Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/498 E. 2022/1112 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/498 Esas – 2022/1112
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/498
KARAR NO : 2022/1112
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- … KUMAŞÇILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 2-

VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafın Bursa 1. İcra Dairesinin 2019/11769 Esas, 2019/11770 Esas, 2019/11773 Esas, 2019/13609 Esas numaralı dosyalar ile başlatmış olduğu takiplerin usul ve yasalara aykırı olduğunu, Davacı … … ‘nın Olley Bebe-Baby adında şahıs şirketi olduğunu, Davacı ile … Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmaları arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, Davacının … Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasından işleriyle ilgili mal alarak, ödemeyi karşılığında hamiline yazılı çekler vererek yapıldığını, Davalı şirketin alınan malların karşılığı olarak verilen çeklerin bir kısmına Bursa 1. İcra Dairesinin 2019/11769 Esas, 2019/11770 Esas, 2019/11773 Esas, 2019/13609 Esas numaralı dosyaları ile icra takibi başlattığını, Ancak bu takibi çeklere hiçbir şekilde … Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Cirosu yapılmadan kendi adına yani Mustafa Kılıç olarak başlatıldığını, Davacının … Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasından 191.463,29 TL’lik mal aldığını ve bunun karşılığında kendisine geleceği vaad edilen mallara istinaden avans olarak ve mecbur bırakılarak, ödenmeyen çeklere istinaden nakit ödemelerle de beraber toplam 1.099.300,00 TL’lik ödeme yapılmış olduğunu, davalı tarafından verilmeyen mallarında parasının alınmış olduğunu. Yine davacının bu ödemeler karşılığında verdiği çekleri geri alamadığı ve mallarını da alamayarak zarara uğrayıp mağdur olduğunu. Yapılan takibin çeklere ciro edilmeden başlatıldığını, yasalara ve usullere aykırı yapılan bu takiplere davacının ödeme yapmasının mümkün olmadığı, kendisine verilmeyen mallar için bile ödeme yapmış olana davacının gerek çekle gerek nakit olarak yaptığı ödemelerin iadesi veya yaptığı nakit ödemelerin karşılığında çeklerin iadesi gerektiğini, bu nedenle davanın kabulü ile yapılan fazla ödemelerin iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu icra takiplerindeki alacaklının Mustafa Kılıç olduğu borçlunun ise … … olduğunu. Davacı tarafın ödenmeyen çeklere ilişkin ödeme yaptığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taraf defterleri incelendiğinde bu hususların ortaya çıkacağını. Bu nedenle davanın reddine, %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMSİ VE GEREKÇE:
Dava davacının avans olarak davalıya vermiş olduğu çeklere dayalı olarak Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/11769, 2019/11770, 2019/11773, 2019/13609 Esas sayılı takip dosyaları nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ile yapılan ödemelerin istirdatına ilişkin olduğu, davacının bu takip dosyaları nedeni ile davalılara borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı netice-i talebinde dava dilekçesinde yer alan 4 adet takip dosyasında borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş fakat davasını 2.000,00 TL üzerinden açmış ise de, bu tespit davasının konusu 4 adet takip dosyası ve bunlara dayanak çekler olduğundan, davacının davasını kısmi olarak açamayacağı Yargıtay kararları ile de sabit olduğundan, davacıya takip miktarları üzerinden harç tamamlatılmış ve davaya 402.820,00 TL dava değeri üzerinden devam edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi Tuncay ŞİMŞEK’in 02/06/2022 tarihli raporunda;
“1) Davacı … … tarafından inceleme tarihinde sunulan 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları işletme defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu tespit edilmiştir.
2) İşletme defter kayıtlarında sadece gelir ve gider kayıtları tutulduğundan işletme defterinden herhangi bir borç/alacak veya ödeme kaydı tespiti yapılamayacağından yine davacı … … tarafından sunulan muhasebe evrakları incelenmiş ancak davaya konu ödeme dekontları veya çek çıkış bordrosu gibi evrakları tespit edilememiştir.
3) Dava dışı Hazım Keskin’e ait Sigorta İşten Ayrılış Bildirgesinin incelenmesi neticesinde Hazım Keskin’in davacı … Onbaşıoğılları firmasından 30.11.2019 tarihinde işten çıkış işleminin yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
4) Davacı … … tarafından dava dilekçesinde belirtilen davalılar hesabına gönderilen banka ödemeleri ile ilgili dava dışı Hazım Keskin Akbank hesabından “Fırat Karakaş — …” açıklaması ile toplam 36.700,00 TL ödemenin yapılmış olduğu, “Mustafa Kılıç – Olley Baby” açıklaması ile toplam 10.680,00 TL ödemenin yapıldığı tespit edilmiş ise de SÖZ KONUSU ÖDEMELERİN DAVACI TARAFINDAN VE YA DAVACI ADINA DAVALILARA YAPILAN ÖDEME OLDUĞU KANAAT VE SONUCUNA VARILAMAMIŞ OLUP takdirin Sayın Mahkeme Hakimliğine ait olacağı kanaatine varılmıştır.
5) Davacı … … tarafından dava dilekçesinde belirtilen davalılar hesabına gönderilen banka ödemeleri ile ilgili dava dışı Hazım Keskin Garanti Bankası hesabından “…” açıklaması ile toplam 23.300,00 TL ödemenin yapılmış olduğu, “Mustafa Kılıç” açıklaması ile toplam 71.800,00 TL ödemenin yapıldığı tespit edilmiş ise de SÖZ KONUSU ÖDEMELERİN DAVACI TARAFINDAN VE YA DAVACI ADINA DAVALILARA YAPILAN ÖDEME OLDUĞU KANAAT VE SONUCUNA VARILAMAMIŞ OLUP takdirin Sayın Mahkeme Hakimliğine ait olacağı kanaatine varılmıştır.
6) Davacı … … tarafından dava dilekçesinde belirtilen ve toplamı 1.099.300,00 TL’lik çek İistesinde tarih, tutar ve çek numaraları mevcut ise de söz konusu çeklerin davalılara verildiğine dair defter kayıtları, tahsilat’tediye makbuzları, çek çıkış veya çek giriş bordroları veya çeklerin önlü ve arkalı fotokopilerinin mevcut olmaması nedeni ile herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır.
7)Davalı Mustafa Kılıç tarafından inceleme gününde tarafıma 13 koçan olarak sunulan belge içeriklerinde adet, kumaş cinsi, renk, kilo, fiyat bilgileri yer alan belgelerde, belgenin hangi firma için düzenlendiği, belge içeriği malların kime teslim edildiği gibi ad soyad unvan teslim alan gibi hiçbir bilgi olmayan belgeler olup bu belgeler üzerinden tarafımca herhangi bir hesaplama yapılması veya kanaate varılması mümkün olmamıştır.
8)Davalı … Kumaşçılık San ve Tic. … Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Firması tarafından incelenmek üzere sunulan 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu tespit edilmiştir.
9)Davalı … Kumaşçılık San ve Tic. … Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Firması tarafından sunulan ticari defter kayıtlarına göre 31.12.2019 tarihi itibari ile davacı ile cari ilişkilerinde borç/alacak bakiyesi kalmamış olduğu tespit edilmiştir,” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Davacının dava dilekçesi incelendiğinde, menfi tespite konu olan icra takiplerine dayanak çeklerin verilme nedeni davacı ile davalı … Kumaşçılık arasındaki ticari mal alım satımı kapsamında verilen hamiline çeklerin, ciro edilmeksizin diğer davalı Mustafa Kılıç adına takibe konulması sebebine dayalı menfi tespit ve istirdat talepli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının dayandığı tek hukuki sebep ve maddi vakıalar hamiline çeklerin ciro edilmeksizin takibe konulmuş olması ve avans olarak verilen çekler nedeniyle gönderilmesi konusunda anlaşılan malların gönderilmemiş olmasıdır. Dolayısıyla dava bu maddi vakıalar üzerinden ilerlemiş, bu minvalde tarafların defterleri incelenmiştir. Davacı defterleri işletme esasına göre tutulduğundan, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi doğrulayacak nitelikte veri içermemektedir. Bu husus bilirkişi raporu ile de sabit hale gelmiştir. Davalı defterlerinde ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla taraf ticari defterleri vasıtasıyla ispatlanabilmiş herhangi bir avans ödemesi mevcut değildir.
Davacının diğer iddiası olan hamiline çeklerin ciro edilmeksizin üçüncü kişi üzerinden takibe konu edilmesi meselesidir ki; bu husus zaten kambiyo hukukunun en olağan ve doğal durumlarından birisidir. Çek hamiline düzenlenmiş ise, çeki elinde bulunduran hamil isterse çeki cirolayarak kendisi de kambiyo sorumluluğu altına girerek çeki bir üçüncü kişiye devredebilir, isterse de çeke sorumluluk doğuracak herhangi bir imza atmaksızın çeki bir üçüncü kişiye devredebilir. Çekte imzaların istiklali prensibi uyarınca her imza kendi sorumluluğunu doğurur. Dolayısıyla hamiline yazılı çeki veren kişi ticari ilişkideki nisbi defileri ileri süremeyecek olmayı göze alarak bu çekleri hamiline düzenlemektedir. Aksini arzulayan tarafın bu çeki emre düzenlemesi ve ciro edilemez kaydı düşmesi mümkündür. Çeklerin ciro edilmeksizin üçüncü kişi üzerinden takibe konulduğu iddiasının hukuk düzeninde karşılığı bulunmamaktadır. Bunun basiretli tacir olmak ile de uzaktan yakından alakası söz konusu değildir. Davacının böyle bir anlaşma olduğunu ileri sürüyor olması karşısında bunu yazılı herhangi bir delil ile ispatlayamaması nedeniyle bu iddialarına itibar edilmemiştir.
Davacı son celse iki adet çek nedeniyle icra hukuk mahkemelerinde tahrifat yapıldığını ileri sürmüş ise de, bu maddi vakıalara ne dava dilekçesinde ne de davanın diğer aşamalarında dayanmamıştır. İddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında son celse ileri sürülen bu iddialara da itibar edilmemiştir. Kaldı ki, takip hukukuna dair şekli incelemeler yapan dar yetkili mahkemede verilen kararlar, genel yetkili mahkemeler yönünden bazı istisnalar (istihkak, sıra cetveline itiraz gibi) dışında bağlayıcı değildir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunun usul ve yasalara uygun olduğu, hükme esas alınabileceği. Davacı tarafın iddia ettiği hususları ticari defter kayıtları ile ispatlayamadığı, çeklerin avans olarak verildiği ve üçüncü kişi üzerinden takibe konulmamasına yönelik bir anlaşmanın yazılı olarak ispatlanamadığı, davalının ise ticari defterleri aracılığı ile borcunun bulunmadığının sabit olduğu, diğer davalının ise çekleri elinde bulunduran hamil sıfatı ile alacaklı olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, davanın kül halinde reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötü niyetle davayı açtığı ispatlanamadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı ile 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti gideri toplamı olan 1.400,70.-TL’nin peşin alınan 54,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.346,30.-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine.
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 59.394,80 .-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/10/2022

İş bu kararın gerekçesi 28/11/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip 256544
✍e-imzalı

Hakim 190236
✍e-imzalı