Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2020/630 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/54 Esas
KARAR NO : 2020/630

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı banka aleyhine tarafımızca Bursa 10.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı banka tarafından icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı banka tarafından hukuka aykırı olarak müvekkilin hesabından “periyodik hizmet komisyonu” adı altında kesinti yapıldığını, söz konusu icra takibi bu haksız olarak yapılan kesintinin iadesi için başlatıldığını, bu sebeple davalının tüm itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafın icra dosyasındaki yetki itirazının usulüne uygun olmadığını ve haksız olduğunu, davanın kabulü ile Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tacir olup; tüzel kişiliği haiz bir şirket olduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan haklar tacirlere uygulanamadığını, davacı şirket ile müvekkil Banka arasında imza edilmiş Genel Kredi Sözleşmesinin 8.1inci maddesine göre müvekkil Bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hak ve yetkisi bulunduğunu, davacı ile müvekkil Banka arasında imza edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşme olup; sözleşme serbestliği ilkesi ve ahde vefa kuralları kapsamında ele alınması gerektiği, her şeyden önce davacı senelerdir faaliyet gösteren müddebir bir tacir olup; imzaladığı sözleşmenin muhteviyatını bilen, şartlarını tartışabilen bir tacir olduğunu, davacıdan tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu mevzuat ve sözleşmelere uygun olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi gereğince davalı banka tarafından kesilen periyodik hizmet komisyonunun iadesine yönelik takibe itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 10.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından TR58 0009 2918 7400 1000 04 iban numaralı hesaptan periyodik hizmet komisyonu altında yapılan kesintinin iadesine dayalı olarak 5.250,00 TL asıl alacak, 50,49-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 5.300,49-TL alacağın tahsili bakımından 31.10.2019 tarihinde başlatılmış ilamsız icra yolu ile takibe ilişkin olduğu, davalının yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve bankan kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce resen bilirkişi olarak atanan bankacı bilirkişi Ömer Gep tarafından düzenlenen 05/11/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız içerisine ibraz edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; davalı banka ile davacı arasında akdedilen 10.04.2017 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesine istinaden davalıya 48.922,41 TL aylık taksit ödemeli Ticari kredisi kredisi kullandırıldığı, kredinin 29. Taksit dönemine ait 16.09.2019 tarihinde taksit tutarı için yatan 49.000,00 TL tutar içinden 5.250,00 TL periyodik hizmet komisyonu adı altında ücret tahsil edildiği, davacı şirketin18.09.2019 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile 16.09.2019 tarihinde bankadan kullanmış olduğu ticari krediye konu “periyodik hizmet komisyonu” adı altında kesilen 5.250,00 TL masrafın iade edilmesini talep edildiği görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 20. maddesinde genel işlem koşulları, ” Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.
Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez.
Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz.
Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Genel olarak işlem koşulu;Çağımızın sosyal ve ekonomik gelişmeleri sonucunda, başta finans ve sigorta şirketleri olmak üzere birçok kişi veya kuruluş, iki taraf arasında bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı olarak kaleme alınmış sözleşme koşulları hazırlamakta, bunlarla gelecekte kurulacak belirsiz sayıda, ancak aynı şekil ve tipteki hukuki işlemleri düzenlemektedirler. Önceden hazırlanan tipik sözleşme koşulları için genel işlem koşulları terimi kullanılmakta; bu tür sözleşmelere de “tip sözleşme” ya da “formüler sözleşme”denilmektedir. Konunun uzamanı kişilerce bütün olasılıklar düşünülerek hazırlanan genel işlem koşulları, çoğu kez sadece kendilerini hazırlatarak kullanan kişinin çıkarlarını kollamakta ve korumaktadır. Buna karşılık sözleşmenin diğer tarafı, sözkonusu genel işlem koşullarının varlığından ya da içeriğinden tam olarak haberdar değildir veya sözkonusu genel işlem koşullarını tam olarak anlayıp, olası sonuçları ile birlikte değerlendirebilecek donanımda değildir ya da pazarlık gücüne sahip olmadığından zorunlu olarak kabul etmektedir. Gerçekten de kitlelere yönelik bu tür sözleşmelerde, sözleşmenin kurulması aşamasında görüşmeler veya pazarlıklar kesinlikle sözkonusu olamamakta veya sadece son derece sınırlı bir iki noktada –fiyat, vade vb.olmaktadır. Bu nedenle, bu sözleşmeleri hazırlayan girişimler karşısında sözleşmenin diğer tarafı, ya kendisine dayatılan koşullarla sözleşmeyi kuracak ya da sözkonusu sözleşmenin içerdiği edimi veya hizmeti almaktan vazgeçmek zorunda kalacaktır. Diğer söyleyişle birey önüne konan sözleşmeye ya tümden evet ya da tümden hayır diyecek; “evet ama” diyemeyecek, bazı hükümlerin değiştirilmesini isteyemeyecektir. Örneğin bir tacir ya bankanın önüne koyduğu kredi sözleşmesini imzalayarak krediyi alacak ya da kredi almaktan vazgeçecektir. Aynı şekilde birey ya imtiyaz sahibi şirket tarafından önüne konan abonmanlık sözleşmesini imzalayacak, ya da konutuna elektrik ya da su almaktan vazgeçecektir. Birçok hizmet ya da edimden hiç yararlanmamanın sözkonusu olmaması ve “evet ama” deme olanağının da bulunmaması karşısında, bireyin zor durumda kaldığından istemeyerek ama mecburen imzaladığı bu sözleşmelerin uygulanmasında yasanın emredici hükümleri ile korunması gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede,davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen periyodik hizmet komisyonunun, imzalanan sözleşmelerin tip sözleşme olması ve bu masrafların zorunlu, makul ve belgeli masraf olmaması nedenleriyle kredi müşterisinden tahsil edilmemesi gereken masraf türlerinden olduğu, yazılmamış sayılması gerektiği, dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel işlem şartına açıkca aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline; icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına karar verilerek alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 10.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 1.050,00- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 358,63-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 89,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 268,97-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 151,86-TL harç, 557,70-TL tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 709,56-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinn yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2020

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı