Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/517 E. 2021/249 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/517 Esas – 2021/249
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/517
KARAR NO : 2021/249

BAŞKAN : .. …
ÜYE : … …
ÜYE :… …
KATİP : … …

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. ….UETS
DAVALI : … – TC Kimlik no- ….
VEKİLİ : Av. …UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine davalı …tarafından Bursa 3.İcra Müdürlüğü’nün 2020/…esas sayılı icra takibi ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe geçildiği iş bu senetlerin 05.05.2014 tanzim ve 15.11.2019 vade tarihli 200.000,00.-TL.lik ve 09.05.2014 tanzim ve 15.12.2019 vade tarihli 200.000,00.-TL bedelli senetler olduğunu, müvekkili şirketin ortağı… ve …’in ….San. ve Tic. Ltd.Şti’nin kurucu ortakları olup her şirket ortağının şirketi 20’şer yıl süre ile şirket kaşesi altında atacakları imza ile münferiden hak ve borç altına sokma yetkisine sahip olduklarını, şirket yöneticisi olan …’in şirketi yönetmek amacıyla kendisine verilen yetkileri kötüye kullanmak suretiyle şirket ünvanı altında muvazaalı olarak üçüncü kişilere bono vasfında kambiyo senetleri düzenleyerek şirketi zarara uğrattığını, dava dışı ortak …’in piyasaya yüklü miktarda borçları olan bir kimse olup hakkında pek çok icra takibi bulunduğunu ve piyasaya yüklü miktarda borçlu olduğunu, davaya konu icra takibinde de dava dışı şirket ortağı …’in aynı şekilde muvazaalı şekilde şirket ünvanı altında lehdarı …olan iki adet bono vasfında kambiyo senedi düzenleyerek verdiğini, bono lehdarı ile şirket arasında bonun düzenlenmesini gerektirecek hiçbir ticari mal alışverişi olmadığını, aralarında herhangi bir tüketim ödüncünün de söz konusu olmadığını, bononun düzenlenmesinde nakten kaydı bulunmakta olup müvekkili tarafından davalıdan böyle bir nakit alınmasının söz konusu olmadığını, düzenlenen bonun düzenleme ve vade tarihleri arasında 5 yıl gibi bir sürenin bulunmasının da hayatın olağan akışına uygun bulunmadığını, bonoların dava dışı … ile davalı arasında fikir ve eylem birlikteliği içerisinde suç oluşturacak şekilde bononun düzenlendiğini, C.Başsavcılığına şikayette bulunulmuş olup, soruşturmanın sürdüğünü, davada ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki olmadığının tüm hesap kayıtları ile ortada olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile, borca konu evrakları alacağına karşılık …’ten aldığını, dava dilekçesinde konu edilen iddiaların davacı şirket ile … arasında olduğu’nu, zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduğunu, hakkında yapılan şikayet üzerine Bursa C.Başşsavcılığı’nın 2020/… soruşturma sayılı dosyasında 2020/… karar numarası ile takipsizlik kararı verildiğini, alacağının tahsilini talep ettiğini talep ve beyan etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/…esas sayılı icra takip dosyası üzerinden başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takibe ilişkin 410.975,34.-TL borçlu olmadıklarının tespitine ilişkindir.
Mahkememizin 17/02/2021 tarihli ara kararı ile; davalının davacı şirket aleyhine açmış olduğu haksız icra takibine ilişkin olarak açmış oldukları menfi tespit davasına konu olan Bursa 3. İcra Müdürlüğü`nün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı şirket adına kayıtlı olan … ilçesinde bulunan …sayılı maden işletme ruhsatı üzerine haciz konulduğunu, davalı tarafından davacı şirkete ait maden işletme ruhsatının satışına esas olmak üzere kıymet takdirinin yapılması için Sivas İcra Dairesi`ne talimat yazısı gönderildiğini, davacının hiçbir alacağının olmamasına rağmen davacı şirket adına kayıtlı olan maden işletme ruhsatının satış işlemlerini ilerletmesi ileride davacı şirket için telafisi mümkün olmayan ve dava neticelenmeden satışı olması halinde ekonomik olarak davacı şirketin yıkımına neden olacak bir işlemin tedbiren durdurulmasını belirterek davacı şirket adına kayıtlı olan ve davaya konu Bursa 3. İcra Müdürlüğü`nün 2020/…esas sayılı dosyası kapsamında haciz konulan … ilçesinde bulunan …sayılı maden işletme ruhsatının satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasının talep edildiği, mahkememizce 15/01/2021 tarihli ara kararı ile ” Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/…esas sayılı dosyasının kapak hesabının çıkartılarak tamamının icra veznesine depo edilmesi ve dava değerinin %15’i tutarında 61.646,30.-TL’nin mahkememiz veznesine yatırılması halinde davacı yana ait …nolu maden işletme ruhsatının satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, davalı vekilince bu kez dosya içerisine ibraz edilen 28/01/2021 tarihli dilekçesi ile davanın, icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğunu, yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kanuna aykırı bir karar olduğunu, bilindiği gibi ihtiyati tedbir talep eden tarafın, HMK 390. Maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek durumunda olduğunu, müvekkiline karşı yapılan isnatların tamamen kötü niyetli olup bu iddiayı ispatlayacak somut herhangi bir delil ortaya konulamadığını, ihtiyati tedbir kararına itirazın HMK 394/1 maddesinde, itiraz hakkının, karşı taraf dinlenilmeksizin verilen ihtiyati tedbir kararları için geçerli olduğu belirtilen itiraz hakkı olarak düzenlendiğinin görülmekte olduğunu, cevap dilekçesi ve delillerimiz sunulmadan, senet aslı dahi görülmeden, alacak değeri teminat değeri olarak gösterilenin çok üzerinde olmasına rağmen dava şartlarına uygun açılmamış davada sayın mahkemenin tedbir kararının hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına veya mahkememizce uygun görülecek teminat mukabilinde tedbirin değiştirilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Neticeten dosyamız üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, kaldırılmadığı takdirde bütün icra dosyası alacağını karşılayacak düzeyde teminata bağlanmasına karar verilmesini talep etttiği, mahkememizin 15/01/2021 tarihli ara kararı incelendiğinde, “Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/…esas sayılı dosyası kapak hesabı çıkartılarak tamamının icra veznesine depo edilmesi ve dava değerinin %15’i tutarı 61.646,30.-TL’nin mahkememiz veznesine yatırılması halinde davacı yana ait …nolu maden işletme ruhsatının satışı işlemlerinin tedbiren durdurulmasına “denilmek suretiyle davalı vekilince ihtiyati tedbire itiraz olunan teminata ilişkin hususta %15 değil % 115 oran üzerinden teminatın belirlendiği davalı-alacaklı vekilinin bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığının anlaşıldığı, ancak işin yine de yasa gereği mürafaalı olarak incelenmesine karar verilerek duruşma açılarak taraflara usulünce oturum günü tebliğ edilmiş olup, ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazlar inceleme konusu yapılmış ve yerinde olmayan itirazların kanun yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiş, konuyu düzenleyen usul hükümlerine bakılacak olur ise HMK’nun 394/1 ve 2.maddesi uyarınca ” (1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edebilir…” (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edebilir” düzenlemesi getirilmiş olup; HMK’nun 393/1 maddesi ile “İhtiyati tedbir kararının uygulanması verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi halde kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi tedbir kararı kendiliğinden kalkar” düzenlemesi getirilmiş olup, ara kararının tebliğine rağmen yasal 1 haftalık süre içerisinde mahkemece belirlenen teminat bedeli yatırılmamış ve kararın infazı talep edilmemiş olup, iş bu halde de ihtiyati tedbir kararının devam ettiğinden söz edilemeyeceğinden davacının ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istediği 28/01/2021 tarihi itibariyle uygulanmış bir ihtiyati tedbir kararı bulunmayıp, davacının ihtiyati tedbire itiraz etme süresi henüz başlamamış olup uygulanmayan ihtiyati tedbir kararı da geçen süreye nazaran hükümsüz kaldığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen ihtiyati tedbire itirazın değerlendirilmeksizin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 17/03/2021 tarihli oturumunda davacı vekili beyanında; müvekkil şirket ile davalı arasında borç ilişkisi doğurabilecek herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, ticari ilişkinin varlığını davalı tarafın ispat etmesi gerektiğini, ancak her halükarda mahkemece gerekli görülüyor ise ticari ilişkinin olmadığını ispat bakımından müvekkiline ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılabileceğini, mahkeme aksi kanaatte ise toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Aynı oturumda davalı vekilinin usuli ve esasa ilişkin itiraz ve beyanlarını tekrar ettiği, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarını da tekrar ettiklerini, kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmış olup kambiyo senedinin niteliğinden kaynaklı borç ilişkisinin varlığı konusunda herhangi bir ispat mükellefiyeti üzerinde bulunmadığını, davacı ve şirket yetkilisi arasındaki anlaşmazlığın müvekkiline yansıtılmaya çalışıldığını, senedi düzenleyen …’in de düzenleme tarihinde şirketi münferiten temsil ve ilzama yetkili olduğunu, bu nedenle iddiaların dinlenemeyeceğini, senede karşı senetle ispat yükümlüğününü yerine getirilmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince davalı …tarafından Bursa 3.İcra Müdürlüğü’nün 2020/…esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konu 05/05/2014 tanzim tarihli ve 15/11/2019 vade tarihli 200.000,00.-TL bedelli ve 09/05/2014 tanzim ve 15/12/2019 vade tarihli 200.000,00.-TL bedelli bonolardan dolayı davalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmayıp, davalı yana borçlu bulunmadıkları halde şirket yöneticisi …’in şirketi yönetmek amacıyla kendisine verilen yetkileri kötüye kullanmak suretiyle şirket unvanı altında muvazaalı olarak 3.kişiler lehine bono düzenlemek suretiyle şirketi borçlandırdığı, davalı tarafın da şirket yetkilisi ile muvazaalı işbirliği içerisinde bulunarak senetleri kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğinden senetler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş ise de, icra takibine konu edilen bonoların TTK’nun 776.maddesi uyarınca gerekli unsurları içerip, şirketi bağlayıcı yetkili temsilcisi … tarafından şirket kaşesi altında imzalanarak oluşturulduğu, davacı tarafça her ne kadar davalı yana şirket defterlerinde bir borç kaydı bulunmadığına dair şirket defterlerinin incelenmesi talep edilmiş ise de kambiyo senedinin sebepten mücerret olması ilkesi göz önüne alınarak inceleme talebinin reddedildiği, davacı tarafça davalının kötü niyeti de ispat edilemeyip, senedi düzenleyen şirket yetkilisi …’in şirkete karşı da TTK hükümleri ana sözleşme hükümleri uyarınca sorumluluğu baki kalmak kaydı ile iş bu davanın davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı vekilince her ne kadar davacı yandan icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı davacı yanca uygulanmadığı, icra takibinin bu nedenle durdurulmadığı göz önüne alınarak yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30.-TL harcın peşin alınan 7.018,44.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.959,14.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 37.218,27.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza