Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2020/627 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/496 Esas – 2020/627
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/496 Esas
KARAR NO : 2020/627

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … OTOMOTİV MAKİNA TURİZM İNŞAAT SAN VE TİC A.Ş –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait … A.Ş. Bursa şubesinden alınmış çek koçanının boş ve imzasız olarak çalındığını ve bu çek koçanlarındaki 72 adet çek yaprağına ait sorumluluk bedeli olan 43.222,91 TL nin 03/07/2013 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, vekalet ücreti, icra takip masraflarıyla tahsil edilmesi için Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 11.01.2019 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, anılan icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapıldığını, çalınan çek koçanları imzasız ve boş bir şekilde çalındığını yani çeklerin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, çalınma olayı gerçekleştikten sonra bankanın ilgili şubesine anılan durumun bildirildiğini, buna rağmen davalı bankanın “…. kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için çalınan 72 adet kambiyo vasfına haiz olmayan imzasız ve boş şekildeki her çek yaprağı için toplamda 43.200 TL bedel talep ettiği, müvekkil şirketin de ipoteğin kaldırılması için hukuka aykırı olarak istenen bu bedeli 23.11.2012 tarihinde davalı bankaya yatırmak zorunda kaldığını, davalı bankaya Bursa 10.Noterliği 03.07.2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek haksız şekilde bloke altına alınan paranın nemalandırılmış haliyle ödenmesi istenmişse de davalı bankanın Beşiktaş 5.Noterliği’nin 21/08/2013 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesiyle blokenin devam ettiğini bildirerek ödeme yapmadığını, davalı bankanın haksız koyduğu blokeyi 30.06.2018 tarihinde kaldırdığını Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasına bildirmesine rağmen ödeme yapmadığını, bu nedenle de Bursa 10.Noterliği’nin 12.12.2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 43.222,91 TL paranın 03.07.2013 tarihinden itibaren neması ile vekil olarak hesabına ödenmesi ahzu kabz yetkili vekaletname de eklenerek istenmişse de bankanın buna da Üsküdar 20.Noterliği’nin 25.12.2018 tarih…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil şirketin dilediği zaman hesap üzerinde işlem yapmak imkanına sahip olduğunu, vekil olarak ise vekaletnamede bankadan para çekme yetkisi bulunmadığını iddia ederek ödemeyeceğini beyan ettiği, bu cevabi ihtarnameden sonra davalı bankaya icra takibi yapıldığını, HMK nın 74.maddesinde bir vekilin açıkça vekaletnamesinde yetki verilmediği taktirde yapamayacağı işlemlerden bahsedildiğini, madde metninden de anlaşılacağı üzere vekaletnameye bakıldığında davalı banka vekilinin itiraz dilekçesinde iddia ettiği gibi vekaletnamenin yetersiz olduğu iddiasının hukuki mesnetten uzak olduğunu, yine Borçlar Kanunu’ nun 504. Maddesinde de bakıldığında vekaletnamede ihtarnamelerde belirtilen paranın faizi ile taraflarına ödenmesine engel teşkil edecek bir durumun söz konusu olmadığını belirtrek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin 70.162,92-TL üzerinden ve icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin, 12.12.2018 tarihinde Bursa 10. Noterliğinden keşide ettiği … yevmiyeli ihtarnamede, davacı … A.Ş.nin mevduat hesabında bulunan ve üzerinde bloke olan 43.222.91.TL’nin kendine (vekile) ait hesaba aktarılmasını talep ettiğini, banka tarafından yapılan incelemede, 12.12.2018 tarihli İhtarnamenin müstenidi olan vekaletnamenin genel dava vekaletnamesi olduğu, ahzu kabz yetkisinin de bu çerçevede verildiği, davacı şirketin banka hesaplarında işlem yapmak hususunda yetki içermediğinin tesbit edildiği ve davacı … A.Ş.’ye Üsküdar 20.Noterliğinden keşideli, 25.12.2018 tarih…yevmiyeli cevabi ihtarname gönderilerek, ibraz edilen dava vekaletnamesi ile davacı şirketin hesaplarında işlem yapılamayacağı, bu işlem için bankacılık yetkilerini içeren özel bir vekaletnamenin ibrazı gerektiği, buna ek olarak davacı şirketin vekili tarafından yapılan başvuruda şirketin hesabından vekilin kendi hesabına havale yapılması talep edildiği için, vekilin kendisi lehine işlem yapmak hususunda da özel olarak yetkilendirilmiş olması gerektiğinin bildirildiği, ayrıca, davacı Şirketin hesabında bulunan 43.222.91.TL’nin, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında mevduat sahibi asil tarafından da, her an çekilebileceği veya havale edilebileceği, 5411 SK m.61 uyarınca, hesap sahibi veya yetkili temsilcisinin talebiyle (talep anında hukuki engel bulunmaması kaydıyla), mevduatın ödeneceği, talep edilen havale işleminin yapılabileceği de açıkça ifade edildiği, davacı Şirketin mevduatının korunmasını teminen ve yasal zorunluluk nedeniyle, hesap üzerinde işlem yapmak yetkisi bulunmayan davacı vekilinin (hesapta bulunan tutarın kendi hesabına havalesine ilişkin) talebi kabul edilemediğini, diğer yandan işlemin yapılabilmesi için izlenecek hukuki yolun gösterildiğini, hesap sahibi şirketin bizzat veya özel yetki içeren vekaletname ile yetkilendirilmiş vekilinin işlem yapabileceği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.10.2001 tarih, E.2001/1-662 K.2001/697 sayılı kararında da açıkça ifade edildiği gibi, genel dava vekaletname ile verilmiş ahz-u kabz yetkisi bankadaki mevduatı çekmek için yeterli sayılmamakta, mevduat hesabından para çekmek veya havale yapmak isteyen üçüncü kişinin hesap sahibi tarafından özel olarak yetkilendirilmiş olması gerekmekte olduğunu, bu itibarla, mevduat hesabından para çekme yetkisini de kapsayan bir vekaletnamenin ibrazı zorunlu olup, dava vekaletnamesindeki ahz-u kabz yetkisi, bankadaki hesaplardan para çekmek için yeterli olmadığını, ayrıca davacı vekilinin, davacı şirketin hesabındaki parayı kendi hesabına havale edebilmesi için bu hususta da özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunlu olduğunu, ne var ki sayın vekilin müvekkile ibraz ettiği vekaletname de böyle bir yetki mevcut olmadığını, davacı şirketin, bankaya başvurarak parasını çekebilecek veya vereceği bir talimatla bir başka banka nezdindeki hesabına transfer yapabilecekken, icra takibi yoluna başvurması ve işbu davayı açması hukuki yarar ve iyiniyetle bağdaşmadığını, HMK m.114.h anlamında hukuki yarar bulunmadığını, takip konusu yapılan paranın 30.6.2018 tarihine kadar blokede kalmış, bloke kalkınca da davacı şirket’in vadesiz hesabına alındığını, dolayısıyla kendi kusurulu davranışı nedeniyle paranın blokeye alınmasına neden olan davacının bloke dönemi için avans faizi veya mevduat faizi talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu paraya bloke dönemi için faiz istenmesi Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşen kararına da aykırı olduğunu, bloke hususundaki uyuşmazlığı sona erdiren Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E. 2018/… K. sayılı kesin hükmü nedeniyle de davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın öncelikle, dava şartları yönünden olmak üzere, haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle reddine, en az % 20 oranında haksız takip tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup yasal süresinde açılmıştır.
Bursa 9. İcra Müd. 2018/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı aleyhine 25.12.2018 tarihinde, 12.12.2018 tarih 51543 yevmiye numaralı ve 03.07.2013 tarih ve 30136 yevmiye numaralı ihtarnamelere istinaden bloke tutarının nemasıyla iadesi talebi ile 43.222,91 TL asıl alacak, 26.940,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 70.162,92 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas 2018/…Karar sayılı dosyasının celp edilip yapılan incelemesinde, davacı tarafından davalı aleyhine, 72 adet boş çek yapraklarının kıymetli evrak olmadığının tespiti ile davalı banka tarafından bloke edilen 43.200,00 TL’nin bloke tarihi olan 23.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemli dava açıldığı, yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkememsinin 2018… Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine davalı banka tarafından bloke edilen 43.200,00 TL’nin neması ile birlikte davalı bankaya gönderilen 03.07.2013 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile dava açıldığı görülmüştür.
1. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın davalı bankanın 30/06/2018 tarihine kadar davacı hesabındaki blokenin 5941 Sayılı Kanun kapsamında yapılan değerlendirme ile yerinde olduğu, bu nedenle davanın açıldığı 25/10/2013 tarihi itibariyle blokenin kaldırılmamasını yerinde olup; açılan davanın bu nedenle yerinde olmadığı, nitekim sürenin bitimi ile 30/06/2018 tarihi itibari ile blokenin kaldırıldığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen davanın reddine; birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018… Esass ayılı dosyasına konu davanın ise davalı bankaca blokenin 30/06/2018 tarihi itibari ile kaldırılmış olduğu, davacı tarafça blokesi kaldırılan mevduat hesabı üzerinde işlem yapılmak yerine yeniden dava konusu yapılmasında hukuki yarar bulunmadığından; açılan iş bu davanın da hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekilinin temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/11/2019 tarih ve 2019/527 – 7597 E.K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği, onama ilamının taraf vekillerine tebliğine rağmen yasal süresi içerisinde taraflarca karar düzeltme yoluna gidilmediğinden, hükmün 28/01/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
HMK 114/1-i bendinde aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak gösterilmiştir.
HMK 115.maddede dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkeme tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, taraflarca da her zaman ileri sürülebileceği, dava şartı noksanlığı halinde davanın usülden reddine karar verileceği ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, giderilmesi için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmediği takdirde davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddedileceği belirlenmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas 2018/…Karar sayılı dosyasında daha önce kesin hükme bağlanmış olan davacıya ait mevduat hesabındaki alacağın davacı tarafından yeniden takibe konu edilerek mahkememize itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, davanın kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kesin hüküm dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin alınan 847,40-TL harçtan mahsubu ile, arta kalan 793,00-TL bakiyenin, karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2020

Katip …
✍e-imzalı

Hakim ….
✍e-imzalı