Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/623 E. 2023/267 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR

ESAS NO :2020/623 Esas
KARAR NO :2023/267
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – …
VEKİLLERİ :Av. … – [16914-19755-….] UETS
Av. … KILIÇ – Büyükdere Cad. Nacız Kasım Sok.
Hıkmet Iş Merkezı No:3 Kat:7 Mecidiyeköy Şişli/ İSTANBUL
DAVALI :1- … – … Balat Mah. Baran(300) Sk. No:3C İç Kapı No:3 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ :Av. … – [16824-28279-..] UETS
DAVALI :2- … – … …
VEKİLİ :Av. … – [16492-94381-….] UETS
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/08/2020
KARAR TARİHİ :14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :03/04/2023
Mahkememizin 2021/930 esas, 2021/887 esas, 2021/404 esas, 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/885, 2021/884 esas, 2021/314 esas, 2021/239 esas, 2020/765 esas, 2020/611 esas 2. Asliye Ticaret mahkemesinin 2021/573 esas, 2021/527 esas, 2021/44 esas, 2021/21 esas, 2020/774 esas, 2020/478 esas sayılı dava dosyaları ile aralarında bağlantı bulunan yine mahkememizin 2020/623 Esas sayılı dava dosyalarının HMK 166/1 Maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilerek mahkememizin bu dosyasına gönderilen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili mahkememizin 2020/623 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, (… Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret Sicil Gazetesi suretleri EK-1) davacı bu şirketten ayrılmak istediğini ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için davacı sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalı … ile anlaşmaya vardığını, davacı, davalı … ile muhtelif tekstil mallarının alımı için anlaşmaya vardığını, ancak … Tekstil San. Ve Ticaret A.S.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavusturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve davacı kendisinin yeni bir şirket mi kuracağı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir sirketi mi devralacagı konusunda karar veremediginden, davalı ile anlaşmış oldugu muhtelif tekstil malları karsılığında, lehdar ve bedel kaydı kısmı boş bırakarak dava konusu 10.06.2020 vadeli 50.000,00TL bedelli 40 nolu senedi kendi adıyla keşide ederek davalıya verdiğini, (Dava konusu senet sureti, Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/422 Esas sayılı dosyasının ve senet aslının celbini talep ederiz.) davalı … ile davacı eski aile şirketi … Tekstil San ve Tic. A.Ş. arasında eski yıllara dayanan bir ticari ilişki süregeldiğinden, (… Tekstil – … Açık Hesap Ekstresi EK-3) davacı dava konusu senetleri kendi adıyla keşide ederek davalıya vermekte herhangi bir sakınca görmediğini, davacı aile şirketleri olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’deki hisselerini diğer aile üyelerine devrettiğini, karşılığında diğer aile üyelerinin … Tekstil San Ve Tic. A.Ş.’deki hisseleri devralarak kendi şirketinin sahibi olduğunu, (… Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. İle … Tekstil San Ve Tic. A.Ş. Ticaret Sicil Kayıtları, ticari defterleri) davalı tarafından anlaşma konusu tekstil malları teslim edilmemiş olmasına rağmen, dava konusu senet lehtar kısmı kendi adı ve bedel kaydı kısmı ise gerçeğe aykırı şekilde “nakden” ibaresi ile doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/422 Esas sayılı dosyası ile takibe konduğunu, (Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/422 Esas sayılı dosyasının celbini talep ederiz.) takip açılması akabinde ise davacı tarafından haciz baskısı altında Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/477 D.İş sayılı dosyasından, icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi adına %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı alındığını, söz konusu bu tedbir kararı ise İcra dosyasına ibraz edilerek, icra müdürlüğü tarafından icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar alındığını, ayrıca işbu davanın açılmasından evvel TTK 5/A gereğince 2020/61240 Dosyası üzerinden arabuluculuk başvurusunda bulunduklarını, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığını, dava konusu senedin bedel kaydı kısmı davalı tarafından gerçeğe aykırı şekilde “nakden” ibaresi ile doldurularak tahrif edildiğini, davalı yan davacı dava konusu senet karşılığı hiçbir ödemede bulunmadığını, mahkeme tarafından senet üzerinde yazılı bulunan “nakden” ibaresi ile davacı ve davacının yazı örnekleri karşılaştırıldığında, “nakden” ibaresinin davalı tarafından sonradan doldurulduğu anlaşılacağını, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/477 D.İş sayılı dosyasından, icra müdürlük veznesine yatan paranın davalıya ödenmemesi yönünde karar alındığını, %15 teminat karşılığında söz konusu bu karar, icra müdürlük dosyasına sunulduğunu, davacının, davalıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davacının dava konusu senet nedeniyle davalıya hiçbir borcunun olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/422 Esas sayılı takibinin iptaline, davalı tarafından davacıya %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı … vekili mahkememizin 2020/623 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davaya konu Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/422 E. sayılı dosyasının dayanağı olan bono davacı borçlu tarafından imzalanarak müvekkilimize olan borcu karşılığında verildiğini, davacı borçlunun müvekkilimize borcundan kaynaklı olarak verilen işbu bono 40 numaralı olup davacı borçlu bu senetten önceki vadelerde olan 39 senedin karşılığını müvekkilimize ödemiş ve diğer 39 senedi geri iade aldığını, davacı borçlu 40 numaralı senede geldiğinde ödemekten imtina ettiğini, davacı keşideci borçlu da bononun bedelini ödemeyince, davacının dava dilekçesi ile belirttiği iddialar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve gerekçelerden uzak olduğunu, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, davacının davaya konu senedi davalıdan alacağı tekstil mallarına karşılık verdiğini asılsız bir şekilde iddia ettiğini, davacının bu iddiası asılsız olduğunu, davacı taraf, davaya konu bonoda lehtar kısmına davalının kendi adını ve bedel kaydı kısmı ise gerçeğe aykırı şekilde nakden ibare ile doldurulduğunu iddia ettiğini, bu iddianın da asılsız ve mesnetsiz olduğunu, davacının bu iddiasının dava dilekçesinde belirttiği diğer iddialar ile de çeliştiğini, davacının dava dilekçesindeki hiçbir iddiasını kabul etmemek kaydı ile davacı söz konusu senetleri davalıya verdiğini, bedel kısmında, düzenleme ve vade tarihinde ve imza kısmına hiçbir şekilde itiraz etmediklerini, sonrasında davalının davaya konu senetteki lehtar kısmına kendi adını yazdığını haksız ve asılsız olarak iddia ettiğini, bu iddialar davacının tüm iddialarının (kabul etmemek kaydı) ile ne kadar çelişkili olduğunun ispatı olduğunu, davacının, dava dilekçesindeki asılsız iddialarının ve dilekçesinin sonunda belirttiği delillerinin hiçbirini kabul etmediklerini, davacı, iddialarını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, davacının sunduğu, kendilerine tebliğ edilmiş herhangi bir delil bulunmadığını, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, davalı adına usulüne uygun icra takibi yapıldığını, “Senede karşı senetle isbat zorunluluğu” ilkesi gereği ispat yükü davacı borçluda olduğunu, davacı davasına hiçbir dayanak oluşturmadan soyut, hukuk dışı iddialarla ve hayali bir kurgu kurarak bu davayı açtığını, tanık dinletilmesi yönünde muvafakatinin bulunmadığını, belirterek davalı aleyhine asılsız ve kötüniyetli iddialarla açılmış olan haksız davanın reddine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin 2020/623 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;davacı tarafından davalı ve diğer davalı … aleyhine hukuki dayanaktan yoksun olarak alacaklısı davalı … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/263 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davalı davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. ilişki bulunmadığını, davalının diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı, müvekkili davalıya halen borçlu olduğunu, diğer davalı … davalıya olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi verdiğini, senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak davalı senet vadesi geldiğinde davalıya başvurduğunu, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine davalı müvekkili icra takibi yoluyla alacaklarını tahsiline giriştiğini, ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkili davalının alacağının tahsili geciktiğini ve her geçen gün müvekkili davalı adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkili davalının diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahi bulunduğunu, müvekkili davalının senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı iyi niyetli müvekkili davalıya karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili davalının mağdur olduğunu, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili davalının kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, davacının, müvekkili davalının senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkili davalıya karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, TTK md 680’de ; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.”anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkili davalının kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın imza itirazı olmayıp, senedin diğer kısımlarının da anlaşmaya aykırı doldurulduğuna dair bir delili olmadığından illeten mücerretlik ilkesi gereğince senet geçerli olup davacının müvekkili davalıya karşı iddialarının reddi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu tanıkların dinlenilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, HMK 200 ve 201. maddelerinde de belirtildiği üzere senede karşı senetle ispat kuralı ve senede karşı tanıkla ispat yasakları bulunduğunu belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekilinin 07/06/2021 tarihli mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/404 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; müvekkili davacı … aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, ancak müvekkilinin 2017 başlarında diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak isteyip, kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkili sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardığını, ancak … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde bu durumu nasıl bir çözüme kavuşturulacağı hususunda karara varılamadığından, müvekkili kendisinin yeni bir şirket mi kuracağı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir şirketi mi devralacağı konusunda karar veremediğinden, davalı … ile anlaşmış olduğu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10/03/2021 vadeli 50.000,00-TL bedelli 49 nolu senet ile, (10/03/2017-10/03/2021 dönemleri arasını kapsayan birer ay vadeli, her biri 50.000,00-TL bedelli olan 49 adet seneti) davalı …’ye verdiğini, 40 nolu senet olan, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/422 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, ve müvekkili tarafça Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası ikame edildiğini, 10/07/2020 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 41 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2020/665 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 2. ATM’nin 2020/478 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/08/2020 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 42 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2020/725 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 1. ATM’nin 2020/611 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/09/2020 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 43 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2020/851 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 1. ATM’nin 2020/765 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/10/2020 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 44 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 2. ATM’nin 2020/774 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/11/2020 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 45 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2020/1135 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 2. ATM’nin 2021/21 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/12/2020 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 46 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2020/1240 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 2. ATM’nin 2021/44 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/01/2021 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 47 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2021/42 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 1. ATM’nin 2021/239 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 10/02/2021 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 48 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2021/134 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça Bursa 2. ATM’nin 2021/314 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını,10/03/2021 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli 49 Nolu senet bedel kaydı kısımları doldurularak, Mudanya İcra müdürlüğü’nün 2021/263 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, müvekkili tarafça iş bu dava dava dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, davalının anlaşma konusu mallarını teslim etmeksizin senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile senet bedellerini, avukatı aracılığı ile müvekkili aile şirketi … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, müvekkili aile şirketi ise, müvekkilinin daha zor bir duruma düşmemesi aleyhine icra takibine girişilmemesi için senet bedellerini her ay ödemeye mecbur kaldıklarını, bedelli 1.950,000,00-TL olan 39 adet senedi her ay ödeyerek davalı Surat Pirinççi’den senetlerin iade alındığını, akabinde müvekkili kardeşi … ile birlikte … tekstil San. Ve Tic. A.Ş’nin sahibi olabildiğini, ancak gelinen aşamada davalı tarafından anlaşma konusu tekstil malları teslim edilmediği gibi … Teksil San. VE Tic. A.Ş adına şirket ortaklarından toplamda 1.950.000,00-TL bedel tahsil ettiği, bu ödemeler için ise, davalı aleyhine istirdat davası açılacağını, ayrıca davalılar hakkında müvekkili adına Bursa CBS nezdinde 2020/85004 soruşturma sayılı dosyasından, … Teksil San. VE Tic. A.Ş tarafından da yine Bursa CBS 2020/65474 soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı … Zencikıran da diğer davalı … ile birlikte haksız menfaat elde etmek amacıyla birlikte hareket ettiğini, davalıların dava konusu senedin kendisine cirolanmasını gerektirecek şekilde bir ticari ilişkileri de bulunmadığını, davalı Surat Pirinççi tarafından yukarıda bahsi geçen 40 nolu senet ilk önce kendi adına icra takibine konu edildiğini, daha sonra itirazlar üzerine hukuku dolanmak saikiyle iyi niyet iddiasında bulunabilmek için diğer 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 47, 48 ve dava konusu 49 nolu senetleri diğer davalı … Zencikıran’a ciro edilmek suretiyle takibe konulduğunu, davalıların işbu aynı zamanda suç teşkil eden kötü niyetli tavırlarını hukuken korunmamasını talep ettiğini, müvekkilinin 20/11/2019 tarihinde diğer aile üyelerinin sahibi bulunduğu … Tekstil ve Tic. A.Ş’nin hisselerini devralarak, kendi şirketinin sahibi olduğunda ise, avans niteliğinde yapmış olduğu ödemeler karşılığında anlaşıldığı şekilde malları teslim etmesini beklemiş ancak malların teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkili aldatıldığını anlamış bulunduğunu ve huzurdaki davanın ikame edildiğini, anılan bu sebeplerle öncelikle teminatsız aksi kabul halinde uygun teminat karşılığında Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/263 Esas sayılı dosyasından İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, akabinde dosyanın aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan konuları ve tarafları aynı olan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasında birleşmesine, dava konusu 10/03/2021 vadeli 50.000,00-TL bedelli senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/263 Esas sayılı takibin iptaline, davalıların kötü niyeti nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/887 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davalılar aleyhine anlaşma konusu tekstil mallarını müvekkiline teslim etmediğini, ve İhsan Zencir kıran’ın ise müvekkilin davaya konu senetten dolayı hiçbir borcu olmadığını bilecek durumda olduğu halde davacı müvekkilim aleyhine takip başlattığını, müvekkilimin davalılara hiçbir borcu olmadığının tespitine, açılan icra takibinin iptaline ve davalılara %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/887 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davaya konu Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/665 E. sayılı dosyasının dayanağı olan bono davacı borçlu tarafından imzalanarak müvekkilimize olan borcu karşılığında verildiğini, davacı borçlunun müvekkilimize borcundan kaynaklı olarak verilen işbu bono 55 numaralı olup davacı borçlu bu senetten önceki vadelerde olan 39 senedin karşılığını müvekkilimize ödemiş ve diğer 39 senedi geri iade aldığını, 39 diğer senedin bedelini ödeyen davacı borçlu 40 numaralı senetten sonraki senetlerin bedelini ödemekten imtina ettiğini, huzurdaki asılsız ve mesnetsiz iddialar ile işbu davayı haksız ve dayanaksız bir şekilde müvekkil davalı aleyhine ikame edildiğini, müvekkil davalı davaya konu bonoyu ciro etmek sureti ile müvekkilin de borçlu olduğu diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a olan borcuna karşılık olarak verdiğini, müvekkilimiz diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a davaya konu bononun bedelini ödeyemeyince, davacı keşideci borçlu da bononun bedelini ödemeyince, davalı alacaklı … hem ciranta olarak müvekkilimize, hem de keşideci olarak davacı borçlu …’a icra takibi başlattığını, davacının dava dilekçesi ile belirttiği iddialar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve gerekçelerden uzak olduğunu, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, Müvekkilimiz dava konusu bonoyu borcundan dolayı diğer davalı …’a ciro ederek teslim etmiş, ancak senet bedelini diğer davalı alacaklıya ödeyemediğinden hem müvekkilimize hem de davacı adına usulüne uygun icra takibi yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkil aleyhine asılsız ve kötüniyetli iddialarla açılmış olan haksız davanın reddine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/887 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; davacı tarafından müvekkil ve diğer davalı aleyhine yukarıda numarası yazılı dosya ile hukuki dayanaktan yoksun olarak; alacaklısı müvekkilim … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/1079 E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup işbu dava aşağıda açıklayacağımız üzere hukuka aykırı olarak ikame edildiğini, müvekkilim davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, müvekkilin diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı müvekkilime halen borçlu olduğunu, diğer davalı … müvekkilime olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi vermiş ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak müvekkilim senet vadesi geldiğinde davalıya başvurmuş, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine müvekkilim icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile girişmiş ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkilin alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün müvekkilim adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkilin, diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunduğunu, iyi niyetli müvekkilime karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremez. Senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkilim mağdur olmuştur, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden olup, ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilin kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, bu nedenlerle davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/930 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … aile şirketi olan … Tekstil San Tic AŞ’nin eski ortak ve yetkililerindendir. 2017 yılı başından beri ticari hayatına ayrı şekilde devam etmeye karar verip davalılardan … ile anlaşamaya varmıştır. Bu şekilde muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı … Pirinççinin talebi ile lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10/10/2021 tarih ve 50.000,00 TL bedelli 56 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı halde bulunan senetleri kendi adı ile keşide ederek davalı … Pirinççiye verdiği, 10/06/2020 vade tarihi ve 50.000,00 TL bedelli 40 nolu senetten itibaren lehdar ve bedel kısımları doldurularak icra takibine konu edilmesi üzerine müvekkil adına sırası ile dava dilekçesinde yazılı olan menfi tespit davaları ikame edilmiş olup bu davalardan ilki mahkemenizin 2020/623 Esasında kayıtlı dosya olup diğer dava dosyaları da burada birleştirilmiştir. Biz bu davanın da mahkemenizin 2020/623 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ediyoruz. Bu senetlerden ilk 39 tanesi ödenmiş olup senetler iade alınmıştır. Ancak gelinen aşamada müvekkil kardeşi … ile birlikte … Tekstil San ve Tic. AŞ’yi kurmuş ancak davalı tarafından anlaşma konusu olan tekstil ürünleri teslim edilmemiş olmakla birlikte bedellerinin bir kısmı tahsil edilmiş, bunlar ile ilgili istirdat davası açılma aşamasında olup diğerli ile ilgili de hem menfi tespit davaları açılmış hemde Cumhuriyet başsavcılığına başvurulmuştur. Bu dava ile ilgili hile ve bedelsizlik iddialarımız vardır. Davamızın kabulü ile icra takibine konu senet nedeni ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/930 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; davacının müvekkile olan borcundan dolayı Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/1177 Esas sayılı icra dosyasına konu 56. numaralı 10/10/2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli bu bono ile birlikte diğer sırası senetlerden dolayı müvekkiline borçlu olup bu senetten önceki vadelerde olan 39 adet senetin karşılığını müvekkile ödeyip senetleri iade aldığını, her nedense 40 numaralı senetten sonra senet bedellerini ödemekten imtina ederek işbu menfi tespit davalarını açmaya başladığını, senedin dolduruluşunun davacının iradesine aykırı olmadığını, senedin gerçeğe aykırı doldurulduğunu iddia eden davacı tarafın bu iddiasını yazılı deliller ile ispat etmek zorunda olduğunu, senet unsurları ile birlikte geçerli olduğunu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın tanık dinletmesine muvafakatleri olmadığını, hile iddiaları açılan diğer davalarda ileri sürülmediğini, davacı tarafın senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, tanık dinletme taleplerinin kötü niyetli olduğunu, savcılık soruşturma dosyası olan Bursa CBS’nin 2020/85004 Soruşturma sayılı dosyasında müvekkil ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar oluşturulduğunu, davaların birleştirilmesi konusunda taktir mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2021/930 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;müvekkilinin davacıyı tanımadığını, aralarında herhangi bir ticari ve hukuki bir ilişki bulunmadığını, müvekkilinin kambiyo senedinde iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, tanık dinletme taleplerinin kötü niyetli olduğunu, muvafakatları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/765 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; müvekkilinin bir aile şirketi olan … tekstil san. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, ancak çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkilinin sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … San. Ve Tic. A.Ş. İle ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan Suat Pirinçci ile anlaştığını, ancak o dönemde müvekkilinin karar veremediğinden davalı … Pirinçci’ye muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı … Pirinçci’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak dava konusu 10/09/2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 43 nolu senet ile birlikte yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı … Pirinçci’ye verdiğini, bunda herhangi bir sakınca görmediklerini, ancak aile şirketi olan … Teks. San. Ve tic. A.Ş.’nin 2017 yılında tahmin edildiğinin aksine, oldukça uzun süren ayrılma sürecinde müvekkilinin bu zor durumundan faydalanan davalı … Pirinçci, anlaşma konusu tekstil mallarını teslim etmeksizin, senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile senet bedellerini, müvekkilinin aile şirketi ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, aile şirketi yetkilileri ise kendi aile üyeleri olan müvekkili aleyhine icra takibine girişilmemesi ve müvekkilinin daha fazla zor duruma düşmemesi için senet bedellerini her ay ödemeye mecbur kaldığını, davalı … da diğer davalı … Pirinçci ile birlikte haksız menfaat elde etmek amacıyla senedin kendisine cirolanmasını gerektirecek şekilde bir ticari ilişkileri de bulunmadığını, bu nedenle davalıların işbu aynı zamanda suç teşkil eden kötü niyetli tavırlarının hukuken korunmamasını talep ettiklerini, bu nedenlerle hile ve bedelsizlik iddiaları ile iş bu dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/765 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;Davaya konu Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/887 E. sayılı dosyasının dayanağı olan bono davacı borçlu tarafından imzalanarak müvekkilimize olan borcu karşılığında verildiğini, davacı borçlunun müvekkilimize borcundan kaynaklı olarak verilen işbu bono 43 numaralı olup davacı borçlu bu senetten önceki vadelerde olan 39 senedin karşılığını müvekkilimize ödemiş ve diğer 39 senedi geri iade aldığını, 39 diğer senedin bedelini ödeyen davacı borçlu 40 numaralı senetten sonraki senetlerin bedelini ödemekten imtina ettiğini, huzurdaki asılsız ve mesnetsiz iddialar ile işbu davayı haksız ve dayanaksız bir şekilde müvekkil davalı aleyhine ikame edildiğini, müvekkil davalı davaya konu bonoyu ciro etmek sureti ile müvekkilin de borçlu olduğu diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a olan borcuna karşılık olarak verdiğini, müvekkilimiz diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a davaya konu bononun bedelini ödeyemeyince, davacı keşideci borçlu da bononun bedelini ödemeyince, davalı alacaklı … hem ciranta olarak müvekkilimize, hem de keşideci olarak davacı borçlu …’a icra takibi başlattığını, davacının dava dilekçesi ile belirttiği iddialar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve gerekçelerden uzak olduğunu, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, Müvekkilimiz dava konusu bonoyu borcundan dolayı diğer davalı …’a ciro ederek teslim etmiş, ancak senet bedelini diğer davalı alacaklıya ödeyemediğinden hem müvekkilimize hem de davacı adına usulüne uygun icra takibi yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkil aleyhine asılsız ve kötüniyetli iddialarla açılmış olan haksız davanın reddine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/765 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;davacı tarafından davalı ve diğer davalı … aleyhine hukuki dayanaktan yoksun olarak alacaklısı davalı … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/851 e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davalı davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. ilişki bulunmadığını, davalının diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı, müvekkili davalıya halen borçlu olduğunu, diğer davalı … davalıya olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi verdiğini, senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak davalı senet vadesi geldiğinde davalıya başvurduğunu, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine davalı müvekkili icra takibi yoluyla alacaklarını tahsiline giriştiğini, ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkili davalının alacağının tahsili geciktiğini ve her geçen gün müvekkili davalı adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkili davalının diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahi bulunduğunu, müvekkili davalının senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı iyi niyetli müvekkili davalıya karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili davalının mağdur olduğunu, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili davalının kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, davacının, müvekkili davalının senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkili davalıya karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, TTK md 680’de ; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.”anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkili davalının kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın imza itirazı olmayıp, senedin diğer kısımlarının da anlaşmaya aykırı doldurulduğuna dair bir delili olmadığından illeten mücerretlik ilkesi gereğince senet geçerli olup davacının müvekkili davalıya karşı iddialarının reddi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu tanıkların dinlenilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, HMK 200 ve 201. maddelerinde de belirtildiği üzere senede karşı senetle ispat kuralı ve senede karşı tanıkla ispat yasakları bulunduğunu belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/611 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine anlaşma konusu tekstil mallarını müvekkiline teslim etmediğini, ve İhsan Zencir kıran’ın ise müvekkilin davaya konu senetten dolayı hiçbir borcu olmadığını bilecek durumda olduğu halde davacı müvekkilim aleyhine takip başlattığını, müvekkilimin davalılara hiçbir borcu olmadığının tespitine, açılan icra takibinin iptaline ve davalılara %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/611 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davalı taraf ise, takip konusu bonoyu davacının müvekkiline borcu kaşılığında verdiğini, bundan önceki 39 adet bonoyu vadesi geldikçe ödeyerek geri aldığını, müvekkilinin daha sonra söz konusu bonoyu ciro ederek diğer davalı …’a verdiğini, ciranta İhsan’ın da bonoya dayanarak takip başlattığını, davacı ile aralarında uzun süredir ticari ilişkileri olduğunu, bundan önce ödenen 39 senetten de anlaşılacağı üzere dava konusu senet ile ilgili olarak davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/611 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;Davalı taraf ise, davacıyı tanımadıklarını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, dava konusu senedi diğer davalıdan ciro yoluyla aldıklarını, davacının diğer davalıya bugüne kadar düzenli olarak ödeme yaptığını, diğer davalı ile davacı arasında bir ticari ilişkinin varlığının açık olduğunu, böyle olmasa dahi müvekkilinin dava konusu bononun yasal hamili konumunda olduğunu, davacıdan yasal hamil olarak alacaklı olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.

Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/239 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davacının aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ‘nin eski ortak ve ve yetkililerinden olduğunu, , davacının çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istediğini ve ticaret hayatına kendi şirketlerinde devam etmek istediklerini, bu nedenle davacının sahip olacağı şşirketin ticari için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere Orhan Karakoç Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. İle ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardığını, anlaşmış olduğu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile lehdar ve bedel kaydı kısmı boş bırakılarak dava konusu olan 10/01/2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 47 nolu senet ile birlikte liste halinde yazılı bulunan diğer senetlerle birlikte kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, 10.03.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 1 nolu senet,10.04.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 2 nolu senet,10.05.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 3 nolu senet, 10.06.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 4 nolu senet, 10.07.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 5 nolu senet,10.08.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 6 nolu senet,10.09.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 7 nolu senet,10.10.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 8 nolu senet,10.11.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 9 nolu senet,10.12.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 10 nolu senet,10.01.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 11 nolu senet,10.02.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 12 nolu senet,10.03.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 13 nolu senet,10.04.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 14 nolu senet,10.05.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 15 nolu senet,10.06.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 16 nolu senet,10.07.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 17 nolu senet,10.08.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 18 nolu senet,10.09.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 19 nolu senet,10.10.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 20 nolu senet,10.11.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 21 nolu senet,10.12.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 22 nolu senet,10.01.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 23 nolu senet,10.02.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 24 nolu senet,10.03.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 25 nolu senet,10.04.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 26 nolu senet,10.05.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 27 nolu senet,10.06.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 28 nolu senet,10.07.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 29 nolu senet,10.08.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 30 nolu senet,10.09.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 31 nolu senet,10.10.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 32 nolu senet,10.11.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 33 nolu senet,10.12.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 34 nolu senet,10.01.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 35 nolu senet,10.02.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 36 nolu senet,10.03.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 37 nolu senet,10.04.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 38 nolu senet,10.05.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 39 nolu senet,10.06.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 40 nolu senet (40 Nolu bu senedin, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/422 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini ve kendileri tarafından da Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davasının ikame edildiğini),10.07.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet (41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, kendileri tarafından da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davasının açıldığını),10.08.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 42 nolu senet (42 Nolu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/725 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, kendileri tarafından da Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/611 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını.,10.09.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 43 nolu senet (43 nolu senet lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/851 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, kendileri tarafından da Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/765 Esas dosyasından menfi tespit davası açıldığını),10.10.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 44 nolu senet (44 Nolu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, kendileri tarafından da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/774 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını),10.11.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 45 nolu senet (45 Nolu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/1135 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, kendileri tarafından da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/21 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını),10.12.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 46 nolu senet (46 Nolu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/1240 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, kendileri tarafından da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/44 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını), 10.01.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 47 nolu bono (DAVA KONUSU EDİLMİŞ) senetlerin incelendiğinde senetlerin ayın aynı gününde ödenmek üzere sıralı şekilde düzenlenmiş senetler olduğunu ve lehtar kısmı ile bedel kaydı kısmının boş bırakıldığını, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2017 yılında uzun süren ayrılma sürecinde davacının zor durumundan faydalanarak davalının anlaşma konusu tekstil mallarını teslim etmeksizin senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile aile şirketi … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, senet bedellerinin toplamda 1.950,00 TL olan 39 adet senedin her ay ödenerek davalı …’den iade alındığını, iade alınan senetlerin sağ alt kısımlarının yırtıldığını, davalı tarafından anlaşma konusu tekstil mallarının teslim edilmediği gibi senetlerin toplam bedellerinin elden tahsil edildiğini, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa CBS’nın 2020/85004 Soruşturma sayılı dosyasından ve 2020/65474 Soruşturma sayılı dosyalarından suç duyurusunda bulunulduğunu, Davalı …’ın da diğer davalı … ile birlikte haksız menfaat elde etmek amacıyla birlikte hareket ettiklerini, davalıların dava konusu senedin kendisine cirolanmasını gerektirecek şekilde bir ticari ilişkileri bulunmadığını beyan etmekle öncelikle teminatsız aksi kabul halinde uygun teminat karşılığında Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/42 Esas sayılı dosyasından İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İhtiyati Tedbir kararı verilmesine, dava konusu 12/12/2020 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli 47 nolu senet nedeniyle davacının davalılar borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Dairesinin 2021/42 Esas sayılı takibin iptaline, davalıların kötü niyetli olarak hareket etmeleri nedeniyle takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini, ayrıca Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan 2020/623 esas sayılı menfi tespit davasının tarafları aynı olduğu gibi bu davalarda konu birliği de bulunduğunu, bu nedenle davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/239esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;davalının davacıyı tanımadığını dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, davalının diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunduğunu, diğer davalının davalı müvekkiline halen borçlu olduğunu, diğer davalı …’nin davalı olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi verdiğini ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, davalının senet vadesi geldiğinde diğer davalıya başvurduğunu, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, davalının icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile giriştiğini, ikame edilen dava dolayısıyla davalının alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün davalı adına mağduriyet doğurduğunu, davalının , diğer davalı ile davacı arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmadığını, davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunmadığını, davalının senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, davacı, iyi niyetli davalıya karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, Senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, Senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalının mağdur olduğunu, kambiyo senetlerinin tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden olup, ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davalının kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, Davacının, davalının senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmediğini; bu iddianın da “iyi niyetli” olan davalıya karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, davalının kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatının davacı tarafa ait olduğunu beyan etmekle davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/239 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;davacı tarafından davalı ve diğer davalı … aleyhine hukuki dayanaktan yoksun olarak alacaklısı davalı … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/42 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davalı davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. ilişki bulunmadığını, davalının diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı, müvekkili davalıya halen borçlu olduğunu, diğer davalı … davalıya olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi verdiğini, senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak davalı senet vadesi geldiğinde davalıya başvurduğunu, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine davalı müvekkili icra takibi yoluyla alacaklarını tahsiline giriştiğini, ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkili davalının alacağının tahsili geciktiğini ve her geçen gün müvekkili davalı adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkili davalının diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahi bulunduğunu, müvekkili davalının senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı iyi niyetli müvekkili davalıya karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili davalının mağdur olduğunu, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili davalının kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, davacının, müvekkili davalının senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkili davalıya karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, TTK md 680’de ; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.”anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkili davalının kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın imza itirazı olmayıp, senedin diğer kısımlarının da anlaşmaya aykırı doldurulduğuna dair bir delili olmadığından illeten mücerretlik ilkesi gereğince senet geçerli olup davacının müvekkili davalıya karşı iddialarının reddi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu tanıkların dinlenilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, HMK 200 ve 201. maddelerinde de belirtildiği üzere senede karşı senetle ispat kuralı ve senede karşı tanıkla ispat yasakları bulunduğunu belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/314 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; müvekkilinin bir aile şirketi olan … tekstil san. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, ancak çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkilinin sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … San. Ve Tic. A.Ş. İle ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan Suat Pirinçci ile anlaştığını, ancak o dönemde müvekkilinin karar veremediğinden davalı … Pirinçci’ye muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı … Pirinçci’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak dava konusu 10/02/2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 48 nolu senet ile birlikte yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı … Pirinçci’ye verdiğini, bunda herhangi bir sakınca görmediklerini, ancak aile şirketi olan … Teks. San. Ve tic. A.Ş.’nin 2017 yılında tahmin edildiğinin aksine, oldukça uzun süren ayrılma sürecinde müvekkilinin bu zor durumundan faydalanan davalı … Pirinçci, anlaşma konusu tekstil mallarını teslim etmeksizin, senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile senet bedellerini, müvekkilinin aile şirketi ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, aile şirketi yetkilileri ise kendi aile üyeleri olan müvekkili aleyhine icra takibine girişilmemesi ve müvekkilinin daha fazla zor duruma düşmemesi için senet bedellerini her ay ödemeye mecbur kaldığını, davalı … da diğer davalı … Pirinçci ile birlikte haksız menfaat elde etmek amacıyla senedin kendisine cirolanmasını gerektirecek şekilde bir ticari ilişkileri de bulunmadığını, bu nedenle davalıların işbu aynı zamanda suç teşkil eden kötü niyetli tavırlarının hukuken korunmamasını talep ettiklerini, bu nedenlerle hile ve bedelsizlik iddiaları ile iş bu dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/884 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/943 Esas sayılı takibe mesnet 10.07.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 53 nolu bono nedeniyle müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/943 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/884 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;davacı tarafından davalı ve diğer davalı … aleyhine hukuki dayanaktan yoksun olarak alacaklısı davalı … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/943 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davalı davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. ilişki bulunmadığını, davalının diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı, müvekkili davalıya halen borçlu olduğunu, diğer davalı … davalıya olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi verdiğini, senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak davalı senet vadesi geldiğinde davalıya başvurduğunu, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine davalı müvekkili icra takibi yoluyla alacaklarını tahsiline giriştiğini, ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkili davalının alacağının tahsili geciktiğini ve her geçen gün müvekkili davalı adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkili davalının diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahi bulunduğunu, müvekkili davalının senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı iyi niyetli müvekkili davalıya karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili davalının mağdur olduğunu, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili davalının kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, davacının, müvekkili davalının senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkili davalıya karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, TTK md 680’de ; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.”anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkili davalının kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın imza itirazı olmayıp, senedin diğer kısımlarının da anlaşmaya aykırı doldurulduğuna dair bir delili olmadığından illeten mücerretlik ilkesi gereğince senet geçerli olup davacının müvekkili davalıya karşı iddialarının reddi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu tanıkların dinlenilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, HMK 200 ve 201. maddelerinde de belirtildiği üzere senede karşı senetle ispat kuralı ve senede karşı tanıkla ispat yasakları bulunduğunu belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/885 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/1012 Esas sayılı takibe mesnet 10.08.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 54 nolu bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/1012 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/885 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;Davaya konu Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/1012 E. sayılı dosyasının dayanağı olan bono davacı borçlu tarafından imzalanarak müvekkilimize olan borcu karşılığında verildiğini, davacı borçlunun müvekkilimize borcundan kaynaklı olarak verilen işbu bono 54 numaralı olup davacı borçlu bu senetten önceki vadelerde olan 39 senedin karşılığını müvekkilimize ödemiş ve diğer 39 senedi geri iade aldığını, 39 diğer senedin bedelini ödeyen davacı borçlu 40 numaralı senetten sonraki senetlerin bedelini ödemekten imtina ettiğini, huzurdaki asılsız ve mesnetsiz iddialar ile işbu davayı haksız ve dayanaksız bir şekilde müvekkil davalı aleyhine ikame edildiğini, müvekkil davalı davaya konu bonoyu ciro etmek sureti ile müvekkilin de borçlu olduğu diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a olan borcuna karşılık olarak verdiğini, müvekkilimiz diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a davaya konu bononun bedelini ödeyemeyince, davacı keşideci borçlu da bononun bedelini ödemeyince, davalı alacaklı … hem ciranta olarak müvekkilimize, hem de keşideci olarak davacı borçlu …’a icra takibi başlattığını, davacının dava dilekçesi ile belirttiği iddialar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve gerekçelerden uzak olduğunu, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, Müvekkilimiz dava konusu bonoyu borcundan dolayı diğer davalı …’a ciro ederek teslim etmiş, ancak senet bedelini diğer davalı alacaklıya ödeyemediğinden hem müvekkilimize hem de davacı adına usulüne uygun icra takibi yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkil aleyhine asılsız ve kötüniyetli iddialarla açılmış olan haksız davanın reddine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/885 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;davacı tarafından davalı ve diğer davalı … aleyhine hukuki dayanaktan yoksun olarak alacaklısı davalı … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2021/1012 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davalı davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. ilişki bulunmadığını, davalının diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı, müvekkili davalıya halen borçlu olduğunu, diğer davalı … davalıya olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi verdiğini, senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak davalı senet vadesi geldiğinde davalıya başvurduğunu, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine davalı müvekkili icra takibi yoluyla alacaklarını tahsiline giriştiğini, ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkili davalının alacağının tahsili geciktiğini ve her geçen gün müvekkili davalı adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkili davalının diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahi bulunduğunu, müvekkili davalının senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı iyi niyetli müvekkili davalıya karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili davalının mağdur olduğunu, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili davalının kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, davacının, müvekkili davalının senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkili davalıya karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, TTK md 680’de ; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.”anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkili davalının kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın imza itirazı olmayıp, senedin diğer kısımlarının da anlaşmaya aykırı doldurulduğuna dair bir delili olmadığından illeten mücerretlik ilkesi gereğince senet geçerli olup davacının müvekkili davalıya karşı iddialarının reddi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu tanıkların dinlenilmesine de muvafakatlerinin olmadığını, HMK 200 ve 201. maddelerinde de belirtildiği üzere senede karşı senetle ispat kuralı ve senede karşı tanıkla ispat yasakları bulunduğunu belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/527 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkil davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, ancak müvekkilin, çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediklerini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardıklarını, Ancak … Tekstil San. Ve Ticaret A.S.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavusturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir sirketi mi devralacagı konusunda karar veremediğinden, davalı … ile anlaşmış oldugu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.04.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 50 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini bu senetlerin 39 adedi incelendiğinde, senetlerin her ayın aynı gününde ödenmek üzere sıralı şekilde düzenlenmiş senetler olduğu ve senetler üzerinde lehtar kısmı ile bedel kaydı kısmının boş bırakıldığını, davalı … ile müvekkilin eski aile şirketi … Tekstil San ve Tic. A.Ş. Arasında eski yıllara dayanan bir ticari ilişki süregeldiğinden ve o dönemde henüz kendi şirketi ile ticaret yaşamına devam etmeye başlamadığından, davalı tarafından da tekstil mallarının hazır edilmesi için şart koşulduğundan, müvekkil işbu senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye vermekte herhangi bir sakınca görmediğini, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin, 2017 yılında tahmin edildiğinin aksine, oldukça uzun süren ayrılma sürecinde, müvekkilin bu zor durumundan faydalanan davalı …, anlaşma konusu tekstil mallarını teslim etmeksizin, senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile senet bedellerini, avukatı aracılığı ile müvekkilin aile şirketi … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, … Tekstil San. A.Ş. Yetkilileri ise kendi aile üyeleri olan müvekkil aleyhine icra takibine girişilmemesi ve müvekkilin daha fazla zor duruma düşmemesi için senet bedellerini her ay ödemeye mecbur kalındığını, dava dilekçemiz ekinde sunmakta olduğumuz bedelleri toplamda 1.950.000,00 TL olan 39 adet senet, her ay ödenerek davalı …’den iade alındığını, davalı …’den iade alınan bu senetler adette olduğu üzere, sağ alt kısımları yırtıldığını, müvekkilin kardeşi … ile birlikte … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin sahibi olabilmiş, ancak gelinen aşamada davalı tarafından anlaşma konusu tekstil malları teslim edilmediği gibi, … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Adına şirket ortaklarından toplamda 1.950.000 TL bedel de elden tahsil ettiğini, davalı … müvekkilden ve aile şirketi olan … Tekstil’den kendi ve Diyarbakır’daki hemşeri (diğer davalı …) ve akrabaları (Eşref Pirinççi, Murat Pirinççi) üzerinden haksız tahsilatlar yapmış/ yapmaya çalıştığını, davalıların suç teşkil eden eylemleri nedeniyle, müvekkilimizin yasal haklarını kullanacağını bildiğinden de, müvekkilimizi ve diğer aile fertleri aleyhine suç uyduracağından bahisle tehdit etmiş, bu hususta müvekkilin ve diğer aile fertlerinin çevresinde yer alan kişilere de gerçek dışı yönlendirmeler yaptığını, ayrıca hile ve belirsizlik iddialarının da bulunduğunu, tüm bu nedenlerle Öncelikle, teminatsız aksi kabul halinde uygun teminat karşılığında Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasından İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, akabinde dosyanın aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan konuları ve tarafları aynı olan Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasında birleşmesine, Niyetinde dava konusu 10.04.2021 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 50 nolu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takibin iptaline, davalıların kötü niyetli oldukları açık olduğundan takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/44 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkili davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu,. (… Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret Sicil Gazetesi suretleri EK-1) Ancak müvekkil, çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardığını, ancak … Tekstil San. Ve Ticaret A.Ş.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavuşturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir şirketi mi devralacağı konusunda karar veremediğinden, davalı … ile anlaşmış olduğu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.12.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli, 46 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, dava konusu; 10.03.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 1 nolu senet,10.04.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 2 nolu senet,10.05.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 3 nolu senet,10.06.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 4 nolu senet,10.07.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 5 nolu senet,10.08.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 6 nolu senet,10.09.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 7 nolu senet,10.10.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 8 nolu senet,10.11.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 9 nolu senet, 10.12.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 10 nolu senet, 10.01.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 11 nolu senet, 10.02.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 12 nolu senet, 10.03.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 13 nolu senet, 10.04.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 14 nolu senet, 10.05.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 15 nolu senet,10.06.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 16 nolu senet, 10.07.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 17 nolu senet, 10.08.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 18 nolu senet, 10.09.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 19 nolu senet, 10.10.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 20 nolu senet, 10.11.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 21 nolu senet, 10.12.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 22 nolu senet,10.01.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 23 nolu senet,10.02.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 24 nolu senet, 10.03.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 25 nolu senet,10.04.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 26 nolu senet, 10.05.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 27 nolu senet, 10.06.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 28 nolu senet, 10.07.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 29 nolu senet,10.08.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 30 nolu senet,10.09.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 31 nolu senet,10.10.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 32 nolu senet,10.11.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 33 nolu senet, 10.12.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 34 nolu senet,10.01.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 35 nolu senet, 10.02.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 36 nolu senet, 10.03.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 37 nolu senet,10.04.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 38 nolu senet, 10.05.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 39 nolu senet,10.06.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 40 nolu senet 40 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/422 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş ve tarafımızca da Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası ikame edildiğini, 10.07.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet 41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş, tarafımızca da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, senetlerin 39 adedi incelendiğinde, senetlerin her ayın aynı gününde ödenmek üzere sıralı şekilde düzenlenmiş senetler olduğu ve senetler üzerinde lehtar kısmı ile bedel kaydı kısmının boş bırakıldığı görüleceğini, dava dilekçemiz ekinde sunulan 39 adet senet üzerinde lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edilmiş olması, 40, 41,42,43,44, 45 ve dava konusu 46 nolu senedin de lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edildiğini ortaya koyduğunu, dava konusu 46 nolu senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının ya da birlikte hareket ettiği 3. Kişinin el ürünü olduğu tarafımızca kesin olarak bilinemediğini, bununla birlikte, davalı …, senet üzerindeki “nakten” ibaresini kendi el yazısı ile kendisi yazmış ise, senet üzerinde kendisi tahrifat yapmıştır ki, bu durum müvekkilin …’ye herhangi bir borcu olmadığını bildiğini gösterdiğini, davalı … ise, müvekkil ile aralarında muhtelif tekstil mallarının müvekkile teslimi konusunda anlaşma olduğunu ve kendisinin bu anlaşmaya uygun davranmadığını doğal olarak bildiğini, bu sebeple, senet üzerindeki “nakten” ibaresi ile her iki davalının yazı örnekleri arasında da Adli Tıp incelemesi yapılarak senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının el ürünü olduğunun tespit edilmesini talep ettiklerini, öte yandan, senet üzerindeki “nakten” ibaresi üzerinde yapılacak adli tıp incelemesi ile birlikte bildirmiş olduğumuz tanıklarımızın dinlenmesi halinde, müvekkilin işbu dilekçemizde sözünü ettiğimiz tüm senetleri tekstil malları karşılığında davalıya teslim ettiği ancak, söz konusu bu malların teslim edilmediği ispatlanacağını, HMK’nın senetle ispat zorunluluğu başlıklı 200. maddesine göre: Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.’’ denildiğini, kanun maddesinde belirtilen miktarı geçen hukuki işlemlerde kural senetle ispattır. Ancak yine HMK madde 203’te senetle ispat zorunluluğunun istisnalarına yer verildiğini, HMK madde 203/ ç bendine göre:
“Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma hallerinde’’ HMK 200. maddesinde belirtilen senetle ispat kuralı geçerliliğini kaybedeceğini, yani sözleşmelerdeki hata, hile, ikrah ve gabin iddiası tanık dinletme dahil her türlü delille ispat edilebileceğini, bu nedenlerle davalının hilesinin ortaya konulabilmesi için bildireceğimiz tanıklarımızın dinlenmesini, davalının isticvap edilmesini ve somut gerçeğin ortaya konulmasını talep ettiklerini, dava konusu 10.12.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 46 nolu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/1240 Esas sayılı takibin iptaline, davalıların kötü niyetli oldukları açık olduğundan takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/44 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davacı taraf, davaya konu bonoda bedel kaydı kısmının gerçeği aykırı şekilde nakden ibare ile doldurulduğunu iddia ettiklerini, söz konusu bu iddia asılsız ve mesnetsiz olduğunu, söz konusu kısım müvekkil ya da diğer davalı alacaklı tarafından doldurulmadığı gibi gerçeğe de aykırı olmadığını, davacı senetteki bu kısmın gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu iddia ediyorsa, iddiasını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, davacının iddialarını ve davayı kabul etmemek kaydı ile bir an bedel kısmının davacı tarafından düzenlenen senette boş olarak teslim edilmesi ve sonrasında nakten olarak doldurulduğu düşünülse dahi davacının bu kısmı boş olarak senedi düzenlemesi bu kısmın lehtar tarafından doldurulmasını kabul etmesi anlamına geldiğini, Yerleşmiş Yargıtay İçtihatları da bu savunmamızı destekler nitelikte olduğunu, davacının Adli Tıp Kurumu’ndan inceleme talebi de hukuka ve usule aykırı olduklarını, davacı bu talebi ile yargılamayı uzatmayı amaçladıklarını, davacının tanık dinletmesine kesinlikle muvafakatlerinin olmadığını, işbu davadaki ispat araçları yazılı olmak zorunda olduğunu, davacı tanık deliline başvurmak sureti ile kanunun emredici hükümlerine aykırılık oluştuduğunu, davacının kötüniyetli olduğu dava dilekçesindeki beyanlarından açıkça anlaşıldığını, davacı davasına hiçbir dayanak oluşturmadan soyut, hukuk dışı iddialarla ve hayali bir kurgu kurarak bu davayı açtığını, davacı işbu davada tanık dinletebilmek adına HİLE nin varlığından söz ettiğini, ancak ne var ki davacı tarafın müvekkilimiz aleyhine ikame ettiği 40 nolu senet bakımından Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 E. Sayılı menfi tespit davası dosyasındaki, 41 nolu senet bakımından Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 E. Sayılı dosyasındaki ve 42 nolu senet bakımından Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/611 E. Sayılı dosyasındaki dava dilekçelerinde HİLE iddialarına hiç değinilmemiş ve böyle bir iddia ileri sürmediğini, söz konusu davalarda tanık dinletemeyeceğini ve davalardaki haksızlıklarını gördüklerinden 45 nolu senet hakkında açılan huzurdaki davada asılsız ve kötü niyetli olarak hile iddiasından bahsettiklerini, bu nedenlerle davacının HİLE iddiaları dinlenemez. Ayrıca davacı taraf senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, bu anlamda davacının hile iddiaları sayın mahkemenizde tanık dinletebilme adına kötü niyetli olarak kendince kurguladığı bir husus olduğunu, davacı taraf tüm iddialarını yazılı olarak ispatlamakla mükellef olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/44 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkilinin davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, müvekkilimin diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı müvekkilime halen borçlu olduklarını, diğer davalı … müvekkilime olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi vermiş ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak müvekkilim senet vadesi geldiğinde davalıya başvurmuş, ödeme konusunda olumsuz cevap almıştır. Bunun üzerine müvekkilim icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile girişmiş ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkilin alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün müvekkilim adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkilim, diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunmaktadır. Müvekkilim senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, TTKnın 687.maddesinde ; “- (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. ” anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı, iyi niyetli müvekkilime karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, Davacının, müvekkilimin senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkilime karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, nitekim TTK md 680’de; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkilin kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/21 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkili davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, (… Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret Sicil Gazetesi suretleri EK-1) ancak müvekkilinin, çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardığını, ancak … Tekstil San. ve Ticaret A.Ş.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavuşturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir şirketi mi devralacağı konusunda karar veremediğinden, davalı … ile anlaşmış olduğu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.11.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli, 45 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, dava konusu; 10.03.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 1 nolu senet,10.04.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 2 nolu senet,10.05.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 3 nolu senet,10.06.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 4 nolu senet,10.07.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 5 nolu senet,10.08.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 6 nolu senet,10.09.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 7 nolu senet,10.10.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 8 nolu senet,10.11.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 9 nolu senet, 10.12.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 10 nolu senet, 10.01.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 11 nolu senet, 10.02.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 12 nolu senet, 10.03.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 13 nolu senet, 10.04.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 14 nolu senet, 10.05.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 15 nolu senet,10.06.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 16 nolu senet, 10.07.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 17 nolu senet, 10.08.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 18 nolu senet, 10.09.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 19 nolu senet, 10.10.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 20 nolu senet, 10.11.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 21 nolu senet, 10.12.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 22 nolu senet,10.01.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 23 nolu senet,10.02.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 24 nolu senet, 10.03.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 25 nolu senet,10.04.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 26 nolu senet, 10.05.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 27 nolu senet, 10.06.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 28 nolu senet, 10.07.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 29 nolu senet,10.08.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 30 nolu senet,10.09.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 31 nolu senet,10.10.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 32 nolu senet,10.11.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 33 nolu senet, 10.12.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 34 nolu senet,10.01.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 35 nolu senet, 10.02.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 36 nolu senet, 10.03.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 37 nolu senet,10.04.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 38 nolu senet, 10.05.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 39 nolu senet,10.06.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 40 nolu senet, 10/07/2020 vadeli 50.000 TL bedelli 41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş ve taraflarınca da Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası ikame edildiğini, 10.07.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet 41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş, tarafımızca da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, senetlerin 39 adedi incelendiğinde, senetlerin her ayın aynı gününde ödenmek üzere sıralı şekilde düzenlenmiş senetler olduğu ve senetler üzerinde lehtar kısmı ile bedel kaydı kısmının boş bırakıldığı görüleceğini, dava dilekçemiz ekinde sunulan 39 adet senet üzerinde lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edilmiş olması, 40,41,42,43,44, 45 nolu senedin de lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edildiğini ortaya koyduğunu, dava konusu 45 nolu senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının ya da birlikte hareket ettiği 3. Kişinin el ürünü olduğu taraflarınca kesin olarak bilinemediğini, bununla birlikte, davalı …, senet üzerindeki “nakten” ibaresini kendi el yazısı ile kendisi yazmış ise, senet üzerinde kendisi tahrifat yapmıştır ki, bu durum müvekkilin …’ye herhangi bir borcu olmadığını bildiğini gösterdiğini, davalı … ise, müvekkili ile aralarında muhtelif tekstil mallarının müvekkiline teslimi konusunda anlaşma olduğunu ve kendisinin bu anlaşmaya uygun davranmadığını doğal olarak bildiğini, bu sebeple, senet üzerindeki “nakten” ibaresi ile her iki davalının yazı örnekleri arasında da Adli Tıp incelemesi yapılarak senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının el ürünü olduğunun tespit edilmesini talep ettiklerini, öte yandan, senet üzerindeki “nakten” ibaresi üzerinde yapılacak adli tıp incelemesi ile birlikte bildirmiş olduğumuz tanıklarımızın dinlenmesi halinde, müvekkilin işbu dilekçemizde sözünü ettiğimiz tüm senetleri tekstil malları karşılığında davalıya teslim ettiği ancak, söz konusu bu malların teslim edilmediği ispatlanacağını, HMK’nın senetle ispat zorunluluğu başlıklı 200. maddesine göre: Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.’’ denildiğini, kanun maddesinde belirtilen miktarı geçen hukuki işlemlerde kural senetle ispattır. Ancak yine HMK madde 203’te senetle ispat zorunluluğunun istisnalarına yer verildiğini, HMK madde 203/ ç bendine göre:
“Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma hallerinde’’ HMK 200. maddesinde belirtilen senetle ispat kuralı geçerliliğini kaybedeceğini, yani sözleşmelerdeki hata, hile, ikrah ve gabin iddiası tanık dinletme dahil her türlü delille ispat edilebileceğini, bu nedenlerle davalının hilesinin ortaya konulabilmesi için bildireceğimiz tanıklarımızın dinlenmesini, davalının isticvap edilmesini ve somut gerçeğin ortaya konulmasını talep ettiklerini, dava konusu 10.11.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 45 nolu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/1135 Esas sayılı takibin iptaline, davalıların kötü niyetli oldukları açık olduğundan takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/21 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davacı taraf, davaya konu bonoda bedel kaydı kısmının gerçeği aykırı şekilde nakden ibare ile doldurulduğunu iddia ettiklerini, söz konusu bu iddia asılsız ve mesnetsiz olduğunu, söz konusu kısım müvekkil ya da diğer davalı alacaklı tarafından doldurulmadığı gibi gerçeğe de aykırı olmadığını, davacı senetteki bu kısmın gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu iddia ediyorsa, iddiasını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, davacının iddialarını ve davayı kabul etmemek kaydı ile bir an bedel kısmının davacı tarafından düzenlenen senette boş olarak teslim edilmesi ve sonrasında nakten olarak doldurulduğu düşünülse dahi davacının bu kısmı boş olarak senedi düzenlemesi bu kısmın lehtar tarafından doldurulmasını kabul etmesi anlamına geldiğini, Yerleşmiş Yargıtay İçtihatları da bu savunmamızı destekler nitelikte olduğunu, davacının Adli Tıp Kurumu’ndan inceleme talebi de hukuka ve usule aykırı olduklarını, davacı bu talebi ile yargılamayı uzatmayı amaçladıklarını, davacının tanık dinletmesine kesinlikle muvafakatlerinin olmadığını, işbu davadaki ispat araçları yazılı olmak zorunda olduğunu, davacı tanık deliline başvurmak sureti ile kanunun emredici hükümlerine aykırılık oluştuduğunu, davacının kötüniyetli olduğu dava dilekçesindeki beyanlarından açıkça anlaşıldığını, davacı davasına hiçbir dayanak oluşturmadan soyut, hukuk dışı iddialarla ve hayali bir kurgu kurarak bu davayı açtığını, davacı işbu davada tanık dinletebilmek adına HİLE nin varlığından söz ettiğini, ancak ne var ki davacı tarafın müvekkilimiz aleyhine ikame ettiği 40 nolu senet bakımından Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 E. Sayılı menfi tespit davası dosyasındaki, 41 nolu senet bakımından Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 E. Sayılı dosyasındaki ve 42 nolu senet bakımından Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/611 E. Sayılı dosyasındaki dava dilekçelerinde HİLE iddialarına hiç değinilmemiş ve böyle bir iddia ileri sürmediğini, söz konusu davalarda tanık dinletemeyeceğini ve davalardaki haksızlıklarını gördüklerinden 45 nolu senet hakkında açılan huzurdaki davada asılsız ve kötü niyetli olarak hile iddiasından bahsettiklerini, bu nedenlerle davacının HİLE iddiaları dinlenemez. Ayrıca davacı taraf senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, bu anlamda davacının hile iddiaları sayın mahkemenizde tanık dinletebilme adına kötü niyetli olarak kendince kurguladığı bir husus olduğunu, davacı taraf tüm iddialarını yazılı olarak ispatlamakla mükellef olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/21 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkilinin davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, müvekkilimin diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı müvekkilime halen borçlu olduklarını, diğer davalı … müvekkilime olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi vermiş ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak müvekkilim senet vadesi geldiğinde davalıya başvurmuş, ödeme konusunda olumsuz cevap almıştır. Bunun üzerine müvekkilim icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile girişmiş ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkilin alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün müvekkilim adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkilim, diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunmaktadır. Müvekkilim senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, TTKnın 687.maddesinde ; “- (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. ” anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı, iyi niyetli müvekkilime karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, Davacının, müvekkilimin senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkilime karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, nitekim TTK md 680’de; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkilin kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/774 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkili davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu,. (… Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret Sicil Gazetesi suretleri EK-1) Ancak müvekkil, çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardığını, ancak … Tekstil San. Ve Ticaret A.Ş.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavuşturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir şirketi mi devralacağı konusunda karar veremediğinden, davalı … ile anlaşmış olduğu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.10.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli, 44 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, dava konusu; 10.03.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 1 nolu senet,10.04.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 2 nolu senet,10.05.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 3 nolu senet,10.06.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 4 nolu senet,10.07.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 5 nolu senet,10.08.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 6 nolu senet,10.09.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 7 nolu senet,10.10.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 8 nolu senet,10.11.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 9 nolu senet, 10.12.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 10 nolu senet, 10.01.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 11 nolu senet, 10.02.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 12 nolu senet, 10.03.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 13 nolu senet, 10.04.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 14 nolu senet, 10.05.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 15 nolu senet,10.06.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 16 nolu senet, 10.07.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 17 nolu senet, 10.08.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 18 nolu senet, 10.09.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 19 nolu senet, 10.10.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 20 nolu senet, 10.11.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 21 nolu senet, 10.12.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 22 nolu senet,10.01.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 23 nolu senet,10.02.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 24 nolu senet, 10.03.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 25 nolu senet,10.04.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 26 nolu senet, 10.05.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 27 nolu senet, 10.06.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 28 nolu senet, 10.07.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 29 nolu senet,10.08.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 30 nolu senet,10.09.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 31 nolu senet,10.10.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 32 nolu senet,10.11.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 33 nolu senet, 10.12.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 34 nolu senet,10.01.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 35 nolu senet, 10.02.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 36 nolu senet, 10.03.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 37 nolu senet,10.04.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 38 nolu senet, 10.05.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 39 nolu senet,10.06.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 40 nolu senet 40 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/422 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş ve tarafımızca da Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası ikame edildiğini, 10.07.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet 41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş, tarafımızca da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, senetlerin 39 adedi incelendiğinde, senetlerin her ayın aynı gününde ödenmek üzere sıralı şekilde düzenlenmiş senetler olduğu ve senetler üzerinde lehtar kısmı ile bedel kaydı kısmının boş bırakıldığı görüleceğini, dava dilekçemiz ekinde sunulan 39 adet senet üzerinde lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edilmiş olması, 40, 41,42,43,44, 45 ve dava konusu 44 nolu senedin de lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edildiğini ortaya koyduğunu, dava konusu 44 nolu senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının ya da birlikte hareket ettiği 3. Kişinin el ürünü olduğu tarafımızca kesin olarak bilinemediğini, bununla birlikte, davalı …, senet üzerindeki “nakten” ibaresini kendi el yazısı ile kendisi yazmış ise, senet üzerinde kendisi tahrifat yapmıştır ki, bu durum müvekkilin …’ye herhangi bir borcu olmadığını bildiğini gösterdiğini, davalı … ise, müvekkil ile aralarında muhtelif tekstil mallarının müvekkile teslimi konusunda anlaşma olduğunu ve kendisinin bu anlaşmaya uygun davranmadığını doğal olarak bildiğini, bu sebeple, senet üzerindeki “nakten” ibaresi ile her iki davalının yazı örnekleri arasında da Adli Tıp incelemesi yapılarak senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının el ürünü olduğunun tespit edilmesini talep ettiklerini, öte yandan, senet üzerindeki “nakten” ibaresi üzerinde yapılacak adli tıp incelemesi ile birlikte bildirmiş olduğumuz tanıklarımızın dinlenmesi halinde, müvekkilin işbu dilekçemizde sözünü ettiğimiz tüm senetleri tekstil malları karşılığında davalıya teslim ettiği ancak, söz konusu bu malların teslim edilmediği ispatlanacağını, HMK’nın senetle ispat zorunluluğu başlıklı 200. maddesine göre: Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.’’ denildiğini, kanun maddesinde belirtilen miktarı geçen hukuki işlemlerde kural senetle ispattır. Ancak yine HMK madde 203’te senetle ispat zorunluluğunun istisnalarına yer verildiğini, HMK madde 203/ ç bendine göre:
“Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma hallerinde’’ HMK 200. maddesinde belirtilen senetle ispat kuralı geçerliliğini kaybedeceğini, yani sözleşmelerdeki hata, hile, ikrah ve gabin iddiası tanık dinletme dahil her türlü delille ispat edilebileceğini, bu nedenlerle davalının hilesinin ortaya konulabilmesi için bildireceğimiz tanıklarımızın dinlenmesini, davalının isticvap edilmesini ve somut gerçeğin ortaya konulmasını talep ettiklerini, dava konusu 10.10.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 44 nolu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takibin iptaline, takip nedeniyle açılan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/420 D.iş sayılı dosyası üzerinden icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için verilen ihtiyati tedbir kararının devamını, davalıların kötü niyetli oldukları açık olduğundan takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/774 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davacı taraf, davaya konu bonoda bedel kaydı kısmının gerçeği aykırı şekilde nakden ibare ile doldurulduğunu iddia ettiklerini, söz konusu bu iddia asılsız ve mesnetsiz olduğunu, söz konusu kısım müvekkil ya da diğer davalı alacaklı tarafından doldurulmadığı gibi gerçeğe de aykırı olmadığını, davacı senetteki bu kısmın gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu iddia ediyorsa, iddiasını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, davacının iddialarını ve davayı kabul etmemek kaydı ile bir an bedel kısmının davacı tarafından düzenlenen senette boş olarak teslim edilmesi ve sonrasında nakten olarak doldurulduğu düşünülse dahi davacının bu kısmı boş olarak senedi düzenlemesi bu kısmın lehtar tarafından doldurulmasını kabul etmesi anlamına geldiğini, Yerleşmiş Yargıtay İçtihatları da bu savunmamızı destekler nitelikte olduğunu, davacının Adli Tıp Kurumu’ndan inceleme talebi de hukuka ve usule aykırı olduklarını, davacı bu talebi ile yargılamayı uzatmayı amaçladıklarını, davacının tanık dinletmesine kesinlikle muvafakatlerinin olmadığını, işbu davadaki ispat araçları yazılı olmak zorunda olduğunu, davacı tanık deliline başvurmak sureti ile kanunun emredici hükümlerine aykırılık oluştuduğunu, davacının kötüniyetli olduğu dava dilekçesindeki beyanlarından açıkça anlaşıldığını, davacı davasına hiçbir dayanak oluşturmadan soyut, hukuk dışı iddialarla ve hayali bir kurgu kurarak bu davayı açtığını, davacı işbu davada tanık dinletebilmek adına HİLE nin varlığından söz ettiğini, ancak ne var ki davacı tarafın müvekkilimiz aleyhine ikame ettiği 40 nolu senet bakımından Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 E. Sayılı menfi tespit davası dosyasındaki, 41 nolu senet bakımından Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 E. Sayılı dosyasındaki ve 42 nolu senet bakımından Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/611 E. Sayılı dosyasındaki dava dilekçelerinde HİLE iddialarına hiç değinilmemiş ve böyle bir iddia ileri sürmediğini, söz konusu davalarda tanık dinletemeyeceğini ve davalardaki haksızlıklarını gördüklerinden 44 nolu senet hakkında açılan huzurdaki davada asılsız ve kötü niyetli olarak hile iddiasından bahsettiklerini, bu nedenlerle davacının HİLE iddiaları dinlenemez. Ayrıca davacı taraf senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, bu anlamda davacının hile iddiaları sayın mahkemenizde tanık dinletebilme adına kötü niyetli olarak kendince kurguladığı bir husus olduğunu, davacı taraf tüm iddialarını yazılı olarak ispatlamakla mükellef olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/774 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkilinin davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, müvekkilimin diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı müvekkilime halen borçlu olduklarını, diğer davalı … müvekkilime olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi vermiş ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak müvekkilim senet vadesi geldiğinde davalıya başvurmuş, ödeme konusunda olumsuz cevap almıştır. Bunun üzerine müvekkilim icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile girişmiş ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkilin alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün müvekkilim adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkilim, diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunmaktadır. Müvekkilim senedi elinde iyi niyetle iktisap ettiğini, TTKnın 687.maddesinde ; “- (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. ” anılan kanun maddesi aynı kanunun 778. Maddesi gereğince bonolar için de uygulanacak olup davacı, iyi niyetli müvekkilime karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremeyeceğini, senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, Davacının, müvekkilimin senet üzerindeki “nakten” ibaresini yazdığı iddiasını kabul etmemekle birlikte; bu iddia da “iyi niyetli” olan müvekkilime karşı ileri sürülemez bir iddia olduğunu, nitekim TTK md 680’de; “(1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” anılan madde TTK 778 yollamasıyla bonolarda da uygulandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkilin kendi el yazısı ile senedi doldurduğu düşünülse dahi senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı tarafta olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/478 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkil davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, müvekkilin çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlasmaya vardığını, ancak … Tekstil San. Ve Ticaret A.S.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavusturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir sirketi mi devralacagı konusunda karar veremediğinden davalı … ile anlaşmış oldugu muhtelif tekstil malları karsılıgında, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.07.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, davalı … ile müvekkilin eski aile şirketi … Tekstil San ve Tic. A.Ş. Arasında eski yıllara dayanan bir ticari ilişki süregeldiğinden ve o dönemde henüz kendi şirketi ile ticaret yaşamına devam etmeye başlamadığından müvekkil işbu senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye vermekte herhangi bir sakınca görmediğini, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin oldukça uzun süren ayrılma sürecinde, bu arada sermaye için nakde ihtiyaç duyan müvekkilin bu zor durumundan faydalanan davalı …, anlaşma konusu tekstil mallarını teslim etmeksizin, senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile senet bedellerini, avukatı aracılığı ile müvekkilin aile şirketi … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, … Tekstil San. A.Ş. Yetkilileri ise kendi aile üyeleri olan müvekkil aleyhine icra takibine girişilmemesi ve müvekkilin daha fazla zor duruma düşmemesi için senet bedellerini her ay ödemeye devam ettiğini, Dava dilekçemiz ekinde sunmakta olduğumuz bedelleri toplamda 1.950.000,00 TL olan 39 adet senet, her ay ödenerek davalı …’den iade alındığını, Davalı …’den iade alınan bu senetler adette olduğu üzere, sağ alt kısımları yırtıldığını, Davalı …’nin keşidecisi müvekkil olan bu 39 adet senedi, … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ortaklarından tahsil etmesi, davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu, davalı … tarafından anlaşma konusu tekstil malları teslim edilmemiş olmasına rağmen, dava konusu senet lehtar kısmına …’nin adı ile ve bedel kaydı kısmı ise gerçeğe aykırı şekilde “nakten” ibaresi ile doldurularak, Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasının alacaklısı davalı …’a ciro edildiğini, davalı … tarafından ise, söz konusu senet, Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, ancak davalı … tarafından senet karşılığında müvekkile hiçbir ödemede bulunulmadığını, Senet üzerindeki “nakten” ibaresi en basit şekilde incelendiğinde dahi, bu ibarenin yazı karakterinin müvekkilin adres kısmını doldurduğu yazı karakteri ile hiç uyuşmadığı ve benzemediği görülmediğini, Bu sebeple senet üzerindeki “nakten” ibaresi ile müvekkilin yazı örnekleri arasında Adli Tıp İncelemesi yapılmasını talep ederiz. Zira bu şekilde, müvekkil ile … arasında mal teslimine ilişkin anlaşmaya rağmen, adli makamların yanıltılması amacıyla senet üzerine “nakten” ibaresinin yazıldığı anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle dava konusu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı takibinin iptaline, takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/478 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Davaya konu Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/665 E. sayılı dosyasının dayanağı olan bono davacı borçlu tarafından imzalanarak müvekkilimize olan borcu karşılığında verildiğini, davacı borçlunun müvekkilimize borcundan kaynaklı olarak verilen işbu bono 41 numaralı olup davacı borçlu bu senetten önceki vadelerde olan 39 senedin karşılığını müvekkilimize ödemiş ve diğer 39 senedi geri iade aldığını, müvekkil davaya konu bonoyu ciro etmek sureti ile müvekkilin de borçlu olduğu diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a olan borcuna karşılık olarak verdiğini, müvekkilimiz diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a davaya konu bononun bedelini ödeyemeyince, davacı keşideci borçlu da bononun bedelini ödemeyince, davalı alacaklı … hem ciranta olarak müvekkilimize, hem de keşideci olarak davacı borçlu …’a icra takibi başlattığını, davacının dava dilekçesi ile belirttiği iddialar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve gerekçelerden uzak olduğunu, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, Müvekkilimiz dava konusu bonoyu borcundan dolayı diğer davalı …’a ciro ederek teslim etmiş, ancak senet bedelini diğer davalı alacaklıya ödeyemediğinden hem müvekkilimize hem de davacı adına usulüne uygun icra takibi yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkil aleyhine asılsız ve kötüniyetli iddialarla açılmış olan haksız davanın reddine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili … mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/478 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle;Davacı tarafından müvekkil ve diğer davalı aleyhine yukarıda numarası yazılı dosya ile hukuki dayanaktan yoksun olarak; alacaklısı müvekkilim … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/665 e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup işbu dava aşağıda açıklayacağımız üzere hukuka aykırı olarak ikame edildiğini, müvekkilim davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, müvekkilin diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı müvekkilime halen borçlu olduğunu, diğer davalı … müvekkilime olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi vermiş ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak müvekkilim senet vadesi geldiğinde davalıya başvurmuş, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine müvekkilim icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile girişmiş ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkilin alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün müvekkilim adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkilin, diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunduğunu, iyi niyetli müvekkilime karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremez. Senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkilim mağdur olmuştur, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden olup, ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilin kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, bu nedenlerle davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili mahkememizin bu dosyası ile birleşen yine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/573 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dilekçede Özetle; Müvekkili davacı …, aile şirketi olan … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, (… Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Ticaret Sicil Gazetesi suretleri EK-1) ancak müvekkilinin, çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlaşmaya vardığını, ancak … Tekstil San. ve Ticaret A.Ş.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavuşturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir şirketi mi devralacağı konusunda karar veremediğinden, davalı … ile anlaşmış olduğu muhtelif tekstil mallarının bedeline ilişkin davalı …’nin talebi ile, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.05.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli, 51 nolu senet ve 10.06.2021 vadeli 50.000 TL bedelli 52 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, dava konusu; 10.03.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 1 nolu senet,10.04.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 2 nolu senet,10.05.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 3 nolu senet,10.06.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 4 nolu senet,10.07.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 5 nolu senet,10.08.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 6 nolu senet,10.09.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 7 nolu senet,10.10.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 8 nolu senet,10.11.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 9 nolu senet, 10.12.2017 vadeli 50.000,00 TL bedelli 10 nolu senet, 10.01.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 11 nolu senet, 10.02.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 12 nolu senet, 10.03.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 13 nolu senet, 10.04.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 14 nolu senet, 10.05.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 15 nolu senet,10.06.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 16 nolu senet, 10.07.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 17 nolu senet, 10.08.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 18 nolu senet, 10.09.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 19 nolu senet, 10.10.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 20 nolu senet, 10.11.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 21 nolu senet, 10.12.2018 vadeli 50.000,00 TL bedelli 22 nolu senet,10.01.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 23 nolu senet,10.02.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 24 nolu senet, 10.03.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 25 nolu senet,10.04.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 26 nolu senet, 10.05.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 27 nolu senet, 10.06.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 28 nolu senet, 10.07.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 29 nolu senet,10.08.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 30 nolu senet,10.09.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 31 nolu senet,10.10.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 32 nolu senet,10.11.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 33 nolu senet, 10.12.2019 vadeli 50.000,00 TL bedelli 34 nolu senet,10.01.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 35 nolu senet, 10.02.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 36 nolu senet, 10.03.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 37 nolu senet,10.04.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 38 nolu senet, 10.05.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 39 nolu senet,10.06.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 40 nolu senet, 10/07/2020 vadeli 50.000 TL bedelli 41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş ve taraflarınca da Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası ikame edildiğini, 10.07.2020 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet 41 Nolu bu senet, lehtar ve bedel kaydı kısımları doldurularak Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasından takibe konu edilmiş, tarafımızca da Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, senetlerin 39 adedi incelendiğinde, senetlerin her ayın aynı gününde ödenmek üzere sıralı şekilde düzenlenmiş senetler olduğu ve senetler üzerinde lehtar kısmı ile bedel kaydı kısmının boş bırakıldığı görüleceğini, dava dilekçemiz ekinde sunulan 39 adet senet üzerinde lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edilmiş olması, 40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50 ve dava konusu 51 ve 52 nolu senedin de lehtar ve bedel kaydı kısımlarının boş bırakılarak davalıya teslim edildiğini ortaya koyduğunu, dava konusu 45 nolu senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının ya da birlikte hareket ettiği 3. Kişinin el ürünü olduğu taraflarınca kesin olarak bilinemediğini, bununla birlikte, davalı …, senet üzerindeki “nakten” ibaresini kendi el yazısı ile kendisi yazmış ise, senet üzerinde kendisi tahrifat yapmıştır ki, bu durum müvekkilin …’ye herhangi bir borcu olmadığını bildiğini gösterdiğini, davalı … ise, müvekkili ile aralarında muhtelif tekstil mallarının müvekkiline teslimi konusunda anlaşma olduğunu ve kendisinin bu anlaşmaya uygun davranmadığını doğal olarak bildiğini, bu sebeple, senet üzerindeki “nakten” ibaresi ile her iki davalının yazı örnekleri arasında da Adli Tıp incelemesi yapılarak senet üzerindeki “nakten” ibaresinin hangi davalının el ürünü olduğunun tespit edilmesini talep ettiklerini, öte yandan, senet üzerindeki “nakten” ibaresi üzerinde yapılacak adli tıp incelemesi ile birlikte bildirmiş olduğumuz tanıklarımızın dinlenmesi halinde, müvekkilin işbu dilekçemizde sözünü ettiğimiz tüm senetleri tekstil malları karşılığında davalıya teslim ettiği ancak, söz konusu bu malların teslim edilmediği ispatlanacağını, HMK’nın senetle ispat zorunluluğu başlıklı 200. maddesine göre: Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.’’ denildiğini, kanun maddesinde belirtilen miktarı geçen hukuki işlemlerde kural senetle ispattır. Ancak yine HMK madde 203’te senetle ispat zorunluluğunun istisnalarına yer verildiğini, HMK madde 203/ ç bendine göre:
“Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma hallerinde’’ HMK 200. maddesinde belirtilen senetle ispat kuralı geçerliliğini kaybedeceğini, yani sözleşmelerdeki hata, hile, ikrah ve gabin iddiası tanık dinletme dahil her türlü delille ispat edilebileceğini, bu nedenlerle davalının hilesinin ortaya konulabilmesi için bildireceğimiz tanıklarımızın dinlenmesini, davalının isticvap edilmesini ve somut gerçeğin ortaya konulmasını talep ettiklerini, dava konusu 10.05.2021 Vadeli 50.000,00 TL bedelli 51 nolu ve 10.06.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli 52 nolu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/746 Esas sayılı takibin iptaline, davalıların kötü niyetli oldukları açık olduğundan takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER , DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamına göre;Mahkememizin 2020/623 esas sayılı dosyada dava konusu uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya ileride teslim edileceği belirtilen mallara istinaden verildiği iddia olunan 10.06.2020 vadeli 50.000 TL’lik bononun üstüne nakden ibaresi yazıldığı ileri sürülen bonoya istinaden Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/422 sayılı dosyasında başlatılan takip sonucu borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/404 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.03.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/263 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/887 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.09.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/1079 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/930 Esas, sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10/10/2021 vadeli 50.000,00 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Müdürlüğünün 2021/1177 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/765 Esas, sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10/09/2020 vadeli 50.000,00 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/851 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/611 Esas, sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10/08/2020 vadeli 50.000,00 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/725 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/239 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.01.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/42 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/314 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.02.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/134 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/884 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.07.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/943 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/885 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.08.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/1012 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/527 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.04.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/… Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/44 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.12.2020 vadeli 50.000 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2020/1240 Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/21 Esas, sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.11.2020 vadeli 50.000,00 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/1135 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/774 Esas, sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.10.2020 vadeli 50.000,00 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas, sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.07.2020 vadeli 50.000,00 TL’lik senet sebebiyle Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/665 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/573 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında imzalandığı iddia olunan 10.05.2021 vadeli 50.000 TL’lik senet ve 10.06.2021 vadeli 50.000 TL’lik senetler sebebiyle Mudanya İcra Dairesi’nin 2021/… ve 2021/.. esas Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davanın kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, senetlerdeki nakden ibaresinin sonradan doldurulduğuna, senedin taraflar arasındaki ilişkiye istinaden boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının HMK 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülecek her türlü iddianın senetle ispat zorunluluğu uyarınca senetle ispat edilebileceği, davacı tarafından bu hususta yazılı bir belge sunulamadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davaların reddine, davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davalılar yönünden davanın Reddine,
2-Kötü niyet tazminat talebinin Reddine,
Mahkememizin 2020/623 Esas sayılı dosya yününden;
3-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/404 Esas sayılı dosya yününden;
8-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
11-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
12-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/887 Esas sayılı dosya yününden;
13-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
14-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
15-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
16-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
17-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/930 Esas sayılı dosya yününden;
18-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
19-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
20-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
21-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
22-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/765 Esas sayılı dosya yününden;
23-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
24-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
25-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
26-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
27-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/611 Esas sayılı dosya yününden;
28-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
29-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
30-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
31-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
32-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/239 Esas sayılı dosya yününden;
33-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
34-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
35-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
36-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
37-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/314 Esas sayılı dosya yününden;
38-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
39-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
40-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
41-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
42-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/884 Esas sayılı dosya yününden;
43-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
44-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
45-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
46-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
47-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/885 Esas sayılı dosya yününden;
48-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
49-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
50-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
51-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
52-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/527 Esas sayılı dosya yününden;
53-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
54-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
55-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
56-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
57-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/44 Esas sayılı dosya yününden;
58-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
59-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
60-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
61-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
62-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/21 Esas sayılı dosya yününden;
63-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
64-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
65-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
66-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
67-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/774 Esas sayılı dosya yününden;
68-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
69-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
70-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
71-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
72-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/478 Esas sayılı dosya yününden;
73-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
74-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
75-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
76-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
77-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/573 Esas sayılı dosya yününden;
78-Alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
79-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
80-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
81-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
82-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır