Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/422 E. 2021/244 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/422
KARAR NO : 2021/244

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC Kimlik no- …
VEKİLLERİ : Av. … – …UETS
Av. … -…UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -.. UETS
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/04/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :22/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; “…” olan ticaret ünvanını, 2018 yılında “ … Sanayi ve Ticaret AŞ.“ olarak değiştiren davalının 02.04.2020 günü Olağanüstü Genel Kurul Toplantısını yaptığını, ancak anılan toplantıda alınan kararların yoklukla ve butlanla malul olup aynı zamanda kanuna,esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına da aykırı olduğundan iptali gerektiğini, davalının 02.04.2020 tarihinde yapmış olduğu genel kurul toplantısında gündeme bağlılık ilkesine uyulmadığını, TTK.nun 413/2 maddesine göre genel kurullarda gündemde bulunmayan konular müzakere edilemez ve karara bağlanamaz kuralı yer almasına rağmen müvekkiline keşide edilen Kestel 1. Noterliği’nin 04.03.2020 gün ve …yevmiye no.lu çağrı yazısı ile 5 maddeden ibaret gündemde davalı şirketin sermaye yapısını konu alan eski ve yeni maddelerin neler olduğu belirtilmeden toplantı Başkanı tarafından gündemde yer alıyormuş gibi müzakere ettirilerek oylamaya sunulmuş olup ilgili yönetmeliğe göre,”Gündemde esas sözleşme değişikliği var ise değişen maddenin/maddelerin eski ve yeni şekillerinin “ ilan metninde açık bir şekilde yer alması bir zorunluluk olduğunu, dava konusu Genel Kurulda Genel Kurul Gündeminin gereği gibi ilan edilmediği gibi, gündemde olmayan konuların davalı şirket pay sahibi ve yöneticilerinin çoğunluk oyları ile görüşülerek karara bağlandığını, müvekkiline gönderilen çağrıda yazılı şirket sermaye yapısının artırılması ve şirkete dışarıdan ortak alınması gibi içeriği belirsiz ve gündemin kanuna aykırı olarak belirlenmiş olup müvekkili tarafından Genel Kurula girildiğinde öğrenildiğini ve müvekkili tarafından bu duruma itiraz edildiğini, Genel Kurul gündeminde bulunmayan ancak toplantı sırasında madde eklenmesine cevaz veren istisnai hallerin ise olayda bulunmadığını,esas sözleşme değişikliğine ilişkin gündemin gereği gibi ilan edilmemesi sebebiyle Genel Kurul Toplantısı ve alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğunu, müvekkili tarafındak kabul edilmeyen gündeme bu şekilde şerh düşüldüğünü, öte yandan yasal süresi içinde Olağan Genel Kurul yapılıp Yönetim Kurulu ibra edilmeksizin sermaye artırımına gidilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, davalı tarafça 2019 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul toplantısı yapılıp TTK.nun 409 maddesi kapsamında yer aldığı şekilde 2019 yılı hesapları tartışılıp bilanço, kar ve zarar cetvellerinin okunması,oylanması ve yöneticilerin ibrası yapılmadan sermaye artırımına gidilmesinin kanuna,ana sözleşemeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olup iptali gerektiği gibi aynı zamanda müvekkilinin pay sahibi olarak şirket işleri ile ilgili olarak bilgi alma,inceleme, ve denetleme haklarını ortadan kaldırdığından sermaye artırımına ilişkin esas sözleşme değişikliğinin oylanmasının TTK.nun 447 maddesine göre mutlak butlanla batıl olduğu, öte yandan geçmiş dönemin hesabını vermemiş olan Yönetim Kurulunun 18.000.000,00 TL gibi mevcut sermayenin %100’ünü aşan bir şekilde nakit sermaye artırımına gitmesinin hukuken kabul edilemeyecek bir durum olduğunu, Genel Kurulda Yönetim Kurulunca hazırlanan yıllık faaliyet raporu ve finansal tabloların hiçbir şekilde açıklanmadığı ve tartışılmadığını, şirkete dışarıdan ortak alınması maddesinin de yine müvekkilinin paydaşlıktan kaynaklı rüçhan hakkına aykırı olduğundan iptali gerektiğini, şirket yönetiicilerine karşı sorumluluk davası açılması sürecinde açılan bu davanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, telafisi imkansız zararların oluşmaması için TTK.nun 449. Maddesi uyarınca Genel Kurul Kararlarının uygulanmasının geri bırakılması gerektiğini, netice itibariyle davalı şirketin 02.04.2020 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan 3 ve 6 numaralı maddelerin tadil metninde belirtilen şekliyle değiştirlmesine ilişkin Genel Kurul Kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen 02.04.2020 tarihinde yapılan olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan kararların ortaklar tarafından yasal yükümlülükler yerine getirilmemiş olduğundan tescil edilemediğini, tescil edilmeyen bir hususun dava edilmiş olmasında hukuki yararın bulunmadığı, diğer yandan ise davacıya toplantıya çağrının usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının olağanüstü Genel Kurul Toplantısına katılmış olup, toplantının başında toplantı yapılmasına herhangi bir itirazda bulunmadığı, bu nedenle toplantıya çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığına ve toplantı ilanının gereği gibi yapılmadığına dair itirazının TTK.nun 416. Maddesi karşısında yersiz olduğu, ayrıca davacının şirketle ilgili bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını ortadan kaldıran veya sınırlandıran bir durum da olmayıp davacı tarafından Genel Kurul öncesinde, Genel Kurul Toplantısında veya sonrasında herhangi bir bilgi alma talepli başvurusu bulunmadığı gibi davacının daha önce şirkete kayyum atnaması talepli Bursa 2 ATM.nin 2020/… esas ve Şirket Yönetiicisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu Bursa 2 ATM.nin 2020/…esas sayılı dava dosyasındaki davaların mevcut olup davacının kişisel kaygıları nedeniyle bu davaları açtığı, netice itibariyle konusu kalmayan iş bu davanın görülmesinde hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin de 10/03/2021 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragat dilekçesine bir diyecekleri olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşıldı.
Dosyanın incelenmesinde, davadan feragat eden davacı vekili Av….’ın vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemidir.
Bu nedenlerle; mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,….-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Taraflarca yapılan giderlerin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imza e-imza e-imza e-imza