Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/40 E. 2021/781 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/40 Esas – 2021/781
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/40
KARAR NO : 2021/781
HAKİM :…
KATİP :…
DAVACI : … – TC Kimlik no-…
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVALI : … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ -…. UETS
VEKİLİ : Av. … UETS
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, davacının davalıya boylama bıçağı ürettiğini,
18.02.2019 tarihli mail ile önceki döneme ait ürün fiyatı ile yeni yapılacak bıçağı fiyatı hakkında karşı
tarafa bilgi verilerek bıçağa ait çizimin davalıya gönderildiğini, davalının 01.03.2019 tarihli mail ile fiyat teklifini onaylayarak eski bakiye ile yeni siparişin
%40’ını avans olarak ödeneceğini bildirdiğini, 01.03.2019 tarihinde davalının 14.864,00.-TL avans
ödemesi yapması üzerine üretime başlandığını, ölçüler konusunda anlaşıldığını,
üretilen bıçağın 547042 Sıra nolu irsaliye ve 10.05.2019 tarihinde 294911 sıra nolu
37.170,00.-TL (KDV dahil) tutarlı fatura ile teslim edildiğini, davalının 23.05.2019 tarihinde bıçağın
iade edileceği bilgisini verildiğini, sebebinin açıklanmadığını, davalının 24.06.2019 tarih 524448 sıra nolu irsaliye 644847 sıra nolu 37.170,00.-TL tutarlı
iade faturası ile davacıya iade ederek ödenen avansı iade istediğini, avansın iade edilmemesi
üzerine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ayıp ihbarının usule uygun yapılmadığını, boylama bıçağının ayıplı olmadığının yapılacak
bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını belirterek
davanın kabulü ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/…sayılı dosyası borçlu
olunmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama
giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile, davacı ile devam eden ticari ilişkilerinin bulunduğunu, bu çerçevede teknik çizimlerle mutabık kalınan boylama bıçağı sipariĢi verilerek set bedelinin %40’ı (14.864,00TL) avans olarak davacıya
ödendiğini,
teslim edilen bıçak setinde ısıl işlem hatalarının olduğunu, bu nedenle 3-4 cm civarında eğrilik bulunduğunu bunun üretimde kullanılması halinde kalite problemleri meydana getireceğini,
davacı yanı süresinde ayıplı mal ihbarında bulunmadığı iddiasının asılsız olduğunu,
davaya konu boylama bıçaklarının ayıplı olduğu teslim sırasında fiziki muayene ile
anlaşıldığını, teslim edilmeden iade edildiğini, bu bıçaklara ilişkin iade faturası düzenlenerek geri gönderildiğini, davacının iade işlemini kabul ettiğini, Sözleşmeden dönülmesi nedeniyle davacıya
ödenen 14.864,00TL avansın iadesinin yapılmadığını, avans iadesi için Kocaeli 8.İcra Müdürlüğü
2019/…sayılı dosyası ile takip baĢlatıldığını yasal sürede itiraz edilmemsi üzere takibin
kesinleştiğini, davacının süre kazanmak amacında olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacı tarafça üretimi yapılan boylama bıçağının ayıplı olup olmadığı, siparişe uygun şekilde istenen kalitede, amacına uygun şekilde üretilip üretilmediği, ayıbın açık yada gizli ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığı, ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olup olmadığı, netice itibariyle davalı taraf avans ödemesinin iadesinin gerekip gerekmediği, davacı tarafın dava tarihi itibarile icra takibine konu tutar kadar borçlu bulunun bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizin 14/09/2021 tarihli oturumunda verilen ara karar uyarınca ayıplı olduğu iddia olunun ve iade edilen boylama bıçağı ürünlerinin üzerinde inceleme yapılarak üretimde ayıp olup olamadığı, üretimin siparişe ve taraflar arasında belirlenen şartlara uygun olup olmadığı, yapılması gereken işten beklenen faydayı sağlayıp sağlayamayağı, bu şekilde üretimde kullanılıp kullanılamayacağı yapılarak ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olup olmayacağı hususlarının Makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile incelenerek, ayrıca bir SMM bilirkişi aracılığı ile de taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının icra takip tarihi itibari ile borçlu bulunun bulunmadığı tutarın tespit edilmesi hususunda bir Makine Mühendisi Bilirkişi … ile SMM bilirkişi …’dan rapor aldırılmış, davacı defterlerin açılış ve kapanış tasdiki zorunlu olanların, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, davalı defterlerin açılış ve kapanış tasdiki zorunlu olanların, açılış ve kapanış tasdiklerinin
süresi içinde yaptırıldığı, davalının, 25.10.2019 tarihinde Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/…sayılı dosyası ile
14.864,00.-TL toplam alacak, asıl alacağa, icra masrafları vekalet ücreti ve asıl alacağa işleyecek (Yıllık değişen oranlarda) faizi ile tahsili için (B.K.100md) takip başlattığı,
takibin kesinleştiği, taraf kayıtlarına göre takip; tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.864,00.-TL
alacaklı olduğu,
incelemek üzere davacı tarafından gösterilen 25x100x2000 mm boyutlarında olduğu, 2379
takım çeliğinden üretildiği, bıçakların ısıl işlem görmüş ve kullanıma hazır olarak beklediği,
teknik resimdeki belirtilmiş değerler ile bıçakların uyumlu olduğu, teknik resim incelendiğinde üzerinde özellikle belirtilmiş geometrik toleranslar ile ilgili olarak
bir değer içermediği, atıklık değer kabul ölçülerinin belirtilmediği),
ölçülen atıklık değerlerinin (geometrik toleranslar verilmediğinden) 2000 mm
boyundaki bir bıçakta afaki gözükmese de, bıçakların çalıştığı makine üzerine montaj edilip
kullanılması sonrasında uygun olup olmadığı sonucuna ulaşılabileceği bildirilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor aldırılması için dosya bilirkişilere tevdi edilmiş ise de taraflardan müracaat eden olmadığından bahisle dosyanın ek rapor düzenlenmeden iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 13/09/2021 tarihli oturumunda davacı vekili müvekkilinin sorumluluğunun teknik resme uygun bıçak imal etmek olup müvekkilinin bu sorumluluğu yerine getirdiğinin bilirkişi incelemesi ile anlaşıldığını, ürünlerin hatalı olduğunun ispat yükünün davalı tarafta olduğundan dolayı müvekkiline bu konuda herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, yeni bir inceleme talepleri bulunmadığını, yapılan incelemelerin yeterli olduğunu, ancak davalı tarafın girişimi olması halinde ek rapor alınmasına bir diyecekleri olmadığını beyan etmiştir. Aynı oturumda davalı vekili kök rapora göre müvekkilinin davacı taraftan alacaklı olduğunun ispat olunduğunu, bıçaklar ellerinde olmadığı için bilirkişi incelemesi konusunda gereğini yapacak olan tarafın davacı taraf olduğunu, bilirkişi tarafından davacı tarafa ulaşılamadığının da belirtildiğini, mevcut toplanan delillere, şuana kadar yapılan incelemeler ve aldırılan bilirkişi raporlarına göre alacaklarını ispat ettiklerini düşündüklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davanın davacı tarafça üretimi yapılan boylama bıçağının ayıplı olup olmadığı, siparişe uygun şekilde istenen kalitede, amacına uygun şekilde üretilip üretilmediği, ayıbın açık yada gizli ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığı, ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olup olmadığı, netice itibariyle davalı taraf avans ödemesinin iadesinin gerekip gerekmediği, davacı tarafın dava tarihi itibarile icra takibine konu tutar kadar borçlu bulunun bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, ayıplı olduğu iddia olunan ve iade edilen boylama bıçağı ürünlerinin üzerinde inceleme yapılarak üretimde ayıp olup olamadığı, üretimin siparişe ve taraflar arasında belirlenen şartlara uygun olup olmadığı, yapılması gereken işten beklenen faydayı sağlayıp sağlayamayağı, bu şekilde üretimde kullanılıp kullanılamayacağı yapılarak ürünün bu hali ile kabulünün mümkün olup olmayacağı hususlarında bilirkişi raporu aldırılmış, takip alacaklısının davalı şirketin sac üretimi sonrasında sacların istenilen şekil ve ebatlarda kesilmesi /dilimlenmesi için dilme ve boylama bıçakları kullanıldığını, dava konusu boylama bıçaklarının üretimi için daha önceden hizmet alınan davacıdan mail yolu ile teklif alındığı, teknik çizimleri ile birlikte yeni bir çift boylama bıçak seti üretilmesi konusunda mutabık kalındığı, buna göre sipariş ile birlikte üretilecek bıçak seti bedelinin %40’ı olan 14.864,00-TL avans ödemesi 01.03.2019 tarihinde yapıldığı, takip borçlusu davacının 10.05.2019 tarihinde sipariş edilen bıçak setinin teslimi için bizzat davalı firmaya gelmesine karşın teslim sırasında yapılan muayenede seti oluşturan alt ve üst bıçaklarda ısıl işlemden kaynaklanan düzlemsellik sorunu olduğu anlaşılmış, aynı gün dava konusu bıçakların davacı takip borçlusuna iade edildiği ve iade faturası düzenlendiği anlaşılmıştır. Her ne kadar menfi tespit davalarında ispat yükü davalı tarafta ise de davacı tarafın kesin delil niteliğindeki ticari defter kayıtları ile dahi davalı şirketin alacaklı olduğu ortaya konmuş, bilirkişi raporunda da takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.864,00.-TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 23 üncü maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde ifade edildiği, takip borçlusu davacının 10.05.2019 tarihinde sipariş edilen bıçak setinin teslimi için bizzat davalı firmaya gelmesine karşın teslim sırasında yapılan muayenede seti oluşturan alt ve üst bıçaklarda ısıl işlemden kaynaklanan düzlemsellik sorunu olduğu anlaşıldığı ve aynı gün dava konusu bıçakların davacı takip borçlusuna iade edilip iade faturası düzenlendiği anlaşılmıştır. Ayrıca; ispat külfetinin davacı tarafta bulunduğu, davacı tarafın ek rapor için bilirkişi kuruluna müracaat etmediği, bu sebeple bilirkişilerce davacı tarafça yapılan üretimin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olup olmadığı, davalı iş yerindeki makineye uymadığı belirtilen uçların bu iş yerindeki makine için üretildiği anlaşılmakla 25,00mm’lik bıçak hamili için bıçak seti kalınlığının 25,00mm’den az olması gerektiği belirtilmekle bu hususun bıçak üreticisi ya da siparişi veren kullanıcı tarafından bilenmesi gerekip gerekmeyeceği, verilen siparişlerde ürünün kullanılacağı makinenin özelliklerinden teknik çizimlerde söz edilip edilmediği, ürünün 25,00mm üzeri giyotin makas hamili bulunan makine üzerinde denenerek ısıl işlem sonrası oluşan atıklığın bulunup bulunmadığı, makineye oturmama sebebinin bundan kaynaklı olup olmadığı, üründe üretim hatası olup olmadığı, farklı kalınlıklarında sac kesimlerinde çapaklanmaya neden olup olmadığının tespit edilememiştir, denilmiş, bilirkişice yapılan tespitlere mahkememizce de itibar olunmuş, davacının üretimini davalı yanın mevcut makineler üzerindeki 25,00 mm.lik bıçak hamiline uygun olarak üretmediği gibi, seti oluşturan alt ve üst bıçaklarda ısıl işlemden kaynaklanan düzlemsellik sorunu olduğu, ayıbın yasal süresi içinde davacı taraf bildirildiği anlaşılmış olup, her ne kadar davacı tarafça üretilen mevcut bıçakların uygun bir makine üzerinde denenmesi mümkün olmamış ise de mevcut ve toplanan tüm deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre işbu nedenlerle ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığı, davalı yanca kesilen iade faturasın da ayrıca davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın ise icra takip tarihi itibariyle iade fatura tutarı kadar davacıdan alacaklı olacağı anlaşılmakla davacının borçlu olmadığının tespiti istemine dair davası yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30.-TL harcın peşin alınan 253,84.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 194,54.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2021

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza