri zararını Dava dışı SGK’ya yöneltmesinin yerinde olacağı,davalıların kusur payları dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, …, … ve … Sigorta Şirketi’nin bakiye zararın 59.555,35-TL ‘sinden; davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’nin 132.784,83-TL’sinden sorumlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir. Mahkememizce, dosyanın daha önceki aktüerya bilirkişi ile bir doktor bilirkişiye tevdi edilerek, davacı tarafın tedavi gider alacağı talebi sebebi ile yapmış olduğu tedavi giderlerinin zorunlu, belgeli, SGK tarafından karşılanması gereken gider olup olmadığı, SGK nın sorumluluğunda olan gideri var ise ne kadar olduğuna ilişkin ayrıca dosya kapsamı mevcut tıbbi evraklar dikkate alınarak davacının adli rapor gereğince iyileşme süreci dikkate alınarak ne kadar süre ile ve tam zamanlı mı yarı zamanlı mı bakıma muhtaç olduğu tespit edilerek bakıcı giderinin tespitine ilişkin ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilerek bu kapsamda dosyanın dava önceki aktüerya bilirkişi … ve Adli Tıp Uzmanı doktor bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişilerin 11/05/2022 tarihli ek raporu dosyaya ibraz ettikleri görülmüştür.11/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; tedavi gider fatura ve makbuzları bölümünde belirtilen belgelendirilmiş, toplam 1.100 TL’lik tedavi giderinin; 27.02.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu torakal omurunda çökme kırığı oluşan, korse takması istenilen davacı …’un tedavisi ile uyumlu olduğu, yapılan giderlerin kişinin tedavisi için gerekli olduğu, belgelendirilmiş 1.100 TL’lik tedavi giderinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sorumluluğunda olan nitelikte tedavi gideri olduğu,
Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının 06.04.2021 ve 13.07.2021 tarihli 2019651 protokol nolu raporlarında; kişinin iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak belirlendiği, bu süre zarfında tam zamanlı bakıcı ihtiyacının olacağı, kazalının efor kaybı zararının 2022 yılı verileriyle güncellendiği ek raporda yapılan hesaplamada herhangi bir hata tespit edilemediği, ancak metin kısmında, tapaj hatası (bir önceki raporumuzda yer alan miktarın silinmediği) bulunduğu görülmüş olup, bu hatanın iş bu ek raporda düzeltildiği, davacının net zararının 181.640,19TL olacağı, davacının iyileşme sürecindeki bakımı için, dava dışı … ile sözleşme yapıldığı, bu sözleşme ile toplam 10.700,00TL ödeme yapıldığı tespit edildiği, Bilirkişi Kuruluca mağdurun iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak belirlendiği, bu süre zarfında tam zamanlı bakıcı ihtiyacının olacağı kanaatine ulaşıldığı, diğer yandan, T.C Yargıtay Hukuk Genel KuruluEsas No. 2018/(21) 10-927 Karar No. 2021/531 Tarihi: 27.04.2021 kararı gereği bakıcı giderlerinden bir indirim yapılabilmesi mümkün görünmediği, bu sebeple, davacının 10.700,00TL bakıcı gideri zararının davalılar tarafından tazmininin mümkün olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin 06/09/2022 tarihli dilekçesinde özetle; davada 11.800,00 TL bakıcı ve tedavi gideri ile fazlaya dair talep ve dava hakları saklı tutarak açmış olduğu belirsiz alacak davasında zararımızın tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere 1000,00 TL cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talep miktarını bilirkişi raporunda belirtilen miktar olan; 181.640,19 TL ye tamamladıklarını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Her ne kadar Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun yeterli olduğu kanaatine varılmış ve bu doğrultuda bilirkişi raporuna göre davacı vekili tarafından da bedel artırım dilekçesi sunulmuşsa da, alınan son aktüerya bilirkişi raporundan sonra asgari ücretin değişmesi nedeniyle, davacı vekiline de talebi doğrultusunda, Mahkememizce dosyanın daha önceki Aktüerya bilirkişiye tevdi ile, yeni asgari ücret değerlerine göre ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, bilirkişinin 31/12/2022 tarihli ek raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür. 31/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kazalının varsayımsal kazancının 4.474.612,95TL olacağı, Uludağ Üniversitesi A.T Ana Bilim Dalının 13.07.2021 tarihli 369 sayılı raporunda; kazalının iyileşme döneminin 6 ay olduğunun belirtilmesi nedeniyle, bu dönemde %100 malul sayılmış, varsayımsal kazanca % 8 maluliyet oranı uygulanarak kazalının efor kaybı zararının 376.748,77TL olacağı, davalı sigorta şirketinin 25.06.2020 tarihinde 39.342,78-TL tutarındaki ödemesi 30.04.2022 tarihi itibariyle %9 faizle güncellenmiş olup, ödemenin 48.267,66TL ya baliğ olduğu, söz konusu miktar tenzil edildiğinde, davacının net zararının 328.481,11TL olacağı, davacının geçici işgöremezlik dönemi zararının 20.412,76TL, sürekli işgöremezlik dönemi zararının ise 308.068,35TL olacağı, davacının iyileşme sürecindeki bakımı için, dava dışı … ile sözleşme yapıldığı bu sözleşme ile toplam 10.700,00TL ödeme yapıldığı tespit edildiği, bu sebeple, davacının 10.700,00TL bakıcı gideri zararının davalılar tarafından tazmininin mümkün olduğu, davacının, Prof. Dr. …’a yaptığı 400,00TL, … Optopedi’den satın almış olduğu 710,00TL toplam 1.110,00TL tutarındaki tedavi gideri zararını Dava dışı SGK’ya yöneltmesinin yerinde olacağı, … plakalı Ticari araç için (…, …, … Sigorta Şirketi) %25 kusur karşılığı, 96.862,19TL; … plakalı araç için (…, … Sigorta) %75 kusur karşılığı 242.318,92TL olacağı hesaplandığı yönünde rapor düzenlenmiştir. Davacı vekili 17/02/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davada 11.800,00 TL bakıcı ve tedavi gideri ile fazlaya dair talep ve dava haklar saklı tutarak açmış olduğu belirsiz cismani zarar nedeniyle tazminat davasında 11.05.2022 tarihli rapor doğrultusunda talebi HMK 107. maddesine istinaden harç tamamlamak suretiyle 181.640,19 TL ‘ye tamamladıklarını, ancak, Mahkemece yapılan yargılamada alınan 31.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda alacak yeniden hesaplanmış olup, müvekkil …un cismani zarar nedeniyle zararının 328.481,11 TL olduğu belirlendiği, bu sebeple fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızı saklı tutmak kaydı ile eksik harcın tamamlanması suretiyle 181.640,19 TL ye tamamladığımız talebimizi bu kez de ıslah hakkını kullanmak suretiyle 328.481,11 TL ye çıkardıklarını, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için cismani zarar nedeniyle 181.640,19 TL lik tazminat talebini ıslahen 146.840,93 TL artırarak 31.12.2022 tarihli bilirkişi raporundaki bedel olan 328.481,11 TL ye yükselttiğini, hüküm kurulurken bu hususun dikkate alınmasını talep etmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Zümrüt Sokak istikametinden Havza sokağı takiben seyrederek 1.Lale sokağı istikametine doğru seyir halinde olduğu ve kavşağa giriş yaptığı esnada, 2. Havacı Sokağı istikametinden 3.Yakut Sokağı takiben Hayran Caddesi istikametine seyreden davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, mahkememizce yapılan keşif, alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davalı sürücü …’in geçiş önceliğine sahip olsa da 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu 52/b maddesinde düzenlenen; ” hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,… zorundadırlar,” kuralına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu; davalı sürücü …’ın ise, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı kanun madde 84-” Araç sürücüleri trafik kazalarında… h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama… Hallerinde asli kusurlu sayılırlar…” ihlal ettiği ve buna sebep olarak ise aynı kanunun ilgili diğer kavşaklarda geçiş hakkı başlıklı kanun madde 57″ a) Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar… c) Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; 1. Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara, 2. Motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca, Geçiş hakkını vermek zorundadırlar….” İle Karayolları Trafik Kanununda yer alan Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı kanun madde 52-…”b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,… zorundadırlar” kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu; davacı yolcu …’un ise … plakalı araç içerisinde arka koltukta bulunduğu konuma göre kazanın oluşumunda kusursuz olduğu; meydana gelen kaza nedeniyle kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre alınan adli rapora göre davacının sürekli iş göremezlik halinin bulunduğu ve olayla illiyetli engel oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit edildiği, davacı ziraat mühendisi olup, davacının çalışmaya başlayacağı … Tarım firması tarafından dosyaya emsal ücret sunulmamış olup, davacının gelir miktarında Ziraat Mühendisleri Odasının muadil ücret beyanlarının esas alınıp, TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamaya göre, davalı sigorta şirketinin 25.06.2020 tarihinde 39.342,78-TL tutarındaki ödemesi 30.04.2022 tarihi itibariyle %9 faizle güncellenmiş olup, ödemenin 48.267,66TL ya baliğ olduğu, söz konusu miktar tenzil edildiğinde, davacının geçici işgöremezlik dönemi zararının 20.412,76TL, sürekli işgöremezlik dönemi zararının ise 308.068,35TL tespit edildiği, Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporlarında; kişinin iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak belirlendiği, adli tıp uzmanı doktor bilirkişi tarafından davacının bu süre zarfında tam zamanlı bakıcı ihtiyacının olacağının tespit edildiği, ancak davacının iyileşme sürecindeki bakımı için, dava dışı … ile sözleşme yapıldığı bu sözleşme ile toplam 10.700,00TL ödeme yapıldığı tespit edildiği, bu sebeple, davacının 10.700,00TL bakıcı gideri zararının davalıların sorumlu olduğu, davacının, Prof. Dr. …’a yaptığı 400,00TL, … Optopedi’den satın almış olduğu 710,00TL toplam 1.110,00TL tutarındaki tedavi giderinin zorunlu ve belgeli olup tazmin sorumluluğunun SGK’ya ait olduğu, mevcut davaya konu olan kazada davacının kusuru bulunmayıp, kazaya karışan davalı araç sürücülerinin kusurlu olduğu sabit hale gelmiş olup meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafın iş göremezlik ve bakıcı gideri zararından davalı araç sürücüsü ve malik ile davalı sigorta şirketlerinin müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti kapsamında olup, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme ( 25.06.2020 tarihinde 39.342,78-TL tutarındaki ödemenin 48.267,66TL ya baliğ olduğu kabul edilerek ) sonucunda bakiye 311.732,34-TL sigorta limiti ile sorumlu olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce maddi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile; bakıcı giderine ilişkin 10.700,00-TL; sürekli ve geçici iş göremezliğe ilişkin 328.481,11-TL olmak üzere toplam 339.181,11-TL maddi tazminatın; davalı Sigorta Şirketleri yönünden ( davalı … Sigorta A.Ş. bakiye 311.732,34-TL sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) 10/01/2020 temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiltir.Mahkememizce manevi tazminat istemine ilişkin yapılan değerlendirmede ise, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Takdir edilecek manevi tazminatın tutarı her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacı …’un maluliyeti ile sonuçlanan kazada, tarafların kusur oranları, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacılarda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla, davacı … için 25.000,00-TL, davacı … İçin 15.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 70.000,00-TL manevi tazminat takdir edilerek, Mahkememizce manevi tazminat talebine yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat istemine yönelik davanın KISMEN KABULÜ İle; bakıcı giderine ilişkin 10.700,00-TL; sürekli ve geçici iş göremezliğe ilişkin 328.481,11-TL olmak üzere toplam 339.181,11-TL maddi tazminatın; davalı Sigorta Şirketleri yönünden ( davalı … Sigorta A.Ş. bakiye 311.732,34-TL sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) 10/01/2020 temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Manevi tazminat istemine yönelik davanın KISMEN KABULÜ İle; davacı … için 25.000,00-TL, davacı … İçin 15.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 70.000,00-TL manevi tazminatın; davalılar ….,………,…………,…………’den kaza tarihi olan 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 27.951,17-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.606,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.344,91-TL harcın davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş. 20.070,72-TL’sinden; davalı …………… Sigorta A.Ş. 21.837,99-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 50.485,36-TL vekalet ücretinin davalılardan( davalı … Sigorta A.Ş. 46.642,53-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat talebi yönünden; davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 11,200,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….,………,…………,…………’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya VERİLMESİNE
7-Maddi tazminat talebi yönünden; davalı …………… Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya VERİLMESİNE
8-Davacı tarafından maddi tazminat talebi yönünden yapılan 1.471,38-TL harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 200,00 TL keşif araç gideri, 1.694,25-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.865,63-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre, 4.849,90-TL’sinin davalılardan( davalı … Sigorta A.Ş. 4.457,41-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …………… Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
10-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … ve Davalı …’ın yüzünde, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır