Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2023/72 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/… Esas – 2023/72
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/…
KARAR NO : 2023/72
HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : … OTO SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … İŞLETMECİLİĞİ TURİZM SANAYİ VE TİCARET AŞ. –
VEKİLİ : Av. UETS
DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

BİRLEŞEN BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/ ESAS SAYILI
DOSYASINDA
DAVACI : … OTO SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … İŞLETMECİLİĞİ TURİZM SANAYİ VE TİCARET AŞ. –
VEKİLİ : Av. UETS
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVADA:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … Toplu Taşım İşletmeciliği Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ arasında 21/04/2015 tarihinde 3 yıl süreli Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi yapıldığını, 3 yıllık sürenin dolmasına yakın, 30.03.2018 tarihinde, 3 ay süreli “Şoförlü Araç Kiralama Hizmet Alımına Ait Sözleşme” imzalayarak, araç kiralama süresini 3 ay için uzattıklarını, Bu sözleşme gereği, davacının 14 adet Mitsubishi L200 marka aracı şoförlü olarak … A.Ş.’ye 3 yıl 3 ay (39 ay) süreyle kiraladığını, araçların 2015 yılında kiracıya tutanakla, eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, kiralanan ve teslim edilen araçların tümünün teslim tarihinde “0” km, yeni alınmış araçlar olduğunun sunulan faturalarda görülmekte olduğunu. Bu araçların şoförlü olarak kiralandığı görünse de şoförlerin, kimler olacağının kiracı … A.Ş. tarafından davalıya bildirildiğini, … A.Ş. yetkililerinin eşini-dostunu davacıya dayatarak şoför olarak aldırdığını ve bu kişilerin … A.Ş.’nin (ihaleyi veren kurum olarak] zorlaması sonucu davacı tarafından şoför olarak işe alındığını ve araçların bu kişilere teslim edildiğini, şoförlerin işe ilişkin tüm emir ve talimatları kira süresi olan 39 ay boyunca … A.Ş. yetkililerinden aldıklarını, davacının şoförleri denetlemesinin mümkün olmadığını, araçların kiracının belirlediği kişilere şoför olarak teslim edildiğini ve kiralayan … A.Ş.’nin kullanımına verildiğini, kiralama süresi dolduğundan kiracı araçları teslim edildiğini, araçlar teslim alındığında, araçlardaki hasarların görüldüğünü ve tutanak imzalamayı kabul eden şoförler ile araçların hasarlı olduğuna ilişkin tutanaklar imzalanarak araçların teslim alındığını, şoförlerin bir çoğu hasarlara ilişkin teslim tutanağı imzalamayı reddettiklerini. Araçların davacıya 30.03.2018 tarihinde teslim edildiğinde,kötü niyetle ve kasıtlı olarak ağır ve kötü kullanım nedeniyle tüm araçların ağır hasarlı ve birçok parçası bozuk durumda olduğu görüldüğünü. TBK 334 maddesine göre “Kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir, ancak TBK genel hükümler gereği sözleşmeye aykırı ve sui niyetli kullanım sonucu oluşmuş olan hasarlar nedeniyle kiracı sorumludur” hükmünün bulunduğunu. TBK md. 316 gereği ise, kiracının kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla yükümlü olduğunu, araç şoförlerinin, kiracının kendi tanıdıkları olduğu için kiralama süresince araçların tamamen kiracının kontrolünde kaldığını. Sözleşme bittikten sonra 30/06/2018 günü araçlar davacıya teslim edildiğinde, toplam 14 adet araçta çeşitli hasarlar olduğundan, bu hasarların davacı tarafından detaylı tetkiki yapıldığını ve 05.07.2018 günü Bursa 2.SuIh Hukuk Mahkemesinin 2018/… D.İş esas sayılı delil tespiti dosyası ile bu hasarların tespit edildiğini, TBK’nın 335 md. gereği, davacının kiralanan araçlarda ki hasarları ve ayıpları zaman geçirmeden en kısa sürede tespitini talep ettiğini, delil tespiti talebi dilekçesinde kiracı … A.Ş. ‘nin karşı taraf olarak gösterildiğini, mahkeme tarafından tespit edilen ayıpların davalıya yazılı olarak bildirildiğini. Kiracı … A.Ş. araçlara taşıyabileceğinden çok daha ağır yükler yüklediğini, araçların birçok yerini yamulttuğunu, aşındırıcı kimyasallar taşıyarak ve araçların kasalarına bu kimyasalları dökerek araçların hasarlanmasına sebep olduğunu, kullandıkları ağır metal eşyaları yüksekten araç kasalarına atarak kaportayı ve kasayı yamulttuklarını ve araçları bilinçli olarak kötü kullandıklarını, kiracının kasıtlı olarak kötü kullanması sonucu araçların hasarlandığını, bu durumun sözleşmeye aykırı olduğunu, araçların kiralamaya konu işin normal şartlarından beklenemeyecek derecede hasarlı, koltukları ve döşemeleri yırtılmış, normal bir temizlikle temizlenemeyecek derecede pis durumda teslim edildiğini. Sözleşmeye aykırı olarak kötü kullanım nedeniyle kiralanan araçlarda oluşmuş olan hasarların giderilmesi için 10.000 TL tazminatın, kira sözleşmesinin bittiği 30.06.2018 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili arasında şoförlü olarak araçların kiralandığını, sözleşme gereği şoförlerin tüm temini ve sorumluluğunun davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 6/B maddesinde araç şoförlerinin nitelikleri, uyması gereken kurallar ve sorumluluklarının belirlendiğini, şoförlerin denetim ve kontrolünün davacıya ait olduğunu, davacı tarafça ileri sürüldüğü gibi şoförlerin … yetkililerinin eşi dostu olmadığını, bizzat davacı tarafça temin edilmiş sigortalı işçiler olduğunu, araçların bakım ve onarımının davacıya ait olduğunu, sözleşme süresi içerisinde sanki araçları hiç görmemiş gibi sözleşme bitiminde bu hasarlara vakıf olmuş gibi bir iddianın gerçek dışı olduğunu, Borçlar Kanunu 334 maddesinde “Kiracı kiralananı ne durumda teslim almış ise, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür, ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.” hükmünün bulunduğunu, kira müddeti boyunca elbette ki bir kısım hasar ve eskimelerin olmasının doğal olduğunu, araçlardaki hasarların normal kullanımdan kaynaklı hasarlar olduğunu, tespit dosyasından belirtildiği şekilde hasarların ağırlıklı olarak kaportada meydana gelen hasarlar ve bunların tamirine ilişkin olduğunu, kaldı ki bunları yapanın da davacının sorumluluğundaki kendi işçilerinin olduğu şeklinde beyanda bulunarak, hukuki dayanağı olmayan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/…E. SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket ile davalı arasında 21/04/2015 tarihinde 3 yıl süreli Uzun Dönem Araç Kiralama Sözleşmesi yapıldığını, 3 yıllık sürenin dolmasına yakın 30/03/2018 tarihinde 3 ay süreli Şoförlü Araç Kiralama Hizmet Alımına Ait Sözleşme imzalanarak araç kiralama sözleşmesinin uzatıldığını, sözleşme gereği 14 adet Mitsubishi L200 marka aracın şoförlü olarak … A.Ş.’ye 3 yıl 3 ay süreyle kiralandığını, araçların kiracıya teslim edildiğinde -0- km olduğunu, şoförlerin kimler olacağının … A.Ş. Tarafından davacıya bildirildiğini, ihaleyi alan kurum olması nedeniyle bildirilen kişilerin şoför olarak alındığını, şoförlerin tüm emir ve talimatları kira süresi olan 39 ay boyunca … A.Ş. Yetkililerinden aldığını ve bu nedenle denetlenmelerinin davacı tarafça mümkün olmadığını, kiralama süresi dolduğunda davalı tarafından araçların teslim edildiğini, araçların teslim alındığında hasarlar görüldüğünü ve tutanak imzalamayı kabul eden şoförler ile araçların hasarlı olduğuna ilişkin tutanaklar imzalanarak araçların teslim alındığını ancak şoförlerin birçoğunun hasara ilişkin teslim tutanağını imzalamayı reddettiklerini, 30/06/2018 günü teslim edilen araçlarda çeşitli hasar bulunduğunu ve bu hasarların 05/07/2018 günü Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/… D.İş sayılı delil tespiti dosyası ile hasarların tespit edildiğini, delil tespitinin hasımlı olarak yapıldığını ve ayıbın davalıya yazılı olarak bildirildiğini, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda araçların tamamının 60 gün içerisinde onarımının yapılabileceğinin belirtildiğini ve 60 günlük süre içerisinde araçların kiralanamaması nedeniyle gelir ve kar kaybının meydana geldiğini, Bursa 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dava dosyası ile kısmi dava açarak sözleşmeye aykırı olarak kötü kullanım nedeniyle kiralanan araçlarda oluşmuş olan hasarların onarım bedelline ilişkin 10.000 TL lik tazminat talep ettiklerini ancak dosyanın görevsizlik kararı verildiğini, Görevsizlik kararı sonrası dosyanın görevli Bursa 3 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini ve 2020/… Esas numarası aldığını, bu dosyada alınan 06/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda araçlarda oluşmuş olan hasarın 131.813,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle araçlarda oluşan hasarın onarım bedeli olan 131.183,00 TL ‘den başka 60 günlük onarım süresi boyunca araçların kiralanamamasından kaynaklı olarak meydana gelen gelir kaybının tazminini talep etmek zorunluluğu doğduğunu beyanla ; işbu davanın Bursa 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davaya konu araçların sözleşmeye uygun kullanılmaması ve kötü şartlarda kullanılması nedeniyle oluşan hasarların onarımı için 131.813,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 30/06/2018 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davaya konu araçların sözleşmeye uygun olmayan ve kötü kullanımı nedeniyle oluşan hasarların onarımı süresince araçların kiralanamaması nedeniyle uğranılan 20.000,00 TL kar kaybının temerrüt tarihi olan 30/06/2018 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, araçların ikinci el satış değerlerindeki düşüşler nedeniyle 10.000,00 TL temerrüt tarihi olan 30/06/2018 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Dava, davacının davalıya şoförlü olarak kiraladığı araçların kötü kullanıldığı iddiasıyla araçlarda meydana gelen hasarların tamiri sırasında oluşan kar kaybı ve araçlardaki hasarlar nedeniyle araçların uğramış olduğu değer kaybı zararlarına ilişkin olduğu tespit edildi.
Öncelikle ; taraflar arasında kira ve vekalet (işçi bulmaya yönelik) akdinden müteşekkil birleşik bir sözleşme mevcuttur. Yargıtay’ın müstakar içtihatları uyarınca birleşik veya karma sözleşmelerde görevli mahkeme baskın uyuşmazlık, bu sözleşmeleri oluşturan sözleşme tiplerinden hangisinden kaynaklanıyorsa görevin de bu sözleşme tipine göre belirlenmesi gerekmektedir. Davaya konu sözleşmede ise tarafların baskın uyuşmazlığı kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, kiralanan araçların kira amacına uygun ve özenli kullanılmadığı iddiasına dayanmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlığın karma sözleşmeyi oluşturan diğer sözleşme tipi olan vekalet (veya duruma göre hizmet) sözleşmesi ile alakası bulunamamaktadır. Sözleşmenin birleşik nitelikte bir sözleşme olması bu sözleşmedeki baskın uyuşmazlığın kaynağını ve uygulanacak hukuku değiştirmemektedir. Dolayısıyla görevli mahkeme de kira uyuşmazlıklarını gidermekle görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Nitekim kira hukuku uzmanlık gerektirmekte olup, işbu dosyanın çözümü Sulh Hukuk Mahkemelerince daha profesyonel bir şekilde gerçekleştirilebilecektir.
Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/1715 Esas ve 2020/450 Karar sayılı kararında “….Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır..” denilmek suretiyle bu tarz sözleşmeleri sınıflandırmada açıkça kira ilişkisini kabul etmediği görülmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan sözleşme tiplerine benzer nitelikteki sözleşmeler ile sınıflandırma yapılması mümkün iken, taraflar arasındaki sözleşmede özgün ve sui generis unsurlar bulunmamasına rağmen ve dahi sözleşmenin bir kısmının tipik olarak TBK’da yer alan kira sözleşmesinin tüm unsurlarını içermesine rağmen, bu sözleşmeyi atipik bir sözleşme olarak tanımlamaya çalışması ve bu sözleşmenin ismini de “hizmet alım sözleşmesi” olarak belirlemesi neticesinde, görevli mahkemeyi, toptan bir anlayış ile -tarafların tacir olması durumunda- Ticaret Mahkemesi olarak kabul etmesini mahkeme olarak benimsememiz mümkün değildir. Fakat göreve yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı da gözetildiğinde davayı görerek sonuçlandırmak gerekmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, dosyanın mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyetinin 06/01/2021 tarihli raporunda;
“… Dava dosyası içeriğindeki tüm bilgi ve belgelerin heyetimizce incelenmesi sonucu; 12 adet aracın toplam onarım bedeli: 131.813,00 TL hesaplanmıştır..” yönünde kanaat ve görüş açıklanmıştır.
Bilirkişi raporuna karşı tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişi heyetinin 07/06/2022 tarihli ek raporunda;
“1-Davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi sonucu dava dosyasına sunulan bilirkişi raporundaki görüş ve kanaatimizde bir değişiklik olmadığı, kiralamaya konu araçlarda oluşan hasar bedelinin 131.813,00 TL hesaplandığı,
2- Davaya konu araçların ticari ve uzun vadeli kurum veya şirketler tarafından uzun kiralama sözleşmeleriyle kiralanan araçlar olması ve günlük kiralama imkanının bulunmaması nedeniyle 10 günlük onarım süresi boyunca kiralama imkanının olmaması nedeniyle heyetimizce kazanç kaybının öngörülmediği,
3-Mahkemenin bilirkişi heyetinin görüşünün aksi kanaatte olması durumunda, araçların 10 günlük onarım süresi boyunca (bakım, yakıt ve sürücü bedeli hariç) beher adet başına 750 TL, Toplam kira bedelinin 12*750-9.000 TL hesaplandığı,
4- Davaya konu araçların sözleşmeye uygun kullanılmaması ve kötü şartlarda hor kullanılması nedeniyle uğradıkları hasar kaynaklı 2.el satış değerlerine düşüşlerin (Değer Kaybının) 18.000 TL hesaplandığı…” hususundaki bilirkişi ek raporu; şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Öncelikle sözleşme incelendiğinde kullanım nedeniyle oluşacak hasarlara yönelik bir madde eklenmediği ve taraflarca bu durumun sonucunun ne olacağı kararlaştırılmamıştır. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere taraflar arasındaki sözleşme birleşik sözleşme olup, kira akdinin tipik unsurlarını içerdiğinden ve sözleşmede belirleme yapılmadığında TBK’da yer alan kira sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekecektir.
Türk Borçlar Kanunu 334. Maddesi “Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.” şeklinde olup, davacı araçlarında meydana gelen zararların olağan kullanım sebebiyle oluşup oluşmadığı hususuna bilirkişi raporunda değinilmiştir.
07.06.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda “……değerlendirmeler tespit dosyası bilirkişi raporu esas alınarak yapılmış olmakla, araçlardaki koltuk. yırtılmaları, kupa hasarları ile kaporta hasarlarının normal kullanıma bağlı yıpranmalar olmadığı değerlendirilmistir…..” şeklinde değerlendirmeler mevcut olup, araçlarda meydana gelen hasarların normal kullanıma bağlı olmadığı açıkça belirlenmiştir. Dolayısıyla 334. Maddenin ikinci cümlesinin uygulanması mümkün değildir. Araçların sıfır halde teslim edildiği hem tanık beyanından hem de dosyadaki yazılı belgelerden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, olağan kullanım kaynaklı hasarlar hariç olmak üzere davalı kiralanan araçları hasarsız olarak teslim etmeliyken etmediğinden bu zararlardan sorumludur.
Davalının, araçların şoförlü kiralandığı ve araçlarda meydana gelen zararlardan şoförlerin sorumlu olduğu, dolayısıyla kendi sorumluluğu bulunmadığı yönünde savunması mevcuttur. Davacı ise buna karşın, ilgili şoförlerin davalı tarafından seçildiğini, aslında bu sözleşmenin işçi temini niteliğinde olduğunu ileri sürmüştür.
Dinlenen tanık Erdal Çevik ve Adem Cebe işe İnegöl Buski Şubesi’nde başladıklarını, Buski’de çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Yine tanık Erdal Çevik’in talimatları Buski’den aldığını ve araçların hor kullanıldığını beyan ettiği görülmüştür.
Dolayısıyla aslında şoförleri işe alanın Buski olduğu ve davacı şirket üzerinden işe alınmış gibi gösterildiği hususu netleşmiştir. Bu sebeple davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Tespit dosyasındaki araç fotoğrafları ,tanık beyanları da dikkate alınmak suretiyle ayrıntılı incelendiğinde, oluşan hasarların gerçekten de olağan kullanım kaynaklı değil, Buski çalışanlarının araçları özenli kullanmaması sebepli meydana geldiği kanaati mahkememizde tezahür etmiş ve bu yönde vicdani kanaat oluşmuştur.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamına ve usul ve yasaya uygun olup gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle mahkememizce de benimsenerek bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kabulü ile, 10.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Birleşen dava da asıl dava ile aynı mahiyette olup, ek olarak araçlardaki değer kaybı zararı, araçların kiralanamaması sebebiyle kar kaybı zararı ve asıl davadaki talebin bakiye kısmı yönünden talepler mevcuttur.
Dolayısıyla zarardan sorumluluğa ilişkin asıl davadaki gerekçeler birleşen dava için de geçerlidir.
Bilirkişi hesapları ve tespit dosyası birbiri ile uyumlu olup, hesaplar usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınabilir niteliktedir.
Yine kar kaybına ilişkin olarak, davacının tacir olduğu gözetildiğinde, araçların 10 günlük tamir sürecinde kiraya veremeyeceği, tacirin kar elde etme amacı ile hareket etmesi gerektiği, dolayısıyla kısa süreli kiralama imkanı bulunmayan araçlar olduğu gerekçesiyle kar kaybına uğramadığı gerekçesi yerinde görülmediğinden bilirkişi görüşüne bu yönden itibar edilmemiş, yine bilirkişilerce yapılan terditli hesap dikkate alınarak, araçların tamiratı süresince kar kaybı meydana geleceği anlaşıldığından bu yöndeki talebin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamına ve usul ve yasaya uygun olup gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle mahkememizce de benimsenerek bilirkişi raporu doğrultusunda; Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/…Esas sayılı dosyasının kısmen kabulü ile, 121.813,00 TL hasar onarım bedeli, 18.000,00 TL değer kaybı ve 9.000,00 TL kar kaybı olmak üzere toplamda 148.813,00 TL’ye dava tarihi olan 25/03/2022 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
A)-Mahkememizin 2020/… E. Sayılı dosyasında;
1-Asıl davanın KABULÜ ile,
10.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL peşin harç, 138,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 308,78 TL’den mahsubu ile 374,32 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 3.087,65 TL yargılama gideri, 170,78 TL peşin harç, 138,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.396,43 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md. uyarınca yatıranlarına iadesine,
B) Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/…E. Sayılı dosyasında;
1-Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/…Esas sayılı dosyasının KISMEN KABULÜ ile,
121.813,00 TL hasar onarım bedeli, 18.000,00 TL değer kaybı ve 9.000,00 TL kar kaybı olmak üzere toplamda 148.813,00 TL’ye dava tarihi olan 25/03/2022 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.165,41 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.763,37 TL mahsubu ile bakiye kalan 7.402,04 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.763,37 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk masrafı olan 1.560,00 TL’nin kısmen kabul kısmen red oranına göre (kabul %88, red %12) 1.372,80 TL’sinin davalıdan alınarak, 187,20 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 23.321,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md. uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/01/2023

İş bu kararın gerekçesi 13/03/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip ….
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı