Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/486 Esas
KARAR NO : 2020/298
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
…
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; davacı vekilinin 25/06/2020 tarihli dava dilekçesini özetle: Müvekkilinin, şirket aleyhine, keşidecisi olduğu… Karacabey Şubesine ait, 15/08/2016 keşide tarihli, …seri numaralı ve 10.000.TL tutarlı, 15/09/2016 keşide tarihli, 0331365 seri numaralı ve 10.000.TL tutarlı çeklerle ilgili Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin de 01/11/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, …Sanayi Ve Tic. Ltd.şti. Lehine keşide edilen ve lehtar tarafından çaldırıldığından dolayı, 24/11/2015 tarihinden beri hakkında ödemeden men kararı olan söz konusu çekin, ilk tefrik kararından sonra Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/…E sayılı ve 12/10/2016 tarihli kararı ile iptal edildiğini, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016… E sayılı kararından da anlaşılacağı üzere, lehtar şirket tarafından iptal kararı ibraz edildiğini, takibe konu çeklerin bedeli de tahsil edildiğini, iptal edilmiş olan dava konusu 15/08/2016 tarihli ve 10.000.TL tutarlı, 15/09/2016 tarihli ve 10.000.TL tutarlı… Karacabey şubesine ait çeklerin, kambiyo vasfını yitirmesine rağmen davalı tarafça takibe konulduğunu, Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016… esas sayılı dosyasından 04/11/2016 tarihinde lehtar şirketle müştereken açılmış olan itiraz davasında mahkemenin, lehtar şirket yönünden takibin öncelikle durdurulmasına ve akabinde de iptaline karar verilmesine rağmen, müvekkil şirketin sunmuş olduğu ve iptal kararının ibrazından sonra dava konusu çeklerin ödendiğine ilişkin belgeleri değerlendirmeyerek davayı reddettiğini, davacı şirket yönünden tedbir kararının kabul edilmemesi nedeniyle, alacaklı tarafça müvekkilimin taşınmazları, araçları ve banka hesaplarına hacizler tatbik edilerek müvekkil davacı ekonomik olarak zor durumda bırakıldığını, bu durumun zorlaması ve haciz baskısı altında müvekkilim şirket tarafından ihtirazi kayıtla 30/05/2019 tarihinde dosya borcu, tüm ferileri ile birlikte: 32.650 TL olarak yatırılarak ödenmek zorunda bırakıldığını,
Bu nedenlerden dolayı, dosya borcunun ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile istirdadı için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, zayi sebebiyle kesinleşmiş iptal kararına istinaden, kararı ibraz eden lehtara ödemesini yaptığı çekle ilgili, davacının hiçbir borcu kalmadığı halde haciz baskısı altında ihtirazi kayıtla davalıya ödemek zorunda kaldığı 32.650,00-TL’nin 20/05/2019 ödeme tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile istirdadına, 24/112015 tarihinden beri ödemeden men kararı olan ve başta davalı/alacaklı gibi bankalar olmak üzere herkesçe görülebilecek veya öğrenilebilecek olan söz konusu çekin, kötü niyetli olan alacaklı tarafça takibe konu edildiğinden, davalı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak tarafına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A – (9) maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken karar ve ilam harcının 54,40 TL maktu harcın 557,59-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 503,19-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/07/2020
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır