Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2020/208 K. 15.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/454 Esas – 2020/208
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/454 Esas
KARAR NO : 2020/208

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av…..

DAVALI :…TCN:….

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkili Sigorta Şirketine 6100.02975651.0000 sayılı kasko Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı bulunan 61 … 735 plakalı araç 25.11.2018 tarihli trafik kazasında davalı …’e ait 41 … 703 plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasara uğradığını, zarar sonucu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç işleteni ve sürücü … %100 oranında kusuru ile sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasar sebebiyle müvekkili davacı sigorta şirketi sigortalısına 87.750,00-TL sigorta tazminatı ödediğini, sigortalıya ait araç zararı için ödenen tazminatın 36.000,00-TL’si davalıya ait aracın sigortacısı olan … A.Ş’den Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi teminat limiti dahilinde tahsil edildiğini ve geriye tahsiline karar verilmesini istenilen 51.750,00-TL tazminat alacağının bulunduğunu, tahsil edilemeyen bu tutar için iş bu davayı ikame zorunluluğu doğduğunu belirterek, davalıya ait 41 … 703 plakalı araç kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla 51.750,00-TL tazminatın 24.12.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
GEREKÇE;
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine dayanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı Sigorta şirketinin sigortalısı ve davalının gerçek kişi olup, kazaya karışan 61 … 735 ve 41 … 703 plakalı araçlar da hususi araç niteliğinde bulunmakta olup, davalı ile aralarındaki hukuki ilişki de haksız fiilden doğmuştur. Bu durum karşısında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davaya bakmaya görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olmakla; dosyanın HMK’nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
5-Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karşılanmak üzere taraflara TEBLİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 15/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır