Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2021/191 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/476 Esas – 2021/191
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/476 Esas
KARAR NO : 2021/191

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – Y…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; davacı şirketin, davalı şirkete fason üretim hizmeti verdiğini, davalı şirketin ise karşılığında ödemelerde bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sene başında sona erdiğini, tarafların ticari defter ve kayıtlar alacak ve borç tutarları konusunda mutabık olduklarını, ticari ilişkinin 2020 yılı itibariyle sona ermesi ile davacı tarafın, ticari defter kayıtları, faturalar ve cari hesaba ilişkin alacağının tahsili için davalı ile görüşmelere başladığını, bir kısım alacağı karşılığında çek ile tahsilat yapılsa da kalan meblağ hakkında defalarca görüşülmesine rağmen bir sonuç alınamadığını ve görüşmelerin durduğunu, alacağın tahsili amacıyla Bursa 20. İcra Müdürlüğü 2020/…Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı alacağın tahsilini engellemek amacıyla borcu olmadığı gerekçesiyle takibe, takipte gösterilen borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, 06.03.2020 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk ilk oturum toplantı yer ve saati belirlendikten sonra (toplantı yapılmadan ve görüşmelerin kapsamın dışında) davalı şirket yetkilisi, davacı şirket yetkilisine Whatsapp yoluyla 15.000-TL bedelli bir çeki göndereceklerini, kalan meblağ için kötü niyetli bir şekilde aralarındaki ticari ilişkiye uymayan bir reklamasyon faturası düzenleyeceklerini ve konuyu kapatacaklarını söylediğini, davacı şirket yetkilisi tarafından çekin veya faturanın kabul edilmeyeceğinin söylenmesine rağmen çek …Kargo aracılığıyla (…gönderi takip numarası ile) şirkete gönderildiğini, kayıtlara alınmadan …Kargo (… gönderi takip numarası ile) aracılığıyla davalıya geri gönderildiğini, neye istinaden ve nasıl hesaplandığı anlaşılamayan 10.03.2020 tarihli fatura ise 13.03.2020 tarihinde sistemden reddedildiğini ve kayıtlara alınmadığını, 16.03.2020 ve 20.03.2020 tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk toplantıları neticesinde tarafların anlaşamadığını, taraflar arasındaki cari hesaba göre davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 26.408,48-TL alacağı bulunduğunu, ticari ilişki süresince her sene sonunda davalı mutabakat için kendi muavin defter kayıtlarını mail aracılığıyla davacı şirkete yolladığını, davacı tarafından davalının defter kayıtları mutabık olunduğu hususunda imzalanıp davalıya gönderildiğini, bu husus dosyaya ibraz edilen mail yazışmaları ve kayıtlar ile sabit olduğunu, ticari defter ve kayıtlar ile davalıya bugüne kadar gönderilen faturalar ile karşılığında davacıya yapılan ödemeler taraflar arsındaki ticari ilişkinin delili olduğunu, dosyaya ibraz edilen delillerden de anlaşılacağı üzere taraflar borç ve alacak miktarı hususunda mutabık olduğunu, davalının takibe itiraz etmesinin nedeni takibi durdurmak olduğunu ve borç miktarını azaltmak, dava sürecinde alacağın tahsilini imkansız hale getirmek olduğunu, davalının eylemleri bu durumun ispatı olduğunu, ispat kuralı gereğince davalı şirketle ilgili olarak öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden işleyecek reeskont – avans (ticari temerrüt faiziyle) birlikte devamına, davalının haksız itirazı üzerine takip durduğundan %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmüştür
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 20.İcra Müdürlüğü 2020/…Esas Sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 28.02.2020 tarihinde, cari hesap alacağından kaynaklı, 26.408,48-TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmesi bulunmamaktadır. Fatura konusu hizmetinin yerine getirildiğine dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi haline ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, her iki tarafın da inceleme gününde defterlerini ibraz ettiği görülmüştür.
Alınan 17.01.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre, her iki tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamakla, ticari defterlerinin sahibi lehline delil teşkil edebileceği, her iki tarafın da ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 26.408,48-TL alacaklı olduğu, Taraflara ait BA-BS formlarının incelenmesinde icra takibinde cari hesaba konu olan faturaların her iki tarafça maliyeye birebir aynı şekilde beyan edildiği, davalı tarafından davacıya kesilen 10.03.2020 tarihli ve 11.408,46 TL bedelli reklamasyon faturasının davacı tarafından 8 günlük yasal süre içinde reddedildiği, ret edilen faturanın hem davacı hem de davalı taraf ticari defterlerinde yer almayıp, BA-BS formları ile maliyeye bildirilmediği, davalı tarafından davacıya gönderilen 30.06.2020 tarihli 15.000,00 TL tutarlı çekin davacı tarafından kargo ile iade edildiği, söz konusu çekin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, delil olarak dayanılan taraf ticari defterlerinin incelenmesi sonucu HMK’nun 222.maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrulayan hususlarda kesin delil oluşturduğu, takip ve cari hesaba konu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olup, taraflarca BA-BS formu ile bildirimde bulunulduğu, her iki tarafın defterlerindeki kayıtların birbirini doğruladığı ve her iki tarafın ticari defterlerine göre davacı tarafın davalı taraftan takip tutarı kadar alacaklı olduğu, her ne kadar davalı taraf yargılama aşamasındaki beyanlarında, davacı tarafından gönderilen kumaşların ayıplı olduğu, 21.12.2017 tarihinde davacı taraftan gönderilen maaliyet analizi raporuna istinaden reklamasyon faturasının düzenlendiğini, davalı şirketin davacı tarafça hesaplanan maaliyet detaylarına binaen ödeme yapmayı kabul edip, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 15.000 TL tutarında ki çeki gönderdiğini savunmuş ise de, davalı tarafından yasal süresi içerisinde sunulmayan beyan ve buna ilişkin delilerinin savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olup, davacının buna ilişkin de muvafakatinin bulunmadığı, ayrıca, davalı tarafından, davacı tarafa düzenlenen reklamasyon faturasının davacı ve davalı şirket kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen 30.04.2020 tarihli 15.000,00 TL tutarlı çekin davacı tarafından iade edilmiş olup, söz konusu çekin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın ödemeye ilişkin belge de sunmadığı anlaşılmakla, bu sebeple mahkememizce davanın kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 20.İcra Müdürlüğü 2020/…Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 5.281,69-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.803,97-TL harçtan peşin alınan 451,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.352,97-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-13 madde uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafça yapılan 602,80-TL harç ve 777,50-TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 1.380,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinn yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip… Hakim …
✍e-imzalı ✍e-imzalı