Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/349 E. 2020/143 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/349 Esas – 2020/143
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/349
KARAR NO : 2020/143

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI : …-TC Kimlik no- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :…. ANONİM ŞİRKETİ -….
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
Mahkememize açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın işleteni olduğu ve davalı şirkete sigortalı olan 10 … 640 plaka sayılı aracın, davacının sevk ve idaresindeyken 16 … 129 plaka sayılı araç ile çarpıştığını ve bu çarpışma sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 16 …129 plaka sayılı araç üzerinde oluşan zararın dışı işleten …’ın sigorta şirketi olan davalı… A.Ş tarafından giderildiğini belirterek davacının Bursa 11.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasında davalı sigorta şirketine borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 1. Maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup, aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir.
Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise; ” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b, c, d, e, f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. ” düzenlemesini getirmiştir.
Davalı sigortacının rücu hakkı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B4 hükmünde düzenlenmiş olup, hükmün 2.fıkrasında ” Ödemede bulunan sigortacı sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir” düzenlemesi ile sigortacının rücu hakkını sigortalıya karşı kullanmasının düzenlendiği, ödenen zararın sigortalı olmayan araç sürücüsüne rücu edilmesinin mevzuat çerçevesinde mümkün olmadığının anlaşıldığı, davacı her ne kadar haksız fiilin faili olsa da davalı sigortaya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/18553 esas 2016/4236 karar sayılı ilamı)

Zorunlu trafik sigorta poliçesinde sigorta ettiren tarafın dava dışı … olup, davacı …sadece sigortalı aracın kaza tarihindeki sürücüsüdür. Davalı sigorta şirketi basiretli bir tacir gibi sigorta poliçesinde taraf olan sigorta ettireni ve rücu şartlarını bilebilecek durumdadır.
Dosyanın incelenmesinde; davacının tacir olduğuna ilişkin dava dilekçesi ve eklerinden bir olumlu kanıya varmayı gerektirecek bir hususa rastlanmadığı, dolayısıyla eldeki davanın nispi ticari ya da mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının, davalının rücu hakkına dayanarak başlattığı icra takibi nedeniyle işbu menfi tespit davasını açtığı, taraflar arasında sigorta hukuku kaynaklı bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli ”ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ” sıfatı ile yargılamaya devam olunması gerektiği, nitekim yukarıda zikredilen Yargıtay İçtihadına konu yerel mahkeme kararının da Asliye Hukuk Mahkemesince verildiği ve görev yönünden bozma konusu edilmediği görülmekle, mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmış; dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. . 09/03/2020

İş bu kararın gerekçesi 09/03/2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza