Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2020/617
KARAR NO : 2023/446
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16908-09186-…..] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16818-18064-……] UETS
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında imzalanan 29/04/2020 tarihli eser sözleşmesi gereği, davalının ikametgahında bu sözleşmede belirtilen işler, müvekkili tarafından ifa edilmesine rağmen, davalı şirketin yapılan işlerin bedelini ödemediğini, bunun üzerine ödenmeyen 01/07/2020 tarih ve GIB2020000000001 no’lu alacak için fatura kesildiğini, davalı tarafın yapılan işlerin bedelinin ödenmesi için defalarca şifahen aranmasına rağmen, davalının sadece 5.000,00-TL ödeme yaptığını, bu nedenle 66.220,08-TL alacağın şimdilik 100,00-TL sinin arabuluculuk sürecinin başladığı tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın, davacı ile şirketi olduğunu beyan ettiği için boya, seramik, zemin şap yapımı konusunda anlaştığını, bu anlaşma uyarınca seramik ve şap için malzemelerin müvekkili tarafından karşılanacağı, boyaların ve alçıların malzemesinin davacıya ait olacağı, bu kapsamda zemin şapı 5000 TL, seramik İşçiliği 17.000 TL olarak fiyat belirlendiği, davacının kendisine verilen işi müvekkilince tanınmayan ve kabul edilemeyen bir kısım suriyelilere yaptırmak istediği, müvekkilinin itirazlarına rağmen davacının ısrarı ile bu Suriyelilerin iki katın yerini yaparak şapını da attığı, buna dair malzemelerin hepsini müvekkilinin temin ettiğini, fakat gelen Suriyeliler işin ustası olmadığından ve davacı da başka yerde şantiyesi olması bahanesi ile işin başında durmadığından döşenen iki katın seramiklerinin de yamuk ve kullanma amacına uygunsuz olduğu, bu esnada da, davacı tarafından görevlendirilen Suriyelilerin, müvekkilince temin edilen seramiklerin büyük miktarını kırmış ve kullanılamaz hale getirdiği, seramik ustalarıda döşenen seramiğin yamuk ve uygunsuz olmasının sebebinin şapın düzgün olmaması olduğunu beyan ettiği, müvekkilince itiraz edilmiş ve o şekilde yapılmaması hususunda talimat verilmiş olmasına rağmen, davacının elemanları talimatı davacıdan aldıklarını beyan ile bir kısım işi yapmaya devam ettiği, en sonunda yaşanan gerginlik ve gerilimler sonunda müvekkilinin bu kişileri işyerinden uzaklaştırıp fabrika inşaatının devamı amacı ile yeni ustalar bulup getirerek bu kişilerin döşedikleri seramikleri de söktürüp yeniden yaptırmak zorunda kaldığı, bu süreçte yapılan alçı sıva işi taraflarca yapılan görüşmede müvekkilince ihtirazi kayıtla kabul edilip, davacının da şifahi kabulü ile şap ve seramikten oluşan zararı yapılan işden düşmek üzere anlaşıldığı, ehil olmayan ucuz işçilik amacı güdülertek getirilen Suriyeli göçmenlerin yaptığı şap nedeni ile döşenen seramikler, seramik yapıştırıcılar, kama ve klipslerin çöp olduğu, söküm maliyeti, sökülen yerlerin temizlenmesi maliyeti ve molozun atım maliyetinin de müvekkiline kaldığı, davacının yaptığı sözleşmeye aykırılıkların, inşaat ve imalat sürecinde 2 aylık gecikmeye yol açtığı, sökülmüş ve hasarlı zemine yeniden döşeme yapma işi içinde ilk haline nispeten fazla ödeme yapılmak zorunda kalındığı, davacının müvekkiline yaptığı işten, aldığı ücret ve verdiği zarar hesap edilip mahsup edildikten sonra kalan bir kısım varsa davacının alacaklı olacağı belirtilerek, işin arz edilen yapılış ve eksik bırakılış şekli kapsamında, işin tamamlanması için yapılan bilahare masraflar ve gecikme de dikkate alınarak, arz edilen aksaklıklar ve zararların gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Derdest davanın eser sözleşmesi kaynaklı ödenmediği iddia olunan 66.320,08 TL’nin işveren olarak davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce 22/10/2021 tarihinde mahallinde keşif icra edilerek dosya bir inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişinin 20/12/2021 tarihli raporunda;
“Davalı … Metal Makine San Ve Tic Ltd Ştine ait olan Bursa ili, Nilüfer Ilçesi, Büyükbalıklı mahallesi 2150 Parselde bulunan davalıya ait fabrika binasında davacının yapmış olduğu imalatlardan bedelini talep edebileceği tutarın 48.168,00 TL olacağını bildirmiştir.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda bir inşaat mühendisine yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişi …. ……..’nin 19/03/2023 tarihli raporunda;
“Yukarıda ayrıntılı olarak incelemesi yapılan dava konusu imalatlara ilişkin olarak dosyada mevcut bilirkişi raporu tanık beyanları, sözleşme, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı dahilinde yapılan incelemede; 1-Davacı tarafın davalı firmaya ait fabrika binasında ve müştemilatında sözleşme kapsamı dahilindeki imalatların bir kısmını tamamlayıp ifasını kısmen yerine getirdiği, bir kısım imalatların ise eksik olarak bırakıldığı, yapılmadığı, Ancak sözleşme kapsamında bulunan seramik malzemelerini ve imalatta kullanılan yardımcı malzemelerinin davalı şirket tarafından temin edilip davacı taşeronun sadece bu imalatın yapım işçiliğini üstlendiğini, ancak seramik işlerine yönelik olarak zemindeki şapın şartnamesi ve tekniğine uygun olarak yapılmaması nedeniyle hatalı olduğu iddia edilen imalatların bilirkişi marifetiyle herhangi bir tespitinin yapılmadan davalı işveren tarafından sökülüp atılarak başka bir yüklenici firmaya yeniden yaptırılmış olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 2- Yukarıda da ifade edildiği üzere yüklenici tarafından hatalı olarak yapıldığı iddia edilen imalatların bilirkişi marifetiyle yerinde tekniğine uygun olup olmadığının tespiti yapılmadan tek taraflı bir kararla, herhangi bir incelemesi yaptırılmadan sökülüp atılmasının hakkaniyete de uygun olmadığından, imalat bedelinin davacıya ödenmesinin takdirinin Yüksek Mahkemeye ait olacağı, 3- Yukarıda belirtilen imalatlar dışında sözleşmeye göre yüklenici tarafından yapılması gerekli olan imalatların miktar ve parasal tutarına yönelik olarak 20.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişinin bizzat mahallinde yapmış olduğu ölçüm, değerlendirme ve hesaplamalara aynen katıldığını” bildirmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere dosya SMMM bilirkişisine tevdi edilmiştir. Bilirkişinin 05/05/2022 tarihli raporunda;
“1-Sayın Mahkemenizin 13.01.2022 tarihli duruşmasında; “…dava dosyası, ibraz edilen deliller ve inşaat bilirkişi raporu ve ek raporu, taraflara ait ticari defler ve dayanağı kayıtlar inde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesinin istenmesine…”- karar verilerek dosyanın tarafıma tevdi edildiği,
2-Davacıya ait 2020 yılı ticari defterlerinin işletme hesabı esasına göre defter beyan sisteminde tutulduğu, 01.01.2020 tarihinde açılış onayının, 31.12.2020 tarihinde kapanış onayının görüldüğü,
3-Davaya konu olan Davacı … tarafından … Metal Makina San. Tic. Ltd. Şti. adına, 01.07.2020 tarih, GIB20200000000001 numaralı ve 71.220,08 TL. (KDV dahil) bedelli faturanın defter beyan sistemine 01.07.2020 tarihinde kayıt edildiği, bu faturaya istinaden herhangi bir tahsilat işleminin yapılıp yapılmadığı işletme defterinde ödeme
kayıtlarının tutulmamasından dolayı ticari defterler üzerinden tespit edilemediği,
4-Davalıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2020 yılı açılış ve kapanış tasdiklerinin, T.T.K’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı,
5-Davalı ticari defter kayıtlarında; Davacı …’e 22.05.2020 tarihinde 5.000,00 TL. ödendiği, bu ödeme kaydının fayans işçiliği açıklaması ile 159.Verilen Sipariş Avansları hesabına yapıldığı tespit edildiği, ödemeye istinaden herhangi bir fatura kaydının bulunmadığı, … tarafından düzenlenen faturanın reddedildiğine dair bir belgenin de sunulmadığı,
6-Davalı beyanında bulunan; Davacı yerine işin yaptırıldığı iddia olunan … adına … Metal Makina San. Tic. Ltd. Şti. banka hesaplarından Seramik İşçiliği açıklaması ile toplamda 18.000,00 TL. ödeme yapıldığı, bu ödemelere istinaden herhangi bir fatura kaydının bulunmadığı,
7-Davacı yerine boya işinin yaptırıldığı belirtilen Lokman ŞAT’ın 17.08.2020 tarihinde, 7131.01 İnşaat Boyacısı/Boyacı meslek kodu ile işe başladığı,
8-Fatura kaydı yapılmadan …’e gönderilen ödemeler kabul edildiğinde, İnşaat Mühendisi Bilirkişinin tespit ettiği rakamdan 18.000,00 TL. düşülebileceği,
9-Davacı tarafından davalı tarafı icra takip tarihinden önce temerrütte düşürdüğüne dair bir belge dava dosyasına sunulmadığı için faiz hesaplaması yapılmadığını” bildirmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi mevcut olup, davalı davacının işyerinde bir kısım boya, seramik ve zemin şapı yapımı işini üstlenmiştir.
Davalı bu işlerden bir kısmının ayıplı yapıldığı iddiasındadır.
Keşif sırasında dinlenen tanık beyanlarından saten alçı işinin ve makineli alçı ile tavan mantolaması işinin ve zemin şapı işinin tamamen bitirildiği boyanın tamamlanmadığı ve fayans işinin kısmen yapıldığı fakat davalı tarafından işe devam edilmesi istenilmediğinden işe devam edilmediği anlaşılmaktadır. Bu noktada tanık anlatımları olay örgüsü ile uygun ve hesaplama için yeterlidir. Nitekim davalı tarafından sunulan bir kısım faturalardan da işin kalan kısmının başka firmalar tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişilerce bu faturalar da dikkate alınmış, hesaplama tüm dosya kapsamına göre tanık anlatımları ve diğer sunulan deliller üzerinden yapılmış olup, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir niteliktedir.
Davalının fayans işlerinin hatalı yapıldığı iddiası ile davacı hakedişinden seramik, klips, kama, yapıştırıcı, nakliye ve işçilik bedellerinin düşülmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; fayans işlerinin hatalı yapıldığına dair somut bir delilin dosyada mevcut olmadığı, yalnızca Suriyeli işçilerin çalıştırılıyor olmasının hatalı işçilik yapıldığına delil teşkil etmeyeceği, nitekim dinlenen davalı tanığının beyanından bir kısımda bombe olduğu, o kısımdan da boru geçmesi sebebiyle şap atılırken bombenin oluştuğu fayans işçiliği ile ilgili bir hatanın bulunmadığı ve yine bir palet seramikte hata bulunduğu, bu seramiklerin de davalı tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu bedellerin davacı hakedişinden düşülmesi hakkaniyetli olmayacağından bu yöndeki savunmaya itibar edilememiştir.
Davacının bir diğer alacak kalemi munzam zarara ilişkin olup, somut bir munzam zarar ileri sürülmemiş, yalnızca munzam zararın bulunduğu iddiası ileri sürülmüştür. Munzam zarar temerrüt faizi ile giderilemeyen zarar olup kanundan kaynaklanmaktadır. Fakat munzam zarar bulunduğu iddiası somut olarak ileri sürülmelidir. Paraya geç kavuşulmuş olması yahut yalnızca enflasyon, döviz/altın kurundaki artış gibi genel sebepler ile munzam zarar talep edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla davacının somut olmayan munzam zarar talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede teknik bilirkişi raporundan ve keşif sırasındaki gözlemlerden bilirkişi hesabının usul ve yasalara uygun olduğu nazara alınarak ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın kısmen kabulü ile, 48.168,00-TL’nin 23/07/2020 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve munzam zarar isteminin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
48.168,00-TL’nin 23/07/2020 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin ve munzam zarar isteminin REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 3.290,35-TL harçtan, başlangıçta alınan 1.132,59-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.157,76-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 419,90.-TL keşif harcı, 3.488,00-TL yargılama masrafı toplamı olan 3.907,90-TL’nin kabul red oranına göre (kabul %73, red %27) 2.852,76-TL’si ile 1.132,59-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı toplamı olan 4.039,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul red oranına göre (kabul %73, red %27) 963,60-TL’sinin davalıdan, 356,40-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
5-Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açık okundu usulen anlatıldı. 27/04/2023
İş bu kararın gerekçesi 09/06/2023 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
✍e-imzalı
Hakim …
✍e-imzalı