Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/574 E. 2020/506 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/574 Esas
KARAR NO : 2020/506

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TCN:…)
VEKİLİ : Av. … TAŞ
DAVALI : …(TCN: …) …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 23/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında, müvekkilinin şahsi şirketinde kullanılmak üzere piyasadan … Corolla marka araç alımına ilişkin şifahen kurulmuş bir akdi/ticaret münasebet söz konusu olduğunu, davalı yanın 03/09/2019 tarihli 110.000,00-TL bedelli dekont gereğince gönderilen parayı geri ödememesi ve araç da temin etmemesi üzerine, davalı aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı dosyası ile karşı taraf aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, karşı taraça borca ve fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, karşı tarafın parayı aldığını, ancak vermeyi taahhüt etiği aracı da müvekkili tarafa teslim edilmediğini, takip konusu dekont ile alacağın sabit olduğunu, anılan bu sebeplerle; davalı yanın Bursa 6. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, itirazlarında haksız olan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 04/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Tarafların tacir olmadıkları nedeniyle, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığını, davada davacının müvekkilinin banka hesabına havale olarak göndermiş olduğu bir paranın istirdadı talebi söz konusu olduğunu, 6102 Sayılı TTT’nun 4/1 maddesinin son cümlesinde yer alan “Ancak herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” hükmü gereğince, dava konusu herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havala söz konusu olmadığından, TTK’nun 4. Ve diğer hükümleri gereğince mutlak ticari dava olarak kabul edilebilecek bir iş veyahut işlem de söz konusu olmadığını, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığını, eldeki davaya konu olay, esasen bir organize suç örgütü tarafından gerçekleştirilen ve halen Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019… Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturması devam eden profesyonel bir dolandırıcılık eylemlerinden bir tanesi olduğunu, bu nedenle soruşturma dosyasının eldeki davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapılması gerektiğini, davanın esası hakkında ise, müvekkili ile davacı arasında araç-alım satım hususunda yapılan sözlü ya da yazılı bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin davacıyı tanımadığı gibi, davacı ile bir araç alım satımı konusunda da anlaşma yapmasının mümkün olmadığını, …isimli kişinin başta Bursa olmak üzere, Türkiye genelinde geniş bir ağ halinde kurduğu organize suç örgütüyle müvekkili ve davacı dahil onlarca kişiyi dolandırdığını ve ortalıktan kaybolduğunu, bu sebeplerle; öncelikle davanın görev itirazının kabulü ile dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, dava sonucunun doğrudan etkilediğinden, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019… Soruşturma sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın Esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 22/09/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … İnşaat isimli kendi şahıs firması için söz konusu araçların temini üzerine davalı ile anlaşmaya varmış olduklarını, söz konusu araçlar ilgili firmanın kullanımına tahsis edileceğinden TTK uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde ortada sistematik bir dolandırıcılık olduğunu ve kendilerinin de mağdur durumda olduklarını beyan ve iddia ederek, ilgili savcılık dosyasından bahsettiğini, ne var ki davalı tarafın iddia ettiğinin aksine araba alım satımına ilişkin şifahi sözleşme davalı ile gerçekleştiğini, ve para da davalının hesabına gönderildiğini, her ne kadar şifahi araç alım satım sözleşmeleri geçersiz olsa da, tarafların birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayanarak geri isteyebileceğinin kabul edildiğini, davacı müvekkilinin aynı gün içerisinde başka kimselere de aynı şeklide para havalesi yapması, davalının sebepsiz zenginleştiği gerçeğini değiştirmediğini, davacı müvekkilin daha önce hiç tanımadığı ve aralarında hiçbir hukuki ilişki olmadığı söylenen davalıya bu miktarda bir parayı araç ödemesi adı altında göndermesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle davalının Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı icra dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun borca, faize, borcun tüm fer’ilerine ilişkin tüm itirazların iptaline, icra takibinin davamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaletin ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 02/10/2020 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçemizde de belirttiği üzere davanın görevsiz Mahkemede açıldığı, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın ve soruşturma sonucunda açılacak Kamu davasının sonucunun işbu dava yönünden bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacı tarafça iddia edildiği gibi müvekkili ile davacı arasında araç alım – satımı hususunda yapılan sözlü ya da yazılı bir sözleşme bulunmadığını, 03.09.2019 tarihinde davacı tarafından müvekkili hesabına gönderilmiş olan paranın, bu anlaşma gereğince araç bedeli olarak müvekkiline gönderildiği iddiasının tamamıyla gerçek dışı olduğunu, aynı gün içinde davacının … hesaplarına gönderdiği diğer paralar gibi, müvekkiline gönderdiği para da, …isimli kişi ile yaptığı araç alım satım anlaşması gereğince, …n bildirdiği hesaplara aktarıldığını, açıklanan nedenlerle, davacı ile …arasında gerçekleşen alım satım ilişkisi dolayısıyla dolandırılan ve parasını …’den tahsil edemediği için müvekkiline karşı işbu davayı açtığının açık olduğunu belirterek davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE
Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır