Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2021/473 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020…Esas
KARAR NO : 2021/473

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …) …
VEKİLİ : Av. … … UETS
DAVALI : … … …
VEKİLİ : Av. … …UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 25/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket ticari ilişki olduğunu, davalı tarafın müvekkile cari hesaptan kaynaklı borcu bulunduğunu, bu borç nedeniyle Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosyada davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafa ödeme emri 19.03.2018 ‘de tebliğ edildiğini ve davalı tarafın da 21.03.2018 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak davalı borçlunun itiraza rağmen borcunu ödediğine dair herhangi bir belge ibraz edemediğini, takibin durması neticesinde itirazın iptali davaları öncesinde arabuluculuğa başvuru zorunluluğu olduğundan 02.05.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu ancak olumsuz sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; davalı firma hakkında birden fazla takip mevcut olduğunu, davalının mal kaçırma hazırlığı içerisinde olduğunu, bu sebeple, müvekkili alacağı yaklaşık olarak ispat edilmiş olduğundan ve borçlu hakkında birden fazla icra takibi ile icra dosya borcu bulunduğundan ve sürekli haciz baskısı altında olduğu da göz önüne alınarak, yargılama neticeleninceye kadar geçecek sürede, müvekkilin telafisi imkansız zararına sebebiyet vermemek adına ihtiyati haciz kararı verilmesine, Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosyasına yapılan İtirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması ve haksız itiraz olması nedeniyle takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 02/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın davacı tarafça süresi içerisinde ikame edilmediğini, İİK m.67/I’e göre itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, davacı tarafça ödeme emri müvekkil şirkete 19/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emrine ise müvekkil şirket tarafından 21/03/2018 tarihinde itiraz edildiğini, davacı tarafın ise bu ödeme emrine karşı 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açma süresini geçirerek 02/05/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurduğunu, söz konusu görüşmeler neticesinde 28/06/2019 tarihli anlaşmama tutanağı tanzim edildiğini, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği m.19/II’ye göre “Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” denerek arabuluculuğa başvurulmuş olmasının zamanaşımını ve hak düşürücü süreleri kesmeyeceği, sadece arabuluculuk süreci boyunca durduracağı, sürecin tamamlanması ile sürelerin kaldığı yerden işlemeye devam edeceği tespit edildiğini, bu kapsamda söz konusu durum dikkate alınsa bile müvekkil şirket yönünden hak düşürücü süre sona erdiğinden davanın usulden reddi gerektiğini, bununla birlikte davacı tarafın sahibi ve yetkilisi olduğu … Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından da müvekkil şirkete karşı Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… İcra sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığı, söz konusu takibe karşı müvekkili tarafça itiraz edildiği ve davacı tarafça Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas ve 2019/… Karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı ve dava müvekkili aleyhe bir biçimde sonuçlanmış olduğunu, söz konusu dosya şu aşamada kesinleşmemiş vaziyette olup halihazırda istinaf incelemesinde derdest olduğunu, bu kapsamda huzurdaki davaya karşı tamamen konusu aynı olan diğer bir takip ve dava nedeniyle derdestlik itirazında bulunma zorunluluğunun hasıl olduğunu, tüm bunlarla birlikte müvekkil şirketin davacı tarafın iddiasının aksine davacı tarafa cari hesaptan kaynaklı olarak borçlu olmayıp aksine davacı taraftan alacaklı konumda olduğunu, yapılacak ticari defter incelemesi ve ekte sunulu cari hesaptan da anlaşılacağı üzere davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğu ve kötüniyetli davasının reddinin gerektiği, davacı tarafın tüm bu nedenlerle %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davacı tarafın ihtiyati haciz talebine konu ettiği duyumları ise soyut olup sırf davacı soyut duyumlarına dayanarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini belirterek davasının önce usulden aksi takdirde esastan reddine, davacının %20 tutarında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından, davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklı alacağının tahsili amacıyla, Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, cari hesap alacağının tahsili amacıyla, 13/03/2018 tarihinde davalı şirket aleyhine 244.365,17-TL asıl alacak, 1.405,10-TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 245.770,27-TL miktar üzerinden, takip başlatıldığı, davalı vekilinin 21/03/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını belirterek usulden reddine karar verilmesini talep etmiş ise de, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67. maddesi 1. fıkrasında takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazıntebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, davalının takibe itirazının davacı alacaklıya tebliğine dair icra dosya kapsamında tebligatın olmadığı anlaşılmakla davalının hak düşürücü süre itirazı yerinde olmayıp, davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Davalı taraf, huzurdaki davaya karşı tamamen konusu aynı olduğu iddia edilen Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… İcra sayılı takip ve bu takibe itiraz sonucu açılan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas itirazın iptali dava nedeniyle derdestlik itirazında bulunmuş, Mahkememizce Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası celp edilerek yapılan incelemede, davaya konu faturanın …u …- … tarafından kesildiği, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına konu fatura ile davaya konu cari hesaba ilişkin faturanın ve miktarlarının farklı olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın yerinde görülmeyen derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2016, 2017 ve 2018 yılına ait BA/BS formlarının dosyamız arasına celp edildiği görülmüştür.
Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların celp edildiği görülmüştür.
Mahkememizce, dava dosyası, biraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, 19/03/2021 günü bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, dosya tüm ekleri ile birlikte, konusunda uzman SMMM bilirkişi Ayhan AYDIN ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi …’a tevdii edilmiştir.
17/04/2021 Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporuna Göre;Mevcut Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020…Esas sayılı dosyasının, Davalı şirkete ait 2016-2017 yılları fiziki (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin, 2018,2019,2020 yılları e defter (yevmiye, defteri kebir) defterlerinin, davacı firmaya ait 2016,2018 yılları (yevmiye, defteri kebir, envanter) defterlerinin ve 2016-2017 yılı davalı ile ilgili muavin dökümünün incelenmesi sonucu; Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 11/12/2020 tarih cevap yazılarına göre; davacı …’ın şahıs firması olarak 94705 sicil no ile 24.03.2017 tarihinde tescil edildiği ve kaydının halen devam ettiğinin belirtildiği, davacının 2018 yılı BA formuna göre 553 adet belge (9.063.988,00 TL) alış bildirildiği, davacının gerçek kişi tacir olduğu, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… esas sayılı dosyada; davacının: … … İnşaat Taahhüt Otomotiv Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu, davalının : … Yatırım Hafriyat İnşaat San. ve Tic. A.Ş. Olduğu, Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 11/12/2020 tarih cevap yazılarına göre; davacı …’ın; … … İnşaat Taahhüt Otomotiv Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu ve ortaklığının devam ettiğinin belirtildiği, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… esas sayılı dosyada; Davacı …. Ltd Şti. Tarafından, Davalı şirkete son olarak düzenlenen faturanın tarihinin 31.08.2016 tarihi olduğu, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020…esas sayılı dosyada ; davacı … tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturaların (tablo 1) detaylı belirtildiği üzere başlangıç tarihinin 27.09.2016 ve son fatura tarihinin 29.12.2017 tarihi olduğu, davacı firma 2016 ve 2018 yılları ticari defterlerini ibraz ettiği, 2017 yılı ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı firmanın 2016 ve 2018 yılları (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2016 yılının (yevmiye) defterinin kapanış tasdiğinin yaptırıldığı, davacı firmanın 2016 yılı yevmiye defterinin (ana hesaplı) yazdırıldğı defterin inceleme ve tespitler için uygun olmadığı, 2016 yılı kebir defterinin çok küçük punto ile yazdırıldığı 2016 yılı tespitlerin bu defterden yapıldığı, davalı şirketin 2016-2017 yılları fiziki (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin ve 2016-2017 yılları (yevmiye) defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirketin (2018-2019-2020) yıllarında ticari defterlerini (yevmiye, kebir) e defter olarak tuttuğu, davalı şirketin e defter beratlarının 01/2018, 01/2019, 01/2020 ilk ayının ve 12/2018, 12/2019 , 09/2020 son ayının kanuni sürelerde oluşturulduğu, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan cari hesap alacağına ilişkin faturaları tamamının davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre icra takibine konu olan faturalar (cari hesap) nedeniyle takip tarihinde; davalı şirketin, davacı firmaya 244.365,17 TL borçlu gözüktüğü, davacı firmanın sunduğu 2016 ve 2018 yılları ticari defterleri ve davacı vekilinin mahkemeye sunduğu fatura asılları ve 2016-2017 yılları (davalı ile ilgili muavin dökümüne göre); davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan tüm faturaların, davacı firma tarafından BS formu ile satış bildirildiği, davacının 2018 yılı ticari defterine göre takip tarihinde icra takibine konu olan faturalar (cari hesap alacağı) nedeniyle; davacının, davalı firmadan 244.365,17 TL alacaklı gözüktüğü, davacı firma tarafından, davalı şirkete borcun ödenmesi için gönderilmiş bir ihtarın olmadığı, Tevzi formunda dava esas değerinin 244.364,17 TL gözüktüğü yönünde
görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, ticari defterler incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüşmekle, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve davalının ticari defterlerinin 244.365,17-TL’ lik alacağı doğruladığı, bu miktarda mal ve hizmetin alındığının her iki tarafın ticari defterleri ile sabit olduğu, BA/BS formlarının bu yönde ibraz edildiği, davalının ödemeye yönelik belge de sunmadığı, davacı firma tarafından, davalı şirkete borcun ödenmesi için gönderilmiş bir ihtarın olmadığı, dava esas değerinin 244.364,17 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalı tarafından Bursa 9.İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 1.405,10-TL işlemiş faiz dışında 244.365,17-tl asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 9.İcra Müdürlüğü 2018/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin 1.405,10-TL işlemiş faiz dışında 244.365,17-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 48.873,03- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 16.692,59-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.173,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.519,45 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 25.555,56-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 3.006,48-TL harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 96,00-TL tebligat giderinden oluşan toplam 4.602,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır