Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/414 E. 2021/759 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/414 Esas
KARAR NO : 2021/759

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. … -…UETS
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 03/04/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … parsel sayılı taşınmazlarına davalı şirketçe, ayçiçek bitkisi ekimi yapıldığını, ancak yapılan bu ekimin ayıplı olduğunu, davalı tarafın ayıplı ekim yaptığı … İlçe Tarım Müdürlüğü kanalıyla tespit edildiği, davalı tarafça yapılan ayıplı ekimden kaynaklı olarak müvekkilin ticari kayıplarının olduğunu, müvekkilin zararlarının yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edileceğini, anılan bu sebeplerle; davalı taraftan müvekkilin uğramış olduğu ticari kayıplar için fazlaya ilişkin olarak 1.000 TL (belirsiz alacak davası) davalı tarafın temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans (ticari) davalı taraftan alınarak müvekkile verilmesine, dava masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava dilekçesinde … nolu taşınmazın müvekkil tarafından ekildiği belirtilmiş olsa da bu husus hatalı olup, müvekkil şirketçe ekimi yapılan tarlanın … parsel olduğunu, müvekkil Şirket ile Davacı arasında, davacıya ait 6 ayrı tarla için 2 ayrı …Tohumluk Üretim Sözleşmesi tanzim edilmiş olup, söz konusu sözleşmeler ile davacı, sözleşmelerin ekindeki cetvelde yazılı tarlalarını sözleşmedeki şartlara uygun olarak ayçiçeği tohumluğu üretimine tahsis etme ve üretilen tohumun tamamını müvekkil şirkete (alıcı) teslim etme borcu altına girmiş olduğunu, müvekkil şirkette, davacının (yetiştiricinin) ürettiği tohumluğu sözleşmede belirtilen esaslarla ve fiyatla alma borcu altına girdiğini, müvekkil şirket tarafından bahsi geçen üretim sözleşmelerine istinaden 2019 yılı içerisinde davacıya ait toplam 6 tarlada üretim yapılmış olup, üretim yapılan tarlaların bilgileri ve davacıya ait araziye ekilen tohuma ait tüm bilgiler dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, davacı tarafça ileri sürülen ayıplı ekim iddiaları asılsız ve haksız kazanç sağlamaya yönelik kötü niyetli iddialar olduğunu, davacıya ait tarlalarda gerçekleştirilen ekimlerin hiçbiri hatalı ya da ayıplı olmadığını, zira, bölgedeki üreticilere ait tarlalara aynı şartlarda ve aynı tohumdan ekim gerçekleştirilmiş olmasına rağmen diğer üreticilere ait tarlalardaki dekardaki ana bitki sayıları ortalaması 4820 iken davacının tarlasındaki ortalama bitki sayısı dekarda 4627 olarak köy ortalamasının altında kaldığını, ekimi gerçekleştirilen ürünün (Sirena Çeşidi) verimi köy ortalamasında 140,5 kg/dekar iken davacı üreticinin ortalama verimi 113,77 kg/dekar olarak gerçekleşmesi, hatanın üreticiden kaynaklandığını ayrıca, davacıya ait 6 farklı tarlaya aynı tohumdan eşit miktarda ekim yapılmasına rağmen dava konusu 2 tarlanın veriminde düşüklük meydana gelmesi de kusurun müvekkil şirketten kaynaklanmadığını, hatanın yetiştiriciden ve hava koşullarından kaynaklandığını anılan bu sebeplerle; asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla, taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin 10. Maddesinde “ yetiştirici tohumluk üretimi için her türlü tedbiri almak zorundadır.” 20. Maddesinde ise « Yeğiştirici; uygun tarla hazırlığı, doğru ve yeterli gübreleme, yeterli ve zamanında sulama, yabacı ot, hastalık ve zararlı kontrol ve mücadelesini doğru yeterli ve zamanında yapmakla yükümlüdür….” denilerek, yetiştiricinin yükümlülükleri belirtilmiş olup, bahsi geçen hükümlerden de anlaşılacağı tarlanın bakımı ve ekimin doğru yapılması davacının sorumluluğuna olduğunu, haksız, mesnedsiz ve hukuka aykırı iddialarla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; taraflar arasında akdedilen …Tohumluk Üretim Sözleşmesi gereğince davalı tarafından davacıya ait Konya İli, … İlçesi,… parsel sayılı taşınmaz ile … … parsel sayılı taşınmazda davalı tarafça yapılan ayçiçek bitkisi ekiminin ayıplı olduğu iddiası ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 10/07/2020 tarihinde Konya Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların celbi istendiği, 16/07/2020 tarihli yazı cevabı ile; davacı …’ın gerçek kişi kaydına ve güncel şirket ortaklığına rastlanılmadığı yönünde bilgi verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanlığı’na 23/11/2020 tarihinde müzekkere yazılarak, davacının kaydının bulunup bulunmadığı ilişkin bilgi sorulduğu, 14/12/2020 tarihli yazı cevabı ile şahsa ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı yönünde bilgi verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 03/04/2020 tarihinde Konya Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak,… Parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının celbi istendiği, 10/04/2020 tarihli yazı cevabı ile, ilgili parsellerin plan örneklerinin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce, … İlçe Tarım müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı …’a ait 2019 yılına ilişkin ÇKS kayıtları ile varsa müstahsil makbuzlarının çıkartılarak gönderilmesinin istendiği,… İlçe Tarım müdürlüğü’nün 10.02.2021 tarihli cevabi yazısı ile ÇKS kaydı ve 26.12.2019 tarihinde teslim edilen 2019 yılı ayçiçek tohumuna ait
müstahsil makbuzları yazımız ekinde gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafından bildirilen tanıkların beyanlarının alınması için, Akşehir Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu tanıkların beyanlarının alındığı görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafından bildirilen tanıkların beyanlarının alınması için, Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu tanıkların beyanlarının alındığı görülmüştür.
Mahkememizce her ne kadar 29/04/2021 tarihinde Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, davacının ticari defter ve dayanağı kayıtları ile davaya konu ekimin yapıldığı … parseller üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, dosyada alınan 07/08/2019 tarihli … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne ait, tutanak ayrıntılı olarak irdelenmek suretiyle davacının zararının olup olmadığı, oluşan zararın davalı tarafın ekimi yapılan tohumların ayıplı olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının var ise zararının davalının eylemi arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı yönünde hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmiş ise de davacı vekilinin 30/04/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; davacının aynı dava konusu ile ilgili diğer parsellerle ilgili açılan davanın, iş bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve birleştirme işleminin tamamlanıp keşifin birleşen parsellerle ilgili yapılmasına dair talepte bulunduğundan dosyanın ve talimatın işlem yapılmaksızın iadesine karar verilmesine dair müzekkere yazıldığı görülmüştür.
Mahkememizce, Konya… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacıya ait Gelir Vergisi Beyannamelerinin mahkememize gönderilmesi istenildiği, 25/05/2021 tarihli yazı cevabı ile; davacı …’ın 31/12/2017 tarihinde terk mükellefi olduğu 2016/2017 yılı Basit Usul beyannamelerinin yazı ekinde gönderildiği bilgisinin verildiği ancak, yazı ekinde gönderilen belgeler incelendiğinde; 2006 ve 2007 yılına ait beyannamelerin gönderildiği anlaşılmakla, tekrar müzekkere yazıldığı ve davacıya ait Gelir Vergisi Beyannamelerinin gönderilmesi istenildiği, 05/10/2021 tarihli yazı cevabı ile de; “25.05.2021 tarih ve 58667 sayılı yazımız ile Müdürlüğümüz mükellefi …’ın mükellefiyet terk tarihi sehven 31.12.2017 olarak bildirilmiş olup, mükellefin terk tarihi 01.05.2007 dir. …’ın 2006/2007 yılı basit usul beyannameleri yazımız ekinde gönderilmistir.” şeklinde cevap verdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanlığı’na 23/11/2020 tarihli yazısına göre; davacı …’ın herhangi bir kaydının olmadığının belirtildiği, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün16/07/2020 tarihli yazı cevabı ile; davacı …’ın gerçek kişi kaydına ve güncel şirket ortaklığına rastlanılmadığı yönünde bilgi verildiği anlaşılmıştır. Davacıya ait gelir vergisi beyannamelerin celbi için Konya… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celp edilen bilgilerin incelenmesinde; gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, davalının tacir olup olmadığına ilişkin tereddüt bulunmamakla birlikte davacının tacir olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu hususta 2007/… sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yıllın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, Akşehir Vergi Müdürlüğü cevabi yazısına göre basit usulde gelir vergisi mükellefi olan davacının Kara Yolu ile Şehirlerarası Yük Taşımacılığı faaliyeti ile 06/07/2006 işe başlama, 01/05/2007 işi terk tarihi olduğu, davaya konu döneme ilişkin mükellefiyet kaydının bulunmadığı anlaşılmakla, sonuç olarak davacı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, davalı vekili yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır