Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/455 E. 2021/551 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/455 Esas
KARAR NO : 2021/551

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …(TC. …) ….
VEKİLİ : Av. …….UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tatafından müvekkili davacı … ile dava dışı …hakkında 30.08.2018 tanzim ve 30.09.2018 vade tarihli 108.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak 07.12.2018 tarihinde başlatılan Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 113.851.97 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek olan yıllık % 28 oranında (mevduata kamu bankalarında fiilen uygulanan ve işleyecek değişen oranlarda temerrüt faiz) icra takip giderleri ile birlikte tahsilin talep ettiği, bu bağlamda; örnek 10 ödeme emri müvekkil davacı … adına eşi …’ya 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, bununla birlikte icra takip konusu olan bono üzerinde müvekkil davacı … adına atılan imza müvekkili davacıva ait olmadığını, Örnek 10 ödeme emri bizzat müvekkil davacı tarafından değil ve fakat eşi dava dışı … tarafından tebellüğ edildiği ve durum eşi tarafından müvekkile geç bildirmesinden kaynaklı olarak icra mahkemesi nezdinde 5 (beş) günlük süre içinde imzaya itiraz etme hakkını kullanamadığını, bu nedenle icra takibinin diğer borçluları olan… İle … sırasıyla müvekkili davacının oğlu ve eşi olduğunu, bu itibarla müvekkil davacı kendisinin borçlusu olmadığı bonoya dayalı olarak başlatılan iş bu icra takibi ile diğer takip borçluları olan oğlu … İle eşi …’nın ilgileneceğini ve kendisi için sorun olmayacağını düşündüğünü, bununla birlikte davalı takip alacaklısı vekilinin talebi üzerine Bursa 3. İcra Müdürlüğümün 06.03.2019 tarihinde müvekkil davacının …Bankası Yalova Yolu Şubesi ile Erikli Şubesindeki mevcut mevduat hesaplarına ayrı ayrı haciz konulduğunu, müvekkilinin 30.05.2019 tarihli dilekçe ile “..Dosyanın (takip) borçlusu olduğunu, dosyadan …Bankası A.Ş. 0029168 nolu hesaba haciz işlemi yapılarak bu hesapta butunan teminat mektuba üzerine şerh işlenmesi sebebiyle teminat mektubu üzerinde bulunan bu haczin kaldırılmasını ve ilgili bankaya müzekkere yazılmasını..” talep etmiş ancak talebi Bursa 3. icra Müdürlüğü’nün 31.05.2020 tarihli kararı ile reddedildiğini, müvekkil davacının 30.05.2019 tarihli talep dilekçesinde teminat mektubu haciz edilemeyeceğinden hareketle teminat mektubu ve mektubun bağlı olduğu mevduat hesabındaki haczin kaldırılmasını talep etmiş olması sebebiyle; anılan talep dilekçesinde icra takibinin borçlusu olduğunu belirtmiş olması maddi anlamda takip konusu borcu kabul ettiğini anlamına gelemeyeceği, anılan ibarenin sadece müvekkil davacının icra takibindeki taraf konumunu açıklamak üzere kullanıldığını, alacaklı vekilinin talebi üzerine, 22.08.2019 tarihinde tapu kütüğünde … parsel sicil bilgileri ile tapu kütüğüne kayıtlı arsanın 1/2si üzerinde muhdes bulunan mesken vasfındaki taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi konulduğunu, akabinde müvekkil davacıya 103 Davet Kağıdı gönderilmeksizin- 22.10.2019 tarihinde satış işlemlerine esas olmak üzere icra müdürlüğü tarafından mahcuz meskenin kıymeti takdir ettirildiğini, müvekkil davacının kıymet takdir raporunun kendisine tebliğ edilmesi ile birlikte anılan haciz olgusunu öğrenmesi üzerine “mahcuz konutun haline münasip evi olduğundan bahisle” süresi içinde 27.10.2019 tarihinde Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2019/… E. sayılı haczedilmezlik şikayet başvurusunda bulunduğunu, icra takip konusu olan 30.08.2018 tanzim ve 30.09.2018 vade tarihli bono üzerinde …’ya atfen atılan imzanın müvekkil davacıya ait olmadığını, nitekim; anılan bono üzerindeki imza ile anılan bononun tanziminden oldukça uzun süre önce tarafının vekil tayin edildiği Bursa 10. Noterliği’nin 01.06.2015 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamede yer alan imza arasında hiçbir benzerliğin mevcut olmadığını, bunun yanında; müvekkil davacının …Bankası A.Ş. Yeni Yalova Yolu Şubesi’nde Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ile …Bankası A.Ş. Gürsu Şubeleri nezdinde icra takip konusu bononun tanziminden çok daha önceki tarihlerde atmış olduğu tatbike medar imzaları incelendiğinde; bonoda müvekkil davacı …’ya atfen atılan imza ile müvekkil davacıya ait olmadığı açıkça anlaşılacağını, buna karşılık müvekkilin yazısı ve imzasını ihtiva etmeyen ve bu sebeple müvekkil bakımından hüküm ifade etmeyen bonoya dayalı olarak müvekkil hakkında icra takibi başlatılarak müvekkilin banka hesapları üzerine özerine kayıtlı taşınmazına (yaşamakta olduğu evine) haciz konulması üzerine iş bu davanın açılmasından önce arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de olumsuz olarak sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; müvekkili davacının Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra takip konusu olan alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine, İİK’nun 67/3 maddesi hükmü uyarınca takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkili davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde, senette yer alan imzanın kendisinden sadır olmadığını beyan etmiş ise de bu hususun kabulü mümkün olmadığını, nitekim senette yer alan imza davacıya ait olduğu gibi davacı icra takip dosyasına vermiş olduğu 30/05/2019 tarihli yazı ile dosyanın borçlusu olduğunu açıkça ifade ettiğini, imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden bir kişinin icra takibine itiraz etmeyip, dosyanın borçlusu olduğunu beyan eden yazısını dosyaya vermesi çelişkili olduğunu, kaldı ki davacı taraf bu iş bu davayı icra takip dosyasına yazıyı verdikten 1 sene sonra açtığını, bu husus bile davacının borcu ve imzanın kendisinden sadır olduğunu kabullendiğini, kaldı ki aynı ev içinde yaşayan senet borçlularından anne …’nın senetten ve borçtan haberdar olmadığı noktasındaki savunması inandırıcılıktan uzak olduğunu, iş bu davanın açılması kötüniyetli olup Medeni Kanunu’nun 2 inci maddesi ile bağdaşmadığını, müvekkilin takip konusu senedi, …, … ve … ile aralarındaki hukuki ilişkiye istinaden aldığını, İcra takibinin borçluları müvekkili ve oğlu…’ı senedi almak üzere ikametlerine çağırdıklarını, müvekkil ve oğlu… senedi almak üzere borçluların ikametine gittiklerinde … ve … kendilerini evlerinin önünde karşıladıklarını, … ve … evin önünde müvekkilin ve oğlunun yanında senedi imzaladıklarını, müvekkilin bu aşamada senedin davacı … tarafından da imzalanması gerektiğini hatırlatınca, davacının oğlu ve eşi evde misafirler olduğunu kendilerinin senedi imzalatıp getireceğini ifade ettiklerini, müvekkil taraflarla arasındaki ilişkiye güvenerek iyi niyetli bir şekilde bu teklifi kabul ettiğini, davacının oğlu senedi alıp eve gitmiş ve senette … yazan yerin yanına imza attırıp geldiğini, davacının oğlu … senedin annesi tarafından imzalandığını beyan etmiş bunun üzerine müvekkil karşı tarafa duyduğu güven ile senedi kabul etmek zorunda kaldığını, davacı yan senetten ve borçtan haberdar olmadığını beyan etmiş ise de bu husus gerçeği yansıtmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, senette yer alan imzanın davacıya ait olmaması ihtimalinde de davanın reddi gerektiğini, nitekim davacı yan senede bağlı borcu bildiğini ve bu borcu açıkça kabul ettiğini, açıklanan bu sebeplerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile, davacı aleyhine takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı aleyhine Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının ve takibe konu bono aslının celp ve incelenmesinde; davalı alacaklı vekili tarafından davacı … ve dava dışı …aleyhine 30.08.2018 düzenleme tarihli, 30.09.2018 vade tarihli, lehtarı davalı … olan, ödeyecek/ kefil bölümünde ” …”, “… yerine” ve “…” adına atfen atılı imzaların bulunan 108.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak 07.12.2018 tarihinde toplam 113.851.97-TL alacağın tahsili istemi ile başlatılmış kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğünden mahkememizce davacının imzalarının bulunduğu belge asılları ilgili yerlerden celp edilmiş, ayrıca davacının imza incelemesine esas imza örnekleri de alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Adli Belge İnceleme Uzmanı … tarafından sunulan 28/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senet üzerinde ödeyecek/kefil bölümünde üç adet imza bulunduğu, imzaların adına atfen şahısların tam karşısında bulunmaması sebebiyle her üç imza ile …’nın mukayese imzalarını karşılaştırma yoluna gidildiğini, inceleme konusu senet üzerinde ödeyecek/kefil bölümünde 3 farklı şahıs (…, … yerine, …) ADINA ATFEN ATILI BULUNAN İMZALARIN …’ya mevcut mukayese imzalarına kıyasla … eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.

Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor içeriği dikkate alındığında dava konusu edilen 30.08.2018 tanzim ve 30.09.2018 vade tarihli 108.000 TL bedelli bonoda davacıya atfen atılan imzaların davacı … eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan bono ve bu takip sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı borçlu … yönünden durdurulmasına, karar kesinleştiğinde takibin davacı borçlu … yönünden iptaline karar verilmiş, ayrıca davalının lehdar olup imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olup, senedin sahteliğini bilerek icraya koyması nedeniyle,icra takibinde kötüniyetli bulunduğundan aleyhine takip konusu alacağın % 20’sioranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan bono ve bu takip sebebiyle davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Takibin davacı borçlu … yönünden DURDURULMASINA, karar kesinleştiğinde takibin davacı borçlu … yönünden İPTALİNE
2-Haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeni ile icra takip tutarının %20’si oranında hesap edilen 22.770,39-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 7.777,23-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.944,31 -TL harcın mahsubu ile bakiye 5.832,92-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 14.765,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 2.006,51-TL harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 255,10 -TL tebligat giderinden oluşan toplam 2.761,61-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır