Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2020/201 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2020/448
KARAR NO : 2020/201
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …

DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2020
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında imzalanan 01.01.2015 tarihli kira ve menkul mal satış vaadi sözleşmeleri kapsamında davacıya ait; “… MARKA, 2007 MODEL, DRS4531-S5 TİPLİ, … ŞASİ NOLU, … MOTOR NOLU FOLKLİFT CİNSİ” iş makinesinin davalı şirkete teslim edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler gereği, davalı şirketin davacıya 31 ay boyunca aylık 6.861,04 USD (Dolar) ödeyeceğini, ödemeleri düzenli olarak yapıp 100.000 USD (Dolar) satın alma bedelini müvekkile ödediği takdirde iş makinesinin mülkiyetini kendi üzerine geçireceğini, ancak davalı şirketin sözleşme yapıldıktan sonraki ilk aylarda ödemelerini düzenli olarak gönderse de belli bir süre sonra ödeme yapmayı bıraktığını, ayrıca ödeme yapmadığı gibi sözleşmelere konu iş makinesini de davacıya iade etmediğini, hem ödemeleri hem de iş makinesini alamayan davacının son dönemde dolar kurunun hızla artması da göz önüne alındığında büyük bir mağduriyet içerisine girdiğini, bu sebeple Gebze 1. Noterliği’nden 18.01.2019 Tarihli …Yevmiye nolu ihtarname ile davalı şirkete kira tutarını ödemesi ve makineyi iade etmesi hususunda ihtar çekildiğini, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… numaralı dosyada davalı şirket aleyhine güveni kötüye kullanma suçundan soruşturma başlatıldığını, tahkikatın hala devam ettiğini, yukarıda bahsi geçen soruşturma dosyasında davalı şirket yetkilisinin şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmış olup, şirket yetkilisi taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ve borcunu ikrar eden beyanatlarda bulunduğunu, şüpheli şirket yetkilisinin; “… Şu an makine Gemlik’te bulunan iş yerimizdedir… Ödeyemediğim sadece 90.000 TL kadar ödeme kalmıştı…” şeklinde ifadelerde bulunarak adeta borcunu ve makinenin yedinde olduğunu kabul ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerin 01.01.2015 tarihinde 31 aylık süre için tanzim edildiğini, 31 aylık süre geçmesine rağmen davalı şirketin makineyi hala davacıya iade etmediğini, davalı şirketin mevcut durumda herhangi bir hukuki ilişkiye dayanmadan davacının iş makinesini kullanarak davacının hakkını gasp ettiğini, davacının işbu makineden faydalanmasını engellediğini, davalı şirketin ne sözleşmeye konu borcun tamamını ödediğini, ne de makineyi iade ettiğini belirterek “… MARKA, 2007 MODEL, DRS4531-S5 TİPLİ, … ŞASİ NOLU, … MOTOR NOLU FOLKLİFT CİNSİ” iş makinesinin davacıya iadesini, kanuni vekalet ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir.
Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlığın hangi sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmış, taraflar arasındaki sözleşmenin finansal kiralama olarak nitelendirilemeyeceği, hem kiraya veren şirketin anonim şirket olmadığı, hem de resmi şekle (noter) riayet edilmediği anlaşılmıştır. Dolayısıyla eldeki dava, kira ile satış vaadi karma sözleşmesindeki kira bedellerinin ödenmemesinden kaynaklanan kiralananın iadesi istemlidir.
Uyuşmazlığın davacının iddia ettiği gibi, elatmanın önlenmesi talebi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Çünkü kanun açıkça malı haksız bir şekilde bulundurana karşı bu davanın açılabilmesini mümkün kılmıştır. Fakat davalı tarafın malı elinde bulundurması yukarıda zikredilen kira ve satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı karma sözleşmeye dayandığından haksız bir zilyetlik değildir.
Uyuşmazlığın çözümünde sözleşme normları ve kira hukukunun genel hükümleri değerlendirilmelidir. Ayrıca karma sözleşmelerde uyuşmazlığın temelini teşkil eden sorun, hangi sözleşmeyi baskın olarak ilgilendiriyorsa o sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme uyuşmazlığın genelini de çözer. İşbu davada kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle iade istendiği açık olarak dava dilekçesinde ifade edilmiştir. Dolayısıyla davadaki talep, kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle kiralananın genel hükümler uyarınca iadesi olduğundan, davaya bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk mahkemesi olmakla mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme SULH HUKUK MAHKEMESİ olduundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/06/2020

İş bu kararın gerekçesi 09/06/2020 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza