Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2023/529 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/639
KARAR NO : 2023/529
HAKİM : … …
KATİP : … …

MAHKEMEMİZİN 2020/639 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – [16365-63082-…..] UETS
Av. … – [16914-19755-…] UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … – [16800-08571-….] UETS
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

BİRLEŞEN BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/1072 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – [16365-63082-…] UETS
Av. … – [16914-19755-…..] UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … – [16800-08571-75897] UETS
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
ASIL DAVADA:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dilekçesinde yazılı olan adreste tekstil işi uğraştığını. Davacıya ait aşağıda yazılı olan toplanı 30.000 USD’lık çekin, 10,000 TL’lik senet, 5.000 TL lik senet, 15,000 USD Dolarlık senet, 60.000 TL’lik çeklerin kaybolduğunu veya çalındığını bu konu şikayette bulunduğunu. Bunun üzerine Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/408 Esaş sayılı dosyası ile bahse konu olan çekler ve senetler için “ Kıymetli Evrak İptali (Çek ve Bono İplali) ve ödem yasağı konulması talepli” dava açtığını. Davalının iyi niyetli üçüncü kişi konumundan faydalanmak için Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/408 Esas sayılı dosyasına başvuruda bulunarak müvekkili ile aralarındaki akdi ilişki sebebiyle çekin yasal yetkili hamili olduğu iddiasıyla beyanda ve talepte bulunduğunu. Müvekkilinin açmış olduğu kıymetli evrak iptali davasında çeklerin ve senetlerin iptalini beklerken bu beyan ve talep ile karşılaştığını. Müvekkili ile davalı arasında da hiçbir ticari alış verişin bulunmadığını. Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu gösteren somut bir kanıtın bulunmadığını. Bu nedenle kaybolma nedeniyle keşidecisi … Polyester İplik San. ve Tic. A.Ş. olan … Türk Katılım Bankası A.Ş. Bursa şubesine ait çek no D1 1749361, 30.04.2020 keşide tarihli 30.000 USD Dolarlık, … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına yine arkasında müvekkilinin imzası bulunan çekin davalıdan istirdatına, müvekkili şirketin yasal ve haklı hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkiline teslimine, davalı tarafından çek ile ilgili olarak icra takibinde bulunulması ve davalı tarafından çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilim için telafisi mümkün olmayan zararları olacağından müvekkilinin bu zararlara uğramasına sebebiyet vermemek bakımından davanın devamı süresince ödeme yasağı kararının devamına ve her türlü ilamsız icra takibi veya kambiyo senetlerine özgü icra takiplerininde ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekil talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Birleştirme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu. Davacı tarafında istirdat davası dosya kapsamındaki beyan ve delilleri ile ispat edilemediğini. Davanın sonuçlanması aşamasında verilen birleştirme kararı ile davanın sürüncemede kalacağını. Aynı usule tabi olan menfi tespit davası için de aynı iddialar ve aynı delillerin ileri sürüldüğünü. Bu nedenle menfi tespit davası yönünde de, istirdat davası kapsamı itibari ile ispat koşullarının gerçekleşmediğini ve her iki davanın da reddinin gerektiğini. Müvekkilinin çekin meşru ve yasal hamili olduğunu. Çek istirdatı için kanuni şartların mevcut olmadığını. Çekin illetten mücerret olduğunu. Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğunu. Davacı tarafın çeki ciro ve teslim yoluyla müvekkiline bizzat kendisinin verdiğini ancak açmış olduğu bu dava ve diğer davalar ile müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olmaya çalıştığını. Bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/1072 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA:Davalı … Türk Katılım Bankası Uludağ Bursa Şubesi’nin 30.04.2020 tarihli 30.000 USD bedelli çek dolayısıyla müvekkili şirket hakkında Bursa 16. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, müvekkili şirketin davalıya hiçbir suretle böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket … Polyester İplik San. ve Tic. A.Ş.’nin keşide etmiş olduğu dava konusu çeki zayi ettiğini, bu nedenle de Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/408 esas sayılı dosyasından çek zayi davası ikame ettiğini, ayrıca çekin çalındığından bahisle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/37283 soruşturma sayılı dosyasından da suç duyurusunda bulunduğunu, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/639 esas sayılı dosyasından çek istirdatı davası açıldığını, söz konusu davanın halen derdest olduğunu, davalı taraf … Polyester ile ticari ilişkisi olduğunu ve yetkili … tarafından çekin kendisine verildiğini iddia etmekte olduğunu, … Polyester’in ticaret sicil gazetesinin incelenmesinde belirtilen tarihte …’un … Polyester yetkilisi olmadığının tespit edildiğini, davalı aynı malları hem müvekkili şirkete hem de … Polyester’e sattığını iddia ettiğini, bu iddia dahi müvekkili şirketin borçlu olmadığının bir ispatı olduğunu, davalının müvekkili şirkete kesmiş olduğu bir fatura da bulunmadığını, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/408 esas sayılı dosyasından icra takibinin müvekkili şirket bakımından durdurulması yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının işbu dava sonucunun kesinleşmesine kararın devamını, davalarının kabulü ile müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Bursa 16. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı takibin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Birleştirme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu. Davacı tarafında istirdat davası dosya kapsamındaki beyan ve delilleri ile ispat edilemediğini. Davanın sonuçlanması aşamasında verilen birleştirme kararı ile davanın sürüncemede kalacağını. Aynı usule tabi olan menfi tespit davası için de aynı iddialar ve aynı delillerin ileri sürüldüğünü. Bu nedenle menfi tespit davası yönünde de, istirdat davası kapsamı itibari ile ispat koşullarının gerçekleşmediğini ve her iki davanın da reddinin gerektiğini. Müvekkilinin çekin meşru ve yasal hamili olduğunu. Çek istirdatı için kanuni şartların mevcut olmadığını. Çekin illetten mücerret olduğunu. Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğunu. Davacı tarafın çeki ciro ve teslim yoluyla müvekkiline bizzat kendisinin verdiğini ancak açmış olduğu bu dava ve diğer davalar ile müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olmaya çalıştığını. Bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Dava, davalının elinde bulunan … Türk Bursa şubesine ait 1749361 seri numaralı çekin lehdar olan davacıya istirdatına ilişkindir.
Çekin istirdatı davaları çek elinden rızası dışında çıkan hamilin, çeki halihazırda elinde bulunduran kötü niyetli hamile karşı açtığı özel bir dava türüdür. Bu davada çekin elden rıza dışında çıktığı ve yeni hamilin kötü niyetli olarak çeki iktisab ettiği hususu davacı tarafından ispatlanmalıdır.
Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … Polyester İplik San. Ve Tic A.Ş. Ve lehdarı davacıdır.
Davacı çekin lehdarı olup, ceza soruşturma dosyası ve davalı tarafından sunulan belgeler incelendiğinde, çekin davacı şirket yetkilisi olduğu ticaret sicil gazetesi sorgusundan anlaşılan dava dışı … tarafından davalı …’nun satmış olduğu boya makinelerine karşılık olmak üzere verildiği, bu hususun hem soruşturma dosyasından hem de Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin delil tespiti dosyasından anlaşıldığı, dava dışı …’un hem … Tekstil’in yetkilisi olduğu, , dolayısıyla çekin elinden rızası dışında çıktığını ispatlayamadığı, aksine hem kendisinden sadır 31.12.2019 tarihli belge ile hem de soruşturma dosyası ve delil tespiti dosyası ile çekin rıza ile elden çıktığının ispatlandığı gözetilerek çekin istirdatına dair açılan davanın başkaca bir araştırma yapmaya gerek görülmeksizin reddine karar vermek gerekmiştir.

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Dava, yine aynı taraflar arasındaki mahkememizin asıl dosyasında çek istirdatına konu edilen çek nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir ve mahkememiz asıl dosyası ile birleşmiştir.
Davacı ilgili çek nedeniyle menfi tespit talep etmektedir. Davacının menfi tespite dayanak teşkil eden iddiaları ise, çekin zayi olması, dava dışı … Polyester’in yetkilisinin … olmadığı, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığı, tacir çeki düzenlenmesinin şartının arada ticari ilişki bulunması olduğudur.
Öncelikle çekte imzaların istiklali prensibi geçerli olup, her imza kendi sorumluluğunu doğurur. Davacının … Polyester’in yetkilisinin … olmadığını ileri sürmesi imzaların istiklali prensibine aykırıdır. Davacı … Tekstil’in yetkilisi … olup, çeki davacıya verdiği iddia olunan kişi … olup, çeke beyaz ciro atmak suretiyle şirketi olan … Tekstil’i çekte sorumluluk altına sokmuştur. Davacının imzaya da itirazı bulunmadığı gözetildiğinde, çekin … Tekstil yetkilisi olan … tarafından imzalandığı açıktır. Dolayısıyla davacının, dava dışı … Polyester’in defterlerinin incelenmesini talep etmesi davamızın konusu ile bağdaşmamaktadır. Dava dışı … Polyester’in yetkilisi dışında birinin çeki imzaladığı yahut ticari satım ilişkisi kapsamında bir alacağın bulunmadığı (bedelsizlik iddiası) yahut ayıplı mal iddiası mevcut ise, bunun dava dışı … Polyester tarafından ileri sürülmesi gerekmektedir.
Kaldı ki; müşteki sıfatıyla 23.02.2021 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyusunu başlıklı dilekçede müşteki sıfatıyla yer alan dava dışı …’un, davalının satmış olduğunu iddia ettiği “1 adet Ram 6 Kabin doğalgazlı 1997 model eli teks” makinenin kendisine davalı tarafından satıldığını kabul etmektedir. “Bu satılan makinenin davalının bildirdiği özelliklere sahip olmadığı kısa sürede anlaşılmıştır” demek suretiyle makinelerin kendisine satıldığına yönelik açık ikrarı mevcuttur.
Beyaz ciro ile alınan bir çeki hamilin isterse ciro ederek isterse ciro etmeksizin başkasına devredebileceği kanun hükmü olduğundan, davacının beyaz ciro ile ciroladığı çekte davalı ile davacı arasında başka hamillerin de olma olasılığı bulunduğundan, taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı iddiası da dinlenebilir bir iddia değildir. Davacı şirket tacir olup; beyaz ciro ile sorumluluk altına girdiği çekin tedavül kabiliyeti olduğunu bilmeli ve basiretli tacir olarak çekin ticari ilişki olmaksızın da devredilebileceğini, çeki elinde bulunduranın bu çeki ibraz ederek karşılığını alabileceğini öngörmelidir. Dolayısıyla taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığı iddiası çekin tedavül kabiliyeti ve cironun fonksiyonları gözetildiğinde dinlenebilir değildir. Bu iddia araştırılmamış ve itibar edilmemiştir.
Çekin yukarıda asıl davadaki gerekçede de açıklandığı üzere davacı ile davalı arasındaki boya makinelerinin satışı karşılığında verildiği mahkememizin kabulündedir. İlgili çekte hem çeki düzenleyen hem de lehdar olan firma sahipleri arasında akrabalık ilişkisi mevcut olup, dava dışı …’un keşideci şirketin de önceki tarihteki yetkilisi olduğu, şirket ile bağının bulunduğu da gözetildiğinde, çekin ne için kim tarafından hangi ilişki kapsamında verildiğini bilebilecek durumdadırlar ve bilmektedirler. Dolayısıyla açılan bu dava açıkça dayanaktan yoksun olduğundan reddine karar vermek gerekmiş, davacının kötü niyetli olduğu gözetilerek davacı aleyhine tazminata hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
A)-Mahkememizin 2020/639 Esas Sayılı dosyasında;
1-Asıl dava olan mahkememizin 2020/639 Esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcı ile 1.320,00.-TL arabuluculuk ücreti toplamı 1.499,90-TL’nin peşin alınan 3.775,84-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.275,94-TL’nin istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 33.954,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
B) Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1072 Esas Sayılı dosyasında;
1-Birleşen mahkememizin 2021/1072 Esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE,
440.928,00-TL’nin %20’si oranında 88.185,60-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 7.529,95-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 7.350,05-TL’nin istemi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 64.729,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2023

İş bu kararın gerekçesi 26/06/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı