Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2021/184 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/53 Esas
KARAR NO : 2021/184

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…UETS
DAVALI : … …OTOMOTİV (TC:…)

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 08/01/2020 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kapsamında 26/03/2019 tarihli … seri-sıra numaralı toplam 3.161,21-TL bedelle irsaliyeli faturası düzenlenerek anlaşmaya varıldığını ancak davalı şirketin kısmi ödeme yaparak, fatura bakiye kalan 2.411,21-TL borcunu ödememesi üzerine, Bursa 8. İCra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığını, davalı yanın 05/11/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, faize ve faiz oranına itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, anılan bu sebeplerle; davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekaleti ücretin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı asilin 12/02/2020 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; davacı tarafından başlatılan takibe 05/11/2019 tarihinde kısmen itiraz edildiğini, itiraz edilmesi hususunda borç kısmı üstünden haciz işlemi başlatıldığını, borcun kesinlikle inkar edilmediğini, ödeme emri çıkarılması talep edilerek ödenmesi yönüne gidildiğini, ilgili firmanın vekili olan AV. … …ile 19/12/2019 tarihinde arabulucu huzurunda görüşüldüğünü, ancak kendisinin esas alacakla ilgili değil vekalet ücretlerini talep etmekle kaldığını, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından, davalı taraf aleyhine fatura alacağından kaynaklanan Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, davalı taraf aleyhine 22/10/2019 tarihinde fatura alacağından kaynaklanan 3.161,21-TL asıl alacak üzerinden, takip başlatıldığı, davalı tarafın 05/11/2019 tarihli itirazı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Balıkesir Ticaret Odasına 16/02/2021 tarihinde müzekkere yazılarak davalının tacir kaydının bulunup bulunmadığı bilgisinin istenildiği ancak yazımıza cevap verilmediği görülmüştür.
Mahkememizce Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’na 16/02/2021 tarihinde müzekkere yazılarak davalının 2018-2019 yıllarına ilişkin vergi beyannamelerinin celp edildiği görülmüştür.
Davalıya ait Gelir İdaresi Başkanlığı 2018-2019 yılı vergi beyannamelerine ilişkin bilgilerin incelenmesinde; gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, davacının tacir olup olmadığına ilişkin tereddüt bulunmamakla birlikte davalının tacir olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu hususta 2007/…sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yıllın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, davalının alım satım işiyle iştigal ettiği, bu sebeple VUK 177/1 inci maddesinin esas alınacağı, davacının 2018 yılına ait beyan ettiği alım miktarının 53.199,27- TL olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177/1 maddesinin alım miktarına ilişkin 2018 değerleme oranının 190.000 TL olduğu yukarıda değinilen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca bu değerin yarısı olan 95.000,00- TL altında davalının alım yaptığına ilişkin beyanda bulunduğu, 2019 yılına ait beyan ettiği alım miktarının da 0,00- TL hasılatının ise 18.939,00 TL olduğu bu değerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177/2 maddesinin hasılat miktarına ilişkin 2019 değerleme oranının 100.000,00-TL’nin tamamından az olduğu, bu sebeple davalının tacir kabul edilmemesi gerektiği,
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda yapılan inceleme sonunda karar verildi.. 02/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır